Işıldayan Kadın Liderler: Duygu Badem Uylukçuoğlu

Vestel’in CMO’su olan Duygu Badem Uylukçuoğlu, toplumsal cinsiyet eşitliği üzerine düşüncelerini paylaşıyor.

Toplumsal cinsiyet eşitliği sizin için ne anlam taşıyor? Bu konudaki kişisel düşüncelerinizi paylaşabilir misiniz?

Toplumsal cinsiyet eşitliği kadın ve erkek ayırt etmeksizin tüm bireylerin toplumsal hayata eşit ve tam katılımını ifade ediyor. Bu kavramı bu şekilde jenerik ifadelerle tanımlamak mümkün olsa da esasında, özünde çok daha derin ve büyük bir anlam taşıyor. Toplumsal cinsiyet eşitliğini sadece raporlar, haberler ve kurum ve kuruluşların politikaları üzerinde anlatıp bu dar alanlarda muhafaza etmek yerine; hayatın her alanında, her sektörde, evde ve toplumsal hayatta tam bir eşitlikten söz edebilmek için yapılacak her türlü çalışmaya katkı sunmayı misyon edindim. Ne mutlu ki görev yaptığım kurum da bu vizyonu taşıyor ve somut adımlar atmak için hızlı bir şekilde harekete geçebiliyoruz.

Kadınların liderlik pozisyonlarında daha fazla temsil edilmesi için neler yapılması gerektiğini düşünüyorsunuz?

Sürdürülebilir Kalkınma yolunda Birleşmiş Milletler tarafından belirlenen Küresel Amaçlar içinde toplumsal cinsiyet eşitliği önemli bir bileşen olarak yer tutuyor. Bu nedenle, bugün hayatımızı ve dünyamızı şekillendiren bir kavram olan sürdürülebilirlik; çok boyutlu şekilde ele alınmalı. Bu yoldaki, bu uğurdaki amaçları toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamadan yerine getirmemiz mümkün değil. Tam da bu sebeple özellikle iş dünyasına önemli görevler düşüyor. Sürdürülebilirlik faaliyetleri tasarlanırken, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına yönelik sorumluluk almak her zamankinden daha fazla önem arz ediyor.

Dünya Ekonomik Forumu’nun Küresel Cinsiyet Farkı 2023 Raporu’na göre, dünyada cinsiyet eşitsizliğinin kapanmasına yönelik ilerlemenin mevcut hızda devam etmesi durumunda cinsiyet eşitliğinin ancak 2154 yılında sağlanabileceği öngörülüyor. Yani hızla harekete geçmeli, bu konuda gezegenimize ve topluma karşı olan sorumluluklarımızı yerine getirmeliyiz. Bu uzun soluklu bir yolculuk, ancak kararlı bir duruş ile her şey mümkün. Bu sorun tüm dünyanın sorunu ve yeni bir hikâye yazmak mümkün. Büyük bir değişim ve dönüşüm içerisindeyiz. Sahip olduğumuz dijital yetkinlikler, teknolojinin önlenemez yükselişi ve değişen iş yapış şekilleriyle şirketlerin toplumsal fayda sağlama amacı ile aldığı sorumluluklar arttı. Kadınların ekonomik hayata katılımı her geçen gün artarken, eğitim alanındaki eşitsizliklerin çözülebilmesi için kamu ve özel kurumlara da büyük iş düşüyor. Yönetim kurullarında, karar verici rollerde ve iş kolu gözetmeksizin tüm alanlarda kadınlara daha çok fırsat verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu alanda daha çok liderlik programı ve projeleri tasarlanmalı. Bu noktada başta şahsım olmak üzere tüm Vestel Şirketler Grubu olarak çözümün bir parçası olmaya hazır olduğumuzun ayrıca altını çizmek isterim.

Şirketinizin toplumsal cinsiyet eşitliği konusundaki misyon ve taahhütleri nedir? Bugüne kadar elde ettiğiniz gelişmeleri paylaşır mısınız?

