Lider Sohbetleri: Melisa Sabancı Tapan
Yazı Boyutu:
Disiplinlerarası araştırma, etkileşim ve üretime yer açan konuk programı Gate 27′nin kurucusu Melisa Sabancı Tapan’la iş hayatı ve liderlik üzerine sohbet ettik.
Yaratıcı bir ekip yönetirken liderlik stilinizde sanat ve yaratıcılık unsurlarını nasıl entegre ediyorsunuz?
Sanat ve yaratıcılık unsurlarını sahiplendiğinizde, bu hayatınızın her alanında var oluyor. Bu nedenle, bu unsurların olmadığı bir versiyonumu düşünemiyorum. Yaratıcı bir ekip yönetirken, sanat ve yaratıcılığı liderlik stilime entegre etmek, doğal bir süreç haline geliyor. Ekip arkadaşlarımın farklı yeteneklerini ve ilgi alanlarını keşfetmeye özen gösteriyorum. Herkesin kendini ifade edebileceği bir ekosistem yaratmayı değerli buluyorum. Açık iletişimi teşvik ettiğim, herkesin fikirlerini rahatça paylaşabileceği bir ortamın verimliliğine inanıyorum.
Sanatın toplumsal değişimde oynadığı rolü nasıl değerlendiriyorsunuz ve Gate 27 bu yönde nasıl bir katkı sağlıyor?
Sanat, toplumsal değişimin önemli bir aracı. İnsanların düşüncelerini, duygularını ve toplumsal sorunlara bakış açılarını şekillendiriyor, empatiyi ve farkındalığı artırıyor. Gate 27, bu bağlamda sanatçıları ve yaratıcı düşünürleri bir araya getirerek, sürdürülebilirlik ve toplumsal gelişim projelerini destekliyor. Gate 27’deki rezidans programları, sanatçıların ve yaratıcı profesyonellerin birbirleriyle ve yerel topluluklarla etkileşimde bulunmalarını sağlıyor. Bu etkileşimler, yeni projelerin ve iş birliklerinin doğmasına, dolayısıyla toplumsal değişim için güçlü bir platform oluşturulmasına katkıda bulunuyor.
Yaptığınız işler arasında en heyecan verici ve özel işiniz hangisi?
Yaptığım işler arasında en heyecan verici ve özel olanı seçmek gerçekten zor çünkü yaptığım her işi tutku ile yapıyorum. Ailemle birlikte çalışmanın hazzı ve buradaki rollerimin sorumluluğu, yüksek öğrenme eğrisi ve etki alanının büyüklüğü gerçekten tarifsiz bir deneyim. Sabancı Holding’deki rolüm, sadece bir iş değil, aynı zamanda bir vizyonu ve değerleri sürdürme görevi.
Ancak, Gate 27’yi kurmak ve yönetmek de benim için çok özel bir anlam taşıyor. Bu proje, yaratıcı yolculuğumda özgürce dolaşabildiğim ve adeta bir çocuk gibi oluşumundan kurumsallaşma sürecine kadar her aşamasını deneyimlediğim bir alan. Gate 27, sanatçıların ve yaratıcı düşünürlerin bir araya geldiği, projelerini hayata geçirdiği ve topluma ilham verdiği bir platform. Burada, sanatın dönüştürücü gücünü her gün görmek ve desteklemek, benim için büyük bir tatmin kaynağı.
Her iki rolüm de bana farklı açılardan büyük heyecan veriyor ve her biri, kariyerimde farklı bir yer tutuyor. Ailemle birlikte çalışmak, köklerime bağlı kalmamı ve büyük bir vizyonu sürdürmemi sağlarken, Gate 27 ise yaratıcı özgürlüğümü ve kişisel tutkularımı besliyor. Bu nedenle, her iki deneyim de benim için vazgeçilmez ve birbirini tamamlayıcı nitelikte.
Yaşamınızı ve kararlarınızı şekillendiren bir hayat mottonuz var mı? Bu motto size günlük yaşamınızda nasıl bir rehberlik ediyor?
Yaşamımı ve kararlarımı şekillendiren hayat mottom: “Değerlerimle uyum içinde yaşamak ve hayatımı kendi ilkelerimle sürdürmek.” Bu motto, hem kişisel hem de profesyonel yaşamımda bana rehberlik ediyor. Her adımımda, kararlarımı alırken değerlerimi ve ilkelerimi göz önünde bulunduruyorum. Değerlerime uygun yaşamak, iç huzurumu ve mutluluğumu korumama yardımcı oluyor. Kendi ilkelerimle hareket etmek, bana güven veriyor ve hedeflerime ulaşmam için kararlı adımlar atmamı sağlıyor. Bu, hayatımda ve kariyerimde gerçek bir rehberlik sunuyor ve her günümü anlamlı kılıyor.
İş hayatınızda size ilham veren kitap, podcast, TEDx vb. gibi kaynaklar neler?
Sıklıkla kişisel gelişim kitapları okuyorum. Bunların arasından favorim Michael Watkins tarafından yazılan “The First 90 Days”. Bu kitap, bir insanın işe girdiğinde ilk 90 günde ne yapması gerektiğini anlatıyor, ancak bunun çok ötesinde farklı yetkinliklere de değiniyor. Ben çok faydalı buldum. Kesinlikle bir başucu kitabı ve bana büyük faydası dokundu.
