Boom Room: Tek Günde Hayatınızı Yenileyen Tasarım Sihri
Yazı Boyutu:
Boom Room, yalnızca bir günde mekanları baştan yaratan, kişisel tercihlere ve sürprizlere dayalı yenilikçi bir iç mimarlık konsepti. Pekmez Boz ekibi, müşterilerinin hayatına sihirli dokunuşlarla enerji ve mutluluk katmayı hedefliyor.
Hayal edin; sabah evinizden çıkıyorsunuz ve akşam döndüğünüzde bambaşka bir yaşam alanıyla karşılaşıyorsunuz. Üstelik bu dönüşüm, sizin tarzınıza ve ihtiyaçlarınıza birebir uygun şekilde yapılmış… İşte Elmon Pekmez ve Nükhet Boz’un “Boom Room” konsepti tam da bunu vadediyor. Geleneksel iç mimarlık anlayışına meydan okuyan bu yenilikçi sistem, yalnızca bir günde hayata geçirdiği sürpriz tasarımlarla dikkat çekiyor. Mekânı yeniden yaratmanın ötesine geçerek, detaylarla dolu bir sihir etkisi sunan Boom Room’un perde arkasını birlikte keşfedelim.
Boom Room fikri nasıl doğdu? Bu konsepti oluştururken hangi ihtiyaçları göz önünde bulundurdunuz?
Boom Room sistemini hayata geçirmeden önce, yaklaşık üç yıl kadar “klasik” mimarlık hizmeti verdik. Yani kol kola ev sahipleri ile gezerek, saatler süren sunumlar yaptığımız ve sonuca zor ulaştığımız süreçler… Bazı ev sahipleriyle İstanbul’daki tüm dekorasyon mağazalarını gezdiğimiz ve hiçbir şey almadıkları günler… Ne maddi ne de manevi tatmin alabildiğimiz bir dönemdi.
Tüm bunların üzerine, Boom Room fikri yaşadığımız kötü bir tecrübenin sonunda doğdu. Tüm odasının siyaha boyanmasını isteyen ve tüm çabalarımıza rağmen ikna olmayan bir ev sahibimiz, ertesi gün gelip aslında beyaz istediğini söyleyerek bizi ve ekibimizi çok zor durumda bıraktı.
O gün, mimarlığı artık farklı bir konsepte taşımak istediğimize karar verdik ve altı ay kadar durduk. Bu altı aylık sürecin sonunda Boom Room doğdu. Sayfayı hızlıca çevirebilmek, mekan sahiplerinin işin içinde minimum yer almasını sağlamak, hızlı karar alabilmek, farklı olmak, sihir etkisi yaratmak, çağımızın hızlı yaşantısına ayak uydurarak yoğun çalışan insanların yaşam alanlarına da ulaşmak ve hazır bir paket sunabilmek gibi birçok noktayı düşünerek bu sistemi geliştirdik. Ve aslında, ne kadar çok insanın böyle bir servise ihtiyacı olduğunu gördük. Hiçbir mimar çocuk odalarında kurşun kalemlerle gazlı kalemleri ayırıp dizmiyor ya da yatak odalarına başucu suyunu koymuyor, aile fotoğraflarını duvarlara asmıyor ya da sofra düzenleyip çiçek koymuyor.
Tek günde mekanları baştan yaratıyorlar
Boom Room’u diğer iç mimarlık projelerinden ayıran en büyük özellik ne?
Boom Room’u diğer mimarlık projelerinden ayıran birkaç önemli özelliği var aslında. En önemlisi, tek günde hayata geçirilmesi. İkincisi, sürpriz bir konsept olması! Ve son olarak bir iç mimarın dokunmayacağı detaylara kadar inilmesi.
Süreç nasıl işliyor? Müşteriyle iletişimden uygulamaya kadar adım adım neler oluyor?
İlk etapta, düzenlemek istenilen mekanı veya mekanları görmek ve tanışmak üzere ev sahiplerini ziyaret ediyor ya da teklif vermek üzere mekan fotoğraflarını talep ediyoruz. Ardından yapılacak işleri ve tasarım sürecini değerlendirerek Boom Room mimari hizmet bedeli teklifimizi sunuyoruz ki, bu sabit bir bedel oluyor.
Bu teklifin onaylanmasının ardından, mekanları ölçmek, keşif yapmak ve çok kapsamlı bir anket doldurmak üzere ev sahipleriyle Boom yapılacak mekanda bir görüşme yapıyoruz. Anket sonunda, mimari hizmet bedeli dışında mekana ayırılacak bütçeyi ev sahipleri belirliyor.
Sonrasında, 15-20 gün boyunca bizden talep edilenleri, bütçeyi ve anket cevaplarını iyice analiz ederek çalışıyoruz. Tasarım yapıyor, ekipleri, imalatları ve yapılacak alışverişleri organize ediyoruz. Ortalama 20 günün sonunda mekana sabah girip, akşamına çiçeği, mumu, başucu suyu, aile fotoğrafları gibi tüm detayların içinde olduğu mekanı teslim ediyoruz. O gün mekanda sadece bir temizlikçi desteği istiyoruz.
Birkaç gün sonra, mekanda yapılmış olan tüm imalatların ve alışverişlerin bir dökümünü mekan sahibine liste halinde iletiyoruz. Kendisi istenmeyen parçaları eleme hakkına sahip oluyor. Ancak genelde her detayı ince ince işlenmiş olan mekana dokunulmuyor.
Sorduğunuz soruların içeriği nasıl? Bu sorular müşterinin tarzını ve beklentilerini anlamanızı nasıl sağlıyor?
