Işıldayan Kadın Liderler: Esra Bezircioğlu
Yazı Boyutu:
Girişimcilik yoluyla kadının güçlenmesini hedefleyen sivil toplum kuruluşu KAGİDER (Türkiye Kadın Girişimciler Derneği) başkanı Esra Bezircioğlu, toplumsal cinsiyet eşitliği üzerine düşüncelerini paylaşıyor.
Toplumsal cinsiyet eşitliği sizin için ne anlam taşıyor? Bu konuda kişisel ve/veya temsil ettiğiniz sivil toplum kuruluşunun duruşunu paylaşabilir misiniz?
Hem şahsım hem de başkanı olduğum KAGİDER için toplumsal cinsiyet eşitliği; kadın ve erkeğin, her bir bireyin hayatın her alanında eşit temsil edilmesi, eşit fırsatlara sahip olması, mecliste, yönetim kurullarında, yerel yönetimlerde, iş hayatında, yönetici pozisyonlarında, girişimcilik ekosisteminde kadınların eşit oranda yer alması demek.
Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için çalışmalarınızdan bahseder misiniz? Misyon ve taahhütleriniz nedir? Bugüne kadar elde ettiğiniz gelişmeleri paylaşır mısınız?
KAGİDER olarak kurulduğumuz 2002 yılından bu yana tam 21 yıldır bir yandan kadın girişimciliğinin yaygınlaşması için çalışırken aynı zamanda, kadın girişimcilerin karşılaştıkları sorunların kadınların tüm alanlarda karşılaştıkları eşitsizlik ve adaletsizliklerin bir sonucu olduğunun farkındalığı ile toplumda kadının güçlenmesi için çaba gösteriyoruz. Bu kapsamda, kadının ekonomideki, toplumsal hayattaki, yerel yönetimlerdeki, siyasetteki, karar mekanizmalarındaki kısacası hayatın her alanındaki temsilini destekleyecek çalışmalara ağırlık veriyoruz.
Kadınların özellikle ekonomiye katılımlarının önündeki engelleri aşabilmelerine çözüm olabilmek ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için projeler gerçekleştiriyoruz. Bunlara bir örnek olarak; kadınların iş yaşamına katılmaları önündeki engellerin kalkmasına katkıda bulunmayı hedefleyen Fırsat Eşitliği Modeli (FEM) sertifika programımız var. FEM ile işe alım, eğitim, kariyer planlama ve geliştirme gibi süreçlerdeki eşitsizlikleri saptamak, iş yaşamında cinsiyet ayrımcılığına dayalı yaklaşımlara son vermeyi amaçladık. Dünya Bankası iş birliğiyle sürdürdüğümüz bu program kapsamında, şirketler bağımsız bir değerlendirme sürecinden geçtikten sonra Fırsat Eşitliği Sertifikası’na hak kazanabiliyor; yapıları, eylemleri ve istihdam olguları ile toplumsal cinsiyet eşitliğine ve istihdamda kadın güçlenmesine duyarlı olduklarını ulusal ve uluslararası kamuoyu nezdinde tescil ettirmiş oluyorlar.
Bugüne kadar 65 şirket FEM sertifikası almaya hak kazandı. İlerleyen günlerde daha çok firmanın programa katılacağını umuyorum. FEM sertifikası alan kurum sayısı arttıkça kadın ve erkeğin hayatın her alanında eşit temsil edildiği, eşit fırsatlara sahip olduğu bir dünyaya ulaşma hayalimize daha da yaklaşacağımıza inanıyorum.
Kadınlara fırsat eşitliği sağlanması için daha neler yapılabilir? Örneğin bu konunun gündemde tutulmasının, tartışılmasının ve iş birliklerinin önemi nedir?
Kadının hayatın her alanında güçlenmesi bugün Türkiye’nin gündemindeki en önemli konulardan biridir. Çalışma yaşındaki kadınların sadece üçte biri işgücünde. İster girişimci olsun ister profesyonel çalışsın, kadınların ekonomiye katılımının önünde finansa ve eğitime erişimdeki zorluklar, rol model ve network eksikliği, çocuk, yaşlı ve hasta bakım sorumluluğu, kadına karşı şiddet gibi birçok engel var.
Kadınların cesaretini en fazla kıran da erkeği hayatın merkezine koyarak kadını ikinci plana atan ataerkil kültür. Bu bakış açısı, kadının iş hayatında potansiyelini tümüyle gerçekleştirmesinin önündeki temel engeli oluşturuyor. Bir kadın çalışmak veya iş kurmak istediğinde, önce evdeki sorumluluklarını yerine getirmesi ve ardından evdeki erkeğin onayını alması gerekiyor. Sosyal ve kültürel ön yargılarla kararlı bir şekilde mücadele edilmeli.
