İş Dünyasında Sürdürülebilirlik Anlayışı: Şerif Kaynar, Korn Ferry

Farklı sektörlerden isimlerle sürdürülebilirlik yaklaşımlarını konuşuyoruz. Etki odaklı iş modellerinden paydaş seçiminde dikkat edilmesi gerekenlere kadar iş hayatındaki sürdürülebilirlik anlayışını, Korn Ferry Onursal Başkanı Şerif Kaynar anlatıyor.

Kurumunuz için sürdürülebilirlik ne anlama geliyor, sürdürülebilirlik yaklaşımınızın temelinde hangi hedefler var?

Dünya için sorumlu bir vatandaş olarak tüm gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Kurumumuz global bir şirket olduğundan hem uluslararası farkındalık hem de yerel sorunlara ait birçok projenin içinde bizzat yer alıyor. Konumuz insan kaynakları olduğundan ana amacımız yetenek konusunda en iyilerle çalışmak. Sürdürebilirlik konusunu iyi anlatmak ve onu bir öcü olarak görmemek tam tersine yeni imkânlar dizisi yaratacak bir fırsat olarak görmek lazım. Tüm şirketler buna odaklanıp yeni iş modelleri yaratıp iş hacimlerini genişletebilirler. Sürdürebilirlik konusu sadece sizin bu konuya dikkat etmenizle çözülmüyor, her türlü iş birliği ortaklıkları yaparken onların da bu konuya yaklaşımları ile bir bütün oluyor. Tabii dünyayı da takip ederek iş modelinizin devamlılığını tehdit edecek konulara dikkat etmek gerekiyor. Bünyenizde çalışan herkesin de bu konuda eğitilmeleri için özel programlar gerçekleştiriyoruz. Dünyada 10.000 üzerinde Türkiye’de 60 çalışanımız var. Her bir çalışanın bu konuda bilinçlenmesi için sürekli çaba harcıyoruz.

Etkili sürdürülebilirlik çalışması yapmak için doğru paydaş seçimi çok kritik. Paydaşlarınızı belirlerken nelere dikkat ediyorsunuz?

Geleceğin mesleği olarak çözüm ortaklıkları yaratan kişiler diye tanımlıyorum. Bu yüzden paydaşlar kilit rol oynayacaklar. Kendi etik değerlerimize uygun hem tedarikçi hem de müşteri seçmemiz önemli rol olacak. En kritik nokta kendi çalışanlarımız ve onların bu konularda ciddi sorumluluk hissetmesi. Çevreyi kirletmemek, suyu dikkatli kullanmak, kağıt tasarrufu yapmak, ağaç dikmek gibi düşünmesi kolay uygulaması düşünülmeyen konular her çalışanımızın yapması gereken davranışlardır. Benim bizzat verdiğim liderlik eğitimlerinde gelirin tamamını bir sivil toplum örgütüne bağışlıyorum.

İş dünyasında etki odaklı iş modellerine geçişi görüyoruz. Bu konuda sizi en çok hangi konular heyecanlandırıyor?

Verdiğim konferanslarda hep Pamuk Prenses’ten daha beyaz olmamız gerekir diye bir cümlenin altını çiziyorum. Dünya hızla daha şeffaf ve hesap verilebilir bir yola doğru hızla ilerliyor. İyilerin kazanacağı ve etik dünyanın öne çıkacağı bir dönem geliyor. Batı Avrupa’dan esen bu rüzgar tüm gelişmekte olan ülkelere de yayılacak. Artık şirketlerin doğru yetenek çekebilmeleri için çevreye saygılı ve etik olmaları gerekecek. Dünya binlerce problemle karşı karşıya, her sabah kuzenim Ömer Madra açık radyoda bizi bekleyen tehlikelerin altını kalın çizgilerle anlatıyor. Buna duyarsız kalamayız, yoksa hepimiz çok zor bir döneme gireceğiz. Herkese bir sorumluluk düşüyor.

Sürdürülebilirlik geniş bir alan ve sürekli güncel gelişmeler oluyor. Hem değişimi takip etmek hem de beslenmek için kitap, film, kişi, kurum önerilerinizi alabilir miyiz?

En beslendiğim yayın Financial Times ve sivil toplum örgütlerinin bu konuda yaptığı oturumlar. Bu sene Davos’ta, ocak ayında yapılan konferansta bu konu ameliyat masasına yatırıldı. Finans, risk ve legal bölümlerle çalışan C-level yöneticilerin bu konuda yapacakları raporlamalar önemli ve onlardan bilgi alınabilir. 6 ve 7 Eylül 2023’te Houndsditch Londra’da bu konu ile ilgili önemli bir raporlama kongresi olacak. Bu konu çok gündemde olduğu için birçok referans internet üzerinden elde edinebilinir.

{151899}

Siz bireysel olarak hayatınıza sürdürülebilirliği nasıl dahil ediyorsunuz?

Ayvalık’ta iki yeni müze yarattık; birincisi harap olmuş eski bir binayı restore edip Ayazma Müzesi haline getirdik, diğeri de Ayvalık Anadolu Uygarlıkları sergisi. Ayrıca sürdürebilirlik konusuna önem veren sanatçılara destek oluyorum. Barbara Sanat Evi’ni yarattım burada gelen santçılar üç aylık dönemlerde katkılar yapıyorlar. Hayatıma bazı konularda kotalar koyarak sürdürebilirliğe katkı yapıyorum. Su kullanımına önem veriyorum, evime aldığım suların bile camda olmasına önem veriyorum. Yaptığım konferanslarda geniş kitlelere bu konunun hayatlarının bir parçası haline gelmesi için tavsiyelerde bulunuyorum.