Şehre Dönüş Sohbetleri: Şule Yücebıyık

Bilim Virüsü Sosyal Girişimi kurucusu Şule Yücebıyık ile şehre dönüşte verimliliğini ve motivasyonunu nasıl artırdığını, yeni sezondaki kişisel hedeflerinin neler olduğunu konuştuk.

İşe dönüş sürecinde, ajandanızda neler öne çıkıyor? Yaz boyunca biriktirdiğiniz enerjiyi iş projelerine nasıl yansıtıyorsunuz?

Yaz aylarında depoladığımız enerji ile Bilim Virüsü’nde yepyeni gençlik programları hayata geçirmeyi hayal ediyoruz. 5. yılımızda Türkiye’nin en büyük genç yetenek topluluğu olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Gençlerin öğrenme ve gelişim ihtiyaçlarını gözeten ve onları gelecek için güçlendiren programları, kurumların yeni nesil ile bağını kuran, yetenek ihtiyaçlarını buluşturan projeleri hayata geçireceğiz.

Yeni sezonda kişisel hedefleriniz arasında neler var?

Yeni dönemde kişisel hedefim Almanca öğrenmek. Bilim Virüsü’nün Berlin’deki projeleri nedeniyle yılın yarısını Almanya’da geçiriyorum ve bu, Almanca gibi zengin bir dili öğrenmek için en büyük motivasyonum.

Yaz sonrası ekip motivasyonunu artırmak için hangi yöntemleri kullanıyorsunuz?

Ekibim meraklı ve öğrenmeye tutkulu gençlerden oluşuyor. Haftanın yarım günü işleriyle ilgilendikleri bir konu üzerinde çalışıp, derinlemesine öğrenmeleri için izin uygulaması başlattım. Son haftalarda en büyük motivasyonları bu. Uzaktan çalışan bir ekip olduğumuz için ayda bir Türkiye’nin farklı bir ilinde bir araya gelerek ‘Virüs Kamp’ yapıyor ve çok eğleniyoruz.

Tarihi mekânlara, bağımsız sanat galerileri, müzeler ve performanslara gidiyorum. Kadıköy ve Beyoğlu’ndaki sahaflarda vakit geçirmeyi çok seviyorum.

Şehirde kendinizi iyi hissettiğiniz, semt, restoran, mekân neresi?

İstanbul Fenerbahçe’de yeni açılan Manhattan bu yaz favori mekânım oldu. Burgazada Kalpazankaya Restoran, İsmet Baba Balıkçısı, Arnavutköy Revma ile Sur Balık keyifli akşam yemekleri için en sevdiğim mekânlar. Bu yaz ayrıca Kapalıçarşı Büyük Validehan içindeki Rooftop’ı keşfettim ve müdavimi oldum. Bir Kadıköylü olarak en iyi hissettiğim semt Kadıköy. Moda kafelerinde ve Kadıköy Çarşısı’nda zaman geçirmek en büyük keyfim. Berlin’de ise Kreuzberg ve Mitte çeşitliliği ve yüksek enerjisinden ilham aldığım semtler.

Bu sene mutlaka yapacağım, gideceğim, başlayacağım, keşfedeceğim dediğiniz yerler ve konular neler?

Bu yıl mutlaka gitmek istediğim yer Portekiz’in Nazare sahil kasabası. Avrupa’nın en büyük sualtı kanyonuna ev sahipliği yapan Nazare, kasım -şubat aylarında rekor yükseklikte dalgalarıyla inanılmaz bir doğa olayına sahne oluyor. Bu yıl ayrıca Alman dili ve edebiyatının en büyük temsilcisi, yazar, düşünür, bilim insanı Goethe’nin eserleri üzerinde derinleşmek istiyorum. İlk hedefim doğup büyüdüğü Weimar’ı ziyaret etmek.

Şehirde kendinize ayırdığınız zamanda neler yapıyorsunuz veya ritüelleriniz var mı?

Popüler olmayana olan merakımı besleyen şehir rotaları planlıyorum. Tarihi mekânlara, bağımsız sanat galerileri, müzeler ve performanslara gidiyorum. Kadıköy ve Beyoğlu’ndaki sahaflarda vakit geçirmeyi çok seviyorum.

Çalışma hayatınızdaki yoğunluktan uzaklaşmak için hangi aktiviteleri tercih ediyorsunuz?

Orman yürüyüşleri zihin ve beden bütünlüğüm açısından bana en iyi gelen aktivite. Kitaplarımı ve köpeğimi alıp kısa seyahatlere çıkmak beni dengeliyor.