Yazı Verimli Geçirme Tüyoları: Melih Soyer, Verifone

Verifone şirketinde “Head of Enterprise for Turkey” ünvanıyla çalışan Melih Soyer, yazın iş-tatil dengesini korumak ve verimi düşürmemek için izlediği yöntemleri OGGUSTO okurlarına anlattı.

Yazın iş ve tatil dengesini korumak için hangi yöntemleri uyguluyorsunuz? Bu dengenin iş hayatınızdaki başarınıza etkilerini nasıl değerlendirirsiniz?

Teknoloji sektöründe olmanın hem avantaj hem bazı dezavantajları var. Bir kere dünya ciddi bir dijital dönüşümden geçiyor. Her yeni yaz bir öncekinden iş yükü anlamında yoğun geçiyor diyebilirim. Dinamizm beni canlı tutuyor fakat bir yandan da sürekli kendini geliştiren dönüştüren bir yapıya doğru baskı yapıyor. Bu sebeple yaz tatilleri, kışı sindirmek ve seneyi yönetmek için oldukça kıymetli.

Yaz aylarında ailecek Büyükada’daki evimizdeyiz. İstanbul’u bu şekilde deneyimlemek bir avantaj. Hem şehrin içindeyim hem de kaostan bir tık uzakta. Büyük kriz anlarında fiziki olarak işe müdahale gücü içten içe güven veriyor. Ofise yakın yazlık evlerin hem mental hem fiziki olarak avantaj sağladığı kanaatindeyim.

Genel olarak; şehirden ve rutinden uzaklaşarak minimum 10 günlük tatil yapmayı; iş ve özel hayat dengesi için önemli ve gerekli buluyorum. Ege, ilk tercih olmakla birlikte yurtdışı kaçamakları da planlı bir şekilde takvimimizde yerini alan tercihlerden. Geçtiğimiz yıl, Fransa ve İspanya sahillerini ziyaret ettiğimiz cruise seyahati oldukça güzel bir deneyimdi. Farklı kültürler de işin içine girdiğinde uzun bir süreden sonra ilk defa tamamen tatile odaklanmanın hissiyatını tecrübe ettim.

Denge, hayatta benimsediğim mottolardan biri ve bunu günlük hayatımda uygulamak için gerekli özeni gösterdiğimi düşünüyorum. Yani alınan risk ve getiri bir dengede ise her zaman keyif veriyor.

İş verimliliğinizi desteklemek için yaz aylarında sağlık ve iyi olma rutinlerinizde neler yapıyorsunuz? Bir sabah ritüeliniz var mı?

Bulunduğum ortam koşullarına göre zinde uyanmak için yaz aylarında deniz ve havuzda serinlemek, mümkün olmadığı durumlarda ise soğuk sabah duşu almak olmazsa olmazım. Ardından rendelenmiş limon kabuklu büyük bir bardak su içmek vazgeçilmez ritüelim.

İş verimliliğim için kahvaltı güne güçlü ve zinde başlamamda önemli bir yer tutuyor. İçerik olarak protein bakımından zengin, bir o kadar da renkli sebze ve meyve tercih ediyorum. Örneğin; bir gün menümde avokado, yumurta, ceviz ve ananas varken; diğer gün özellikle yaz aylarında peynirli menemen oluyor. Bunlara ek olarak; günlük diyetimde: C, D, Magnezyum, krill yağı, safran ve zerdeçal gibi vitamin ve mineral desteklerini düzenli olarak kullanıyorum.

Müşterilerimiz ile satış ve sonrası süreçlerde yakın temastayız. Erkeklerin de en az kadınlar kadar ciltlerinin kıymetini bilmesi gerektiği için bir bakım ritüelleri olmalı elbette! Son zamanlarda, kişisel bakım ürünleri ile deneyimlerim yoğunlaştı. Örneğin, sakalın bakım ihtiyaçları farklı olduğu için pH değerine göre özel şampuan, kil ve yağ bakımını düzenli olarak uyguluyorum. Cilt ve vücut bakımı için de ihtiyaca yönelik farklı ürünler tercih ederken bu konuda uluslararası bir markadan danışmanlık alıyorum.

Spor da çocukluğumdan beri hayatımın bir parçası ve yorularak daha yüksek bir rahatlama hissettiğimi söyleyebilirim. Yaz aylarında fırsat buldukça; kitesurf, paddling, tenis, UTV offroad yolculukları, bahçe ve bitkiler ile ilgilenmek bedenen ve ruhen beni beslediği için tercih ettiğim aktivitelerden.

Bu yaz tatili için okuma listenize hangi kitapları aldınız?