2009 yılında Pranav Mistry’nin “SixthSense” üzerine yaptığı konuşmayı ilk duyduğumda, adeta büyülenmiştim. Bu konuşma, küçük Melisa’ya teknolojinin yapabilecekleri konusunda büyük ilham verdi ve o günden bu yana farklı teknolojik gelişmeleri takip etmekten büyük keyif alıyorum. Artık Pranav Mistry gibi mühendisleri, bilim insanlarını, üreticileri, araştırmacıları ve sanatçıları takip etmekten büyük haz alıyorum. Bu tutkumu beslemek için çeşitli konferanslara, sanat fuarlarına, panellere katılıyor ve belgeseller izliyorum. Bu tür deneyimler, vizyonumu genişletmek ve iş dünyasında yenilikçi yaklaşımlar geliştirmek için bana ilham veriyor. Bu ilham kaynaklarından profesyonel kariyerimde ve kişisel gelişimimde büyük fayda görüyorum.
Aynı zamanda, bu ilham kaynakları ve deneyimler, Gate 27’yi kurmamda ve büyütmemde de büyük rol oynadı. Burada benzer ilgi alanlarına sahip insanlarla bir araya gelerek, fikir alışverişinde bulunuyor ve birlikte çalışarak daha geniş bir etki yaratıyoruz. Bu tür deneyimler, birbirimize ilham verdiğimiz, destek olduğumuz ve birlikte büyüdüğümüz bir ekosistemler topluluğu oluşturuyor.
POP QUIZ
Türkiye ve dünyadaki galeri ve müzelerden en sevdikleriniz hangileri?
The Guggenheim, Peggy Guggenheim, Foundation Beyeler. Büyük merak duyduğum Storm King Arts Center ise ziyaret etmek istediklerim arasında ilk sırada.
En son ziyaret ettiğiniz üç sergi hangileriydi?
En son Gate 27’de Murat Akagündüz’ün üretimlerini görme fırsatım oldu. İnanılmaz bir deneyimdi. Konuk sürecinin çıktıları beni gerçekten heyecanlandırdı. Onun yaratıcı süreçlerine tanıklık etmek kalbimin hızla çarpmasına neden oldu. Sanatçının eserleri henüz geniş kitlelerle buluşmadığı için detaylı anlatmam doğru olmayabilir, ancak bu deneyimin beni oldukça etkilediğini söyleyebilirim.
Görsel: İz serisi
Belgrad ziyaretimde yürürken tamamen tesadüf eseri karşıma bir sergi çıktı. Küçük bir galeriye girdim ve burada farklı dokular ve şekiller üzerine yoğunlaşan eserler buldum. Serginin sürpriz bir keşif olması, deneyimi daha da özel kıldı.
Son olarak, Gate 27’de Nathalie Rey’in “İyi Yaşa, İyi Öl” adlı gösterimi. Sanatçının yaşam ve ölüm döngülerini farklı boyutlarda incelediği bu enstalasyonlar, oldukça etkileyici ve şaşırtıcıydı. Rey’in eserleri, hayatın ve ölümün derinliklerini keşfetmeme yardımcı oldu ve bu deneyim, beni derinden etkiledi.
Hangi şehir size ilham veriyor?
İstanbul kesinlikle en çok ilham aldığım şehir.
Evinizde hangi sanat eserinin olmasını isterdiniz?
Pek çok eser ve tasarım beni heyecanlandırıyor. Yakınımda ya da birlikte yaşamak isteyeceğim birçok eser var. Ancak beni asıl heyecanlandıran, üretim süreçlerinde bulunduğum eserlerle birlikte zaman geçirmek. Sanatçının yaratım sürecine tanıklık etmek, onların ilham kaynaklarını ve tekniklerini görmek, bir eserin nasıl doğduğunu ve geliştiğini deneyimlemek benim için çok değerli.
Özellikle Gate 27’deki sanatçılarla birlikte çalışırken, onların üretim süreçlerine dahil olmak ve bu süreçleri gözlemlemek, sanat eserleriyle daha derin bir bağ kurmamı sağlıyor. Bu bağ, eserin sadece görsel güzelliğiyle değil, aynı zamanda yaratım hikayesi ve arkasındaki düşüncelerle de ilişki kurmamı sağlıyor.
Bu nedenle, evimde en çok bizzat yaratım süreçlerine tanıklık ettiğim ve birlikte çalıştığım sanatçıların eserlerinin bulunmasını isterdim. Bu eserler, benim için sadece birer sanat eseri değil, aynı zamanda unutulmaz deneyimlerin ve değerli anıların bir yansıması. Yaratıcı süreçlerin heyecanını ve ilhamını her gün evimde hissetmek, benim için büyük bir mutluluk kaynağı olurdu.
Melisa Sabancı Tapan Kimdir?
Uluslararası işletme ve psikoloji alanında lisans eğitimini tamamladıktan sonra, E. Melisa Sabancı Tapan, Sabancı Holding’de finans, pazarlama ve operasyon dahil tüm alt şirket ve departmanları analiz eden bir rotasyon programına katılmıştır. Ardından, BCG ve PwC gibi danışmanlık şirketlerinde analitik ve problem çözme becerilerini geliştirmiş, Uluslararası Enerji Ajansı’nda (IEA) enerji kurumlarının iş birliğini anlatan bir rapor hazırladığı hukuk departmanında görev almış ve bu süreçte iş birliği ekosisteminin potansiyelini keşfetmiştir.
Columbia Üniversitesi’nde Ekonomik ve Siyasal Kalkınma üzerine yüksek lisans yaparken, sürdürülebilirlik ve ekonomik kalkınma alanında iş birliklerini teşvik eden Gate 27’yi kurmuş ve paralelinde Marshall Wace’te yönetici adayı programını tamamlamıştır.
Yüksek lisansını tamamladıktan sonra Gate 27’deki çalışmalara devam eden Sabancı Tapan, çeşitli sosyal sorumluluk projelerinde danışmanlık yapmaktadır. E. Melisa Sabancı Tapan, Sabancı Holding Yönetim Kurulu üyesi ve Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti üyesidir.