Eğitimde, istihdamda, siyasi, ekonomik ve kültürel alanlarda kadınlara fırsat eşitliği sağlanmalı. Finansal ve para politikalarında, orta ve uzun vadeli planlamalarda toplumsal cinsiyet göz önüne alınarak tasarı ve hazırlıklar yapılmalı.
Okul öncesi eğitimin güçlendirilmesi, kreş ve bakım hizmetlerinin desteklenerek yaygınlaştırılması kadınların istihdama katılımı açısından büyük önem taşıyor. İş yerlerinde ‘eşit işe eşit ücret politikası’ sahiplenilmeli, cam tavanlar kaldırılmalı, kadınlar için süt odaları ayrılmalıdır. Ayrıca işe alımlardan terfilere kadar, kadın çalışanlar için hedef getirilmesi doğru yönde atılmış önemli bir adım olacak.
Nüfusunun yarısını oluşturan kadınları kalkınma sürecine eşit koşullarda katmadan, sosyal ve siyasi yaşamda kadınların eşit koşullarda temsil edilmesini sağlamadan ve başta yaşama hakkı olmak üzere onların temel haklarını güvence altına almadan Türkiye ekonomik, siyasi ve sosyal açıdan dünyada hak ettiği konumu elde edemeyecektir.
Kadınların iş gücüne katılımı ve liderlik pozisyonlarında daha fazla temsil edilmesi için rol modellerinin önemine inanıyor musunuz?
Rol modellerin kesinlikle çok önemli olduğunu düşünüyorum. Kadınlar başarılı kadınları gördükçe, onların hikâyelerini öğrendikçe cesaretleri artıyor. Kadınlar kadınlardan ilham alıyor, ‘Ben de yapabilirim’ diyor. Cumhuriyetimizin 100. yılında tarihimizdeki kadın rol modelleri daha fazla görünür kılmamız gerektiğine inanıyoruz. Önümüzdeki dönemde ilham veren hikâyeleri daha da görünür kılmak için çalışacağız.
Toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda sizin en çok ilham aldığınız kadın lideri öğrenebilir miyiz?
Toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda beni küçücük yaşında, çok büyük feodal ve dogmatik baskılara karşı koyan Malala Yousafzai gibi isimler her zaman çok etkilemiştir. Malala, 11 yaşından itibaren kadın ve insan hakları savunuculuğu mücadelesine girmiş bir çocuk! Pakistan’daki rejim karşıtı duruş ve kız çocuklarının eğitim hakkını bu yaşlarda savunmak üzere aktivistlik yapmak; elbette çok daha meşakkatli bir yolculuk olsa gerek… Bildiğiniz üzere, Malala 15 yaşında silahlı saldırıya uğradıktan iki sene sonra Nobel Barış Ödülü ile taçlandırıldı. Bu öyküyü, istihdamda kadın çalışan oranını yükseltmeye gayret eden başarılı bir kadın girişimci olarak çok etkileyici buluyorum.
Sizce ‘Işıldayan Kadın’ın tanımı ve kriterleri nedir?
Bana göre ışıldayan kadın ekonomik açıdan bağımsız, kendi ayakları üzerinde durabilen, özgüvenli, çalışan, üreten, yenilikleri takip eden, toplumsal baskılara, haksızlıklara boyun eğmeyen, şiddetin her türlüsüne karşı çıkan ve hatta diğer kadınların da ışıldaması için gönülden destek veren kadındır.
Peki toplumsal cinsiyet eşitliğine inanan, savunan, kadınları ışıldatmak için aksiyon alan kadın/erkek lider, kurum, platform ve olayları söyleyebilir misiniz?
Hayatın her alanında toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için KAGİDER gibi çalışan birçok kişi, kurum ve sivil toplum kuruluşu var. Bunların birçoğuyla ortak çalışmalar, projeler de gerçekleştiriyoruz. Örnek vermem gerekirse; Yanındayız derneği, KADEM, Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu, TurkishWIN, Ka-Der, Eşitlik ve Dayanışma Derneği’ni sayabilirim. Öte yandan birlikte projeler gerçekleştirdiğimiz Boyner Grup, Sanofi, Garanti BBVA, Migros, Sephora, Finish, UPS, Coca Cola, L’Oreal, EBRD başta olmak üzere birçok kurum toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak, kadınlara cesaret vermek, onları ışıldatmak için yıllardır çok başarılı projeler gerçekleştiriyorlar.