Zor Zamanlarda Liderlik: Jaklin Güner
Yazı Boyutu:
Doğal afetler, ekonomik sorunlar, iklim krizi gibi iş dünyasını derinden etkileyen zamanlarda güçlü bir lider olmanın püf noktalarını, Vakko CEO’su Jaklin Güner anlatıyor.
Zor dönemlerde bir lider olarak ilk önceliğin ne oluyor? Bu kaos ortamlarının her birinin farklı zorlukları oluyor, kontrolü ele almak için senin yol haritan nedir?
Zor zamanlarda insanlar, liderlerin deneyim ve rehberliğine her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyar. Ben de kendime hep şunları söylerim:
- Büyük resmi görmeye odaklan,
- Krizlerin sürat koşusu değil maraton olduğunu unutma,
- Karamsar olma, krizde çıkabilecek fırsatlara odaklan,
- Öncelikli ihtiyaçları belirleyip onların çözümünü organize ettikten sonra orta ve uzun vadeli düşünmeye başla,
- Yangını söndürmeye çalışırken, yangında ilk kurtarılacakları unutma,
- Herkesin dürüst ve şeffaf olmasını teşvik et,
- Kriz ekibinin devreye girdiğinden emin ol,
- Koştururken iletişimi de ihmal etme.
Zor dönemlerde; finans, satış, pazarlama ve iç ve dış iletişim ve İK konularını nasıl yönetmek gerekiyor?
Mutlaka öngörülemeyecek şeyler olacaktır, hele de “Belirsizlik çağı” olarak adlandırılan bu dönemde ama krizleri olmadan önce yönetmek gerekiyor. Her ekibin, her iş liderinin kendi alanındaki krizleri olabildiğince öngörmesi, onunla başa çıkma yöntemlerini önceden planlaması, kriz anında da ortak aklı kullanarak ekibiyle birlikte yönetmesi gerekir.
Örneğin finans ekibimiz bilançomuzu her zaman, bir kriz ortamı oluşturabilecek koşullara veya krizlerde meydana gelebilecek dalgalara karşı koyabilecek şekilde, güçlü ve sağlıklı tutmak için çalışır. Bu da bize kriz dönemlerinde karşımıza çıkan fırsatları daha doğru değerlendirme imkanı sağlıyor.
Sadece yöneticilere ya da iş liderlerine değil, onlara bağlı ekiplere de sorumluluk verilmesini, olası bir kriz anında tüm ekibi zorlu koşullara hazırlamak ve bilinçlendirmek açısından önemli buluyorum. Bu yaklaşım, sadece kriz ve zorlu dönemleri yönetmek için hazırlık niteliği taşımıyor, aynı zamanda ekipleri geleceğe hazırlamak ve geleceğin yöneticilerini yetiştirmek açısından da önemli. Sular sakinken yapılan insan odaklı yatırımlar, fırtınaya karşı güçlü bir mürettebatla karşı koymanızı sağlar.
Çalışma hayatım boyunca bu stratejiyle ilerledim. Ekibimin, yöneticilerimin yarına dünden hazırlanmalarını destekledim. Bence kriz ve zorlu zamanlarda liderlere düşen de, usta bir orkestra şefi misyonuyla ekibi yönetmek, öngörülemeyen hata ya da aksaklık olması durumunda dahi kucaklayıcı olmak ve ekipleri doğruya yönlendirmektir.
Zor dönemlerde asla yapılmaması gereken yönetimsel ve liderlik hataları neler?
- Kontrol edemeyeceklerine odaklanmak,
- Köşeli ya da mükemmeliyetçi olmak,
- Soğukkanlılığı yitirmek,
- Empati kuramamak,
- Tüm kararları tek başına vermeye çalışmak,
- Yönetmeye odaklanıp liderlik etmeyi atlamak,
- Kısa vadeli kazanımlara odaklanmak,
- İletişime kapalı olmak,
- Herhangi bir paydaşın güvenini sarsmak.
{129468}
Ekonomik ve iklim krizleri, göçler ve doğal afetler artık iş dünyasının günlük bir parçası. Zor zamanlarda yöneticilik yetilerini geliştirmek için önerilerin neler? Bu konuda örnek aldığın kişileri, faydalandığın kitap ve podcast’leri bizimle paylaşır mısın?
Hayattaki düsturum merak. Ünlü bilim insanı Albert Einstein’in “Merakınızın peşinden gidin. Benim özel bir yeteneğim yok. Yalnızca tutkulu bir meraklıyım” sözlerinden çok etkilendim. Meraklarınızın peşinden gider ve bu doğrultuda yılmadan çalışmalarınızı sürdürürseniz, başarıya ulaşırsınız. Bugün sahip olduğum her şeyi merak etmeye ve araştırmaya borçluyum. Çünkü merak insanın hayatını zenginleştiriyor, kalitesini, derinliğini artırıyor ve sorunlarla karşılaştığında mücadele etme gücü veriyor.
Mücadeleciyim. Savaşçı yönümün rol modeli Gazi Mustafa Kemal Atatürk… Hayatım boyunca hiç karamsarlığa kapılmadım. Çok kaygılı olduğum zamanlarda bile, ‘Hep nedeni vardır, bir kapı kapanırken, diğeri aralanır’ diye düşündüm. Fark yaratan da bu galiba. Hiç enerjini kaybetmeden tutunmak hayata… Her defasında daha büyük coşkuyla… Ve yine Atamızın “Vatanını en çok seven, görevini en iyi yapandır” sözü, benim için temel bir düsturdur.
Cesur ve kararlıyım. Bu konuda, hayatı boyunca iç sesini korkusuzca takip ederek, sevgi ve hakikatten vazgeçmeyen, “Dünyada görmek istediğin değişimin kendisi ol” diyen Gandi yolumu aydınlatıyor. Aynı zamanda inatçıyım. Bir sebeple yere düşersem, vazgeçmem. Hızla ayağa kalkar ve yapacağım yeni şeylere odaklanırım. Yere düşmek, ayağa kalkmak konusunda bende bir hırs yaratır. İyi bir hırs… Daha iyisini başarma hırsı…
Kitap önerileri:
- 8’inci Alışkanlık – Bütünlüğe Doğru, Stephen R. Covey
- Leading in Tough Times: Overcome Even the Greatest Challenges with Courage and Confidence, John C. Maxwell
- Nutuk, Mustafa Kemal Atatürk
Podcast önerileri:
- Boston Consulting Group: Economic Uncertainty Can Be Your Friend