preloader

Zor Zamanlarda Liderlik: Fatih Ağacık

03.03.2023
Zor Zamanlarda Liderlik: Fatih Ağacık

Yazı Boyutu:

Doğal afetler, ekonomik sorunlar, iklim krizi gibi iş dünyasını derinden etkileyen zamanlarda güçlü bir lider olmanın püf noktalarını, VHV Allgemeine Sigorta Genel Müdürü Fatih Ağacık anlatıyor.

Zor dönemlerde bir lider olarak ilk önceliğin ne oluyor? Bu kaos ortamlarının her birinin farklı zorlukları oluyor, kontrolü ele almak için senin yol haritan nedir?

Hayatın olağan akışı beraberinde onlarca riski ve krizi getiriyor. Özellikle son dönemde karşılaştığımız krizler bizlere değişimin ne denli beklenmedik ve öngörülemez olduğunu çok sert bir biçimde yeniden gösterdi.

Kaosun getirdiği kaçınılmaz yıkıcı etkiler ile başa çıkmaya çalışırken söyleyebilirim ki benim bu dönemde edindiğim en büyük tecrübe her şeyi kontrol etmenin imkansız olduğunu kabullenmek.

Kontrolü ele alabilmek için kontrol delisi olmamaya özen gösteriyorum. Kaos ortamında hızlı davranıp insiyatif almak çok önemli ancak bunu yaparken sakin ve soğukkanlı davranmak da gerekiyor.

Buna karşın bakış açımı olabildiğince yapıcı tutmaya aynı zamanda gerçekçi bir yaklaşımla olayları değerlendirerek makul çözümler üretme yolunda doğru ve işinde ehil insanlarla çalışmaya, onlara güvenmeye çaba harcıyorum.

Tabii bütün bunları tek başına yapmak mümkün değil; çok iyi bir ekibe ihtiyaç var, bu konuda da çok şanslıyım.

Bir liderin yapabileceği en büyük hata, çevresindekileri potansiyellerini gerçekleştirmeleri yönünde desteklememek olacaktır. Atıl bırakılmış, kurumsal körlükle baş etmeye çalışan bir bireyden inovatif, karlı ve ses getiren işler ortaya çıkarmasını beklemek oldukça yanlış olur.

Zor dönemlerde; finans, satış, pazarlama ve iç ve dış iletişim ve İK konularını nasıl yönetmek gerekiyor?

Aslında bu sorunun yanıtı oldukça geniş kapsamlı gibi görülebilir ancak bana kalırsa her bir departman ve iş modelinin doğru yönetiminde yatan temel bir unsur var; bireyi ve içinde bulunduğu topluluğu doğru anlamak. Hangi alanda olursa olsun sürekli aktif ve iletişim halinde kalmak gerekli.

Konu ister satış ve pazarlama, ister finansal kararlar, ister yönetimsel sorumluluklar olsun; anlık etkileşimde kalmak günümüzün vazgeçilmezi. Etkilere anında ve yerinde tepki göstermek bir zorunluluk.

Bahsettiğim sürekli etkileşimi sürdürebilmek de ciddi anlamda mesai demek. Hız ve değişimin odakta olduğu bu dönemde durmak, geride kalmaya eşdeğer.

Zor Zamanlarda Liderlik: Fatih Ağacık

Zor dönemlerde asla yapılmaması gereken yönetimsel ve liderlik hataları neler?

Empati yoksunluğu ve samimiyet eksikliğinin bir lideri er ya da geç başarıdan mahrum bırakacağına inanıyorum.

Karşındaki gibi düşünebilme yetisi beraberinde kişilerin endişeleri ve motivasyonları ile ilgili yüksek iç görüler oluşturabilmeyi getiriyor. Etrafımdaki kişilerin kaygılarını ve ulaşmak istedikleri hedefleri doğru analiz ederek geçirdiğimiz zor dönemlerde sağlam bir güven ortamı yaratmaya çalışıyorum. Bu yaklaşımın hem bireysel olarak kendime hem de etrafımdakilere fayda sağladığını ve potansiyel zararlara karşı bir kalkan görevi gördüğünü düşünüyorum.

