preloader

Işıldayan Kadın Liderler: Aslı Biçer

17.09.2023
Işıldayan Kadın Liderler: Aslı Biçer

Yazı Boyutu:

Abdi İbrahim | Inoliva Genel Müdürü Aslı Biçer, toplumsal cinsiyet eşitliği üzerine düşüncelerini paylaşıyor.

Toplumsal cinsiyet eşitliği sizin için ne anlam taşıyor? Bu konudaki kişisel düşüncelerinizi paylaşabilir misiniz?

Kadınlar ve erkekler aynı değil ama eşit olmak için aynı olmak gerekmiyor. Farklılıklara rağmen ve farklılıkları koruyarak eşit olmanın, cinsiyete dayalı ayrımcılık içermeyen bir eşitliğin mümkün olduğunu düşünüyorum.

Ülkemizde Cumhuriyet dönemindeki reformlar kadınların toplumdaki yerini güçlendirmiş. Ayrıca, son 20 yılda bu konuda artan bilinç, birçok adımın atılmasına da vesile oldu.

Kız çocuklarının eğitime katılımı, tarım dışı iş hayatındaki kadın sayısı veya meclisteki kadın üye oranı gibi birçok kriterde yol aldık. Sorulduğunda toplumun büyük bir çoğunluğu kadın ve erkeğin her alanda eşitliğini de savunuyor. Ancak, gündelik hayatta kadınların yarısından fazlası eşitliği hissetmediğini söylüyor. Özetle; maalesef toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin halen belirgin şekilde karşımıza çıktığını görüyoruz, hatta yaşıyoruz.

Bir de toplumsal cinsiyet eşitliğinin sadece kadınları ilgilendirdiği gibi bir algı var. Oysaki; bu dayatmalar, yazısız kurallar sadece kadınların değil herkesin özgürlüğünü kısıtlıyor. Ne giyeceğimizden ne iş yapacağımıza ne okuyacağımıza, nerede nasıl eğleneceğimize, neyi içmenin uygun olduğuna kadar tercihlerimizi etkiliyor.

Cumhuriyetimizin 100. yılında kadınların ve erkeklerin toplumsal yaşamın her alanına eşit katılımları ile ilgili alacak çok yolumuz, atılması gereken çok adım var. Ben gençlerin bir önceki nesle kıyasla kadınların gücüne ve liderliğine daha çok inandığını ve bu konuda daha hızlı bir ilerlemeye öncülük edecekleri konusunda umutluyum.

Işıldayan kadın benim için çevresine ve topluma örnek olan, cesur, lider ruhlu, güçlü, mücadeleci ve üreten kadınları temsil ediyor.

Kadınların liderlik pozisyonlarında daha fazla temsil edilmesi için neler yapılması gerektiğini düşünüyorsunuz?

Türkiye’de yönetici pozisyonundaki kadın oranı 2012 yılında %14,4 iken; 2020 yılında %19,3’e ulaşmış. Hem yerel hem global şirketlerin üst düzey yönetici pozisyonlarında çok daha fazla kadın görmemiz, bu konudaki farkındalığın arttığının bir göstergesi diyebiliriz.

Organizasyonlar kadın yöneticilere şans verdiğinde; ekip yönetiminden liderliğe kadar kadın yöneticilerin ne kadar başarılı olduğunu ve nasıl fark yarattığını gördüler. Bu örneklerin yayılması, ilgili mecralarda olabildiğinde duyurulması farklı organizasyonlara da örnek olması açısından çok değerli.

Ancak, araştırmalar, halen insanların %40’ından fazlasının erkeklerin daha iyi yönetici olduğunu düşündüğünü gösteriyor.

Önyargıları yıkmak kolay değil fakat küçük değişimlerden başlayarak, sistemleri hep beraber dönüştürebiliriz. Örneğin; bazı sektörlerde çok az sayıda kadın olduğunu görüyoruz. Bu alanlarda çalışan kadınlar ayrımcılığa uğrayarak, kendilerini ispatlamak için aynı işi yapan erkeklerden çok daha fazla çalışmak zorunda kalıyorlar. Bunun nedeni, mühendislik, teknoloji gibi alanların eril bir alan olarak kodlanmış olması.

Bu noktada yapılması gereken; bu alanlarda daha çok kadına alan açmak, destek mekanizmaları geliştirmek, bu alanların cinsiyeti olamayacağına dair farkındalık çalışmaları yapmak. Kadınlara iş dünyasında daha fazla şans verilmesi ve kadınların lider olarak sağlayabileceği katkıların ve başarılarının duyurulması ile bu değişimin yaratılmasının mümkün olduğunu düşünüyorum.

Işıldayan Kadın Liderler: Aslı Biçer

Şirketinizin toplumsal cinsiyet eşitliği konusundaki misyon ve taahhütleri nedir? Bugüne kadar elde ettiğiniz gelişmeleri paylaşır mısınız?

Abdi İbrahim olarak sadece ilaç üretmiyoruz; iyileştirmeye olan sonsuz tutkumuzla her gün, milyonlarca kişiye daha iyi ve daha sağlıklı bir hayat sunmaya gayret ediyoruz ve onların hayatlarına dokunuyoruz. Bu nedenle toplumsal cinsiyet eşitliği ve kapsayıcılık en önemli duyarlılık alanlarımızın başında geliyor.

Kadınların Güçlenmesi Prensipleri’ni her alana dahil etmeyi amaçlayan Birleşmiş Milletler Kadının Güçlenmesi İlkeleri’ni imzalayan Abdi İbrahim’in organizasyonunda üst yönetim kadrosunda kadın çalışan oranı ise yüzde 25’in üzerinde bulunuyor.

