Coffee Table Kitap Önerileri
Yazı Boyutu:
Coffee table kitapları, ev dekorasyonuna şıklık katan ve misafirlerinize keyifli bir okuma deneyimi sunan estetik kitaplar olarak biliniyor. Genellikle görsel ağırlıklı içerikleriyle dikkat çeken bu kitaplar, sanat, moda, fotoğrafçılık, mimari ve daha birçok alanda göz alıcı koleksiyonlar sunuyor. Evinize şıklık katacak, ziyaretçilerin ilgisini çekecek ve farklı dünyalara kapı aralayacak en iyi coffee table kitap önerilerini derledik.
“Coffee table book” yani büyük boyutlu, bol resimli, sert kapaklı, sanatsal ve estetik kitaplar orta sehpaların olmazsa olmazlarından! Kitap içeriklerini inceleyerek kendinize en uygun olanları seçerken bir yandan da orta sehpa dekorasyonuyla ilgili rehberi inceleyebilirsiniz.
Fotoğraf Tutkunları İçin
Sebah & Joaillier Fotoğrafhanesi, Fabrizio Casaretto
Osmanlı İmparatorluğu, fotoğraf sanatının keşfinden kısa bir süre sonra, bu yeni görsel ifade biçimiyle tanıştı. 1840’lı yıllarda Doğu’ya seyahat eden gezgin fotoğrafçıların çektiği ilk görüntüler, Batı ile Doğu arasında bir köprü kurarken, 1850’lerden itibaren İstanbul’un Pera semtinde yerli fotoğraf stüdyoları açılmaya başladı. Bu dönemde, Osmanlı’nın kültürel ve görsel mirasının en önemli kayıtçılarından biri haline gelecek olan Sébah&Joaillier Fotoğrafhanesi kuruldu.
1857 yılında Pascal Sébah tarafından kurulan stüdyo, Tomtom Mahallesi’nde bulunuyordu ve zamanla Polycarpe Joaillier’nin katılımıyla altın çağını yaşadı. Ortaklığın ardından Sébah&Joaillier, Osmanlı döneminin en prestijli fotoğraf stüdyosu haline gelerek uluslararası bir marka olmayı başardı. Stüdyonun ürettiği etkileyici, gizemli ve Oryantalizmle bezenmiş şehir manzaraları, mimari yapılar, sokak yaşamından tipler ve dış mekân fotoğrafları, hem Osmanlı İmparatorluğu’nun görsel tarihine katkı sağladı hem de dünya çapında ödüller kazandı.
Sébah&Joaillier Fotoğrafhanesi’nin bu muhteşem mirası, Joaillier ailesinin torunlarından Fabrizio Casaretto’nun koleksiyonuyla bir araya getirilerek bu kitapta gün yüzüne çıkarılıyor. Bu eser, fotoğraf sanatının Osmanlı’daki yolculuğuna ışık tutarken, kültürel mirasın bir zamanlar nasıl kaydedildiğini ve dünyaya tanıtıldığını gözler önüne seriyor.
Resimli İstanbul – Hatıralar ve Şehir, Orhan Pamuk
Orhan Pamuk’un seçkisiyle, arşivlerin derinliklerinden gelen eski fotoğraflar ve resimlerle, sizi farklı bir İstanbul’a yolculuğa çıkaran bu kitap, hem nostalji hem de keşif dolu bir deneyim sunuyor. Ara Güler’den Henri Cartier-Bresson’a, İstanbul’un usta fotoğrafçılarının objektifinden çıkan kareler ve eski gazete koleksiyonlarından derlenen görsellerle, çoğumuzun hiç görmediği bir İstanbul’u keşfetmek mümkün.
Bu özel eser, Orhan Pamuk’un “İstanbul – Hatıralar ve Şehir” adlı kitabında anlattığı konuları ve hisleri, 230 yeni fotoğraf ve resimle genişletiyor, zenginleştiriyor ve okurlara bambaşka bir anlam katıyor. Her bir görsel, yazarın İstanbul’a dair melankolik ama aynı zamanda derinlemesine gözlemlediği duygularla birleşiyor, kentin geçmişine dair etkileyici bir görsel anlatı oluşturuyor.
