Metaverse İş Hayatı İçin Ne Anlam İfade Ediyor?

Geçtiğimiz yıl Facebook’un çatı şirket adını Meta olarak değiştirmesiyle birlikte gündeme oturan ve farklı yaklaşım ve girişimlerle gündemde kalmaya devam eden Metaverse’ü iş hayatı açısından değerlendiriyoruz. Şirketler, markalar ve iş profesyonelleri için Metaverse’ün hangi fırsat ve tehditleri taşıdığını inceliyoruz.

İnternetten daha büyük bir devrim olarak nitelendirilen ve geleceğin yaşam tarzını ifade eden Metaverse, radikal bir dönüşümü müjdeliyor mu yoksa kimilerinin düşündüğü gibi bir balon mu? Bunu zaman içinde göreceğiz fakat umut veren araştırmalar da yok değil. Cryptocurrency şirketi ve piyasa içgörüleri sağlayıcısı Grayscale, kısa süre önce Metaverse’ün gelir yaratma potansiyelini 1 trilyon dolar olarak belirledi.

Bu şirketlerin raporlarına göre, sanal oyun dünyalarından elde edilen gelirler, 2020’de 180 milyar dolardan 2025’e kadar 400 milyar dolara yükselebilir. Bu durumun Metaverse için de iyi bir işaret olduğu yorumu yapılıyor. Bu devasa iş fırsatı, meta veri tabanındaki reklamlardan e-ticarete, sanal etkinliklere ve yeni donanıma kadar çeşitli kaynaklardan gelir yaratmak anlamına geliyor.

Tipik sosyal medya deneyimi, reklamlar ve sponsorlu içerikle dolu olsa da, Metaverse için benzer bir strateji henüz şekillenmiş değil. Önümüzdeki birkaç yıl, meta veri tabanının piyasa etkileri daha net hale geldikçe, yatırımcılar kadar küçük ve büyük işletmeler için de çok önemli olacak. Erken başlamak isteyenler ve şimdiden konuya hakim olmak isteyenler için Metaverse’e profesyonel bir bakış geliştiriyoruz.

Metaverse işletmeler için ne anlama geliyor?

Metaverse, kullanıcıların kendilerini andıran ve hareketlerini taklit eden avatarlar aracılığıyla bir araya gelerek birbirleriyle ve çevreyle etkileşime girebilecekleri, aynı zamanda fiziksel dünyayı belirli değişikliklerle çoğaltabilecekleri üç boyutlu bir sanal alan olarak tanımlanabilir.

Meta dünyasının, birkaç nokta farkla internet ve sosyal medya dünyasının bir sonraki versiyonu olması bekleniyor. Peki bu nasıl olacak?

Kullanıcılar sanal gerçeklik (VR) aracılığıyla Metaverse’e girecek ve giysi denemekten bir gayrimenkul parçasını keşfetmeye kadar pek çok etkinlikte bulunacak. Sadece bu kısmı bile yeni marka etkileşimi olasılıklarını gündeme getiriyor ve markaların dikkatini çekiyor.

Kullanıcılar, herhangi bir coğrafi engeli olmaksızın dünyanın herhangi bir yerinde bulunabilecek ve alışverişlerini mağazalardan yapacak. Bu da yeni bir e-ticaret deneyimi anlamına geliyor.

Günümüzde yaygınlaşmaya başlayan dijital cüzdanlar, Meta evreninde en büyük yardımcımız olacak. Farklı etkinliklere ve grup çalışmalarına katılmak için kullanıcılar meta veri deposu içinde özgürce ışınlanabilecek; 360 derece videolar ve 3D modelleme ile desteklenen yeni bir tür hikaye anlatımı deneyimi yaşayacaklar. Bu durumda da reklamların dönüşmesi gerektiği anlamına geliyor.

Bazı işletmeler için Metaverse’ün yeni pazarlama karmalarında başka bir kanal yaratacağı düşünülüyor. Pazarlama, satış ve müşteri deneyimi için çok kanallı stratejileri, sanal gerçekliği içerecek şekilde geliştirmek önemli hale gelecek.