Geçtiğimiz yıl katılımcılarının %72’si 30 yaş üstü kadınlardan oluşan İsbike Bisiklet Okulu’nun ana sponsoru olarak önemli bir adım attık.

2022’de Türkiye’nin önde gelen okullarında okuyan burs verdiğimiz bursiyerlerimizin %72’sinin kız öğrenci olması, kadınları her alanda destekleme vizyonumuzun bir yansımasıdır.

Abdi İbrahim olarak çalışanlarımızın din, dil, etnisite, engellilik ya da cinsel tercihleri nedeniyle ayrımcılığa uğramayacağı, eşit işe eşit ücret ilkesinin geçerli olduğu, çalışanlar arasında çeşitlilik kültürünün hâkim olduğu bir çalışma ortamı sunuyoruz.

Şirket çalışanlarınızın ve yönetim kurulunuzun kadın erkek oranlarını alabilir miyiz? Gelecek hedefleriniz nelerdir?

Şirketimizde çalışan kadınların oranı %40, merkez ofisimizdeki yönetici kadrolarında ise kadın çalışanı oranımız %63. Şirket olarak, açık bir pozisyon ile ilgili değerlendirme yaparken cinsiyet eşitliği temelinde pozisyonun gereklilikleri ve kişinin bireysel uygunluğunu göz önüne alarak değerlendiriyoruz.

Sizce ‘Işıldayan Kadın’ın tanımı ve kriterleri nedir?

Işıldayan Kadın Liderler: Aslı Biçer

Işıldayan kadın benim için çevresine ve topluma örnek olan, cesur, lider ruhlu, güçlü, mücadeleci ve üreten kadınları temsil ediyor. Hepimize örnek olan, umut veren, ortamını pozitif enerjisi ile aydınlatan, hep daha fazlası var diyerek ilham veren, hepimize ışık olan ve yolumuza ışık tutan kadınlar benim için Işıldayan Kadın’lar.

İş hayatında yükselmiş, şahane başarılara imza atarak, yüksek mevkilerde oturan kadınlar olması şart değil.

Bir uzun yol otobüs şoförü, itfaiyeci, benzinlikte pompacı ya da pilot olarak çalışan bir kadının, bir çoğumuzdan daha savaşçı ve cesur olduğuna inanıyorum. Özellikle ışıldayan birçok kadının geldiği noktaya dek yaşadıklarını içeren çok etkileyici hikayeleri olduğunu da düşünüyorum.

Toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda en çok ilham aldığınız, kişi, şirket ya da olay nedir?

Birçok kült isim aklıma geliyor ama beni en çok etkileyen iki isimden bahsetmek isterim. Biri içinde bulunduğum sağlık sektöründen diğer ise hobi olarak ilgilendiğim gastronomi dünyasından mücadelelerine ve yaptıklarına hayran olduğum iki kadın.

Türk fizik mühendisi Canan Dağdeviren’in gençlere ilham verecek bir başarı hikayesi var bence. Medikal teknoloji alanında geliştirdiği birçok projesinin yanı sıra, yılmadan çalışmaya devam eden bir bilim insanı ve icatlarıyla dünyada adından çok söz ettiriyor.

Giyilebilir kalp pili, cilt kanserini tespit etmeye yönelik insan tenine yapıştırılabilen bir cihaz, Parkinson hastalarının hayatını kolaylaştırmayı hedefleyen beyin iğnesi gibi buluşları hayata geçirirken, kadın olmanın başlı başına bir problem olduğunu yaşamış. Zorlukların üstesinden gelmeyi hep bilen Canan Dağdeviren, Amerika’ya gittiğinde kendi araştırma grubunun içindeki tek kadın araştırmacıymış ve teorik bilgisinin çok iyi olmasına rağmen pratik bilgi noktasında kadın olmasından ötürü zorluklar yaşamış.

Geçmişte kendisinin yaşadığı zorlukları yeni nesillerin yaşamaması için kendi laboratuvarını tamamen şeffaf tasarlamış. Camdan yapılan laboratuvarı dışarıdan gelen herkes izleyip gözlem yapabiliyor ve Dağdeviren’in çalışmalarından faydalanabiliyor.

Diğer isim ise Mardin’de başlayan hikayesi ile Gastronomi dünyasının Nobel’i sayılan Basque Culinary World Prize’da iki yıl üst üste dünyanın en iyi 10 şefi arasına giren ilk ve tek Türk şef olan Ebru Baybara Demir.

Mardin’i turizmle tanıştırma hayaliyle yola çıkan Ebru Hanım’ın yarattığı değişimle şehrin ilk turistik işletmesini kendisine inanan 21 kadınla beraber açması kadın dayanışması açısından da çok etkileyiciyi. 1999 yılında Mardin’de özellikle de bir kadın olarak yaşadığı zorlukları anlatıken; “Araba kullanan tek kadın bendim. Şehir kültüründe kadın kıymetli olduğundan evde oturması gerekir, çünkü görevi büyük bir aileyi yönetmektir ve dışarıda asla bir yeri yoktur. Kim ne der baskısı çok yoğundur” şeklindeki ifadesinden nasıl bir mücadele sonunda bu noktaya geldiğini tahmin etmek mümkün. Hatta eşi bölgenin koşullarına alışamadığından geri dönmek zorunda kalmış.

BM Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) tarafından düzenlenen Dünya Gastronomi Turizm Forum’unda Türkiye’yi temsil eden bu kadına halen bitmek tükenmek bilmeyen enerjisi ve hayata geçirdiği projeler için hayranlığım sonsuz.

Özlem Güsar
Özlem Güsar Tüm Yazıları