Sinemaskop Türkiye, Nuri Bilge Ceylan
Nuri Bilge Ceylan’ın lise yıllarında başlayan fotoğraf tutkusu, üniversite sonrasında bir süreliğine kesintiye uğradı. Ancak, İklimler filminin mekan arayışları sırasında Türkiye’yi keşfetme süreci, bu tutkusunu yeniden canlandırdı. O günden itibaren, sinema kariyerine paralel olarak fotoğraf çalışmalarını da sürdüren Ceylan, sinematografik bakış açısını fotoğraf sanatıyla buluşturdu.
Sinemaskop Türkiye kitabı, Ceylan’ın 2003 yılından bu yana Türkiye’nin farklı bölgelerinde çektiği 100 panoramik fotoğrafı bir araya getiriyor. Her bir karede, sanatçının kendine özgü estetik anlayışı ve gözlem gücüyle Türkiye’nin doğal ve kültürel zenginlikleri yansıtılıyor. Kitap, geniş perspektifli çekimlerle sinema perdesini anımsatan bu fotoğraflar sayesinde izleyiciyi, Türkiye coğrafyasını ve insan manzaralarını keşfetmeye davet ediyor.
Seyreyle, Ara Güler
Ara Güler’in çektiği portrelerde yaşamın içinden seçilerek ön plana yerleştirilen her kişinin arka planla çok sağlam ilişkileri var. Kişinin ya da kişilerin görüntüsü, zaman akışından koparılmış bir yaşam öyküsü anlatıyor. Dramatik ışıklar, sonsuz ufuklar, koyu bulut kümeleri, zaman zaman anlatımda büyük sorumluluk yükleniyor. Bunlar, leke dengeleri özenle yerleştirilmiş, üstün kompozisyonlar oluşturuyor. Arka planda manzarayı panoya dönüştüren Güler, ön plana çıkardığı kişiyle yepyeni anlatımlar yaratıyor. Uçsuz bucaksız Anadolu platosu, dağlar, kentler Ara Güler’in fotoğraf karelerinde farklı bir estetikle ‘Tanımak ve Anlamak’ adı altında sunuluyor.
Seyahat ve Gastronomi Tutkunları İçin
Dünya Varmış, M. Ekrem İnözü
Amatör denizci M. Ekrem İnözü, teknesi Anouk ile gerçekleştirdiği Horn Burnu ve Güney Amerika gezisini kaleme aldığı Dünya Varmış adlı kitabında, okurlarını benzersiz bir yolculuğa davet ediyor. 4 bölümden oluşan kitapta, İnözü’nün keşfettiği ülkelere ve bu ülkelerdeki insanların yaşam tarzlarına tanık oluyoruz.
Dünya Varmış, yalnızca bir deniz yolculuğunun hikayesi olmanın ötesinde, 20 yıl boyunca denizlerde geçirilen 100.000 milin ve “dünyanın ucu” olarak bilinen güney enlemlerine yapılan maceralı bir seyahatin izlerini taşıyor. İnözü, seyahat boyunca çektiği fotoğraflarla da bu renkli yolculuğa okurlarını ortak ediyor. Deniz tutkunları ve macera severler için vazgeçilmez bir eser!
Dünya Şarap Atlası
Dünya Şarap Atlası’nın ilk baskısı, 1971’de çıktığında yayıncılık için bir dönüm noktasıydı. Şimdi tamamen güncel bilgilerle hazırlanan bu Atlas, şarap dünyasına yeni okuyucular tanıtacak ve eski dostları yeni bölgelere taşıyacak.
Dünya Şarap Atlası’nda iklim değişikliğinin etkileri, sürdürülebilirliğe doğru ilerlemeler, şarap stilleri ve şarap yapımındaki bir dizi yeni teknik ve zevk yansıtılıyor.
Atlas boyunca, toprak, iklim ve üzüm çeşitlerine ilişkin temel bölgesel bilgiler özetlenerek okuyucuya aktarılmış.
