Önümüzdeki Yıllarda Yükselişe Geçecek 12 Sektör
Yazı Boyutu:
Krizlerin ekonomik ve toplumsal etkileri dışında, sistem içinde yarattığı değişimler uzun vadede pozitif bazı sonuçlar da ortaya koyabiliyor. İş hayatında yaşanan en büyük değişim, uzaktan çalışma modelinin hızlı biçimde benimsenmesi oldu. Bu yazımızda pandeminin etkisiyle büyüme sağlayan ve yükselişe geçen sektörleri ve iş alanlarını anlattık.
Koronavirüs etkileri dünyada önemli bazı değişiklikler yaratırken ekonomide de aksamalara sebep oldu. Fakat bazı alanlarda pandemi kaynaklı olarak bazı sektörlerin gelişimini hızlandırdı diyebiliriz. Elbette bahsettiğimiz şey, salgın sürecinde maske ve antibakteriyel gibi ürünlerin satışlarından kaynaklı değil. Özellikle dijitalleşme alanında, tahminlere göre 10 yıllık bir gelişim iki yıl içinde elde edildi. Bu yazımızda koronavirüs sonrası patlama yapması beklenen sektörlere değiniyoruz. İşte Covid-19 krizini fırsata çevirenler…
Çevrim içi toplantı platformları
Nüfusun büyük bölümünün evden çıkamadığı aylarda çalışanlar işlerini evlerinden yaptılar. Özellik beyaz yakalı çalışanlar için bu önemli bir değişim yarattı. Ekiplerin birbirleriyle ve yönetimle koordinasyonu için toplantılar daha da önemli hale geldi.
Sektörün ön saflarında yer alan bir şirket olan Zoom, kriz sırasında patlama yaşadı ve hisse senedi fiyatları sadece iki ayda %100’ün üzerinde arttı. Google Meet ve Microsoft Teams de ilgi odağı haline gelen diğer iki online toplantı platformu oldu. Microsoft Teams’in günlük kullanıcı sayısı Mart 2020’de 32 milyondan 44 milyona çıktı.
Sonraki aylarda da yükseliş devam etti ve günümüzde de toplantıların büyük bölümü online yapılmaya devam ediliyor. Çünkü bu süreçte insanlar gördü ki ekstra zaman kaybı ve yorgunluğa sebep olan fiziksel toplantılar o kadar da büyük bir avantaj yaratmıyormuş. Dolayısıyla online toplantı platformlarının pandemi sonrasında büyümesine de kesin gözle bakılıyor.
Mobilya ve akıllı ev eşyaları
İnsanlar evlerinde daha çok zaman geçirmeye başlayınca bazı eksikleri daha fazla göze batmaya başladı veya yeni ihtiyaçlar kendin gösterdi. Pandeminin ilk aylarından itibaren yükselişe geçen mobilya sektörü, üretim sorunları sebebiyle ihtiyaca karşılık verememişti. Ancak şimdilerde üretim artışı sürüyor ve talep karşılanabiliyor.
Ayrıca çoğu şirket artık çalışanlarına uzaktan çalışma konusuda, ihtiyaçları giderecek imkanlar sunuyor. Evdeki çalışma alanlarını iyileştiren şirketler, personelinden daha fazla motivasyon avantajı elde ediyor. Global Workplace Analytics’in tahminlerine göre, 2021’in sonunda ABD işgücünün %25-30’u haftada birkaç gün evden çalışacak. Bunu göz önünde bulundurarak, çoğu şirketin çalışanlarına, evdeyken de verimli, çalışabilmeleri konusunda yardımcı olması kaçınılmaz.
Çalışma masası, çalışma koltuğu, ergonomik ürünler, ışıklandırma ve benzeri ofis ihtiyaçlarının yanı sıra insanlar için akıllı ev ürünleri de gözde haline geldi. İçinde bulunduğumuz yıldan itibaren akıllı ev eşyalarının satışında da büyük artış bekleniyor.
