preloader

İş Dünyasında Sürdürülebilirlik Anlayışı: Melisa Akkuş, Aktivist

23.05.2023
İş Dünyasında Sürdürülebilirlik Anlayışı: Melisa Akkuş, Aktivist

Yazı Boyutu:

Farklı sektörlerden isimlerle sürdürülebilirlik yaklaşımlarını konuşuyoruz. Etki odaklı iş modellerinden paydaş seçiminde dikkat edilmesi gerekenlere kadar iş hayatındaki sürdürülebilirlik anlayışını, dünyayı kurtarma hayaliyle çalışan 18 yaşındaki aktivist Melisa Akkuş anlatıyor.

Sizin için sürdürülebilirlik ne anlama geliyor, sürdürülebilirlik yaklaşımınızın temelinde neler var?

Sürdürülebilirlik dediğimiz zaman bir genç olarak benim aklıma ‘kapsayıcılık’ geliyor. Şu anda birçok yerde sürdürülebilirlik konuşuluyor ama gerçekten sürdürülebilir miyiz ya da sürdürülebilirliği sürdürebiliyor muyuz? Bence bu soruları düşünmek lazım. Ben bu kavramı kapsayıcılıkla birleştirdim. İklim ve çevre alanında sürdürülebilir olmaktan bahsediyorsak, toplumsal cinsiyet eşitliğini de konuşmak, sürdürmek ve sağlamak zorundayız. Yani bir konuyu ele alırken bir başka sorundan bağımsız göremeyiz, bütün bir şekilde yaklaşmalı ve buna göre çözümler üretmeliyiz.

Etkili sürdürülebilirlik çalışması yapmak için doğru paydaş seçimi çok kritik. Paydaşlarınızı belirlerken nelere dikkat ediyorsunuz?

Öncelikle biz çocukları ve gençleri dinleyip dinlemediğine bakıyoruz. Bildiğiniz üzere birçok yer karar alma, iş üretme süreçlerine bizleri dahil etmiyorlar. Ama bizler, karar alma süreçlerinin her aşamasında etkin, eşit, söz ve hak sahibi bireyler olarak yer almak istiyoruz. Ayrıca bize yer verenler de, bizi dekor olarak görmemeli, kendilerinin reklam malzemesi haline getirmemeli. Biz kendimizin bugünüyüz; kimsenin dekor ürünü, sigortası ya da garantisi değiliz. Ardından tabii ki söz alma hakkımız geliyor. Genellikle hep yönetici konumunda olan, deneyimli kişiler söz alıyor ve bizlere “senin yaşın küçük, sen konuşma, sen karışma” muamelesi yapıyorlar. Oysa, bu gelecekte en çok bizler yaşayacağız ve en çok bizler söz alabilmeliyiz. Özetlemem gerekirse; Paydaş seçerken, çocuk ve gençleri karar alma süreçlerine dahil edip etmediği, alan açıp açmadığı, söz almamızı engelleyip engellemediğine ve bizi karar alma süreçlerine katıp katmadığına bakıyorum.

İş Dünyasında Sürdürülebilirlik Anlayışı: Melisa Akkuş, Aktivist

İş dünyasında etki odaklı iş modellerine geçişi görüyoruz. Bu konuda sizi en çok hangi konular heyecanlandırıyor?

Artık sosyal etki odaklı olarak, iyilik ve güzellik için çaba sarf etmemiz ve bu şekilde değişimi yaratmamız gerektiğini düşünüyorum. Bu nedenle ne iş yapıyorsak, nerede çalışıyorsak çalışalım hayatımızın merkezinde değişime öncülük edecek, iyiliği yaygınlaştıracak işler olmalı.

{150497}

Sürdürülebilirlik geniş bir alan ve sürekli güncel gelişmeler oluyor. Hem değişimi takip etmek hem de beslenmek için kitap, film, kişi, kurum önerilerinizi alabilir miyiz?

İlk olarak Marshall Rosenberg’in Şiddetsiz İletişim kitabını önererek başlayacağım. Tüm değişimlerin de dilden, sözcüklerimizden başladığına inanıyorum ve bu nedenle şiddetsiz, sevgi ve barış dolu bir dünya hayaliyle bu kitabı önermek istiyorum.

Kurum olarak elbette değişimin öncüleri olan İklim Öncüleri’ni önereceğim. İklim Öncüleri, iklim krizine karşı tüm Türkiye’den lise ve üniversite öğrencilerini birleştirerek onlara kalıp yargılara maruz kalmadan, kendi benliklerini yansıtarak özgürce projeler, girişimler, etkinlikler üretebilmeleri için gerekli ortamı sunuyor.

Önermek istediğim kurumlardan bir tanesi de Müzikist olacak. Müzikist 2016’dan bugüne, sanat eğitiminde fırsat eşitsizliğini azaltmak, sanat ile çevre ve doğa farkındalığı yaratmak, bağımsız sanatçıyı desteklemek için bir arada.

Çocuk, Köstebek, Tilki ve At filmini ise kitabıyla birlikte izlemenizi önereceğim. Kalplerimize çok iyi gelecek.

Siz bireysel olarak hayatınıza sürdürülebilirliği nasıl dahil ediyorsunuz?

Değişime ve dönüşüme inanarak, eşitsizliklerin ve adaletsizliklerin azalması için elimden gelenin en iyisini yaparak ve tohum olmaya inanarak. Her şey toprağa atılan bir tohumla başlıyor. O tohum büyüyor, filizleniyor ve bir ağaca ve sonra bir ormana dönüşüyor. ‘Bir’ olmanın gücüne inanarak umutlarımızı yeşertmeye, mücadelemizi büyütmeye devam edelim.

SADE
SADE Tüm Yazıları