Işıldayan Kadın Liderler: Ezgi Yıldız Kefeli
Yazı Boyutu:
Mercedes-Benz Otomobil Pazarlama ve Kurumsal İletişim Grup Müdürü Ezgi Yıldız Kefeli, toplumsal cinsiyet eşitsizliği üzerine düşüncelerini paylaşıyor.
Toplumsal cinsiyet eşitliği sizin için ne anlam taşıyor? Bu konudaki kişisel düşüncelerinizi paylaşabilir misiniz?
Toplumsal cinsiyet eşitliği dediğimizde kadın ve erkeğin hayatın her alanında hiçbir ayrım olmadan, ‘ama’sız, ‘belki’siz ve ‘çünkü’süz eşit haklara sahip olmasının anlaşılması gerektiğini düşünüyorum. Günümüzde tüm toplumların bu konuda daha iyiye ulaşabilmek için durmaksızın çalıştıklarını görüyoruz. Bunun sonucunda da bu konudaki farkındalığın her geçen gün arttığına şahit oluyoruz. Kadınların sosyal ve profesyonel hayatta giderek daha fazla sorumluluk alarak öne çıktığını, toplumların yolunu ışıklarıyla aydınlattıklarını görmek beni çok mutlu ediyor.
Toplumsal cinsiyet eşitliğinin en temel insan haklarından biri olduğu unutulmamalı ve herkes tarafından kabul edilmeli. Küçük yaşlardan itibaren tüm çocukların doğru şekilde yönlendirilerek arkadaşlarına ve çevrelerine eşit yaklaşmanın, karşısındakine cinsiyeti, dili, dini ya da dış görünüşü fark etmeksizin hoşgörü ile bakmanın önemini anlayarak büyütülmeleri gerektiğini düşünüyorum.
Kadınların liderlik pozisyonlarında daha fazla temsil edilmesi için neler yapılması gerektiğini düşünüyorsunuz?
Dünya geneline baktığımızda 2023 yılının kadın liderler için bir dönüm noktası olabileceğini düşünüyorum. Çünkü tarihinde ilk kez Fortune 500 listesindeki şirketlerin 53’ü, kadın liderler tarafından yönetiliyor. Böyle bir gelişme, büyük şirketlerin kadın liderler konusunda hızla yol kat ettiğini bizlere gösteriyor.
Kadın liderlerin dünyanın en büyük şirketlerinin bazılarını yönetmesi, iş dünyasındaki başarılarının artık görmezden gelinemeyeceğinin de en büyük kanıtı. Bu sayıyı artırmak için ise yapılması gerekenin çok basit olduğunu düşünüyorum. Kadınlara iş hayatında ve toplumda daha fazla fırsat tanınmalı; fikirlerine yer ve değer verilmeli. Çünkü bir kadının kararlı olduğunda neler yapabileceğini hepimiz çok iyi biliyoruz.
Kadın olarak toplumdan beklentimiz, bizlere eşit bireyler olarak davranılması ve yüzyıllardır toplumda belirlenmiş rollerin dışında da aklımıza koyduğumuz hedeflere rahatlıkla ulaşabileceğimizin bilinmesi. Sadece eşitlik gösterilmesi bile kadınların var olan başarılarının daha da ileriye taşınmasına büyük katkı sağlayacaktır. Ancak unutulmaması gereken cinsiyet ve fırsat eşitliğinin hayatın tüm alanlarına yayılması gerektiğidir.
Şirketinizin toplumsal cinsiyet eşitliği konusundaki misyon ve taahhütleri nedir? Bugüne kadar elde ettiğiniz gelişmeleri paylaşır mısınız?
Markamızın başarılarla dolu yolculuğunda birçok kadının çok büyük rolünün olduğunu gururla söyleyebilirim. Mercedes markamızın ismi dahi ilk otomobilimizin siparişini veren Emil Jelinek’in kızı Mercedes Jelinek’ten geliyor. 1886 senesinde ilk otomobili icat eden Carl Benz’in eşi Bertha Benz, tarihteki ilk uzun mesafeli otomobil yolculuğunun direksiyon koltuğunda oturan, çok güçlü bir kadın. Otomotiv tarihini değiştiren, bugün geldiği noktaya gelmesini sağlayan isim Bertha Benz’dir.
