Dünyanın bir numaralı kahve markası Nespresso’nun yeni ve sınırlı sayıda üretilen kapsülü Café İstanbul’u tanıyın!
Nespresso’nun limitli koleksiyonunda yer alan iki yeni kahvesi Café İstanbul ve Caffè Venezia bugün Ortaköy’deki Hüsrev Kethüda Hamamı’nda yapılan görkemli bir etkinlikle tanıtıldı. Saffet Emre Tonguç’un kahve tarihini ve ilk kahvehaneleri anlattığı etkinlikte OÄŸul Türkkan ise kahve kültürü ve içeriÄŸi hakkında oldukça keyifli ve bilgilendirici bir konuÅŸma yaptı.

Hamamın ikiye bölünmüş odacıklarında Osmanlı ve Venedik kültürünü anlatan zanaatkarlar ve dekorlar sayesinde kendimizi adete o dönemlerde yaşıyormuş hissine kapıldığımız etkileyici etkinlikte Nespresso kokteylleri ise oldukça etkileyiciydi. Konuşma sonrasında gerçekleştirileren yemekte ise Café İstanbul ile lezzetlendirilmiş kereviz ve yeşil elmalı manda yoğurdu, Café İstanbul Sorbe gibi tatlar da özenli ve lezzetli bir gastronomik deneyimi misafirlere yaşattı.
Lansman için İstanbul’da olan NESPRESSO Asya, Okyanusya ve Afrika Kıdemli Proje Müdürü Manuel Sancho ile Cafe İstanbul, Nespresso ve kahveye dair keyifli bir sohbet gerçekleÅŸtirdik.

Bu projede İstanbul neden yer alıyor? Bu seçimin perde arkasını dinleyebilir miyiz?
Nespresso, çok basit ancak sektörde devrim niteliÄŸinde bir fikirle ortaya çıktı; herkesin yetenekli bir barista gibi bir fincan kahve yapabilmesi! 1986 senesinden beri yeniliklerimiz milyonlarca insanın kahve keyfini yeniden yorumlamasına yol açtı. İsviçre’de doÄŸan bu çığır açan fikir ÅŸuanda 76 ülkeye yayılmış uluslararası bir marka haline geldi. Sürekli yenilikler peÅŸinde koÅŸuyoruz; limitli serimizin yeni üyeleri Café İstanbul ve Caffè Venezia kapsülleri ise dünyanın ilk kahvehanelerinden ilham alınarak yaratıldı. Bu fikir aslında biraz müşterilerin geri dönüşlerinden yola çıkılarak geliÅŸtirildi. Yüzeysel kahvelerden bıkmış ve bu iÅŸin köklerini merak eden kitle gün geçtikçe çoÄŸalıyor. Nespresso da tarihte bir yolculuk yaparak ilk kahvehanelerin ambiyansından ve kiÅŸiliÄŸinden ilham aldı. Kahve uzmanlarımız, spesifik ve ayrıcalıklı tatlar bulmak için sürekli seyahat ediyorlar. Çok uzun yıllardır zorluklar çeken bir ülke olan Yemen’den yeni kahvemiz Café İstanbul’u getiriyor olmaktan gurur duyuyoruz.