• Bunlardan bir tanesi gerçekten merak ederek aldığım ve hızlıca bitirdiğim; Rözenans Kanunu, Pierre Franckh.
• Bir diğeri insan psikolojisini çok iyi anlatan bir kitap; Normal Efsanesi (Toksik Bir Kültürde Travma, Hastalık ve İyileşme), Dr. Gabor Mate Daniel Mate.
• Ve bir başucu kitabı olarak tavsiye edeceğim; milyarderler, ikonlar ve dünyaca ünlü sanatçıların taktikleri, rutinleri ve alışkanlıklarını anlatan Devlerin Takım Çantası, Tim Ferriss.

Hem tatil yapmak hem çalışmak için en sevdiğiniz destinasyon hangisi?

Tercihim tabii ki Ege! Muhteşem denizi, doğası, havası ve sağlıklı lezzetleri ile her yıl tercih ettiğim tatil destinasyonlarından. Tatilin yanı sıra; Ege’de şehirden uzak lokasyonlarda stresten, trafikten ve kalabalıktan uzak olması sebebiyle çalışmak daha kolay. Bunun yanı sıra iş sonuçları daha verimli.

İstanbul’da ise Büyükada ailecek yazın büyük bölümünü geçirdiğimiz şehre yarım saat uzaklıktaki kaçış noktamız. Ada hayatı bambaşka bir deneyim! Kızımızın sokakta arkadaşlarıyla güvenle bisiklete binebiliyor olması paha biçilmez.

Plajda bir gününüzü ofise çevirecek olsanız, yanınıza alacağınız üç şey ne olurdu?

Yaz aylarını kişisel gelişim ve öğrenme için nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu süreçte hangi konulara odaklanıyorsunuz?

Yaz aylarını rutinden çıkmak adına yüksek potansiyelli görüyorum. Bunu da maksimum değerlendirmek için fırsatlar ve ortamlar yaratmaya gayret ediyorum. Yaz aylarında yurtdışından gelen iş arkadaşlarım ve aile dostlarım ile bir araya geldiğimde doğan etkileşim ile yeni paylaşımlar ve öğrenimler, farklı bakış açıları geliştirmeme oldukça fayda sağlıyor. Hatta çocuklardan öğrenecek çok şey var… Gençler ile etkileşimin trendleri takip etmek adına çok kıymetli olduğunu düşünüyorum.

Diğer yandan; hayatın akış hızını biraz daha yavaşlatarak dosya ve evrak temizliği, sunum benzeri materyallerin güncellenmesi, hobilere özel kaynak araştırması, daha fazla araştırma ve öğrenmeyi odaklandığım konular arasında sayabilirim.

Denge, hayatta benimsediğim mottolardan biri ve bunu günlük hayatımda uygulamak için gerekli özeni gösterdiğimi düşünüyorum. Yani alınan risk ve getiri bir dengede ise her zaman keyif veriyor.

Ekip üyelerinizin yaz aylarında motivasyonunu ve verimliliğini artırmak için neler yapıyorsunuz?

Yaz aylarında, ekibin verimli çalışması için rutinden çıkıp potansiyellerini geliştirecekleri deneyimler kazanmalarını destekliyorum. Genellikle yönetirken; özgüvenlerini destekliyorum. Onlara kendilerini gerçekleştirecekleri bir ortam sağlarken, kendi edindiğim tecrübelerimle ilgili noktalarda rehberlik ediyorum.

Tazelenmek ve daha yaratıcı bir düşünce tarzı geliştirmek için bence yeni keşifler, lezzetler, deneyimler çok faydalı. Yani bakış açınızı genişletmek, iş hayatı için olmazsa olmazlardan. Empati kurmak için farklı deneyimler ve sıra dışı gözlemlerin faydalı olduğunu düşünüyorum. Özellikle yeni neslin dünyaya bu kadar açık olması hoşuma gidiyor. Yazın farklı kültürlere yapacakları seyahatler yolculuklar ya da home-office sürecinde mümkünse izin alarak lokasyon değiştirmelerini destekliyorum. Böylece iş verimlerini de farklı deneyimlerde ölçme fırsatım oluyor. Her bir ekip üyesinin farklı koşullarda performansı değişiyor. Ofiste mi daha verimli ya da home-office sürecinde mi bunu birlikte keşfetme şansımız oluyor.

Ekip olarak; hafta içi bir akşam yemeği ya da yaz barbekü partisi organize etmek ne kadar sıradan gözükse de enerji dönüşümü ve ekip içi iletişim için çok değer verdiğim aktivitelerden.