preloader

Zor Zamanlarda Liderlik: Selda Taşa

05.03.2023
Zor Zamanlarda Liderlik: Selda Taşa

Yazı Boyutu:

Doğal afetler, ekonomik sorunlar, iklim krizi gibi iş dünyasını derinden etkileyen zamanlarda güçlü bir lider olmanın püf noktalarını, Capitol Alışveriş Merkezi İcra Kurulu Üyesi Selda Taşa anlatıyor.

Zor dönemlerde bir lider olarak ilk önceliğin ne oluyor? Bu kaos ortamlarının her birinin farklı zorlukları oluyor, kontrolü ele almak için senin yol haritan nedir?

Dünya değişiyor. Daha iyiye doğru evriliyor diyebilmeyi çok isterdim ancak maalesef her geçen gün daha da zorlaşıyor. Örneğin son yıllarda pandemi gerçeğiyle tanıştık. Daha önce hiç aklımızda olmayan, bir anda hayatımıza giren, tanıdık olmayan bir kriz ortamını içinde bulduk kendimizi. Yaşanan kayıplar bir yana ekonomik ve sosyal etkilerini tüm dünya ülkeleri ve insanları olarak hâlâ taşıyoruz. Her kriz bir değişimi tetikliyor. Bu krizlerin yarattığı değişimi hepimiz fazlasıyla hissediyor ve yaşıyoruz. Bu noktada benim düşünceme göre; liderler için en önemli özellik, değişimi geniş perspektifte değerlendirme ve öngörü yeteneği sahip olması. Krizlerin doğasını anlayıp etkilerini ön görebildiğimiz ölçüde doğru bir liderlikle, krizi yönetebilir ve minimumda atlatabiliriz. Kriz anlarında endişe ve kaygı düzeyi arttığı için, soğukkanlı ve açık iletişimi önemsiyorum. Bu sayede doğru bir yol haritası çizip, kısa ve uzun vadeli stratejiler geliştirebiliriz diye düşünüyorum.

Zor Zamanlarda Liderlik: Selda Taşa

Zor dönemlerde; finans, satış, pazarlama ve iç ve dış iletişim ve İK konularını nasıl yönetmek gerekiyor?

Her şey yolundayken lider olmak çok kolay. Planlar bellidir, herkes ne yapacağını bilir ve üzerine düşen görevi yerine getirir. Bu rehavete kapılmamak gerekiyor. Az önce de bahsettiğim gibi, büyük resmi görmek önemli. Değişen dünya dinamiklerine erken adaptasyon olası krizler doğmadan önce önlem haritaları oluşturmamızı, başka bir deyişle olası durumlarda önümüzü görmemizi sağlayacak önemli bir faktör. Zor zamanlarda kullanacağımız B planlarımız olmazsa, krizi yönetmek sanılandan da zor. Krizler ve beraberinde oluşan kaos hali bekleyerek çözülemez. Hızlı aksiyon alarak çözüme odaklanmak için erken eylem planlarının hem tüm departmanları kapsayıcı hem de her bir departman özelinde spesifik ve gerçekçi bir şekilde geliştirilmesi gerekiyor. Tabii gerek içerde ekiple, gerekse dışarıda ziyaretçilerimizle süreç hakkında açık iletişim kurmak da güveni pekiştirmek açısından çok önemli.

Kriz anlarında endişe ve kaygı düzeyi arttığı için, soğukkanlı ve açık iletişimi önemsiyorum. Bu sayede doğru bir yol haritası çizip, kısa ve uzun vadeli stratejiler geliştirebiliriz.

Zor dönemlerde asla yapılmaması gereken yönetimsel ve liderlik hataları neler?

