Yurt Dışında Çalışma Hayatı: Ayşegül İldeniz

Global Teknoloji Lideri, Yönetim Kurulu Üyesi, TÜSIAD Silikon Vadisi Network Başkanı Ayşegül İldeniz, yurt dışında çalışma hayatıyla ilgili deneyimlerini paylaştı.

Türkiye’de çalışırken yurt dışından teklif aldınız ve yabancı bir ülkeye taşındınız. Bu değişiklik nasıl gerçekleşti, sizi istediği halde böyle bir teklifi almayanlardan ayıran özellikler neler oldu?

Ben yıllarca uluslararası bir teknoloji şirketinde, Türkiye, Orta Doğu ve Afrika bölgesini içeren 67 ülkede bölgesel başkanlık yaptım. Bu bağlamda İstanbul’da yaşasam da 30 farklı ülkede ofislerim ve çalışanlarım oldu. Bu aslında çok güzel bir yolculuk. Bir ülkeyi sadece iş dünyası olarak değil, yerel insanlarını, onların hayallerini, isteklerini, zorluklarını hepsini anlamaya başlıyorsunuz. Ve her seferinde önünüze yepyeni bir pencere açılıyor, başka perspektifler ve merakınızı daha da artıran öyküler ve insanlar karşınıza çıkıyor.

Yeni bir kültüre ve iş ortamına uyum sağlarken hangi zorluklarla karşılaştınız?

Bölge başkanlığını yaklaşık on yıl yaptıktan sonra, Silikon Vadisi’ne, San Francisco’ya taşındım. San Francisco, benim yüksek öğrenimimi aldığım ve yakından tanıdığım teknolojinin kalbi olan bir bölge. Buradaki deneyim ise çok farklı oldu; sosyal çevrem Amerikalılardan oluşsa da iş yaşamında birlikte hareket ettiğim insanlar nedeniyle çok farklı milletlerden gelen, son derece başarılı ama aynı zamanda çok rekabetçi insanlardı. Silikon Vadisi’nin rekabeti başka boyutlarda bir rekabet. Büyük fikirler, zeki insanlar ve büyük miktarda dönen para ile karşı karşıya kaldım. Bu, yöneticilik kariyerimde farklı bir boyuta geçmeme neden olan bir sıçrama oldu. İstediğiniz her şeyi yapabilecek kapasiteye sahip insanlar ve yatırımcılarla birlikte olunca, bakış açınız çok daha geniş ve agresif hale geliyor.

Amacı yurt dışında yöneticilik yapmak olanlara kariyer tavsiyeleriniz neler?

Yurt dışına hazırlanmanın yolunu, olabildiğince yabancı ülkeleri içeren projelerde yer almak ve uluslararası bacağı olan işler yaparak yurtdışı deneyimini artırmak diye özetleyebilirim. Bu sayede çok farklı kültürlerden insanlarla bir arada iş yapmayı, onların farklı yaklaşımlarını, önyargılarını, kültürlerini takdir etmenin yolunu bulabilirsiniz. Bu, insanı eğiten ve aslında ne kadar birbirimize benzediğimizi gösteren bir süreç. Bir tavsiyem daha var; yurt dışında proje ya da iş yaparken hem ülkenin tarihini, kültürünü hem de orada yaşayan insanların yaşadığı zorlukları, problemleri, onlar için önemli olan şeyleri anlamaya çalışmak gerekir. Merak etmek, bence bir insandaki en önemli değerdir. Merak, yani karşınızdakini gerçekten anlamaya çalışmak ilgi ve sempati oluşturuyor ve bir süre sonra da onlardan biri olduğunuzu hissettiriyor.

Yurt dışında çalışırken kültürel farklılıkları ve önyargıları nasıl aştınız ve yabancı bir ülkede kariyer yapmak isteyen diğer Türklere ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz?

Tüm genç arkadaşlara kariyerlerinin bir noktasında yurt dışında yaşama ve çalışmayı tavsiye ederim. Perspektifinizi ne kadar genişletirseniz o kadar değerli bir yönetici olursunuz. Hem yaşam deneyimi, hem de entelektüel kapasite açısından bunu başarmaya çabalayın. Ö nyargılardan arınmak ve hem dünyayı hem de insanları tek bir düzlemde algılamak, uluslararası seyahat ve yurt dışı deneyimiyle mümkündür.

Yurt dışında yaşamanın ve çalışmanın en ödüllendirici yanları nelerdir ve bu deneyimler kişisel ve profesyonel gelişiminizi nasıl şekillendirdi?

Uzun yıllardır başka ülkelerde iş yapan ve yaşayan birisi olarak, kendi ülkemi başkalarının gözünden değerlendirebilmek, çok farklı milletlerden can dostlar edinmek ve yaşam maceramı bu şekilde çeşitlendirmek beni daha derin, daha anlayışlı ve dünyayı çok daha takdir edebilen bir insan haline getirdi sanırım.