Türkiye'nin Mühendis Kadınları: Lale Saral Develioğlu
Yazı Boyutu:
Yönetim Kurulu Danışmanı, Melek Yatırımcı, Mentor ve Konuşmacı Lale Saral Develioğlu, mühendis olmanın hayatına kattıklarını anlatıyor ve mühendis olmak isteyen genç kadınlara öneriler veriyor.
Mühendislik okumaya nasıl karar verdiniz?
Benim lisede okuduğum yıllarda endüstri mühendisliği çok bilinmiyordu, yeni popüler olmaya başlamıştı. Ben o zamanlar tıp okumayı düşünüyordum. Bir gün en yakın arkadaşım Ayşegül, Boğaziçi Üniversitesi’nin kataloğunu incelerken bu bölümü görmüş, bana getirdi, “Sen endüstri mühendisi ol, tam sana uygun” dedi. Okuyunca içeriği ilgimi çekti. Bizim zamanımızda üniversite sınavına girmeden önce tercihlerini listelerdin. Ben de ilk sıralara mühendislik yazdım, oldu.
Mühendislik sizin hayatınızın hangi noktalarında ve nasıl faydalı oldu?
Ben üniversiteden sonra yüksek lisansımı da yönetim mühendisliği üzerine yaptım. Sonra da aslında iş hayatında hiç mühendis olarak çalışmadım. Ama mühendis bakış açısını hayatımın her alanında kullandım ve kullanmaya devam ediyorum. Analitik tarafım zaten kuvvetliydi. Mühendislik eğitimi de metodik düşünmeyi, bir konuyu birçok açıdan değerlendirmeyi, iyi planlama yapmayı, sistemli ve bütünsel bakış açısını geliştiren bir eğitim oldu. Ele aldığım konu ne olursa olsun, analitik ve pratik bir şekilde çözmeyi ve daha ileriye götürmeyi çok seviyorum.
Mühendislik okumayı düşünen genç kadınlara neler öneririsiniz?
Bilimsel gelişmelerin hızı arttıkça, her yeni alanda kuralları koyanların sadece erkekler olması, kadınların rolünü ve yerini belki de geri dönülemez şekilde tanımlıyor ve sınırlıyor. Bu sebeple, kadının iş ve toplumsal hayatta varlığının artmasını ve sesinin yükselmesini önemsiyorum. Mühendislik eğitimi gerek vereceği bakış açısı, gerek destekleyeceği özgüven ve gerekse açacağı kapılar sayesinde genç kızlarımıza çok önemli bir güç olacaktır.
Mühendis olmasaydınız ne olmak isterdiniz?
Endüstri mühendisliği olmasaydı, tercih listemde sırada tıp vardı. Birkaç soru eksik yapsam doktor olacaktım yani… Şimdi geriye dönüp baktığımda, okumak isteyeceğim o kadar çok farklı şey var ki! Ama sonuçta ne okuduğunuz değil, ne yaptığınız önemli. Zaten eğitim üniversiteyle bitmiyor, kesinlikle bitmemeli. Okuduklarınız, üstüne gördükleriniz, yaşadıklarınız, sizin gelişiminiz ve yapmak istedikleriniz için sadece birer araç. Atatürk’ün “Vatanını en çok seven, görevini en iyi yapandır” sözü bana hep ışık olmuştur. Ne yaparsanız yapın, elinizden gelenin en iyisini yapmaya, her gün bir adım ileri gitmeye gayret edin.
{157737}