Bakımı En Kolay Bitkiler

Yazı Boyutu:
Evde bitki bakmaya yeni başlayanlar için en dayanıklı ve bakımı en kolay bitkileri keşfedin! Zeze çiçeğinden salon sarmaşığına, deve tabanından şans bambusuna kadar, az bakım isteyen en güzel bitki önerileri burada.
Çoğumuz hayatımızın bir noktasında bitki bakmayı denemişizdir. Kimi için bu deneyim, minik bir yeşil hüsranla sonuçlandı ve “Ben bitki yaşatamıyorum” cümlesi hayat mottosu hâline geldi. Yine de doğayı evimize taşıma isteği hep içimizde bir yerlerde durur. Çünkü bilen bilir: Bir bitkinin kıvrıla kıvrıla açan yeni yaprağı, gittikçe güçlenen dalları, insana umut ve canlılık getirir.
Bu yazıda, bitki bakmaya yeni heveslenenler veya geçmişte “bitki katili” unvanı almış olanlar için bile gerçekten kolay bakılabilen bitkileri derledik. Ve sürpriz: Listemizin çoğu kaktüs ya da sukulent değil!
Neden mi? Çünkü her yerde “kaktüsler az su ister, en kolayı onlardır” yazsa da, iş pratiğe geldi mi öyle olmuyor. Az su seviyorlar, evet. Ama doğru zamanda, doğru miktarda sulamak—işte asıl mesele. Bitkilere en çok su verirken sevgi gösteriyoruz, kabul. Ama fazla sevgi (!) kök çürümesine yol açıyor ve sonu genellikle bir veda mektubuna bağlanıyor.
O yüzden kaktüs veya sukulentle başlamak yerine, aşağıdaki “gerçek dost canlısı” bitkilerle tanışmanızı tavsiye ederiz. Birlikte büyümek, sanılandan çok daha keyifli olacak.
Zeze Çiçeği

Bitki bakımı konusunda unutkanlığa yatkınsanız, Zeze çiçeği tam size göre. Bu savaşçı bitki, Güney ve Doğu Afrika kökenli. Toprak altında, adeta patates gibi yumru gövdeleri (rizomları) var ve bu yapı sayesinde suyu uzun süre depolayabiliyor. Yani: “Ay sulamayı unuttum” paniğine gerek yok!
Zeze çiçeği ile ilgili bilmeniz gereken en kritik şey şu: Ona en büyük kötülüğü fazla sulayarak yaparsınız. Ne kadar çok sevdiğinizi suyla göstermek isterseniz, Zeze size fazla naz yapmadan küsebilir. Doğru sulama dengesiyle ise hem güzelliğini korur hem de büyümeye devam eder; sizi de hızla tam bir bitki bağımlısına dönüştürebilir.
Bir artısı daha var: Zeze, yarı gölge ortamları da seviyor. Yani eviniz fazla ışık almıyorsa bile “Ben burada yaşarım!” diyebilecek nadir yıldızlardan biri.
Kurdele Çiçeği

Beyaz çizgili, zarif sivri yapraklarıyla Kurdele çiçeği, hem göz dolduruyor hem de “az bakım, bol coşku” prensibine sadık kalıyor. Güney Afrika’nın tropik sınırlarında doğan bu bitki, yüksek adaptasyon yeteneğiyle tam bir başlangıç dostu.
Aydınlıktan da hoşlanıyor, yarı gölgede de naz yapmıyor. Sulama konusunda mı? Orada da olabildiğince toleranslı. Kurdele çiçeği size su istediğini nazikçe anlatır: Yapraklarını yanlara bırakırsa “Biraz su lütfen,” der. Yaprak uçlarında hafif kuruma görürseniz de “Bana bir parça nem lütfen,” diye fısıldar. (İnsanı üzmeyen nadir canlılardan.)
Üstelik bitki çoğaltmak gibi eğlenceli bir hobi edinmek istiyorsanız, uzun saplarından minik bebekler vererek sizi destekler. Bir bakmışsınız ev bir anda Kurdele Çiçeği Cumhuriyeti’ne dönüşmüş!
Salon Sarmaşığı

Adı sarmaşık, ama merak etmeyin: etrafa yapışıp oraları buraları işgal etmiyor. Salon Sarmaşığı, kendi hâlinde sarkan, büyüdükçe dekorasyonunuza adeta görsel bir şölen katan bir güzellik.
Yeşil üzerine beyaz, krem ya da sarı desenli yaprakları var—yani tek boyutlu bir yeşil değil, tam bir doğa sanatı örneği. Üstelik ihmallere karşı da tam bir savaşçı. Eğer susuz kalırsa size drama yapmaz; sadece yapraklarını hafifçe büzer ve kibarca “Biraz su rica ediyorum,” der. Düzenli bakım verirseniz, minicik bir saksıdan başlayıp çok kısa sürede dallarını coşturur; salonunuzu boydan boya saracak kıvama gelir.
En güzel tarafı mı? İster duvara sabitleyin, ister tavandan sarkıtın—nerede olursa olsun bulunduğu yeri hayata döndürür.
Potos Sarmaşığı