Tanışma ve flört uygulamaları
Günümüzde flört uygulamaları, insanların fiziksel ortamda sosyalleşmeden tanışması ve birbirini tanımanın önemli bir aracı haline geldi. 2016’da flört uygulaması kullanıcılarında %32,5’lik bir büyüme vardı, ancak bu 2019’da yalnızca %5,3’lük bir artışa yavaşladı. Ancak COVID-19 salgını neredeyse tüm yüz yüze görüşmeleri yasakladığından, yeni bir artış oldu. Tinder, Bumble ve OkCupid ve benzeri tanışma ve flört uygulamalarının Türkiye dahil dünyanın çoğu ülkesinde büyük yükselişe geçti. eMarketer’a göre, ABD’de 2021 yılında uygulama randevusu sayısı 2019’a göre %18,4 artarak 26,6 milyona ulaştı.
Bu eğilimin artarak sürmesi bekleniyor çünkü insanlar artık evlerinde daha fazla zaman geçiriyor ve hâlâ mekânlar eskisi kadar normalleşmiş değil. Bununla birlikte gerçek hayattaki randevular çok pahalı olabiliyor. Bu nedenle, bir kişiyi önce bir uygulama aracılığıyla incelemek, ilişkinin peşinden koşmaya değer olup olmadığını anlamanın daha ucuz ve daha verimli bir yolu. 2019’da, 2035’e kadar daha fazla insanın partneriyle gerçek hayatta olduğundan daha fazla çevrim içi buluşacağı tahmin ediliyordu ve mevcut kriz, “birini” bulma konusunda sanal dünyaya olan bağımlılığımızı daha da artırmış gibi görünüyor.
{774784}
Siber güvenlik
Siber güvenlik her zaman çok önemliydi ancak sanal toplantı platformları gibi dijital araçlara artan bağımlılık, verilerin önemini her zamankinden daha önemli hale getirdi. Dolandırıcılar dünyanın korona kriziyle ilgili meşguliyetini fırsata dönüştürmeye çalıştı. Bir araştırmaya göre; Birleşik Krallık’ta, evden çalışan kişileri hedef alan bilgisayar korsanlığı saldırıları, ilk karantinadan önce kötü amaçlı e-posta trafiğinin %12’sini oluşturuyordu, ancak bu rakam yalnızca 6 hafta sonra %60’a yükseldi. Siber güvenlik şirketi Proofpoint’e göre birçok saldırgan, kullanıcıların tehlikeli bağlantılara tıklamasını sağlamak için Dünya Sağlık Örgütü (WHO) gibi güvenilir şirket ve kuruluşların adlarını ve logolarını kullanıyor.
Pandemi sebebiyle şirketler hizmetlerini çevrim içi ortama taşımaya zorlandı ve çoğu kişi için bu geçiş aceleye geldi. Yani müşteri ayrıntıları gibi verilerin bu çağda olması gerektiği kadar korunmasını sağlamak için gerekli tüm adımlar atılmamış olabilir. COVID-19 salgınının devam eden tehdidi, işletmelerin çevrimiçi güvenlik önlemlerine daha fazla harcama eğilimini hızlandıracak. Araştırma firması Gartner’a göre, siber güvenlik harcamaları bu yıl 150 milyar doları (108 milyar sterlin) geçecek ve geçen yıla göre %12,4 artış olacak.
Online eğitim
Dünyanın dört bir yanındaki okullar kapanırken ve buna karşılık çevrim içi öğrenme kaynakları hızla çoğaldıkça birçok ebeveyn bir gecede öğretmen olmak zorunda kaldı. Gelişmiş ülkelerde teknoloji, yapay zekâ kaynaklarının gerçek hayattaki öğretmenleri tamamlaması ve bazı durumlarda yerini almasıyla, geleneksel eğitim sisteminin artan bir parçasıydı. Koronavirüs nedeniyle getirilen kısıtlamalar, eğitim sistemini çevrim içi ortama taşımaya zorladı. Pearson Education tarafından yürütülen küresel bir araştırmaya göre, ilk adım atıldığına göre, geleneksel sınıf deneyimindeki bu geçici değişikliklerin çoğu kalıcı değişikliklere dönüşecek.
Üstelik sadece ilk ve orta öğrenimden bahsetmiyoruz. Üniversite öğrencilerinin çoğu da bu dönemde eğitimlerinin büyük bölümünü online aldılar. 20/21 akademik yılı için okula geri dönüldüğünde pek çok eğitim kurumu, kampüslerinde COVID-19 salgını gördü ve yıl boyunca çevrim içi dersler vermeye devam etti. Times Higher Education tarafından yürütülen bir ankete göre; eğitimde teknolojinin geleceği sorulduğunda, prestijli üniversitelerin %63’ünün 2030 yılına kadar çevrimiçi eğitim için tüm kaynaklarını seferber edeceği cevabını veriyor.
