Yurt Dışında Çalışma Hayatı: Nisa Genç

Coca-Cola Avrupa, Kategori Pazarlama Direktörü olarak çalışan Nisa Genç, yurt dışında çalışma hayatıyla ilgili deneyimlerini paylaştı.

Türkiye’de çalışırken yurt dışından teklif aldınız ve yabancı bir ülkeye taşındınız. Bu değişiklik nasıl gerçekleşti, sizi istediği halde böyle bir teklifi almayanlardan ayıran özellikler neler oldu?

Tüketici odaklılık ve farklı kültürlerle tanışma isteği, kariyer seçimlerimde öncelikli oldu. Bu nedenle Türkiye’de çalıştığım zamanlarda bile, yurt dışındaki pozisyonların gereksinimlerine uyum sağlayacak şekilde kendimi geliştirmek benim için her zaman önemliydi. Yeni deneyimler kazanmaya açık olmak, işe olan tutkuyu, merakı ve güçlü iş disiplinini ortaya koymak fark yaratabilecek faktörlerden bazıları.

Amacı yurt dışında yöneticilik yapmak olanlara kariyer tavsiyeleriniz neler?

Öncelikle, alışkanlıklarınızı esnetmeye, yeni şeyler öğrenmeye ve çevrenize adapte olmaya hazır olun derim. Farklı kültürleri anlamak konusunda açık fikirli olmak, Türkiye’deki çalışma ortamından farklı bir dinamikle karşılaşacağınızı bilmek ve nüansları anlamak önemlidir. İyi bir iletişimci olmak, çözüm odaklı ve esnek olmak hem sizin adaptasyonunuza hem de geldiğiniz pozisyona hızla değer katıp başarılı olmanıza çok yardımcı olacak.

Yeni bir kültüre ve iş ortamına uyum sağlarken hangi zorluklarla karşılaştınız?

Farklı uluslardan gelen iş arkadaşlarının çeşitli çalışma kültürlerini anlamak ve kendi tarzımı doğru şekilde ifade etmek farkındalık ve çaba gerektiriyor. Şu anki rolüm, profesyonel hayatımda ikinci yurt dışı deneyimim olduğu için daha hazırlıklıydım. Ancak, bu kez farklı bir ülkede olduğum için, buradaki kültürün kendine özgü iş dinamikleri ve iletişim normları olduğunu anlamak, uyum sürecinde çok önemliydi. Açık iletişim ve empati, alışma sürecini kolaylaştıran önemli etkenlerdir.

Yurt dışında çalışırken kültürel farklılıkları ve önyargıları nasıl aştınız ve yabancı bir ülkede kariyer yapmak isteyen diğer Türklere ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz?

Ben bu konuda Londra’da yaşamanın avantajını yaşadım, Londra çok farklı kültürlerden insanlarla dolu olduğu için çok önyargıya rastladığımı söyleyemem. Ancak, özellikle ilk taşındığınız dönemlerde farklı insanları tanımaya ve yeni kültüre uyum sağlayarak zaman geçirmeye açık olmanız çok önemli. Kendi kimliğinizi korurken yeni şeyler öğrenmenizi ve farklı perspektifleri anlamanızı tavsiye ederim.

Bir diğer önerim de kendine güveni kaybetmemek, çünkü tabii ki her şey toz pembe değil ve zaman zaman zorluklar önünüze çıkacak. Ama sizi olduğunuz yere taşıyan güçlü faktörleri kendinize hatırlatıp devam edebilmek, bu sürecin sürdürülebilirliği için kritik. Ve zaten bu zorlukları aşmış olmak, bir noktada gelişim hikayesinin bir parçasına dönüşüyor.

Yurt dışında yaşamanın ve çalışmanın en ödüllendirici yanları nelerdir ve bu deneyimler kişisel ve profesyonel gelişiminizi nasıl şekillendirdi?

Yurt dışında yaşamanın ve çalışmanın en ödüllendirici yanlarından biri, daha önce de bahsettiğim gibi farklı kültürleri tanıma ve bu kültürlerden öğrenme fırsatıdır. Bu deneyimin kişisel olarak büyük bir olgunlaşma ve açıklık getirdiğini düşünüyorum. Profesyonel anlamda ise, uluslararası bir ortamda çalışmak, küresel bir perspektif kazandırıyor ve global iş ağınızı genişletme şansı tanıyor.