Türkiye'nin Mühendis Kadınları: Ruken Mızraklı
Yazı Boyutu:
Gündüz Group Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ruken Mızraklı, mühendis olmanın hayatına kattıklarını anlatıyor ve mühendis olmak isteyen genç kadınlara öneriler veriyor.
Mühendislik okumaya nasıl karar verdiniz?
Matematik ve fizik en sevdiğim iki dersti. Problem çözmek bulmaca çözmek gibi zevkli gelirdi bana. Özellikle cebir ve geometriye bayılırdım. Araştırmayı, sorgulamayı, keşfetmeyi ve üretmeyi sevdiğim için mühendislik bana ideal bir meslek gibi görünmüştü. Bir yerde duyduğum “Bir işin uzun vadede en doğru işleyişe sahip biçimde ilerlemesini sağlayanlar mühendislerdir” sözü hep aklımdaydı. Ve gelişen teknoloji çağının içerisinde mühendis olmayı seçenler için, alanının sonsuz bir gelişme içinde oluşu beni çok heyecanlandırıyordu. Dolayısıyla mühendislik okumaya karar verdim.
Mühendislik size hayatınızın hangi noktalarında ve nasıl faydalı oluyor?
Mühendislik demek, analitik düşünmek ve problem çözmek demek. Hayat da zaten elinizdeki parametreleri doğru yönetmek ve problem çözmek üzerine kurulu değil mi?
Tabii bir de günümüzde hayatın tüm alanlarını etkisi altına alan Endüstri 4.0, Büyük Veri, Yapay Zekâ, Bulut Bilişimi, Nesnelerin İnterneti, Makine Öğrenimi gibi kavramlar var. Teknoloji hem sosyal hem iş hayatımızın önemli bir parçası. O yüzden mühendis bakış açısı her zamankinden daha da kıymetli.
Üstelik bir de konunun kariyer boyutu var. CEO’luk birçok kişinin kariyer hedefinin en üst basamağıdır. CEO’lar üzerine yapılan bazı araştırmalardan ve Harvard Business Review’dan alınan bilgiler gösteriyor ki; CEO’ların %33’ü mühendislik ve %11’i işletme lisansına sahip. Mühendislerin analitik zekâsının daha gelişmiş olması yönetimsel becerilerini de geliştirdiklerinde fark yaratacak bir unsur olarak öne çıkıyor. Bir IT firmasının CEO’sunun mühendis olması zaten olağandır, ancak çok farklı sektörlerden firmaların CEO’larının ya da genel anlamda üst yönetimlerinin de mühendislerden oluşması aslında iyi bir mühendis ile iyi bir CEO’nun özelliklerinin birbirine çok benzemesinden ötürüdür. Mühendislerin çoğunlukla detaylara dikkat eden, problem çözme kabiliyeti yüksek, teknolojiye hâkim, sorumluluk sahibi ve azimli kişiler olmaları ve mühendislikten gelen takım çalışması alışkanlığıyla kendileri gibi iyi mühendisleri tanıyıp, seçip doğru ekipleri oluşturabilme kabiliyetleri aslında iyi bir CEO’yu da öne çıkaracak özellikler değil midir?
Mühendislik okumayı düşünen genç kadınlara neler önerirsiniz?
Mühendislik eğitimleri dolayısıyla yoğunlukla STEM’le ilgili dallara odaklanmış olsalar da farklı alanlarda da okuma ve araştırmalar yapmalarını, kendilerini zenginleştirmelerini öneririm. Çünkü iyi bir mühendis sadece matematik, fizikle değil yerine göre sosyoloji, psikoloji ve diğer farklı disiplinlerle de beslenerek bunlardan birinin ya da hepsinin bilgi ve tekniklerini mühendis bakış açısıyla harmanlayarak çözüm üretebilir.
Ben mühendisliğin ve STEM’in gücüne yürekten inanıyorum. STEM alanında eğitim gören ve kariyer yapan kadınları desteklemeyi çok önemsiyorum. Çünkü STEM eğitimi almak çok kıymetli olsa da iş orada bitmiyor.
Bugün kadınlar hem STEM eğitiminde hem de kariyerlerinde azınlık olmaya devam ediyor ve UN Women verilerine göre dünya genelinde mühendislik mezunlarının yalnızca yüzde 28’ini, yapay zekâ çalışanlarının yüzde 22’sini ve teknoloji sektörü çalışanlarının üçte birinden az bir bölümünü kadınlar oluşturuyor. STEM alanında kariyer yapmayı başaranlar ise genellikle %21 gibi önemli bir ücret farkı ve oldukça düşük terfi oranları sebebiyle pek de dostça olmayan bir yaklaşımla karşı karşıya kalıyor. Bu alanlarda eşit temsil olmaksızın, kadınların teknolojiyi, yatırımları, ekonomiyi ve politikaları şekillendirmeye katılımı sınırlı olmaya devam edecektir. Hatta teknoloji ve dijital inovasyon mevcut endüstrileri yeniden ve hızla şekillendirdikçe, iş kayıpları kadınlar tarafında daha fazla olacaktır.
Öte yandan hayatımızın her alanında kendini hızla hissettiren AI (Yapay Zekâ) gerçeği var. AI geliştiren algoritmaları yazanların %80’i erkek. Aynı zamanda, dijital erişim boşlukları, kadınların erkeklerden daha az veri üretmesi anlamına geliyor ve bu da verilerde eşitsiz bir temsile yol açıyor. Kısaca algoritmaları yazan ekipte kadınlar yoksa hizmet sunumunda da, sonuçlarda da kadınlar daha az yer alıyorlar.
{157781}
Mühendis olmasaydınız ne olmak isterdiniz?
Kesinlikle doktor, özellikle de beyin cerrahı olmak isterdim. Cerrahlığın mucizevi bir tarafı olduğuna ve karakterimin de doktorluğa çok uygun olduğunu düşünmüşümdür hep. İleride mutlaka doktor olacağım diye lise çağımda iki yıl Latince almışlığım bile var. Lise sonda birdenbire doktorluk kariyerinin çok uzun olduğunu ve bunun için o kadar beklemek istemediğimi fark edip o dönem çok popüler diye endüstri mühendisliğini ilk sıraya yazmıştım. Ama doktorluk mesleği hala gönlümün başköşesinde.