preloader

Türkiye'nin Mühendis Kadınları: Doç. Dr. Nil Özbek

13.06.2024
Türkiye'nin Mühendis Kadınları: Doç. Dr. Nil Özbek

Yazı Boyutu:

İstanbul Teknik Üniversitesi’nde Öğrenci Dekanlığı Dekan Yardımcısı olarak görev yapan Doç. Dr. Nil Özbek, mühendis olmanın hayatına kattıklarını anlatıyor ve mühendis olmak isteyen genç kadınlara öneriler veriyor.

Mühendislik okumaya nasıl karar verdiniz?

Ne okuyacağınıza karar vermek her ne kadar bilinçli seçimler gibi gözükse de, aslında büyük ölçüde hayatın akışında doğal olarak oluşuyor. Benim için mühendislik kararının oluşmasında birkaç unsur önemli oldu. Birincisi, sosyal bilimlere karşı ilgim olmamasıydı. Bazen ne istemediğinizi bilmek, ne istediğinizi bilmekten daha önemlidir. Çocukluğumdan beri bilime merakım vardı. Babamın yaptığı her tamirat işinde peşinde dolanırdım. Bozulan oyuncaklarımı açıp içlerine bakar tamir etmeye çalışırdım. Farklı farklı temizlik malzemelerini karıştırıp yeni formülasyonlar yapardım. Bu merak, akademisyen olan bir aile dostumuzun cesaretlendirmesiyle birleşince daha net bir karar ortaya çıktı. Son olarak, ablamın kimya mühendisliği okuması da beni mühendisliğe özendirdi.

Mühendislik mezuniyetinizden sonra kariyer yolculuğunuz nasıl gelişti?

İstanbul Teknik Üniversitesi Kimya ve Kimya Mühendisliği bölümlerinden 2009 ve 2010 yıllarında mezun olduktan sonra, araştırma yapmayı çok sevdiğime karar verip akademisyen olmayı seçtim. Analitik kimya alanındaki çalışmalarım ile 2011 yılında yüksek lisans, 2017 yılında doktora eğitimimi tamamladım. Yüksek lisans ve doktoram sırasında mühendislik bakış açısıyla sorunları çözmeye çalıştım. Doktora tezim 2018’de İTÜ tarafından en iyi tez ödülüne layık görüldü.

Türkiye'nin Mühendis Kadınları: Doç. Dr. Nil Özbek

2018-2020 yılları arasında Massachusetts Institute of Technology (MIT) Kimya Mühendisliği Bölümünde doktora sonrası araştırmacı olarak çalıştım. 2021 yılında doçent unvanını aldım ve 2022’den itibaren İstanbul Teknik Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü’nde doçent olarak görev yapmaktayım. Analitik kimya ve kimya mühendisliğini entegre ederek biyokütle kaynaklı su arıtım sistemleri ve enerji sistemlerinin geliştirilmesi üzerine çalışmalar yürütüyorum. 2023 yılında TÜBA tarafından Üstün Başarılı Genç Bilim İnsanı Ödülüne layık görüldüm ve 2022’den beri İstanbul Teknik Üniversitesi Öğrenci Dekanlığı’nda dekan yardımcılığı görevini sürdürmekteyim.

Mühendislik okumanız size hayatınızın hangi noktalarında ve nasıl faydalı oluyor?

Mühendislik, temelinde sorun çözme veya çözüm üretme bilimidir. Fakülteden fakülteye, kurumdan kuruma isimler değişse de hangi mühendisliği okursanız okuyun yaptığınız iş özünde aynıdır: Bir sorunu tanımlamak, analiz etmek ve bir çözüm üretmek. Bu şekilde bakıldığında, mühendisliğin hayatıma en değerli etkisi, sorunlara yaklaşım ve çözüme yönelik bir bakış açısı kazandırmak oldu. Kimya mühendisliği eğitimim bana hayattaki her türlü soruna mühendis bakış açısıyla yaklaşmayı öğretti. İTÜ’deki öğrenci işleri dekan yardımcılığı görevimde veya evde bozulan bir eşyayı tamir ederken karşılaştığım sorunlara yaratıcı çözümler bulmak, mühendisliğin hayatıma en büyük katkısıdır.

Mühendislik okumayı düşünenlere neler önerirsiniz?

Neden ve nasıl sorularını hayatınızın vazgeçilmez bir parçası haline getirin. Özünde bu iki soru mühendisliğin temelini oluşturur. Eğer bir şeylerin neden olduğunu ve nasıl çalıştığını merak ediyorsanız ve öğrenmeye istekliyseniz, bireysel çabanız ve eğitim kurumunuzun desteği ile iyi bir mühendis olabilirsiniz. Mühendislik için gerekli matematik, programlama ve konu özelindeki eğitim artık her yerde mevcut ve ulaşılabilir. Yeter ki meraklı ve istekli olun.

Mühendisliğin hayatıma en değerli etkisi, sorunlara yaklaşım ve çözüme yönelik bir bakış açısı kazandırmak oldu.

Mühendis olmasaydınız ne olmak isterdiniz?

Mühendis olmasaydım, hayallerimi ve duygularımı ifade edebileceğim bir sanatçı olmak isterdim, ne yazık ki hiç yeteneğim yok. Sanat ile sıfırdan bir şey yaratarak insanlara ilham verme gücüne sahip olabilirdim. Bir sanatçı olarak, renkler, şekiller ve sesler aracılığıyla kendimi ifade edebilir, farklı dünyalar ve duygular yaratabilirdim. Varolan sorunlara çözüm bulmak yerine sıfırdan birşey yaratabilme fikri beni çok mutlu ederdi.

Özlem Güsar
Özlem Güsar Tüm Yazıları