Bu açıdan bakıldığında, uzaktan eğitim alanında geliştirilecek her şeyin potansiyeli çok yüksek olacak.
Video oyunları
Pandemi döneminde herkes bir parça “gamer” oldu diyebiliriz. Geçen yıl mart ayında, Nintendo oyunu Animal Crossing: New Horizons piyasaya sürüldü ve serinin tüm önceki oyunlarının toplamından daha yüksek satış yaptı. Gamingindustry.biz’e göre benzer şekilde oyun akışı platformu Twitch, aynı ayda küresel kullanımında %10’luk bir artış gördü. Pandemi sayesinde video oyunları satışları kesinlikle artıyor ve dünya normale döndüğünde oyuncuların bu alışkanlıktan kurtulması zor gibi görünüyor.
Pandemi aynı zamanda e-sporu da popülerleştirdi ve daha meşru hale getirdi. Bir konsol aracılığıyla rekabetçi bir şekilde oynamak artık çok daha fazla insan için hayatın bir parçası. Oyunlar canlı spor etkinliklerine dayandığından ve e-spor gelirlerinin %75’i tarihsel olarak reklam ve yayıncılıktan geldiğinden, e-spor oyunları koronavirüsün patlak verdiği ilk dönemde büyük şok yaşadı. Fakat bu bocalama evresi kısa sürdü.
Video oyunları endüstrisinin mevcut pazar boyutu 167,5 milyar dolar olarak hesaplanıyor ve 2027 yılına kadar bu pazarın 291,16 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaşması öngörülüyor.
{774580}
Çocuk oyuncakları
Dünyanın dört bir yanındaki çocuklar 2020 ve 2021’in büyük bir kısmını evde geçirirken, oyuncak satışlarında, diğer sektörlerin yaşadığı düşüş görülmedi. ABD’de 2020’nin ilk altı ayında oyuncak satışlarında %16’lık bir büyüme yaşandı. Oyunlar ve bulmacalar, pazarın %37’sini oluşturan en çok satanlar olurken, açık hava oyuncakları, yapı setleri ve sanat ve el sanatları da popüler kategoriler oldu.
Çocuk oyuncakları, pandemiyi takip eden yıllarda da büyümeye hazırlanıyor ve pazarın 2025’e kadar her yıl %4 büyümesi bekleniyor. Ebeveynlerin çocukların ekran başında geçirdikleri zamanı sınırlamak için, dijital olmayan ve daha geleneksel oyuncaklara yönelmesini de önemli bir faktör olarak saymak mümkün.
Çevrim içi süpermarket teslimatları
İnsanlara evde kalmaları tavsiye edildiğinde, market teslimatları çok hızlı biçimde daha fazla rağbet görmeye başladı. Pandeminin ilk günlerinden itibaren satışını artıran en önemli dükkanlar arasında marketler başı çekti. Sokağa çıkma kısıtlamaları da tuz biber oldu diyebiliriz.
Ülkemizde market teslimatı konusunda faaliyet gösteren Getir ve Banabi gibi girişimlerin önemli miktarda büyüme kaydettiği ve yatırımlarını genişlettiği de açık bir gerçek.
Yemek paket servisleri
Marketlerdeki duruma benzer biçimde, birçok restoran ve kafe de faaliyetlerini sürdürmek için paket servisine ağırlık verdi. Yatırım bankacılığı şirketi Morgan Stanley’e göre, gıda dağıtım endüstrisinin 2021’de ulaşması gereken büyüklük 41 milyar dolardı, ancak pandemi sebebiyle 2020’de 45 milyar dolara ulaştı. Paket servisinin, 2025 yılına kadar restoran pazarının %21’ini oluşturması beklenirken, pandemi öncesi aynı yıl pazarın %15’ini oluşturacağı tahmin ediliyordu.
{774612}
Online alışveriş
Elbette eve teslimat konusunda başı çeken şirketler online alışverişçiler oldu. Bu yüzden pandemi en çok onlara yaradı diyebiliriz. Bundan sonra da büyüme artışına kesin gözüyle bakılıyor. İnsanlar evde sıkışıp kaldığında, temel olmayan ürünler için alışveriş yapmanın tek yolu çevrimiçi siparişlerdi ve bunun sonucunda Amazon’un hisse fiyatı tavan yaptı.