Anketimizde yer alan sorular çok detaylı. Adeta bir psikolojik anket gibi kişiyi analiz ediyoruz. Hem mekan sahibinin karakterini hem de mekanın ihtiyaçlarını anlamamızı büyük oranda sağlıyor. Tabii ki bu sorular, Boom Room’un kuruluşundan bu yana evrelerden de geçti; bazıları eklendi, bazıları çıkarıldı.
Ayrıca, anketteki verileri dikkate alarak birtakım görseller paylaşıyoruz. Bu görseller üzerinden konuşarak, hayal edilen mekanı iyice kavrıyoruz.
Pinterest görselleriyle çalışmanın avantajları neler?
Pinterest, gerçekten içinde çok farklı ve güzel bir görsel arşiv barındırıyor. Eskiden onlarca derginin sayfalarından farklı ilhamlar alıyorken, şimdi hepsini bir noktada yakalayabiliyoruz. Dünyanın her noktasından mekan görsellerine ulaşabiliyorsunuz. Ayrıca mekan sahibi ile yaptığımız anket sonrasında, seçtiğimiz bazı Pinterest görselleri üzerinden de konuşarak kendilerini daha da iyi anlayabiliyoruz. Hayal edilen ortamı bu görseller daha net belirliyor.
Müşteriler, salonlarına ya da odalarına girdiklerinde nasıl tepkiler veriyor? Sizi en çok etkileyen bir hikayeyi anlatır mısınız?
İşte bu anlar, en güzel anlar! Tüm hazırlık sürecinden sonra teslim anıyla birlikte tüm yorgunluğumuzu unutuyoruz. Saatlerle yarıştığımız bir gün sonunda mekan sahiplerinin yüzlerindeki mutlu ve şaşkın ifadeyi görmek inanılmaz güzel bir duygu. Ağlayanlar, çığlık atanlar, sarılanlar, nereye bakacağını şaşıranlar oluyor. Saatler içinde yapılan bu büyük değişimi sindirmek zaman alıyor. “Sanki sihirli bir değnek var elinizde” diyen çok oluyor.
Yaşadığımız en güzel teslim anlarından biri, yaptığımız bir bebek odası teslimi olabilir. Sekiz aylık hamile bir ev sahibimiz, bebeğin odasını teslim aldığında sarılıp uzun süre ağladı. Hormonların da etkisiyle çok duygusal ve güzel anlar yaşandı. Bir seferinde de kızına yeni odasını doğum günü hediyesi yapan bir anne, kızı okuldan eve geldiğinde odasının kapısını açtı ve iki dakika boyunca ağzı açık baktı, çığlık attı. Tekrar kapıyı kapadı, tekrar açtı ve odaya girdi. İnanılmaz şok oldu ve zıplayarak çığlıklar attı. Hiçbir şeyden haberi yoktu. Bu gibi anlar, çok değerli ve unutulmaz.
Boom Room tasarımlarında ilham aldığınız kaynaklar neler? Global veya yerel trendlerden nasıl etkileniyorsunuz?
Gezdiğimiz fuarlar, sanat galerileri, sergiler, gittiğimiz bir kafe, baktığımız bir tablo, Pinterest, doğa, seyahatlerde gezdiğimiz müzeler, binalar, dar sokaklar… Aslında tüm bunlar her an bize bir ilham kaynağı olabiliyor. Mesleki deformasyonla, aslında baktığımız her şeyde başka bir şey görebiliyoruz. Bakmak ve görmek arasındaki farkındalık! Özellikle o dönemde kafamızda hangi proje ile yatıp kalkıyorsak, algıda seçicilik dediğimiz durum ortaya çıkıyor ve her köşeden o projemize bir detay çıkarabiliyoruz.
Trendlere gelince, onları mutlaka takip ediyoruz. Moda, tasarım, mimarlık, dekorasyon… Aslında hepsi görsel bir dünya ve trendler genelde hepsinde birbirine bağlı oluyor. Birebir uygulamak yerine, mutlaka sindirip filtremizden geçirip kendi tasarımlarımıza adapte ediyoruz.
Başak Güsar’ın Boom Room Deneyimi:
Çok içimize sinen bir dokunuş oldu
Boom Room deneyimi beklentilerini karşıladı mı?
Boom Room çok keyifle katıldığımız bir süreç oldu. Başta eşimle kafamızda soru işaretleri vardı, zaman zaman endişelendik ancak günün sonunda içimiz çok rahatladı ve hemen içimizin alıştığı bir duygu durumuna geçtik.
Tasarım süreci boyunca en çok hoşuna giden veya şaşırtan detay neydi?
Şaşırdığım ve hoşuma giden konu aynı. Evin koltuk, yemek masası gibi temel eşyalarını değiştirmeden detay dokunuşlar, aksesuarlar gibi minik detaylar ile evin yeni bir ev haline gelebilmiş olması bizi çok etkiledi. İstediğimiz tam olarak buydu ve Elmon ile Nükhet bu konuda içimize sinen dokunuşlar kattılar.
Böyle bir deneyim yaşamayı düşünenlere, karar verme sürecinde neler tavsiye edersin?
Ekiple bir araya gelmeden önce “neyi seviyorum” sorusunu iyi analiz etmelerini öneririm. Hızlıca sıkılacakları, anın trendlerine uygun isteklerden ziyade, daha kalıcı ve uzun vadede birlikte yaşamaktan mutlu olacakları bir çerçeve üzerine düşünmekte fayda var. Bir de tabii ki sürprizlere açık, çalıştığın ekibe güvenmeye istekli ve esnek olmak gerek.