İstanbul’un ilk kahve evinin hikayesini biraz anlatır mısınız?
Osmanlı İmparatorluÄŸu’nun Yemen Valisi olan ÖzdemiÅŸ PaÅŸa, ülkede bulunduÄŸu yıllar boyunca kahveye aşık olmuÅŸ ve Kanuni Sultan Süleyman devrinde, 1555 senesinde İstanbul’u kahve ile tanıştırmış. Kısa zaman içinde kahve saraydan zenginlerin evine, zengin evlerinden de halka yayılmaya baÅŸlamış. İstanbullular yeni tanıştıkları bu içeçeÄŸi oldukça hızlı benimsemiÅŸler ve kahve çekirdeÄŸini evlerinde kavurmaya baÅŸlamışlar. Kahveyi öğüterek cezvelerde piÅŸirmeye baÅŸlamışlar. Halkın geneli ise açılan kahvehaneler sayesinde kahveyle iç içe olmaya baÅŸlamışlar. Bu evlerden ilk açılanı ise Tahtakale’de yer alan Kiva Han. Kahve kültürü kısa zamanda İstanbul sosyal yaÅŸantısının vazgeçilmez bir parçası haline gelmiÅŸ ve insanlar günlerinin büyük bir kısmını buralarda geçirmeye baÅŸlamışlar.
Kahveden ilk yudumu aldığımızda nasıl bir tat bizi bekliyor?
Café İstanbul, baharatlı bir aromaya ait oldukça yoÄŸun bir espresso. En lezzetli hali 40ml’lik bir espresso fincanı veya 25 ml’lik bir ristretto fincanında oluyor. Yeni kahvemiz oldukça yoÄŸun kavrulmuÅŸ ve düşük bir asiditeye sahip tam gövdeli bir tat. Yemen’den gelen Arabica Mocha, Hint Monsooned Robusta ve Endonezya Arabica çekirdekleri ile harmanlanınca ortaya baharatlı ve otantik bir tat çıktı. Bu kahvenin oluÅŸturulma aÅŸamasında her çekirdekten en iyi tadı alabilmek adına uzmanlarımız her çekirdeÄŸi farklı zamanlarda ve sıcaklıkta kavurdu. Sonrasında üç tat harmanlanarak kapsüllerimiz oluÅŸturuldu.
Kahve kültürünün geleceÄŸini nerede görüyorsunuz? Nespresso’dan nasıl sürprizler bekleyebiliriz?
Kahve kültürünün geleceÄŸini tahmin etmek oldukça zor ancak geçtiÄŸimiz yıllardan görebildiÄŸimiz kadarıyla bu kültür oldukça sofistike bir hale geliyor. Tüketiciler kahvelerinin sürdürülebilir bir ÅŸekilde temin edildiÄŸini ve nasıl iÅŸlendiÄŸini bilmek istiyor. Bunun gibi trendlerin daha da önem kazanacağını düşünüyoruz. Yenilikçilik ise markamızın DNA’sında olan bir durum. Nespresso’ya her zaman yeni bir kapsül veya limitli seri için güvenebilirsiniz. Daimi olarak müşterilerimizi dinliyoruz ve onların ihtiyaçları doÄŸrultusunda planlar yapıyoruz. Kahve, markamızın tek kanalı deÄŸil. Aynı zamanda kahve makinaları hakkında da oldukça fazla çalışmamız var. Sürekli servisimizi ve makinaların iÅŸlevlerini geliÅŸtiriyoruz.
Üçüncü kahve akımı Nespresso’yu nasıl etkiliyor?
Üçüncü dalga akımı veya kahveyle ilgili herhangi yeni bir geliÅŸme Nespresso’ya her zaman pozitif bir ÅŸekilde etkili oluyor. Yükselen kahve markaları, sektörün oldukça büyümesini saÄŸladı. Rekabet oldukça doÄŸal ve yenilikçiliÄŸi besleyen bir mekanizma. Müşterilerimizin ihtiyaçlarını karşılamak adına 2017 senesinde süt ile muhteÅŸem bir uyum yakalayan ilk kahvemizi lanse ettik. Aynı zamanda Nespresso On Ice ile buzlu kahve ihtiyacını da karşılıyoruz.
Sürdürülebilirlik markanız için ne kadar önemli? Bu konuda neler yapıyorsunuz?
Nespresso’nun hikayesi üç ana direk üzerine kurulu: Kahvede uzmanlık, yenilik ve sürdürülebilirliÄŸe olan baÄŸlılığımız. Markamız çekirdekten bardaÄŸa, en kaliteli kahveyi müşterilerine vaat ediyor. BaÅŸarımız ise saÄŸlıklı bir ekosistem, saÄŸlam kahve üreten bir topluluk ve sorumluca elde edilmiÅŸ ham maddeye baÄŸlı olarak artıyor. Bundan dolayı da sürdürülebilirliÄŸi iÅŸ modelimizin kalbine yerleÅŸtiriyoruz. Geri dönüşüm, çiftçilerin eÄŸitimi gibi birçok farklı noktada çalışmalarımız var.

2003 senesinde Rainforest Alliance (YaÄŸmur Ormanları BirliÄŸi) ile bir araya gelerek Nespresso AAA Sustainability QualityTM Programı’nı oluÅŸturduk. Dünyanın dört bir yanında tam 75.000 çiftçi artık bu programın bir parçası. Amacımız ise en kaliteli kahveyi üretmemizi saÄŸlayan çiftçilere bilgi ve kabiliyet kazandırmak. Bunu yaparken sadece çevreye olan sorumluluÄŸumuzu ön plana çıkarmıyoruz aynı zamanda çiftçilerin hayatlarını da geliÅŸtirmelerine yardımcı olmaya çalışıyoruz.
BaÅŸka bir örnek olarak ise Dünya Bankası IFC ile olan çalışmamızı verebilirim. IFC sponsorluÄŸunda Etiyopya ve Kenya’dan 40.000 çiftçinin yaklaşık 1 milyon aÄŸaç dikerek iklim deÄŸiÅŸikliÄŸinin önüne geçmeye çalışıyoruz.
Vazgeçemeyeceğiniz Nespresso kapsülü hangisi? Neden?
Aslında moduma ve günün saatine baÄŸlı olarak bayıldığım birkaç farklı Nespresso kapsülü var. 25 farklı tada sahip bir markayla çalışmanın en güzel yanı da bu olsa gerek. Sadece bir tane seçmek zorunda kalırsam bu Arpeggio olacaktır. İspanya’ya dayanan köklerim sayesinde yoÄŸun ve sert bir kahve olan Arpeggio, ihtiyaçlarımı karşılıyor. Orta ve Güney Amerika’dan gelen Arabica çekirdekleriyle oluÅŸturulmuÅŸ tam gövdeli bir harman. Uzun kavurma süreci ise kakao notalarını ön plana çıkarıyor. YoÄŸun tatları seven bir kahve tüketicisi olarak Café İstanbul’u da oldukça sevdiÄŸimi belirtmeliyim.
Sütlü kahve mi? Sütsüz kahve mi?
Bu oldukça kiÅŸisel ve kültürel bir soru. Mesela espresso ve ristretto ile bilinen İtalya’da sabahları sütle Cappuccino içmek popüler. Güney Avrupa’da ise siyah ve sert kahve tercih edilirken Asya’da genelde bol sütlü tercihler revaçtadır. Nespresso tüketicisi olarak hangi çeÅŸit kahveyi seviyorsanız sevin, en mükemmel tadı 25 farklı seçeneÄŸimizden biri ile bulacağınıza eminim.