Düğün Öncesi Beslenme Önerileri
Yazı Boyutu:
Düğün öncesi beslenme, hem gelin hem de damat için büyük bir önem taşıyor. Hayatınızın en özel gününe sağlıklı ve enerjik bir şekilde hazırlanmak, mükemmel bir görünüm elde etmenin yanı sıra, stresle başa çıkmanıza da yardımcı olur. İşte düğün öncesi sağlıklı beslenme önerileriyle, hayalinizdeki görünümü elde etmenize yardımcı olacak ipuçları!
Düğün gününüz, hayatınızın yeni bir döneminin başlangıcı ve hayatınızın en özel anlarından. İster yıllarca hayalini kurduğunuz bir düğün olsun, isterse telaşla planladığınız kutlama tarihi… Herkes o gün gözleri kamaştıracak kadar parlamayı, hayatı boyunca saklayacağı fotoğraflarda en güzel haliyle görünmeyi ister.
Düğün hazırlık sürecinde, ‘ne yerseniz osunuz’ deyişi son derece geçerli! Herkesin favori bir yüz kremi, tedavisi veya cilt bakım rutini vardır ancak güzel cilt içten beslenmeyle başlar. Antioksidan ve vitamin bakımından zengin meyve ve sebzeler, omega deposu balık ve çiğ kuruyemişlerden elde edilen sağlıklı yağlardan optimal seviyelerde tüketmek size istediğinizi verecektir. Ancak diyetinizde değişiklikleri yaptıktan sonra, bir gecede mucize beklemek doğru değil.
Cildinizin kendini yenileyebilmesi için en az birkaç haftaya ihtiyacı vardır. Zaman sizin için avantajdır. Önünüzde 2 ay gibi bir süreniz var ise kendinizi strese sokmadan ufak adımlarla başlayabilirsiniz. İlk adım şekeri ve paketli gıdaları kesin. Hatta bu gıdaları hayatınıza tekrar sokmamak üzere çıkartın, sağlığınızdaki olumlu değişiklikleri hemen hissedeceksiniz.
İçtiğiniz su miktarını da artırın. “Zaten 2 litre içiyorum dediğinizi” duyar gibiyiz. Hayır, söylediğimiz toksinlerinizi atmanıza yardımcı olacak kadar çok, neredeyse 3 litre… Vücudumuzun %70’inin su olduğunu unutmayın. Bu konuda halen ikna değilseniz, ‘kuru üzümle, yaş üzümü yanyana koyun bakalım’ diyen Dr. Perricone’u hatırlatmak isteriz.
Katılmanız gereken davetler, bekarlığa veda geceleri, partiler dışında bir uyku rutini oluşturup gece yarısından önce yatmaya çalışıp, sabahları erken kalkıp, kendinize spor için zaman ayırın. Zaten spor hayatınızın parçası ise bu dönem ekstra sorumluluklar var diye sakın vazgeçmeyin. İyi beslenme kadar olmazsa olmazlar listesinde üst sırada yer alıyorlar.
Süreniz ne kadar olursa olsun kendinize gerçekçi hedefler koyun. Hedefiniz ister kilo vermek, ister cildinizin parlaması, isterseniz vücudunuzu şekillendirmek olsun ama mutlaka hedefiniz olsun.
Işıldayan saçlar ve cilt için nasıl beslenmelisiniz?
Vücutta hassasiyet yaratan gıdaları keserek vücudun su tutmasını önleyip, enerji veren gıdalarla beslenmeye yöneldiğinizde önce şişkinlik daha sonra gereksiz kilolar gidecektir. Gluten, maya ve süt ürünleri, şeker kadar suçlu listesinin başında yer alır. Sizde rahatsızlık hissi yaratmasa da bu süreçte uzak durmak kendiniz için yapabileceğiniz en büyük iyilik.
Gökkuşağı renklerindeki meyve ve sebzelerden oluşan besinlerin hepsine ihtiyacınız olacak. Meyve ve sebzeler, cildi serbest radikallerin neden olduğu hücresel zararlardan korumaya yardımcı olan güçlü antioksidanlar içerir. Havuçta, tatlı patateste ve balkabağında bulunan betakaroten, lahana ve ıspanakta bulunan lutein, normal cilt hücresi gelişimi ve sağlıklı cilt tonu için önemli olan güçlü antioksidanları sağlar.
C vitamini yoğun hazırlık temponuzda bağışıklık sisteminizi desteklemek ve cildi besleyen kılcal damarları güçlendiren kolajeni üretmek için gerekli. En iyi kaynaklar yabanmersini, brokoli, kivi, portakal, çilek ve tatlı patates.
Selenyum da ihtiyacınız olan güçlü bir antioksidan. E ve C vitaminleri gibi diğer antioksidanlarla birlikte çalışır. Kaynakları Brezilya fındığı, balık, kabuklu deniz ürünleri, yumurta, domates ve brokoli.