Toplumsal cinsiyet eşitliğini tabana yayarak farkındalık yaratmanın ötesine geçen somut adımlar atıyoruz. Kurumsal gönüllülük programımız Kıvılcımlar Hareketi ile farklı alanlarda STK’larla iş birliği yaparak toplumsal etki alanımızı genişletiyoruz. İşe alım uygulamalarımız dâhil olmak üzere şirketimiz genelinde toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına yönelik çalışmaları teşvik ediyoruz. Zorlu Holding’in Eşit Bi’Hayat Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Manifestosu ve Birleşmiş Milletler Kadın Güçlendirme İlkeleri’nin imzacısı olmasının rehberliği ile toplumda, elektronik ve beyaz eşya sektörlerinde ve Vestel Şirketler Grubu’nun her düzey çalışanlarında kadın erkek eşitliğini sağlamak için sorumluluk alıyoruz. Sporu ve özellikle kadın sporunu destekleyerek sporcularımızın güçlenmesini ve altyapıdan daha çok kadın sporcu yetişmesine katkıda bulunuyoruz. İnsan kaynakları politikalarımızdan, şirket içi farkındalık oluşturma amaçlı projelere, iletişim ve pazarlama kampanyalarımızdan sponsorluklarımıza kadar toplumsal cinsiyet eşitliğini ön planda tutuyoruz. Zorlu Holding’in Akıllı Hayat 2030 vizyonunun yol göstericiliğinde hedeflerimizi belirledik ve bu kapsamda her geçen yıl ciddi mesafe kat ediyoruz.

Hayatın her alanında tam bir cinsiyet eşitliğinden söz edebilmek için yapılacak her türlü çalışmaya katkı sunmayı misyon edindim.

Şirket çalışanlarınızın ve yönetim kurulunuzun kadın erkek oranlarını alabilir miyiz? Gelecek hedefleriniz nelerdir?

UNGC imzasıcısı uluslararası bir teknoloji şirketi olarak kurulduğumuz günden bu yana eşitliği esas alan bir yönetim anlayışı benimsedik. Bugün kadın çalışan oranımız yüzde 35’i aşmış durumda. Hedefimiz 2030 yılına dek bu oranı yüzde 40’ın üzerine taşımak. Son derece kararlı olduğumuz bu yolda, sadece genel kadın çalışan oranımız değil; tüm yönetim kademeleri için de hedef yükselttik. Sorumlu ve üstü pozisyonlardaki yönetim kadrosunda kadın oranı için yüzde 28, ilk kademe yönetimde yüzde 34’lük hedefimiz var. Orta kademe, bir diğer deyişle müdür seviyesinde çalışan kadın oranı hedefimiz ise yüzde 21. 2030 yılında tamamlamayı planladığımız bu hedeflere doğru emin adımlarla ilerliyoruz.

Sizce ‘Işıldayan Kadın’ın tanımı ve kriterleri nedir?

Bana göre Işıldayan Kadın; çevresine ilham veren, her ne iş yapıyorsa yapsın genç kadınlara ilham olan, bunu en iyi şekilde yapma gayreti gösteren ve belirlediği hedeflere ilerlerken cesaretini korumayı başaran kadındır.

Toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda en çok ilham aldığınız, kişi, şirket ya da olay nedir?

2023 yılı boyunca bu alanda hepimize ilham veren Filenin Sultanları’nın benim için de kahraman olduklarını söylemek isterim. Önce Milletler Ligi, ardından namağlup Avrupa Şampiyonluğu ile Türk kadınının gücünü tüm dünyaya kanıtladılar. Dünyanın 1 numaralı kadın voleybol milli takımı oldular. Bu başarının Cumhuriyetimizin 100. yılına isabet etmesi ise ayrı bir gurur kaynağı. Türkiye Voleybol Federasyonu ve A Milli Kadın Voleybol Takımımızı tüm içtenliğimle kutluyorum.

Bu başarı Vestel Ailesi için bir kıvanç niteliği taşıyor. Yaklaşık 8 yıldır voleybol ile birlikteliğimiz, henüz markalar bu kadar spor yatırımı yapmazken Filenin Sultanları’na inanıp onların yanında olmamız bence çok kıymetli. Bugün baktığımızda voleybolun ülkemizdeki en başarılı takım sporu olması, ülkemize ilkleri yaşatması tesadüf değil. Onlar yılmadan, kendilerinden ödün vermeden, çok büyük bir inanç ve azimle, olağanüstü bir performansla çalışarak bugünlere geldiler. Ve ne mutlu ki biz de tüm bu özel anlarında yanlarındaydık. Bizim için sadece gurur değil, aynı zamanda ilham kaynağı oldular. Hem voleybolun değerini hem de markamızın değerini beraber büyütme imkânı bulduk. Bunlar çok özel şeyler. Eminim birlikte nice başarılara imza atacağız. Sporun birleştirici gücüne çok inanıyoruz. Biliyoruz ki spor, toplumun gelişimi açısından kritik önem ve işleve sahip. Daha çok kadın sporcunun yetişmesi için sorumluluk almaya devam edeceğiz.