Pazarlama Stratejilerinde Yeni Dönem: Veri, Yapay Zekâ ve Sürdürülebilirlik
Yazı Boyutu:
Pazarlama dünyasında 19 yıllık deneyime sahip olan FutureBright Group’un kurucu ortağı Akan Abdula ile sürdürülebilirlik, yapay zekâ ve pazarlama stratejileri konusundaki dönüşüm üzerine kapsamlı bir röportaj gerçekleştirdik.
Türkiye’nin en önemli markalarına danışmanlık yapan, global strateji konseylerinde yer alan Akan Abdula, geleceğin liderlik yetkinliklerinden, veri çağında etik pazarlama stratejilerine kadar birçok konuda değerli içgörüler paylaştı. Girişimciler için de stratejik tavsiyelerde bulunan Abdula, Türkiye’nin gerçek ihtiyaçlarına yönelik çözümler üretmenin önemine vurgu yapıyor.
Çevreci ve etik iş modelleri geliştirilecek
Türkiye’de ve dünyada pazarlama stratejileri konusunda gördüğünüz en büyük değişim ne oldu?
Dünyada markalar, iki büyük dönüşümün tam ortasında yer alıyor: Bir yanda sürdürülebilirlik, diğer yanda yapay zekâ. Sürdürülebilirlik dediğimizde genellikle iklim krizini düşünsek de aslında 17 farklı başlık altında toplumsal, çevresel ve ekonomik boyutları olan dev bir paradigma değişiminden bahsediyoruz. Yapay zekâ ise markaların hem inovasyonun hem de verimliliğin merkezine koymak istediği bir teknoloji. Ancak şu an için bu iki kavram birbirine zıt bir pozisyonda duruyor. Yapay zekâ, devasa enerji tüketimiyle iklim dostu olmaktan oldukça uzak. Yine de yakın gelecekte, yapay zekâ ve sürdürülebilirlik el ele vererek markaların daha çevreci ve etik iş modelleri geliştirmelerini sağlayacak. Dolayısıyla iki ayrı devrim gibi görünen bu kolonlar, tek bir devrime dönüşecek.
İnsanı anlamak her zamankinden daha kritik
Türkiye’deki markalarla global markalar arasında stratejik yaklaşım farkları olduğunu düşünüyor musunuz?
İster küresel ister yerel marka olun, asıl mesele hep aynı: İnsan. İnsanı anlamak her zamankinden daha kritik. Hepimiz farkındayız ki veri, artık her yerde. Sadece veriye ulaşmak, rekabette farklılaşmak için yeterli değil. Asıl farkı yaratan, o verinin arkasındaki derin insani motivasyonları, duygusal tetikleyicileri çözebilmek. Bugün markalar, bilinçaltına gömülmüş bu motivasyonları anlamaya çalışıyor. Küresel markalar bu süreçlere maalesef yerel markalarımızdan daha büyük kaynaklar ayırabiliyor ve bu içgörülere daha hızlı ulaşıyor.
Etik pazarlama: Tüketiciyi manipüle etmek mi, değer yaratmak mı?
Pazarlama dünyasında yapay zekâ ve büyük verinin rolü hızla artıyor. Sizce bu gelişmeler, markaların tüketiciye ulaşma stratejilerini nasıl değiştirecek?
Yıllarca verinin önemini ve teknolojinin gücünü anlattık ama samimiyetle şunu söylemek gerek: Veriyi işleme teknolojileri, verinin kendisi kadar hızlı gelişmiyordu. Sonuç olarak dünyada yığınla veri birikmişti ama bu veriyi tam anlamıyla kullanabilmek mümkün olmuyordu. Şimdi ise yapay zekâ, bu devasa veri okyanusunu hızla işleyebilecek seviyeye geldi. Bu gelişim, markaların tüketiciyi daha hızlı, daha derin ve daha isabetli bir şekilde analiz edebilmesini sağlayacak. Elbette, tüm bunların etik çerçevede yapılması şartıyla. Aksi takdirde, etik dışı uygulamalarla, tüketiciyi manipüle etmenin son derece kolay olduğu bir dünyaya adım atmış da oluyoruz.
Tarım teknolojileri, Türkiye için stratejik bir ihtiyaç
Girişimcilere pazarlama ve reklam stratejileri konusunda tavsiyeniz nedir?