Atlas, okuyucuların şaraplar ve kaynakları arasındaki bağlantıyı anlamalarına yardımcı olan toprak haritaları da dahil olmak üzere dünyanın şarap manzarasının 230 ayrıntılı haritasına sahip. Ve açıklamalar, haritalardaki üreticilere, yerlere ve özel ilgi alanlarına işaret ediyor.
Dünyanın en saygın şarap yazarı ikilisi Hugh Johnson ve Jancis Robinson, her şarap severin bilgi arzusunu tatmin edecek ve okuyucuları şarap dünyasıyla güncel hale getirecek bir klasik yaratmış.
Yirmi Günde Paris’ten İstanbul’a, Theodore Cahu
Fransız subay ve yazar Théodore Cahu (1854-1928) 29 yaşında edebiyata merakı nedeniyle ordudan ayrıldı ve Théo-Critt takma adıyla romanlar, askerî hatıralar, seyahatnameler gibi birçok türde kitap yazdı.
Yirmi Günde Paris’ten İstanbul’a kitabında ünlü Orient Express (Şark Ekspresi) treniyle Paris’ten yola çıkan Théodore Cahu, Almanya, Avusturya ve Macaristan üzerinden İstanbul’a geliyor, burada bir süre kalıyor (arada Bursa’ya da uğruyor) sonrasında deniz yoluyla Paris’e dönüyor. Bizi bugün bildiğimiz şehirlerin, 19. yüzyılın sonlarındaki hallerine götüren yazarın baştan sona gravürlerle dolu gezi kılavuzu, bizi pasaport veya vize derdi olmayan bir dünyaya ve benzersiz bir yolculuğa çıkartıyor.
Théodore Cahu, basit bir amaç doğrultusunda sadece kendisi gibi bir yolculuğa çıkmak isteyen gezginler için çizimlerle dolu bir rehber hazırlamak istemiş. Şimdi başka bir çağdayız elbette ama bu kılavuz zamanda yolculuk yapmak isteyenler için biçilmiş kaftan! Yazar Galata Köprüsü’nden geçiyor, sokakta tıraş olan insanları izliyor, Boğaz kıyılarında yürüyor veya II. Abdülhamid’in Cuma selamlığını izliyor… Bütün bu görüntüler birçok çizerin eseri ama özellikle 52 sayfa ile özel bir yer ayrılan İstanbul bölümünde Raymond de la Nézière’in çizimleri çok canlı ve mizah dolu oluşuyla ilgi çekici.
Moda ve Sanat Tutkunları İçin
Burberry Fury
165 yılı aşkın bir yenilik ve macera geçmişiyle, Burberry’nin zengin İngiliz mirasını ve eşsiz stil anlayışını keşfetmeye hazır olun! Burberry, Assouline’in Legends Koleksiyonu kapsamında sunulan bu özel ciltte, hikayesini 200’ün üzerinde görsel ile gözler önüne seriyor. Kitapta, markanın 1856’da aile işletmesi olarak kurulmasından, 2022’de küresel bir lüks ikonuna dönüşümüne kadar olan süreç 5 bölümde detaylı bir şekilde ele alınıyor. Bu bölümler, Burberry’nin amblemlerini, ilham verici kaşiflerini ve ikonik trençkotlarını odağa alıyor.
Markanın simgesi haline gelmiş trençkotlar ve deseni, her koleksiyonda yenilenerek markanın tarihine, işçiliğine ve zamansız İngiliz tarzına olan bağlılığını sürdürüyor.
Altın Çocuklar: 16.–19. Yüzyıl Avrupası’ndan Portreler
Pera Müzesi içeriği açısından dünyadaki tek örnek olan Yannick ve Ben Jakober Vakfı Çocuk Portreleri Koleksiyonu’ndan bir seçki sundu: Altın Çocuklar: 16.–19. Yüzyıl Avrupası’ndan Portreler.