Mercedes-Benz’in dünya genelinde 70’ten fazla ülkede heyecan verici işler yaptığı She’s Mercedes platformu günümüzde de bu konuya bakış açımızı oldukça yerinde yansıtıyor. Kadınların böylesi anlamlı ve tarihi izlere sahip olduğu bir marka olarak hayalleri olan kadınlarla, hayallerini gerçeğe dönüştürenleri bir araya getirmek amacıyla kurulan She’s Mercedes platformu, 2015 yılından bu yana aktif olarak faaliyet gösteriyor. İz bırakan hikâyelerden yola çıkarak bir ilham platformuna dönüşen She’s Mercedes, en iyiyi hedefleyen kadınların birbirlerine cesaret ve güç vermesini amaçlıyor.
Türkiye’de de 2019 tarihinde faaliyete geçen She’s Mercedes platformu, sürdürülebilirlik, wellbeing, deneyim, tasarım, sanat, sosyal sorumluluk, inovasyon, teknoloji ve girişimcilik gibi farklı alanlarda iz bırakan kadın hikâyelerine odaklanıyor. Çünkü toplumsal cinsiyet eşitliği söz konusu olduğunda kadınların güç birliği ile birçok engeli aşacaklarını biliyorum. Özellikle aynı yollardan geçmiş güçlü kadınların tecrübeleri birçok kadına ve genç kızımıza da kendi yollarını çizmeleri konusunda örnek oluyor. Bu platform, sadece bir sosyal topluluk değil ortak bakış açısından doğan bir anlayış biçimi.
Bu anlayış biçimini biraz daha geliştirerek harika bir program oluşturduk. Adı She’s Mentoring. Işıldayanlar Konferansı’nda ilk defa duyurduğumuz bu platform sayesinde farklı yaş gruplarından kadınlara konularında uzman She’s Mercedes kadınları tarafından gönüllük esası ile mentorluk programları sunacağız. She’s Mentoring platformunun toplumsal alanda kıymetli bir katma değer oluşturacağını ve bunun sonuçlarını da çok geçmeden hayatın içerisinde göreceğimizi düşünüyorum. Bunun için de takipte kalın diyorum.
Şirket çalışanlarınızın ve yönetim kurulunuzun kadın erkek oranlarını alabilir miyiz? Gelecek hedefleriniz nelerdir?
Kadın çalışan oranının son yıllarda hızla artarak yüzde 48’e ulaştığını, Mercedes-Benz Group AG’nin Yönetim Kurulu’nun da yaklaşık yüzde 40’ının kadınlardan oluştuğunu söylemek beni çok mutlu ediyor. Bu konuda da öncü bir şirket olduğumuzu görmek ve bunu söyleyebilmek gerçekten gurur verici.
Sizce ‘Işıldayan Kadın’ın tanımı ve kriterleri nedir?
“Işıldayan” dendiğinde gözümün önüne hep kendi değerini bilen, öz saygısı olan, kendine inanan, motivasyonuyla gücünü yaratan kadın geliyor. Tüm kadınlar ışıldar, ışıldamayan kadın yoktur. Yeter ki kendi kıymetini bilsin ve hayatı boyunca eline geçen her fırsatı kullanabilsin. Kadınların, insanlığın ortaya çıktığı zamandan bu yana hep bilge, üretken ve yol gösterici olarak tarif edilmesi kesinlikle tesadüf değil.
Toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda en çok ilham aldığınız, kişi, şirket ya da olay nedir?
Bu kapsamda benim her zaman ilk aklıma gelen isim Sabiha Gökçen’dir. O dönemde kadın pilotlara bile ne kadar az rastlandığını düşündüğümüzde üstüne bir de dünyanın ilk kadın savaş pilotu olması sadece hayran olunacak bir başarı. Sabiha Gökçen’in hayatı, kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olduğunda erkeklerle aynı işleri rahatlıkla yapabildiklerini gösteren önemli bir örnek.
1930’lar, Türkiye’de kadınların sosyal ve politik hakları yeni yeni edinmeye başladığı dönemler… Atatürk’ün manevi evlatlarındandı kendisi biliyorsunuz. Kendisi onun da desteğiyle, Türkiye’nin ilk kadın pilotlarından biri ve ilk kadın savaş pilotu oldu. Atatürk, Türk kadınlarına örnek olmasından dolayı onunla çok gurur duyuyordu.
Sabiha Gökçen azmi ve direnci ile bugüne kadar toplumdaki cinsiyet rolleri ve algılarına meydan okuyan bir simge haline geldi. Bana göre toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasında, Sabiha Gökçen gibi ilham verici figürler, toplumsal yapıda ve algılarda değişiklik yapılmasını sağlayan itici güç olmuşlardır.