Şehre Dönüş Sohbetleri: Murat Akşam
Yazı Boyutu:
Türkiye Finans Bankası’nın Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Murat Akşam, şehre dönüşte verimliliğini, motivasyonunu nasıl artırdığını ve yeni sezondaki kişisel hedeflerini anlatıyor.
İşe dönüş sürecinde, ajandanızda neler öne çıkıyor? Yaz boyunca biriktirdiğiniz enerjiyi iş projelerine nasıl yansıtıyorsunuz?
Yaz dönemi biz bankalar için yine yoğun geçmiş olmakla birlikte hafta sonları şehirde ve şehir dışında kısa yolculuklar, kısa tatiller, uzun ve aydınlık günler hem insanı dinlendiriyor hem de enerji veriyor. Bizlerin ajandası son birkaç yıldır kuvvetli bir dinamizm içinde olmakla beraber özünde çok değişmedi. Tek konumuz var; artan volatilite. Hızlı değişen ekonomi politikalarına anında uyumlanmak odağımız oldu. Yaz aylarında, öncelikle birkaç çeyrek daha sürmesini beklediğimiz zorlu ekonomik süreçte, bankanın ve banka ile ilgili tüm paydaşların bu dönemi mümkün olan en iyi şekilde geçirmesi için yapmamız gerekenleri planlamış oldum. Öte yandan da zorlu süreç sonrası başlayacağına inandığım güçlü büyüme dönemi için önümüzdeki 3-5 yılın stratejik ve öncelikli projelerini düşünme, planlama imkanım oldu.
Yeni sezonda kişisel hedefleriniz arasında neler var?
En önemli kişisel hedefim, bu süreci hızla sorunsuz kapatıp, büyüme dönemine çok kuvvetli, güçlü ve hızlı girmek. Kuşkusuz bunu başarmak için yoğun bir hazırlık, altyapı ve planlama başlattık. Hem kurum içi, hem kurum dışı ortak akıl toplantıları ile süreci planlıyor ve hazırlanıyoruz. Başta ekip arkadaşlarım olmak üzere; dokunduğumuz, beraber çalıştığımız, tüm kişi ve kurumlarla birlikte büyük bir orkestra gibi kusursuz bir uyum ve heyecanla müşteri-çalışan-hissedar mutluluğunu sağladığımızı ve başardığımızı görmek en önemli hedefimiz diyebilirim.
Yaz sonrası ekip motivasyonunu artırmak için hangi yöntemleri kullanıyorsunuz?
Ofisten ziyade sahada olmayı çok seviyorum. Sahadaki ekiplerimizle sürekli temasta olmaya ve yan yana gelmeye özen gösteriyorum. Her hafta bir bölgeye ziyarete giderek onlarla yüz yüze görüşmeler yapıyorum. İhtiyaçlarını ve beklentilerini anlamaya çalışıyorum. Bu ihtiyaç ve beklentileri anlayıp, çözmeye çalışırken, önümüzdeki dönem için neler planladığımızı, yaptıklarımızın mantığını anlatıyorum. Farklı ve yaratıcı projelerde yer almalarını sağlamanın, onların enerjisini ve üretkenliğini artırdığını görebiliyorum. Ayrıca sürekli müşteri memnuniyetini, yenilikçi çözümleri, gelişimi teşvik eden bir iş kültürü yaratmak ve başarıyı takdir etmek, ekiplerimizin motivasyonunu canlı tutmada etkili oluyor. Türkiye Finans’ı bu bakımdan sektörün oldukça ilerisinde görüyorum ve böyle devam etmesi için bir yönetici olarak gereken koşulları en verimli şekilde oluşturmaya gayret ediyorum.
Şehirde kendinizi iyi hissettiğiniz, semt, restoran, mekan neresi?
İstanbul çok istisnai, nadide bir şehir. İstanbul’da kendimi en iyi hissettiğim yerler birden fazla. Bazen Fenerbahçe-Bostancı sahilde sabah yürüyüşü, bazen Boğaz’ın huzur dolu manzarası, bir anda şehirden uzaklaşıp tatil kasabasına gelmiş gibi hissettiğiniz Adalar, rengarenk ve muazzam bir uyumla dizilmiş ürünleri ile inanılmaz zeki, esprili sohbetleri, neşe dolu bağırışları ile semt pazarları aklıma ilk gelenler. Mekan ve restoran ayırımı yapmam, ama özellikle hafta içi, hafta sonu yoğunluğuna yakalanmadan Galataport, Kınalıada’da yer alan mekanları, şeflerimizin İstanbul’un farklı semtlerinde yer alan imza restoranlarını keşfetmekten büyük keyif alıyorum. Biz İstanbul’un yaz akşamları da insana “İstanbul muhteşem bir şehir ” dedirtiyor.
Bu sene mutlaka yapacağım, gideceğim, başlayacağım, keşfedeceğim dediğiniz yerler ve konular neler?
İşin yoğun temposundan bir adım geri çekilmek, zihni tazelemek ve büyük resmi yeniden değerlendirmek için bu şart. Ben kişisel gelişimin sürekliliğine inanırım. Dolayısıyla bu yıl da kendimi geliştirmek ve yeni fikirler üretmek için kitap okumaya, araştırmalar yapmaya daha çok vakit ayıracağım. Spora da hayatımda daha çok yer vermek arzusundayım.
Sabah yürüyüşlerini rutin hale getirmek güzel olacaktır. İstanbul’un tarihi yerlerini rehber eşliğinde gece gezmeyi çok istiyorum. Bir de kuzey ışıkları gezisi yapmak istiyorum.
Şehirde kendinize ayırdığınız zamanda neler yapıyorsunuz veya ritüelleriniz var mı?
Kendime ayırdığım zamanlarda; sahil boyunca uzun yürüyüşler yapmak, genç ve başarılı şeflerimizin hazırladığı yeni mutfakları keşfetmek en sevdiğim ritüeller arasında. Fırsat buldukça ailemle birlikte tarihi mekânları ziyaret ederek kültürel mirasımızın zenginliğini derinden hissediyorum.
Çalışma hayatınızdaki yoğunluktan uzaklaşmak için hangi aktiviteleri tercih ediyorsunuz?
Yakın çevre gezileri ya da 2-3 günlük yurtiçi, yurtdışı gezileri yapıyorum. Kitap okumak çok dinlendiriyor. Müzik eşliğinde, iş hayatı dışındaki kitapları okurken farklı bir dünyada oluyorsunuz. Yazarın tasvirine, yarattığı atmosfere giriyorsunuz. Bu da sizi çok dinlendiriyor. Ayrıca sporun disiplin, azim ve takım ruhu gerektiren yapısı, iş hayatında da çok değer verdiğim unsurlar arasında yer alıyor. Spor etkinliklerini izlemek, bana hem kişisel hem de profesyonel anlamda ilham verdi. Sporcuların gösterdiği disiplin, azim, üstün performans ve kararlılık beni her zaman daha iyisini yapma konusunda motive ediyor. Adanalı biri olarak, Adana Kebabı yapmanın keyfi benim için bambaşka. Özellikle sevdiklerime ve komşularıma kendi ellerimle hazırladığım bu lezzeti sunmak, hem iş hayatından uzaklaşmamı sağlıyor hem de bana büyük bir mutluluk veriyor. Hayatın bu basit ama anlamlı anlarına hepimizin ihtiyacı var.