Katalogda yer alan 57 çocuk portresi çeşitli ülkelerden soylu ve aristokrat çocukları betimlerken, Avrupa’nın siyasi tarihine, aristokrasi geleneklerine, inançlarına ve moda akımlarına ışık tutuyor ve bu portreler aracılığıyla bir anlamda Avrupa portre geleneğine de bir bakış sunuyor.
Seçkide yer alan daha kırsal ve naif eserlerle birlikte, tüm portreler geçmiş olgusuna dair derin gözlemler içeriyor. İster İngiliz ya da İtalyan, Danimarkalı ya da İspanyol, Alman, Polonyalı, Flaman, Hollandalı ya da Fransız olsunlar; zengin kıyafetleri, ihtişamlı dantelleri, dizi dizi mücevherleri ya da koruyucu muskalarının, bütün bu bolluğun ardında, küçük çocuklar betimleniyor.
Pop Art Style
1950’lerde, Pittsburgh’dan genç bir sanatçı olan Andy Warhol, New York’ta bir illüstratör olarak kariyerine adım atmıştı. Ancak, hedefleri bunun ötesindeydi; kısa sürede Coca-Cola şişelerini resmetmeye ve Campbell’s Soup kutularının görselleriyle galerileri doldurmaya başladı. Pop Art’ın ilk öncülerinden olmasa da, Warhol kısa sürede genç, cesur ve yenilikçi her şeyin simgesi haline geldi. Onun bu devrimci tarzı, popüler kültürün ruhunu yansıtan bir marka olarak benimsendi.
Pop Art, moda, mobilya ve ürün tasarımına o kadar derin bir şekilde nüfuz etti ki, 1960’ların ve 70’lerin havasını dönemin sanatından ayırmak neredeyse imkansız. Warhol’un ikonik zevk anlayışı sayesinde, Pop Art sadece popüler kültürden ilham almakla kalmadı, onun ta kendisi oldu.
Bu hareketin ilk dalgasından sonra, Pop Art sahneden hiç çekilmedi. Her başarılı sanatçı ve tasarımcı nesli, bu akımın enerjisini yeniden canlandırarak ona yeni bir yön verdi. Bugün, Instagram ve TikTok çağında, parlak renkli iPhone’lar Pop Art’ın geçmişte Hollywood ve reklam dünyası için ifade ettiği etkiyi modern hayata taşıyor.
Canlı görsellerle zenginleştirilen bu özel cilt, Pop Art’ın 60 yıllık enerjisini ve coşkusunu yansıtan farklı dönemlerden görüntülerle dolu.
Türk Resminin Bohem ve Asi Fırçası: İbrahim Çallı
Türk resim tarihinde “hocaların hocası” olarak nitelenen, resimlerinin dışında yaşantısıyla da Türk resim tarihinin sıra dışı fırçası; bir çok ressamın hocası İbrahim Çalı; kayıtlara geçmiş ve belgelenmiş eserleri, özel eşyaları, kendi yazdıkları, dostlarının onunla ilgili yazdıkları ve bugüne kadar hiç yayımlanmayan görselleri ile bu çalışmada…
Bir döneme adını vermiş (1914 Kuşağı), “yaratılıştan büyük bir sanat duygusuna sahip ve daima bir sanat heyecanı içinde yaşayan İbrahim Çallı”, kuşağı tarafından öncü sayılmış, üne kavuşmuş, çekiciliği, esprileri, akademi hocalığına paralel yürütebildiği bohem yaşantısıyla da çevresinin sevgi ve yakın ilgisini çekmiş bir ressamdı.
İşte bu aykırı ve büyük ressamın bugüne kadar yayımlanmış en kapsamlı albümü elinizin altında…
Botanik Tutkunları İçin
A Sweet Floral Life, Natasja Sadi
Yükselen Instagram yıldızı Natasja Sadi’nin çiçek aranjmanları, klasik bir tablodan fırlamış gibi görkemli, eski dünyaya ait görünüyor. Natasja bu nefis kitapta, çiçek düzenleme ve kişisel tarzınızı geliştirme konusunda rehberlik ediyor; bunun yanı sıra mevsimsel düzenlemeler ve çiçeklerin nasıl fotoğraflanacağına ilişkin öğretiler de sunuyor.
