2025 İş Dünyası Trendleri

2025 yılına girerken, iş dünyası yapay zekânın getirdiği devrim niteliğindeki değişimlerle karşı karşıya. Sürdürülebilirlik, yenilikçilik ve esneklik, şirketlerin bu dönüşümde başarılı olabilmeleri için temel gereklilikler haline geliyor. 2025 iş dünyası trendlerini, PwC Türkiye Kıdemli Ortağı Cenk Ulu anlatıyor.

2025’te İş Dünyasını Neler Bekliyor?

• Yapay zekâ iş modellerini kökten değiştiriyor.
• Sürdürülebilirlik raporlaması zorunlu hale geliyor.
• Verimsiz süreçler yeniden düzenleniyor.
• Yeni becerilere talep hızla artıyor.
• Yeşil aklama söylemleri güven kaybına yol açıyor.

İş Liderleri Ne Düşünüyor?

PwC’nin CEO Araştırması’na göre yöneticilerin %45’i, mevcut stratejileriyle şirketlerinin 10 yıldan fazla ayakta kalamayacağına inanıyor. Bu oran, geçen yıla göre %6 arttı. Bu durum, iş liderlerinin dönüşüm gerekliliğini her zamankinden daha fazla hissettiğine işaret ediyor.

Yapay Zekâ: Yeni Sanayi Devrimi

Yapay zekâ, iş dünyası için devrim niteliğinde bir dönüşüm aracı. PwC’nin “Yapay Zekânın İş Alanlarına Etkisi” araştırması, yapay zekânın kullanıldığı sektörlerde verimliliğin beş kat artış gösterdiğini ortaya koyuyor.

Yeni Becerilere Olan Talep Artıyor

Araştırma, yapay zekâ uzmanlığı gerektiren işlerde ücretlerin %25’e kadar daha yüksek olduğunu gösteriyor. Ancak bu, her şeyin teknolojiye bağlı olduğu anlamına gelmiyor. Spor koçluğu ve ekolojik restorasyon gibi “yapay zekânın ikame edemediği” becerilere olan talep de hızla artıyor.

Organizasyonel Ataletin Üstesinden Gelmek İçin…

Günümüzde CEO’lar, kaynakların verimsiz kullanılması nedeniyle kayıp yaşandığını dile getiriyor. Şirket kaynaklarının sadece %20’si yeniden tahsis ediliyor. Bu stratejik atalet, değişim önceliklerini hayata geçirmeyi zorlaştırıyor.

Yeni Çalışma Modellerine Hazırlık

“Geleceğin Çalışma Hayatına Dair Umutlar ve Endişeler” araştırması, çalışanların %77’sinin değişime hazır olduğunu ancak %44’ün bu değişimleri tam anlamadığını ortaya koyuyor. Liderlerin, çalışanları değişim yolculuğuna dahil etmesi bu noktada kritik bir rol oynuyor.

Sürdürülebilirliğin Önemi Artıyor

Her geçen yıl, iklim krizinin etkileri daha belirgin hale geliyor. Sürdürülebilirlik artık şirketler için bir tercih olmaktan çıktı; şüpheye yer bırakmayan bir zorunluluk haline geldi. Tüketiciler ve paydaşlar, kurumların bu alandaki somut adımlarını bilmek ve bunları karşılaştırılabilir verilerle görmek istiyor. Şirketler için bu adımların en etkili şekilde anlatılması ise belirli standartlara uygun raporlamalardan geçiyor.

Yeşil Aklamaya Karşı Net Durulmalar

“Greenwashing” (yeşil aklama) olarak adlandırılan yanıltıcı veya abartılı söylemler, sürdürülebilirlik raporlamalarının önemini daha da artırıyor. Gerçekten sorumluluk alan şirketler, doğru ve şeffaf raporlarla fark yaratırken, yeşil aklama yapanların bu standartları karşılamaktan uzak olduğu gözlemleniyor.

AB’nin Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi (CSRD)

Avrupa Birliği’nin Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi (CSRD), şirketlerden iş yapış biçimleri, kaynak kullanımı ve biyoçeşitlilik gibi çok çeşitli konuları kapsayan detaylı raporlar talep ediyor. Bu gereklilik, şirketlerin sürdürülebilirlik performanslarının net bir şekilde ortaya konmasına yardımcı oluyor.

Doğru Raporlama ile Fark Yaratmak

Sürdürülebilirlik yolculuğunda şirketlerin başarılı olması, veriye dayalı, karşılaştırılabilir ve şeffaf raporlar sunmalarına bağlı. Bu, hem çevresel hem de finansal performansın geliştirilmesine olanak tanıyor. Yanıltıcı söylemler yerine somut adımlar atan şirketler, paydaş güvenini kazanırken, yetersiz raporlama yapanlar çok daha zorlayıcı bir yola girmek zorunda kalıyor.

Bitirirken

2025 iş dünyası, teknolojik dönüşüm, sürdürülebilirlik ve değişen iş modellerinin kesişim noktasında şekilleniyor. Yapay zekânın etkisiyle yeniden tanımlanan iş süreçleri, daha verimli, yenilikçi ve esnek bir geleceğin kapılarını aralarken, sürdürülebilirlik artık bir tercih değil, zorunluluk haline geliyor.

Şirketler için bu dönem, krizlere dayanıklılık göstermenin ötesinde, fırsatları öngörüp cesur adımlar atmayı gerektiriyor. Doğru raporlama, şeffaflık ve çalışanların becerilerini geliştirme gibi unsurlar, başarılı bir dönüşümün temel taşları olacak.

2025’in iş dünyası, sorumluluk sahibi, yenilikçi ve uyum sağlayabilen liderlerin fark yaratacağı bir yıl olacak. Krizlerin içinden doğan fırsatların izinde, yarını inşa etme vakti şimdi.