preloader

Yurt Dışında Çalışma Hayatı: Mert Şenyuva

Yurt Dışında Çalışma Hayatı:  Mert Şenyuva

Yazı Boyutu:

Pluxee UK şirketinde Head of Product Management – Prepaid and Cashback olarak çalışan Mert Şenyuva, yurt dışında çalışma hayatıyla ilgili deneyimlerini paylaştı.

Türkiye’de çalışırken yurt dışından teklif aldınız ve yabancı bir ülkeye taşındınız. Bu değişiklik nasıl gerçekleşti, sizi istediği halde böyle bir teklifi almayanlardan ayıran özellikler neler oldu?

2016 yılından beri Türkiye’de yabancı menşeili bir firmada yönetici olarak çalışıyordum. Çalıştığım şirketin global bağlantıları olmasından ver sürekli olarak dünyanın dört bir yanında yer alan farklı ülke organizasyonları ile temas halinde olmaktan son derece mutluydum. Böyle bir atmosferde çalışmak sürekli olarak vizyonunuzun gelişmesine yardımcı oluyor. Farklı ülkelerin yaptıklarını onlardan ilham almak ve kendi yaptığımız işleri farklı ülklere anlatarak onlara ilham vermek kariyer anlamında son derece tatmin ediciydi.

Bu ortamda çalışırken, her zaman için gözüm diğer ülkelerde yer alan iş fırsatları için açık durumdaydı. Gençlik dönemlerimden beri yurt dışında yaşamak arzum vardı ve ailem de bu arzumu paylaşıyordu. Bu nedenle sürekli olarak şirketimdeki global komünitelerde aktif olmaya çalıştım ve var olan iş fırsatlarını da takip ettim.

Global bir şirkette çalışıp bu şekilde bir teklif almak isteyenlere en önemli tavsiyem, şirketlerinin global komünitelerinde görünür olmak için ekstra bir çaba göstersinler. Diğer ülkelerdeki benzer rollerde çalışan iş arkadaşları ile düzenli bir iletişim kurup diyalog sürecini ilerletsinler. Mutlaka faydasını göreceklerdir!

Amacı yurt dışında yöneticilik yapmak olanlara kariyer tavsiyeleriniz neler?

Yurt dışında yöneticilik yapmak için bir takım basamakları çıkmak gerekecektir. Öncelikle yaptığınız işte kendinizi geliştirmek için kendinize yatırım yapmanız gerekli. Her işte olduğu gibi yurt dışı için karşınıza gelecek bir fırsata başvurduğunuzda, ilk değerlendirilecek olan şey sizin sahip olduğunuz yetenekler ve iş deneyiminiz. Bu nedenle öncelikle yaptığınız işte iyi olmanız ve sahip olduğunuz yetenekleri destekleyecek kanıtlar sunabilmeniz önemli. Çalıştığınız firmadan sizi önemli gördüğünüz eğitimlere göndermelerini istemek, kendiniz online eğitimlere katılmanızı faydalı olacaktır. Yabancı dilinizin iyi olması gerektiğini söylememe gerek yok sanırım ama şöyle bir ek yapabilirim, yazma ve okumadan daha çok konuşmaya ağırlık verebilirsiniz. Akıcı bir şekilde kendiniz ifade edebilmeniz karşı tarafa çok olumlu bir şekilde geçecektir. Son olarak, farklı bir kültüre gittiğinizin farkında olmanız gerekiyor bu nedenle gitmek istediğiniz ülkenin kültürünü araştırmanız ve bilgi sahibi olmanız oradaki iş arkadaşlarınızla ya da size bağlı olacak kişiler ile kuracağınız ilişkide size yol gösterici olacaktır.

Yurt Dışında Çalışma Hayatı:  Mert Şenyuva

Yeni bir kültüre ve iş ortamına uyum sağlarken hangi zorluklarla karşılaştınız?

En büyük zorluk aslında içinden geçeceğiniz değişim sürecinin sadece iş ile kısıtlı kalmayacak olması. Evet yeni bir işe, yeni iş arkadaşlarına, yeni bir yöneticiye uyum sağlaycaksınız ve bu zaten hali hazırda zorlayıcı bir süreç. Tüm bunları yaparken arka planda aileniz ile beraber yeni bir ülkede yaşamaya alışmaya başlayacaksınız. Yeni prosedürler, evrak işleri, devlet kurumları ile yapılması gerekenler ve daha bir sürü şey. Bununla beraber daha temel konular, yeni bir market düzeni, yeni bir sosyal hayat. İş hayatına uyum ile beraber eş zamanlı tüm bunları da yürütmek zorunda olmak aslında en büyük zorluk diyebilirim.

Yurt dışında çalışırken kültürel farklılıkları ve önyargıları nasıl aştınız ve yabancı bir ülkede kariyer yapmak isteyen diğer Türklere ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz?

Açıkçası herhangi bir önyargı ile karşılaşmadım ancak ciddi sayıda kültürel farklılıklar söz konusu ve bunlara alışmak biraz zor oldu. En basit örnek olarak yaşadığım şehirde akşam saat 17:00 gibi tüm kafeler kapanıyor ve sadece barlar açık kalıyor. Türkiye’de ise tüm kafeler 22:00’ye kadar açık. Akşam 17:00 gibi şehrin tüm sokakları bomboş kalıyor. Buna alışmak biraz zaman aldı. Ya da iş yerinde öğle yemekleri çok daha basit ve düşük profilli bir aktivite; çoğu zaman iş arkadaşlarım küçük bir sandviç ya da küçük bir paket cips ile öğle yemeğini geçiştiriyor. Türkiye’de ise öğle yemeği çok büyük bir ritüeldir hepinizin bildiği gibi, buna da alışmak kolay olmadı… Bu konuda tavsiyem şu olur; tüm alışkanlıklarınızı birebir gittiğiniz ülkeye taşıyamayacağınızın bilincinde ve kabulünde olun. Gittiğiniz ülkenin hayat tarzı ile kendi tarzınızı birleştirecek bir ara çözüme ulaşacaksınız ancak bazı noktalarda ödünler vermeniz gerekeceğini bilin. Zira bazı yerlerde de çok daha yüksek hayat kalitesine sahip olacağınız kazanımlarınız olacak. Bu bir dengeyi bulacaktır.

Tüm alışkanlıklarınızı birebir gittiğiniz ülkeye taşıyamayacağınızın bilincinde ve kabulünde olun. Gittiğiniz ülkenin hayat tarzı ile kendi tarzınızı birleştirecek bir ara çözüme ulaşacaksınız ancak bazı noktalarda ödünler vermeniz gerekeceğini bilin.

Yurt dışında yaşamanın ve çalışmanın en ödüllendirici yanları nelerdir ve bu deneyimler kişisel ve profesyonel gelişiminizi nasıl şekillendirdi?

İş ve hayat dengesine verilen önem ve saygı kariyer hayatımda kazandığım en büyük kazanımlardan biri oldu. Bunula beraber yeni bir ülke, yeni bir pazarda bilgi kazanıp deneyim kazanmak, sahip olduğum bilgi birikimini bu yeni ülkede kullanıp fark yaratmak da güzel bir tatmin veriyor şu ana kadar. Kişisel anlamda ise çok daha fazla doğa ile iç içeyiz, ailemle çok daha kaliteli zamanlar geçirebiliyorum. Sokaklarda mutlu ve hayattan keyif alan kişileri görmek güzel bir ilham veriyor bize.

Melis Topaloğlu Kasnaklı
Melis Topaloğlu Kasnaklı Tüm Yazıları