Eski bir moda tasarımcısı olan Natasja ayrıca, sınırsız olanaklara sahip olan şeker çiçeklerini şekillendirmek için gerekli adımları anlatıyor; bu çiçekleri taze çiçek aranjmanlarında kullanabilir, benzersiz ev dekoru olarak tek başına sergileyebilir veya pastaları süslemek için kullanılabilirsiniz. Tamamen hayal gücünüze kalmış!
Dünyamızı Biçimlendiren Olağanüstü Bitkiler
Kew Kraliyet Botanik Bahçesi’nin koleksiyonundan 174’ü renkli toplam 205 görsel ile süslenmiş bu kitap, dünyamızı biçimlendiren dikkate değer bitkilerin güzelliğine, çeşitliliğine, önemine övgü niteliğinde.
Dekorasyon Tutkunları İçin
Sixties House
Bu kitap, House & Garden dergisinin arşivinden derlenen en iyi illüstrasyonlar ve fotoğraflarla, 1960’ların iç tasarımındaki renk, desen, ev eşyaları ve mobilya kullanımının evrimini gözler önüne seriyor. Bridget Riley’nin grafik etkili sanatından Mary Quant’ın cesur moda anlayışına, Biba’nın kurucusu Barbara Hulanicki’den ünlü fotoğrafçı David Bailey’e kadar dönemin önde gelen isimlerinin yaşam alanlarına tanıklık ediyor.
Great English Interiors
Ünlü fotoğrafçı Derry Moore ve tanınmış iç mimar David Mlinaric, İngiltere’nin en görkemli malikaneleri, salonları, kaleleri ve kamu binalarında bir zaman yolculuğuna davet ediyor. 500 yılı birbirine bağlayan bu büyüleyici kitapta, her bir mekânın kültürel önemini ortaya koyan denemeler, okuyucuyu bu evlerin tarihine ve ruhuna dair derinlemesine bir keşfe çıkarıyor.
From A to Eames
Eğlenceli ve rahat okunabilir bir A’dan Z’ye formatında sunulan “From A to Eames“, 80 farklı tasarım hikayesi anlatıyor. Resimli kitap formatında sunulan bu eser, her harfte bir tasarım dönemine ait önemli bir unsuru ele alıyor: Orta yüzyıl modern evleri, iç tasarım, grafik tasarım, illüstrasyon ve dönemin ikonlaşmış isimleri gibi.
Hem büyük ilham kaynaklarını hem de ikonik tasarımların ardındaki dahiyane fikirleri keşfetme imkanı sunan eser, okurları tasarım dünyasının derinliklerine doğru keyifli bir yolculuğa çıkarıyor. Ancak tek bir uyarı var: Kitap bittiğinde, IKEA sandalyelerinize eskisi gibi bakamayabilirsiniz!
Otomobil Tutkunları İçin
The Atlas of Car Design
Vanity Fair, Car and Driver, Architectural Digest, British GQ ve The Times gibi prestijli yayınlarda yer alan The Atlas of Car Design, dünya çapında tasarlanmış en sıra dışı otomobillerin kapsamlı bir incelemesini sunuyor. Otomobil tutkunları ve tasarım meraklıları için biçilmiş kaftan.
Otomobil Tasarım Atlası, coğrafi olarak düzenlenmiş ve ardından on yıllara göre kronolojik bir sıraya yerleştirilmiş, 190’dan fazla üretici ve 30’dan fazla ülkeden 650’nin üzerinde otomobil modeli sunuyor. Japon kült klasiklerinden Fransız Art-Deco şaheserlerine, Alman ikonik modellerinden İtalyan tasarım harikalarına, İngiliz performans makinelerinden Amerikan stil sansasyonlarına kadar geniş bir yelpazeyi kapsayan bu kitap, otomobil tasarımının yüzyıllar ve kıtalar boyunca nasıl evrildiğini gözler önüne seriyor.