Satışlardaki bu artış, şirketin kurucusu ve eski CEO’su Jeff Bezos’un göz kamaştırıcı zenginliğine katkıda bulundu. Bloomberg’e göre Bezos, 2020’nin başından bu yana servetini 78 milyar dolardan fazla artırdı ve 165 milyar dolara ulaştırdı. Şu anda çevrim içi alışveriş dünya çapında perakende satışların %16,1’ini oluşturuyor, ancak eMarketer’a göre bu rakamın 2023 yılına kadar %22’ye yükseleceği tahmin ediliyor.
Ambalajlama
Gittikçe daha fazla insan çevrim içi alışverişin rahatlığına alıştıkça, ambalaja yönelik küresel talep de artıyor. Ambalaj sektörü son iki yılda çalkantılı bir dönem geçirdi. Çevrim içi satıştaki ani artışlar karton kutu gibi ürünlere olan talebin artmasına sebep oldu. Tek kullanımlık ambalajlar, yeniden kullanılabilir ürünlerden daha hijyenik olarak görüldüğü için çevresel nedenlerle yıllarca kaçınıldıktan sonra da ön plana çıktı.
Profesyonel hizmetler konusunda çalışan Smithers’a göre, küresel ambalaj pazarının her yıl %3 artarak 2028 yılına kadar 1,2 trilyon dolar değerine ulaşması bekleniyor. L’Oréal, PepsiCo ve Walmart da dahil olmak üzere birçok büyük şirket, 2025 yılına kadar %100 yeniden kullanılabilir, geri dönüştürülebilir veya kompostlanabilir ambalaj kullanmayı taahhüt ediyor.
İlaç
Pfizer, Moderna ve AstraZeneca gibi şirketler dünyayı COVID-19’a karşı aşılayan aşıları üretmeye devam ettikçe ilaç endüstrisine milyarlarca dolar pompalanıyor. Birkaç koronavirüs aşısı bulunduğuna göre, bulaşıcı hastalık önleme ve tedavi araştırmalarına devam etmenin önemi, dünyanın gelecekteki herhangi bir pandemi için hazırlanabilmesi için çok büyük öneme sahip.
İlaç araştırma pazarı, pandemiyle birlikte daha değerli hale geldi. Pazar ve tüketici veri sitesi Statista’ya göre ilaç araştırmaları pazarının büyüklüğü, 2025 yılına kadar 71 milyar dolara ulaşması bekleniyor. 2016’da bu değer 35 milyar dolar seviyesindeydi. Biyoteknoloji şirketlerindeki hisse senetleri de hızla yükseldi ve bu küresel kriz, ilaç endüstrisinin ne kadar önemli olduğunu gösterdi.
Bonus: Hayaller ve deneyimler
“Her şey normale döndüğünde ilk yapacağın şey ne olacak?” sorusu, pandeminin en yoğun olduğu dönemlerde dünyanın her yerindeki yemek masalarının ana gündemi oldu. Elimizde bu kadar çok zaman olması, hayal kurmak için daha fazla zaman anlamına geliyordu ve koronavirüs hayatın kısa olduğunu çarpıcı bir şekilde hatırlattığından, birçok kişi her şey normale döndüğünde yapacaklarının listesini oluşturdu. 2019 şubat ayının sonlarında virüs yayılmaya başladığında, Virgin Galactic’in ilk uzay uçuşları için bilet satışlarında bir artış oldu. Ancak pandemiden sonra insanların gitmek isteyeceği tek yer uzay olmayacak.
Araştırmalar, insanların evlerine daha yakın kalmak için tema parkları gibi yerlere seyahat etme olasılıklarının daha yüksek olduğunu gösterdiğinden, yaşam boyu bir kez yaşanabilecek deneyimlerin yanı sıra, daha küçük yerel cazibe merkezleri popülerlik kazanacak. Umarız ki 2022 baharından sonra tüm dünyada hayat tamamen normale döndüğünde, milyonlarca insan için defterlere not edilen “yapılacaklar listesi” gerçeğe dönüşecek.
OGGUSTO Teknoloji Editörü Erdal Kaplanseren’in diğer yazılarını okumak için tıklayın.
Dünyadan en yeni haberleri ilk bilen olmak için OGGUSTO’nun haftalık e-bültenine kaydolun.