Zor Zamanlarda Liderlik: Süleyman Orakçıoğlu
Yazı Boyutu:
Doğal afetler, ekonomik sorunlar, iklim krizi gibi iş dünyasını derinden etkileyen zamanlarda güçlü bir lider olmanın püf noktalarını, Orka Holding Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu anlatıyor.
Zor dönemlerde bir lider olarak ilk önceliğin ne oluyor? Bu kaos ortamlarının her birinin farklı zorlukları oluyor, kontrolü ele almak için senin yol haritan nedir?
Bir liderin zor dönemlerde ilk önceliği, devam edebilmek için geleceği görünür kılmak… Bunun için de gerçek öncelikleri ortaya çıkarmak ve takibini yapabilmek gerek.
Her ne kadar kararlar merkezde de alınsa, kontrolü elde tutmak sahadan gelecek net resme bağlı. Beslendiğiniz yer orası. Dolayısıyla, zor zamanlarda daha hızlı bilginin kaynağı olan sahayı can kulağıyla dinlemek gerek.
Bu nedenle liderler, çalışanları için alan açmak zorundadır. Liderlik kontrol etmek değil, anlamak üzere kurulur. Her bir konu başlığında “şeffaflık” sağlandığı takdirde ekiplerle ilerleyebilmenin önemine inanıyorum. Arada güven varsa ve karşılıklı iletişim sağlandıysa, zor dönemleri yönetmek de o derece kolaylaşıyor.
Zor zamanlarda ilk etkilenen şeylerden biri de güven duygusu. Bunun bilincinde olarak hareket etmek ve eylem ve söylem tutarlığını sağlamak gerekiyor. Bunu ekibimle bizzat fiziki olarak iletişimde kalarak da gösteriyorum.
Zor dönemlerde; finans, satış, pazarlama ve iç ve dış iletişim ve İK konularını nasıl yönetmek gerekiyor?
Finanstan başlarsak, mali yapıyı titizlikle incelemek ve nakit akışını korumak çok önemli. Öz kaynak karlılığını artırmak için zaman zaman uzun vadeli uygun finansman ve teşvik modellerine yönelmek gibi korumacı yöntemler geliştirilebilir. Burada da dikkat edilmesi gereken borç/öz sermaye dengesinin bozulmaması olmalı.
Pazarlama açısından bakarsak, müşteriler artık kendine ve dünyaya değer veren, çözüm odaklı çalışan, duygusal olarak kendisini besleyen ve hikâyesi olan markaları destekliyor. Dolayısıyla Orka Holding bünyesindeki Damat Tween ve D’S damat gibi sürdürülebilirlik ve dijitali eksenine alan, müşterilerinin ihtiyaçlarını “fonksiyonel ve konfora dayalı şıklık” anlayışıyla sunarak karşılamayı başaran markaların önemi zor dönemlerde daha da ortaya çıkıyor. Tüketici taleplerini tüm teknolojik yeniliklerle ve hızla karşılamak, müşterilerimizin satın alma yolculuğunu geri dönülemez bir şekilde etkiliyor.
Krizlerin çoğuna neden olan ve krizden yine en çok etkilenenlerin insan kaynağı olduğunu da göz önüne alırsak insan unsurunun aslında maliyet değil de kıymet olduğunu daha iyi anlarız. Bu nedenle iyi günde “en kıymetli unsurumuz” dediğimiz çalışanlarımıza güvene dayalı ve etkili bir iletişim ortamı sağlanması gerekiyor.
Zor dönemlerde asla yapılmaması gereken yönetimsel ve liderlik hataları neler?
- İlk kaçınılması gereken nokta, panik duygusudur. İyi bir lider, zorluğun ciddiyetini kavrayan ama buna rağmen sakin kalmayı başarabilendir.
- Bir diğeri, hemen bir suçlu aramaktır. Oysa suçlamak yerine önce çözüme, hemen ardından ilerlemeye odaklanmak gerekiyor.
- Bilgiyi kendine saklamak da altı çizilmesi gereken bir diğer hatalı davranış. Onun yerine bilgiyi görünür kılmak gerek.
- Eleştirileri ciddiye almamak da diğer önemli hatalar arasında.
{127757}
Ekonomik ve iklim krizleri, göçler ve doğal afetler artık iş dünyasının günlük bir parçası. Zor zamanlarda yöneticilik yetilerini geliştirmek önerilerin neler? Bu konuda örnek aldığın kişileri, faydalandığın kitap ve podcast’leri bizimle paylaşır mısın?
Zor zamanlarda yöneticilik yetisini geliştirmek için önce empatik iletişim, etkili iletişim, ikna yeteneği, iş birliği ve duygusal zekâ gibi konulara odaklanılmasını öneriyorum. Yöneticilerin yenilikçi, yaratıcı, farklı, geliştirici, güven sağlayıcı, motive edici, bütünü görebilme ve uzun vadeli bakış açısına sahip olma gibi yetilere de odaklanmalı.
Zor zamanlarda liderlik denince aklımıza ilk gelen idolün hiçbir zaman değişmeyeceğini düşünüyorum; Mustafa Kemal Atatürk…
Bu konuda Nelson Mandela’nın çok sevdiğim bir sözü vardır: “Hiçbir zaman kaybetmem, ya kazanırım ya da öğrenirim…” Bence asıl önemli olan başarı değil, ustalıktır. Ve bu yolda denemeler yapmak, en az ustalık ve başarı kadar ödüllendiricidir.