Türkiye’nin girişimcilerine sürekli aynı uyarıyı yapıyorum: Ülkenin gerçek tansiyonunu ve ihtiyaçlarını tam olarak anlamadan üretilen fikirler, maalesef başarıya ulaşmakta zorlanıyor. Girişim ekosisteminde duyduğum fikirlerin çoğu hizmet sektörüne odaklanmış durumda, ancak Türkiye’nin asıl ihtiyaçları bunun çok ötesinde. Örneğin, ülkemizin yakın gelecekte tarım teknolojilerine yönelik yenilikçi çözümlere ihtiyacı var. Genç çiftçiler, sosyolojik nedenlerle topraklarını terk edip büyük şehirlere göç ediyor. Bu nedenle, verimli topraklarımızın yüzde 15’i artık işlenemez hale geldi ve bu, gıda sürdürülebilirliği açısından büyük bir tehlike oluşturuyor. Sosyolojik sorunları çözmeden tersine bir göç dalgası yaratmamız imkânsız; insanlar köylerine dönmeyecekler. Bu boşluğu doldurmanın yolu, tarım teknolojilerini devreye sokmaktan geçiyor. Ancak ne yazık ki girişimcilerimizin çok azı bu alana yöneliyor.
Bu sadece bir örnek. Türkiye’nin birçok kırılganlığı var ve girişimciler, bu kırılganlıkları ve ülkenin tansiyonunu doğru okumadan hareket ettiklerinde, başarısızlık kaçınılmaz oluyor.
Gerçek çözümler, gerçek ihtiyaçları karşılamaktan geçer. Girişimcilerimize tavsiyem, bu ihtiyaçları doğru analiz edip, çözümlerini ona göre şekillendirmelidir.
Geleceğin liderleri için en önemli yetenekleri neler olacak? Liderlik ve strateji dünyasında hangi yetkinlikler ön plana çıkacak?
Dünya, belirsizlik çağının tam ortasında. Bildiğimiz liderlik anlayışı ve insan kaynakları yaklaşımları kökten bir dönüşüm geçiriyor. Hatta, “insan kaynakları” terimi bile modasını yitiriyor; yerine “kültür departmanları” yükseliyor. Artık sadece müşteri memnuniyeti yeterli değil, markaların tüm paydaşlarına değer katması gerekiyor. Şirketler, paydaş ekonomisinin merkezinde anlam arayışına girmiş durumda. Bu paydaşlar arasında geleceğin çalışanları kadar mevcut çalışanlar da büyük bir önem taşıyor.
Neoliberal iş yapış tarzları, yani “bırakın yapsınlar” zihniyeti, dünyayı sürdürülemez bir noktaya getirdi. Biz bıraktık, onlar yaptı ve sonuç ortada. Şimdi, daha güvenilir, daha şefkatli bir liderlik ihtiyacı doğdu. İkinci Sanayi Devrimi’nden kalan, sadece verimliliğe odaklanan liderlik modeli artık kabul görmüyor. Bugünün dünyasında, duygusal zekâsı yüksek, insanı anlayan, paydaşlarına değer veren ve anlamı olan markalar yöneten liderler öne çıkıyor. Yani, güvenilir ve insani liderler çağındayız ve iş dünyası bu değişime ayak uydurmak zorunda.
Akan Abdula Kimdir?
19 yıl reklam, pazarlama stratejileri, marka yönetimi ve pazar araştırma iş deneyimi vardır. Grey İstanbul reklam ajansında Strateji ve Planlama bölüm başkanlığı ve Grey Group Worldwide global strateji konseyi üyeliği yaptı. Global konseyi yöneten 12 stratejist arasındaydı. Reklam Özdenetim Kurulu üyeliği yaptı. Türkiye’nin en iyi ürün lansmanı ve en etkili sosyal sorumluluk kampanyaları olmak üzere, çok sayıda altın Effie ödülüne layık görüldü. FutureBright Research’ı kurdu, FutureBright Group’a dönüştürdü. FutureBright Şirketler Grubu, 600’den fazla küresel ve yerel markaya hizmet vermektedir. Türkiye’nin en büyük markalarına şahsen danışmanlık vermektedir. Öngörülemeyenler isimli kitabın yazarıdır. Kitap yeni olmasına rağmen, şimdiden on baskı görmüştür. Daily Telegraph stratejik yaklaşımlarını haberleştirmiştir.