Milano Tasarım Haftası 2025 Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Yazı Boyutu:
Uluslararası tasarım devlerinin en önemli buluşma noktası Milano Tasarım Haftası 7-13 Nisan tarihleri arasında geleceğin trendlerine yön vermeye hazırlanıyor.
37 ülkeden 2 binden fazla katılımcısıyla dekorasyon ve tasarım sektörünün en önemli etkinliği kabul edilen Milano Tasarım Haftası, 7-13 Nisan tarihleri arasında düzenleniyor. Bu sene 63. edisyonu gerçekleştirilecek Salone del Mobile fuarı, endüstriyel üretim, sürdürülebilir inovasyon ve tasarım sektöründe dünyanın tanınmış markalarını bir araya getirerek geleceğin yaşam trendlerine ışık tutuyor. Toplam 169 bin metrekarelik sergi alanında tasarım duayenlerinin yeni koleksiyonlarının sergileneceği fuarda, bu sene Euroluce Bienali de gerçekleştiriliyor. Aydınlatma sektörü için en önemli buluşma noktalarından biri olan Euroluce, genç tasarımcıların umut vadeden işlerini keşfedebileceğiniz SaloneSatellite ile Milano Tasarım Fuarı, sektörün önde gelen uluslararası etkinliği olarak profesyonelleri ortak bir arenada buluşturuyor.
- Tasarımda İnsan Odaklı Yeni Bir Çağ Başlıyor
- Fuarın Ana Teması: Bağlantılı Dünyalar
- Aydınlatmanın Duayen Markaları Yeni Koleksiyonlarını Sergiliyor
- Gelecek Vadeden Tasarımcılar SaloneSatellite’de
- Geleceği Şekillendirmek: Yeni Tasarım Perspektifleri Üzerine Sohbetler
- Görülmesi Gereken Sergi Ve Enstalasyonlar
- Katılımcılar İçin Pratik Bilgiler
- Nerede Konaklamalı?
- Nerede Yemeli?
Tasarımda İnsan Odaklı Yeni Bir Çağ Başlıyor
Milano Tasarım Fuarı her sene İtalyan tasarımının büyük ustaları, sanatçılar ve illüstratörlerle iş birliği yaparak gerçekleştirdiği iletişim kampanyalarıyla tanınıyor. 1961 yılında fuarın ilk edisyonu için Camillo Pizzigoni’nin hazırladığı siyah beyaz posterlerden, 1994 yılında Salone’nin ilk kurumsal kimliğini yaratan Compasso d’Oro ödüllü Massimo Vignelli’ye kadar yaratıcı ve vizyoner bakış açısı, fuarın kampanyalarına başarılı bir şekilde yansıtılıyor. 2025 yılı için Dentsu Creative Italy tarafından hazırlanan iletişim kampanyası, “Thought for Humans” başlığı altında insan odaklı bir yaklaşımı merkezine alıyor.

Amerikalı fotoğrafçı Bill Durgin’in objektifinden 5 farklı fotoğraf ile sunulan kampanya, tasarımın köklerinde insan olgusunun yattığını, bireylerin ihtiyaçları ve duyusal konforu önceliklendirilerek tasarımın merkezine insan ölçeğini yerleştirmesi gerektiğini bizlere hatırlatıyor. Tasarımın insan bedeni, malzeme ve mekan arasındaki ilişkiyi yücelterek yaşam kalitesini artırması gerektiğinin altını çiziyor.
Fuarın Ana Teması: Bağlantılı Dünyalar
Bu sene “Mondi Connessi” yani “Bağlantılı Dünyalar” olarak belirlenen ana tema dahilinde fuarın çeşitli sergileme alanlarında insan ve doğa, fiziksel ve dijital dünyalar, kültürler ve bireyler arasındaki bağlantılar farklı enstalasyonlar eşliğinde irdelenecek.
- Doğayla bağlantı: Doğaya duyarlı, sürdürülebilir ilkelerle üretilen ekolojik tasarımlar, sağlıklı ve iyi bir yaşamın kapısını aralayan etik yaklaşım tasarım sektöründe yükselişe geçiyor.
- Kültürlerarası bağlantı: Dekorasyon markalarının yeni koleksiyonlarında geçmişten ve yerel geleneklerden ilham alan miras niteliğindeki tasarımlar öne çıkıyor. Bu doğrultuda farklı kültürlerin yerel ve zanaatkar tasarımları çağdaş bakış açısıyla çok kültürlü bir çerçevede yeniden yorumlanıyor ve bu anlayış “Glokal yaklaşım” (Global+lokal) olarak tasarım literatüründeki yerini alıyor.
- Fiziksel ve dijital dünyalar arası bağlantı: Yapay zeka ve nesnelerin interneti (IoT) gibi akıllı teknolojiler evlerde yaşam kalitesini artırmak için yeni ufuklara işaret ediyor. Fiziksel ve dijital evrenler arasında kurulan bağlantılar tasarım sektörünü farklı bir boyuta taşıyor.
- Bireyler ve toplumlar arasında bağlantı: Bireyler ve topluluklar arasındaki ilişkiyi kuvvetlendiren, sosyalleşmeyi ve diyaloğu teşvik eden tasarımlar öne çıkıyor. Modüler kanepeler, geniş yemek masaları, dış mekan şömineleri gibi bir arada keyifli vakit geçirmeyi mümkün kılan tasarımlar yeni koleksiyonlarda başrolü alıyor.
Aydınlatmanın Duayen Markaları Yeni Koleksiyonlarını Sergiliyor