Metaverse’de iş yapmanın riskleri neler?

Elbette böylesine yeni bir sanal evrende fırsatlar kadar tehditler de gündeme geliyor. Yeni iş segmentlerine girmenin veya ek kanallara yatırım yapmanın her zaman bir risk bileşeni vardır. Özellikle Metaverse için 2035’e kadar planlanan hazırlık döneminde daha fazla risk bekleniyor.

Meta dünyası her ne kadar iki boyutlu uygulamaları ve masaüstü tabanlı etkileşimi destekleyecek olsa da, öncelik VR’da olacak.

Bununla birlikte, toplam dünya nüfusu ve daha spesifik olarak sosyal medya kullanıcı sayısısı göz önünde bulundurulunda, VR ekipman sahipliğinin çok düşük kalacağı da bir gerçek. 2035’e kadar bu donanım ihtiyacını kolaylaştıracak bazı keşifler de söz konusu olabilir.

Özellikle bazı kullanıcıların, kişisel tercihlerine ve sağlık koşullarına bağlı olarak VR’a farklı tepkiler verebileceği de hesaba katılmalı.

Herhangi bir yeni kanal veya ekonomi kaçınılmaz olarak rekabet yaratacaktır ve meta veri tabanı da farklı değildir. Meta veri deposuna erken girmeyi başaran şirketler önemli bir avantaj elde ediyor.

Bu, en büyük risk iştahına sahip olanlar oldukları için ölçekleri orantısız bir şekilde büyük işletmelere doğru yatırabilir.

Halihazırda Ralph Lauren ve Nike gibi şirketler, Metaverse vizyonuna kusursuz bir şekilde uyan VR markalama projeleri üzerinde çalışıyor. Geleneksel işletmelerin çoğu uyum sağlamakta zorlanabilir, ancak zaman içinde uyum sağlamaları kaçınılmaz olacak.

Merkezi olmaması kuralsızlık getirir mi?

Çoğu yorumcu, analist ve geliştiriciye göre; gerçek bir meta dünyasının merkezi olmayan hale getirilmesi çok önemli. Kimseye ait olmayacak, tam bir şeffaflık ve demokratikleşme sağlayacak olan bu merkeziyetsiz yapı, aynı zamanda meta dünyasının düzenlenmesinin zor olacağı anlamına geliyor.

Düzenleyici kurumlar yeterince sağlam politikalarla çıksa bile, merkezi olmayan mimarisiyle uyumlu bir sistem kurulması zor olacaktır. Düzenleme olmaması da işletmeler ve özellikle KOBİ’ler için riski artıracak bir unsur olabilir.

Kripto etkisi belirleyici olacak

Meta aleminde gerçekleşen birçok ticari işlem, ya kripto para birimi ya da NFT’ler aracılığıyla blok zincirinden yararlanacak. Türkçe karşılığı ile “Değiştirilemeyen Token” ya da “Değişmesi mümkün olmayan para” olan NFT’nin asıl büyük çıkışını Metaverse ile yapması bekleniyor.

Bununla birlikte, kripto değerinin günden güne büyük ölçüde değiştiği de biline bir gerçek. Bu durumunun, meta dünyasında ekonomik istikrarsızlığa neden olup olmayacağı da bir soru işareti.

Metaverse’ün Lüks Hali

Gerçek dünyada asla giymeyeceğiniz bir çanta, ceket veya gömlek için yüzlerce hatta binlerce dolar ödemeyi göze alır mıydınız? Forbes makalesinde geçen bu soruya çoğu insan bugün ‘hayır’ derse bile metaverse dünyasının kaymağını en çok yiyecek sektörlerden biri lüks olacak gibi gözüküyor. İlk anda garip gözükse bile tüm rakamlar ve somut sebepler bu varsayımın doğruluğunu gösteriyor.