En büyük hatanın panik ortamı yaratmak olduğunu düşünüyorum. Kriz anında hem misafirleriniz hem de ekibiniz sizin soğukkanlı ve çözüm odaklı duruşunuzu görmek ister, buna ihtiyaç duyar. Aslında ben yükseleni yay olan tipik bir yengeç burcu olmama rağmen, kriz anlarında çok daha enteresan bir güce, sakinliğe sahip olabiliyorum. Panik bulaşıcı bir hastalık gibidir, hızla yayılır ve sürecin kontrolünü kaybetme riskiyle karşılaşırsınız. Az önce de bahsettiğim üzere kendinizi, krizden önce en kötü olasılığa hazırlar ve planlamanızı öngörülü şekilde yaparsanız zaten paniğe kapılmazsınız. Ayrıca inisiyatif alabilecek güç ve yeterlilikte olmak bir liderin olmazsa olmazıdır. Liderlerin zaman zaman hızlı, zor ve sert kararlar alması gerekir, panik halinde bu maalesef mümkün olamaz. Liderliği gemi kaptanlığına benzetebiliriz. Bu geminin dümeninde siz varsınız, sizin kararlarınız hayat kurtaracak. Bunu unutmamak gerekir. Ancak bu elbette ki kendini merkeze alıp tüm kararları tek başına sen vereceksin anlamına gelmiyor, böyle bir şey olamaz da… Bu bir ekip çalışması. Ben de bu konuda çok şanslı olduğumu düşünüyorum, çünkü her biri kendi konusunda çok deneyimli şahane bir ekiple birlikteyim. Yaşam koçu Tony Robbins’in bir paylaşımında “Kişisel çıkarın değil, duygunun hayatın itici gücü olduğunu” okumuştum. Bu da merkezinde çok yönlü iletişimin olduğu, iyi bir takım oyuncusu olmayı gerektirir. Duyguları iyi anlamak ve ekiple doğru iletişim kurmayı başarmak gerekir.

Benim liderlik anlayışım şöyle; her bir ekip arkadaşımı, kendi alanında bir lider olarak görüyor ve her konuda sıkı bir iletişim halinde olmayı tercih ediyorum.

Ekonomik ve iklim krizleri, göçler ve doğal afetler artık iş dünyasının günlük bir parçası. Zor zamanlarda yöneticilik yetilerini geliştirmek için önerilerin neler? Bu konuda örnek aldığın kişileri, faydalandığın kitap ve podcast’leri bizimle paylaşır mısın?

Aslında yöneticilik yetilerini teorik anlamda geliştirmek günümüzde çok kolay, her türlü bilgiye değişik platformlardan kolayca ulaşmak mümkün… “Google it“ her şey karşında… Basılı eserlerden örnek vermem gerekirse Amerikalı yazar Kevin Daum’un görüşleri ve “Başarılı Liderler Zor Zamanlarda Ne Yaparlar?” adlı makalesi çok aydınlatıcı. Ayrıca Jeff Cava, Hugo Bague gibi kriz görmüş liderlerin görüş ve tavsiyelerini de önemsiyorum. Mesela iki önemli kriz döneminde Nike’ta insan kaynakları yöneticiliği yapmış Jeff Cava “sahayı can kulağıyla dinle” der. Yani bu tarz dönemlerde aşağıdan yukarıya bilgi akışının önemine değinir.

Teorik yaklaşımlar dışında benim liderlik anlayışımsa; her bir ekip arkadaşımı, kendi alanında bir lider olarak görüyor ve her konuda sıkı bir iletişim halinde olmayı tercih ediyorum. Bu iletişim sadece işimizi kapsamıyor, iş dışında da ekip arkadaşlarımla iyi bir dostluğum var. Bilgi akışımız her dem taze, böylelikle ilerlediğimiz yolda birbirimizin aydınlatıcı gücü oluyoruz, daha hızlı fikir üretip erken aksiyon alabiliyoruz. Bunun çok değerli olduğunu düşünüyorum.

Hayat yolculuğumda bana keyif veren podcastlerse şöyle:

Nasıl Olunur? – Nilay Örnek

Oprah Winfrey

The Leadership Coaching Group – Liz Howard

Dare to Lead – Brene Brown

{129898}

Özlem Güsar
Özlem Güsar Tüm Yazıları