Aydınlatma sektöründeki son yenilikleri ve dünyaca ünlü markaların yeni koleksiyonlarını bir arada bulabileceğiniz Euroluce, bu sene insanı odağına alan yeni nesil aydınlatma teknolojilerinin altını çiziyor. Bu yıl Euroluce’de 300’den fazla katılımcı sürdürülebilir üretim ve çevreye duyarlı tasarımlardan akıllı sistemlere kadar iç mekan aydınlatmasının geleceğini gözler önüne sermeye hazırlanıyor. 10-11 Nisan tarihlerinde “Light for Life. Light for Spaces” mottosuyla Euroluce Uluslararası Aydınlatma Forumu da düzenleniyor. Etkinlik, Japon mimar Sou Fujimoto tarafından biyofilik tasarım ilkeleriyle tasarlanan ve ziyaretçilere kurgulanmış bir orman içerisinde çok katmanlı duyusal bir deneyim sunan The Forest of Space Arena’da (Pavilion 2) gerçekleşecek.
Gelecek Vadeden Tasarımcılar SaloneSatellite’de

Fiera Milano Rho’nun 5 ve 7 numaralı pavyonlarında gerçekleşen SaloneSatellite her sene 700’e yakın genç tasarımcının işlerini sergilediği ve aynı zamanda dünyanın önde gelen tasarım okullarının projelerinin yer aldığı eşsiz bir keşif destinasyonu. 35 yaş altı tasarımcılara görünürlük sağlamak ve profesyonel iş fırsatları yaratmak için Marva Griffin Wilshire küratörlüğünde kurulan SaloneSatellite’nin bu sene 26. edisyonu gerçekleştiriliyor. Bu edisyonda gelenek ve gelecek arasında köprü kuran, zanaatkar teknikleri yücelten özgün tasarımları bir arada görmek mümkün.
Geleceği Şekillendirmek: Yeni Tasarım Perspektifleri Üzerine Sohbetler
Valeria Segovia, Bjarke Ingels, Lesley Lokko, Paolo Sorrentino önderliğinde 4 gün sürecek sohbetler “Drafting Futures. Conversations about Next Perspectives” başlığı altında 14 numaralı pavyonda gerçekleştiriliyor.

9 Nisan saat: 11.00 / Dünyanın önde gelen mimarlık ofislerinden Gensler London’ın Tasarım Direktörü Valeria Segovia ve mimar gazeteci Massimo De Conti ile binaların geleceği, sürdürülebilir malzemeler, biyomimari üzerine bir sohbet gerçekleştirilecek.
Fotoğraf: Valeria Segovia, Drafting Futures
10 Nisan saat 11.00 / Bjarke Ingels Group’un kurucu ortaklarından mimar Bjarke Ingels ile VIV Arts’ın kurucuğu ortağı mimar Oliva Sartogo’nun yapacağı söyleşide mekan, hareket ve madde üçgeninde algının fenomenolojisi ve kullanıcı üzerinde yarattığı duyusal deneyimler tartışılacak.

11 Nisan saat 11.00 / Chair African Futures Institute kurucusu Lesley Lokko ile Pritzker Mimarlık ödülü sahibi Manuela Lucà-Dazio’nun yapacağı sohbette Afrika kıtasındaki şehirlerin hızlı kentsel değişimi, karbon emisyonlarının yaklaşık yüzde 40’ını oluşturan inşaat sektörü ve genç nüfusun nasıl yönlendirilebileceği konuları konuşulacak.
Fotoğraf: Lesley Lokko, Drafting Futures © Alix McIntosh

12 Nisan saat 11.00 / Oscar ödüllü film yapımcısı Paolo Sorrentino ve gazeteci Antonio Monda’nın söyleşisinde Sorrentino’nun fuarın 22-24 numaralı pavyonları için tasarladığı La Dolce Attesa adlı enstalasyonu üzerine konuşulacak. Bekleme eylemini mekan ölçeğinde irdeleyen enstalasyon, mekanı içsel bir deneyimin sahnesi olarak beklemeyle ilgili gerginlikleri yoğunlaştıran veya azaltan bir yer olarak tanımlıyor.
Fotoğraf: Antonio Monda Drafting Futures, © Brigitte Lacombe
Bu sohbetlere ek olarak 9-10 Nisan tarihlerinde saat 14.30-16.00’da düzenlenecek yuvarlak masa buluşmaları “İtalyan tasarımı”, “Tasarıma ilişkin küresel perspektifler” ve “Tasarımın işlevsellikle ilişkisi” konularının çerçevesinde sektörün profesyonel isimlerini bir araya getirecek.
Görülmesi Gereken Sergi Ve Enstalasyonlar
Fransız mimar Pierre-Yves Rochon imzalı Villa Héritage Enstalasyonu