E vitamini doğanın cildimize hediye etmiş olduğu en önemli vitaminlerden. Cildi oksidatif (hücre) hasarlarından korur, ciltteki lekeleri yok etmeye yardımcı olur, hasarlı derinin iyileşmesini hızlandırır. E vitamini bakımından yüksek olan yiyecekler arasında kuşkonmaz, badem, avokado, fındık, çam fıstığı ve ayçiçeği bulunur.
Cilt esnek kalmak için neme ihtiyaç duyar. Hafif dehidrasyon bile cildinizin kuru, yorgun ve biraz gri görünmesine neden olur. Bitkisel, kafeinsiz çaylar buna karşı yardımcıdır. Karpuz, kabak ve salatalık gibi yapısının çoğunluğu su olan bazı meyve ve sebzelerin de nemlenmeye katkıda bulunduğunu unutmayın.
Çinko, ciltteki yağ bezlerinin normal çalışmasına, cildin hasarının onarılmasına ve cildi yumuşak ve esnek tutmaya yardımcı olur. Çinko bakımından zengin besinler arasında balık, yağsız kırmızı et, kepekli tahıllar, kümes hayvanları, fındık, tohumlar ve kabuklu deniz ürünleri bulunur.
Önerileri beslenme rutininize katmak size sadece parıldayan saçlar ve harika bir cilt vermekle kalmayacak aynı zamanda sağlıklı olmanıza, enerji dolmanıza, kendinizi duygusal açıdan iyi hissetmenize de fayda sağlayacaktır. Peki ya bu kadar vaktiniz yoksa? Üzülmeyim, bu konuda Dr. Perricone’un inanmakta sizi zorlayacak kadar mükemmel bir vaadi var. NY Times en çok satanlar listesinde on kitabı olan ünlülerin dermatoloğu profesör Dr. Perricone’un 2000 yılların başında o dönemde çok az insanın bildiği ‘inflamasyon’ önleyici diyeti etkisi kanıtlanmış olduğu için bugün halen populerliğini korumaktadır.
Alışık olduğumuz diyetlerin aksine Nicholas Perricone, yalnızca kilo vermeye odaklanmıyor sadece üç gün içinde görünüşünüzde hissedilir bir farkı garantileyen bir beslenme programı yarattığını iddia ediyor. “Süper yiyecekler” diye adlandırdığı somon ve yabanmersininin bolca tüketilmesini öneriyor. Buna ek olarak öğünlerde önce protein yenmesini söylüyor. Vaadi gerçek olamayacak kadar mükemmel görünebilir çünkü plan çok basit… Sadece üç gün boyunca aşağıdaki menüyü takip edin, siz de sonuçlarına inanamayacaksınız.
Üç Günlük Diyet Menüsü
Günde üç kez okyanus somonu. Somondaki DMAE, astaksantin ve esansiyel yağ asitlerinin ve antioksidanların, cildin esnek, parlak ve ışıltılı görünmesini sağladığını bilince zorlayıcı olmasına rağmen uygulamak daha kolaylaşır.
Unutmayın ki, bu diyet sadece 3 gün sürüyor. Ancak sizin için yine de somon eziyet olacaksa farklı lezzet bulmak istiyorsanız, 1 öğün kümes hayvanları tüketmekten çekinmeyin. Ama yeterince Omega-3 yağı aldığınızdan emin olun. Bunlar, vücudun üretemeyeceği ve diyet yoluyla elde edilmeleri gerektiği anlamına gelen esansiyel yağ asitleridir. Omega-3’leri sardalya gibi yağlı küçük balıklardan ve keten tohumu ve yağından, chia tohumundan, cevizden de alabilirsiniz.
Kahvaltı
- 3 yumurtadan omlet ve/veya
- Izgara okyanus somonu
- Yarım bardak suda haşlanmış yulaf ezmesi
- ¼ fincan taze yaban mersini veya 1 dilim kavun
- Kahvaltınızı en az bir büyük bardak suyu ile tamamlayın
Öğle yemeği
- Izgara okyanus somonu
- Sızma zeytinyağ, limon eklenmiş yeşil salata
- Yaban mersini veya 1 dilim kavun ya da kivi
- En az bir büyük bardak su
Akşam
Öğlen yemeğinden tek farkı sote sebzeler eklenmiş olması. Ara öğün yeme ihtiyacı hissedenler için elma ve 1 kap yogurt olabilir. Bütün bunlar harika öneriler ancak hiçbir öneri mutlulukla gülümsemeniz kadar güzelleştiremez sizi. Gülüşünüz sadece sizi güzelleştirmekle kalmaz yanı sıra çevrenizdeki insanlar arasında mutluluğu da yayma yeteneğine sahiptir.