Empatiye ek olarak samimiyetin de liderlikte büyük önem taşıdığı görüşündeyim. İçten bir iletişim, kişilerin yargılardan ve korkulardan uzak biçimde kendilerini ifade edebildikleri ortamlar yaratmayı sağlar. Kişilerin net olarak anlaşılabilmeleri ise daha etkin ve motive çalışarak potansiyellerini en üst seviyeye taşımalarına yardımcı olacaktır.

Bugüne kadar edindiğim tecrübe ışığında rahatlıkla söyleyebilirim ki bir liderin yapabileceği en büyük hata çevresindekileri potansiyellerini gerçekleştirmeleri yönünde desteklememek olacaktır. Atıl bırakılmış, kurumsal körlükle baş etmeye çalışan bir bireyden inovatif, karlı ve ses getiren işler ortaya çıkarmasını beklemek bana kalırsa oldukça yanlış olur.

{127757}

Ekonomik ve iklim krizleri, göçler ve doğal afetler artık iş dünyasının günlük bir parçası. Zor zamanlarda yöneticilik yetilerini geliştirme önerilerin neler? Bu konuda örnek aldığın kişileri, faydalandığın kitap ve podcast’leri bizimle paylaşır mısın?

Zamanın ruhunu anlamanın çok kanallı bir okuma gerektirdiği kanaatindeyim. Ekonomik, sosyal, kültürel ve teknolojik değişimlerin daha önce hiç olmadığı kadar iç içe geçtiği ve hız kazandığı bir noktadayız. Buna bağlı olarak yönetim anlayışlarının ve toplumsal düzen kabullerinin de yeniden yazıldığı bu dönemde tek alana yönelik kısır bir birikimle hareket etmemek adına çok çeşitli kanallardan bilgi edinmeye çalışıyorum. Tabii ki her şeye yetişmek mümkün değil ama geleceğin liderleri için yalnızca kendi alanlarında uzman olmak artık yeterli olmayacak.

Bu doğrultuda daha kişisel bir yanıt vermem gerekirse, güncel olanı takip etmede herkes gibi ilk önce dijitale yöneliyorum, örneğin Flipboard ilgi alanlarınıza göre haber akışını yönlendirebileceğiniz güzel bir uygulama. Financial Times, the Economist gibi yabancı kaynakları düzenli takip etmeye gayret ediyorum. Ayrıca, zengin içeriğiyle Gazete Oksijen’in klasik basılı versiyonu dijitalin dışına çıkıp eski günlerdeki gibi gazete okumanın keyfini çıkardığım bir yayın.

Podcast olarak kişilerarası iletişim konularında Spotify’da içerikler üreten Stanford GSB kanalının Think Fast Talk Smart serisini tavsiye edebilirim. Teknoloji ve dijitalleşme için elbette Serdar Kuzuloğlu‘nun yayınlarını ve podcast’lerini takibe alıyorum.

Değinmeden geçemeyeceğim bir başka konu da ebeveyn şapkamla; iklim krizi, cinsiyet eşitsizliği çocuklarımızın geleceğini ilgilendiren gündemler. Geleceğin dünyasını kurgularken, bu konularda tüm toplumun bilinçlenmesi gerektiği kanaatindeyim. Bunlar için ilk aklıma gelenler; Evrim Ağacı, Flu TV gibi bilimsel yayın yapan kanallar ve elbette National Geographic dergisi.

Kitap konusunda biraz klasik bir anlayışa sahip olduğumu ve daha çok edebi eserlerden hoşlandığımı söyleyebilirim. Yine de, liderlik/yöneticilik konularında mümkün olduğunca Harvard Business Review yayınlarını inceliyorum. Bu alanda en son okuduğum kitap ise iş değişikliği yapan yöneticiler için son derece faydalı olduğunu düşündüğüm; Michael Watkins’in “İlk 90 Gün” isimli kitabı.

Özlem Güsar
Özlem Güsar Tüm Yazıları