Teknoloji Sektöründe Girişimci Hikayesi: Solid-ICT
Yazı Boyutu:
Yazılım geliştirme firması Solid-ICT’nin kurucusu Ali Aksakarya, girişim hikâyesini anlatıyor ve teknoloji alanında girişim yapmak isteyenlere tavsiyeler veriyor…
Solid-ICT’nin kuruluş hikâyesini anlatır mısınız?
Üniversite yıllarımda bilgisayar mühendisliği mesleğini çok severek okudum, yazılım geliştirmeyi bir mühendislik olduğu kadar bir zanaat olarak gördüm ve bu tutkumla, iyi ve kaliteli yazılım geliştirme motivasyunum günden güne arttı. Savunma sanayii ve dijital yazılımlar alanında kısa bir süre çalıştım. Sektörde gözlemlediklerim bana bu alanda yapılabilecek çok güzel işlerin olduğunu gösterdi ve gördüklerimin daha da iyisini yapma motivasyonuyla 2011 yılı Mayıs ayında Solid-ICT’yi kurdum. Yazılım geliştirme mesleğine gönül vermiş insanlar olarak toplandığımız, içimizdeki yaratıcı ruhu -elle tutulamayan ama bir o kadar da somut- ürünlere dönüştürebildiğimiz bir okul haline geldi.
Kurulduğunuz ilk zamanlarda hedefleriniz nelerdi, günümüzde hangilerine ulaşabildiniz?
Yazılım geliştirme standartlarında, ekip ve ürün kalitesinde dünya çapında bir oyuncu olmak ve geliştirdiğimiz projeleri kitlelere ulaştırmaktı. Bu şekilde yaklaştığımız işlerden hep iyi sonuçlar çıkardık, girdiğimiz her alanı önce kendimiz en iyi şekilde öğrendik ve bunu gerçek bir takım çalışmasıyla yaptık. Yeri geldi teknoloji tarafındaki sorumluluklarımızın ötesine taştık. Bugün takım anlamındaki tüm hedeflerimizin gerçekleştiğini görüyoruz.
Bu ekipte yetişmiş sektördeki uzmanlığıyla fark yaratacak birçok ekip arkadaşımız var aramızda ya da FAANG şirketlerine uğurladığımız ve hâlâ daha yakın ilişkilerimiz olan arkadaşlarımız. Geliştirdiğimiz ürünler arasında Türkiye’nin en çok kullanılan app’lerinden, tekil olarak 10 milyondan fazla kişiye hizmet eden ürün ve servislerden birçok örnek verebiliriz. Farklı farklı birçok sektöre proje geliştirdik, birçok defa uygulama marketlerinin en çok indirilenler listesinde 1. sırada yer aldık. Şimdi sırada bu başarıyı globale taşımak var.
Başarı hikâyesi olarak tanımladığınız işleriniz neler?
Ne mutlu ki, sayısal verilerle kanıtlanan pek çok başarılı proje, ürün ve servis geliştirdik, geliştiriyoruz. Şimdiye kadar 2 defa GSMA’de birincilik ödülü de dahil olmak üzere birçok ödül aldık ve hepsiyle gurur duyuyoruz elbette. Bu gurura ek, başarı anlamında en büyük tatminimiz ise kazandığımız insanlar, biriktirdiğimiz hikâyeler. Tamamen sektör dışından onlarca insanı bu sektöre kazandırdık veya sektör içinde kariyer yoluna yeni başlayan arkadaşlarımızın alan uzmanı haline gelme yolculuklarında eşlik ettik. Solid-ICT bünyesinde öğrendikleriyle uzun yılar birlikte çok güzel işler yaptığımız arkadaşlar oldu. Zamanında ekibimde bana veya diğer yönetici arkadaşlara bağlı olarak çalışmış ve bir noktada farklı bir kariyer yolu ile devam etmiş olmasına rağmen, aktif olarak görüşüp sosyal hayatı paylaştığımız o kadar çok arkadaşımız var ki, her şeyin paylaştıkça anlamlı hale geldiği bu yaşam için en büyük başarı hikayesi olarak bu kurum içinde yarattığımız dostlukları anlatabilirim.
Teknoloji sektöründe start-up kurmayı hayal edenlere vereceğiniz tavsiyeler nedir?
Bir start-up kurma süreci gerçekten yoğun ve ister istemez kurucu olarak birçok farklı alanda iş yükünün altına girmek gerekiyor, olması gereken de bu bence. Çünkü büyük bir yatırım ya da büyükçe özsermaye ile yola çıkıp prematüre ekipleşen start-upların (ki ben onlara hormonlu start-uplar diyorum) başarılı olması çok daha zor oluyor. Ama burada kritik nokta aynı şekilde geç kalmadan ekipleşebilmek, çünkü kurucu, günlük operasyona dalıp, “Bu işi birine öğretmeye 5 saat harcarım, o kişi de 10 saatte yapar, halbuki ben toplam 1 saatte halledebilirim” düşüncesini çok fazla sahiplendiğinde, zihin payında yaratıcılığa yer kalmıyor ve hızlı giden zaman büyük potansiyelli fırsatları sürekli uzaklaştırıyor. Start-up süreçleri bir senfoni orkestrası gibi ancak doğru ekip çalışmasıyla başarıya ulaşabiliyor.
Size ilham olan kitap ve podcast’leri paylaşır mısınız?
Podcast ile çok aram yok ama YouTube’da Alan Watts’ın içerikleri bana hep ilham vermiştir.
Kitap okumak ise iş haricinde en çok zamanımı ayırdığım etkinlik olabilir. Konumuz iş hayatı olsa da ilk başta iş kitapları haricinde birkaç öneri paylaşmak isterim, çünkü iş hayatında başarının sırrı biraz da hayatı yaşama sanatının öğrenilmesine dayanıyor. Favori felsefe kitabım Tanrılar Okulu’dur, tekrar tekrar okurum. Roman olarak da Simyacı ve MS 2150 bende en çok iz bırakanlardır. Bunların dışında bana günlük bazda yol gösteren ve ilham olmuş 3 iş kitabı ise Good to Great, Lean Startup ve The Hard Thing About Hard Things’dir.