Potos Sarmaşığı, doğru şartlarda evinize yaşam enerjisi akıtır. Direk güneş ışığından koruyup düzenli sulama yaptığınızda, yeni dalları ve yapraklarıyla gözünüzün önünde büyür, serpilir.
Ama asıl büyüsü yapraklarında gizli: Sanki yıldız tozuna batırılmış gibi hafifçe gümüş parlayan, saten gibi pürüzsüz yaprakları var. Gözünüzü alamayacağınız bir zarafetle ışıldar ve adeta bulunduğu ortama küçük bir mucize serpiştirir.
Üstelik bakımı da zahmetsiz; tek istediği, biraz sevgi, biraz su ve güneşten uzak, huzurlu bir köşe!
Telgraf Çiçeği

Meksika ve Kolombiya’nın sıcak topraklarından gelen Telgraf Çiçeği, “Hem hızlı büyüsün, hem evim biraz renklensin” diyenlerin gönlünü fethediyor.
Doğada, yağmur ormanlarının sulak çalılıklarında ya da kayaların üzerinden sarkarak adeta bir festival havası estiriyor. Evdeki hali de farklı değil: Işık koşullarına kolayca uyum sağlar, toprak konusunda da “seçici” değil.
Sulamayı unutursanız mı? Problem yok. Telgraf Çiçeği hızını kesmeden büyür, her yeni günde sizi şaşırtmaya devam eder. Az ilgiyle bol coşku arıyorsanız, bu bitki tam sizlik!
Paşa Kılıcı

Sivri uçlu, kalın yapraklı bir sukulent türü olan Paşa Kılıcı, dayanıklılığıyla tam bir efsane. Ancak bir küçük not: Sulamayı abartmamak şart.
Az ışık seven bir bitki olduğu için evinizin en loş köşelerinde bile keyfine bakar. Üstelik geceleri oksijen üretip havayı temizlemesiyle, “hem estetik hem fonksiyonel” kategorisinde açık ara şampiyon!
Havadar bir toprak seçin, suyu ölçülü verin, sonra koltuğunuza kurulup onun sabırla büyümesini izleyin. İddia ediyoruz: Paşa Kılıcı yaşatamamak için ciddi bir sabotaj gerekir. Normal bir ihmalkârlıkla bile bu bitki dimdik durmaya devam eder.
Yılanderisi Çiçeği

Eğer sukulentler kalbinizi çalan bitki türüyse, Güney Afrikalı Yılanderisi Çiçeği tam size göre! Taca benzeyen minik yapraklarıyla masa üstünüze şıklık ve doğallık katar. Hem de minimum eforla.
Bakımı mı? Çocuk oyuncağı. Kış aylarında neredeyse ayda bir sulamanız yeterli. Havadar bir toprak ve bol aydınlık bir köşe bulun—gerisini ona bırakın. İyi bakıldığında minik yavrular vererek sizi hem şaşırtır hem de içinizdeki gizli “bitki koleksiyoncusunu” ortaya çıkarır.
Kısacası: Yılanderisi Çiçeği, az ilgiyle çok mutluluk isteyenler için biçilmiş kaftan!
Deve Tabanı

Delikli, yarıklı, ikonik yapraklarıyla gönülleri fetheden Deve Tabanı, aslında tropik ormanların zarif bir kaçkını. Ama bir şartı var: Ona bir destek çubuğu sunmazsanız, doğasındaki gibi bir yere sarılmak isteyecek ve nazlı nazlı eğilecektir. Kısacası: Kendi başına dik duramıyor, tıpkı bazen bizim de hayatta bir dayanağa ihtiyaç duymamız gibi…
Deve Tabanı hızlı büyüyen ve yeni yapraklarıyla insanı mest eden bir tür. Yarı gölgeli ve nemli bir ortam sağlarsanız, coşkusuna yetişemezsiniz! Bir sabah bir bakmışsınız, yeni bir yaprak daha açmış; üstelik o yaprakla odanıza hem görsel bir şölen hem de doğanın ferahlığını katmış.
Dracaena Fragrans

Dracaena Fragrans, iç mekân koşullarına adeta “Ben buna da varım!” diyerek uyum sağlayan, tam bir dayanıklılık abidesi. İster zarif yaprak formunda, ister kalın gövdeli, mini bir ağaç formunda tercih edebileceğiniz çeşitleri var.
Bakımı da gayet net: Havadar bir ortam bulun, bol ama dolaylı ışık verin. Gerisini o halleder. Dracaena Fragrans’ı evinize alırsanız, size hem yeşilin huzurunu hem de minimum eforla maksimum şıklığı getirecek.
Şans Bambusu

Adı bambu ama gerçek bambuyla alakası yok; görüntüsü yüzünden dilimize böyle yerleşmiş. Ama şöyle bir güzelliği var: “Benim bitkim hiç bakım istemesin, ama evimde mutlaka bir yeşillik olsun” diyorsanız, Şans Bambusu tam size göre.
Sadece su dolu bir kabın içinde mutlu mesut yaşar. Ne toprakla uğraş, ne sulama stresi! Üstelik az ışığı da sever; loş köşelerde bile güzelliğinden ödün vermez.
İsterseniz banyoda, isterseniz salonun bir köşesinde dekoratif bir detay olarak konumlandırın—hem ortama huzur getirir, hem de belki gerçekten biraz şans fısıldar.