Floransa’daki Four Seasons ve Londra’daki The Savoy Hotel için gerçekleştirdiği iç mekan tasarımlarıyla tanınan Fransız mimar Pierre-Yves Rochon, Fiera Milano Rho’nun 13-15 numaralı pavyonlarında özgün lüks stilini yansıtan Viila Héritage isimli bir enstalasyonla karşımıza çıkıyor.
Geçmiş ve gelecek arasındaki diyaloğu teşvik etme fikrinden yola çıkan bu enstalasyon ziyaretçilerin duyularını harekete geçirerek ışık, doku ve ses unsurlarıyla eşsiz bir deneyim vadediyor.

Avlulu bir kır evinin rustik cazibesini yansıtan mekanın her odası kendine özgü bir karaktere ve renk şemasına sahip olacak şekilde tasarlanmış. Duvarlarına hareketli görüntülerin yansıtıldığı tamamen beyaz bir alandan, İtalyan operasının teatralliğinden esinlenen kırmızı tonlu bir salona ve oradan da Alpange piyanosundan çalınan ezgilerle doldurulmuş merkezdeki avluya geçiyorsunuz.

Rochon’un Villa Héritage enstalasyonu geçen sene David Lynch’in tasarladığı meditatif oda konseptinin izinden gidiyor. Fuar ziyaretçilerini yavaşlamaya, gözlemlemeye ve dinlemeye davet eden bir mekan olarak fuar koşuşturmacasından uzaklaşıp yorulduğunuzda yeniden şarj olabileceğiniz estetik dozu yüksek bir durak…
Robert Wilson’ın deneysel sanat eseri “Mother”

Amerikalı sanatçı, ressam ve heykeltıraş Robert Wilson daha önce William S Burroughs, Lou Reed ve Marina Abramović gibi tanınmış isimlerle çalışmış bir sanatçı. 8 Nisan-18 Mayıs arasında Pieta Rondanini Müzesi’nde sergilenecek Mother enstalasyonu ışığın ve sesin olasılıklarını deneyimleyebileceğiniz bir eser. Stabat Mater’den esinlenen ve bir ortaçağ ilahisi olan müzik Estonyalı besteci Arvo Pärt’in vokal ve enstrümantal versiyonuyla Vox Clamantis topluluğu tarafından seslendiriliyor.

Wilson bu enstalasyonunda Michelangelo’nun Son Akşam Yemeği’nden ilham alarak bu esere övgü niteliğindeki kendi yorumunu eklemek istediğini ve ziyaretçilere ruhsal bir deneyim yaşatmayı amaçladığını söylüyor.
Alcova etkinlikleri: Villa Borsani ve Villa Bagatti Valsecchi

Cesur küratöryel yaklaşımı ve sıra dışı mekanlarda düzenlediği sergileriyle Milano Tasarım Haftası’nın en önemli durakları arasında yerini alan Alcova etkinlikleri bu sene 9. Edisyonunu gerçekleştiriyor. Milano merkeze 17 km uzaklıktaki Varedo kasabasında tarihi Villa Borsani ve Villa Bagatti Valsecchi mekanlarının yanı sıra bu sene iki yeni lokasyon da Alcova’ya dahil oluyor; eski SNIA Fabrikası ve Pasino Glasshouses.

Alcova’nın en çok ilgi gören 19. yüzyıldan kalma tarihi binası Villa Bagatti Valsecchi’de sergilenecek koleksiyonlar arasında bu sene ünlü tasarımcı Lara Bohinc’in Uniqka markası için tasarladığı Betsy Koleksiyonu’nu da görebilirsiniz. İlhamını kuşların narin güzelliğinden alan bu koleksiyon orta sehpa, yan sehpa, konsol, bank ve ayaklı ayna olmak üzere beş farklı parçadan oluşuyor.

Her parça, Uniqka’nın İstanbul’daki atölyesinde, zanaatkarlar Kerem Ariş ve Merve Parnas ile ekipleri tarafından titizlikle el yapımı olarak üretiliyor. Kalın ama esnek yapısıyla tanınan vejetal tabaklanmış deri, zanaatkarlar tarafından kesiliyor, işleniyor ve her “tüy” parçası birer birer ahşap çerçevelere dikkatlice yerleştiriliyor, üzerine renkli ahşap tablalar ekleniyor.
Fotoğraf: Lara Bohinc, Uniqka Betsy Collection
Capsule Plaza sergileri

Milano Tasarım Haftası’nda üç yıl önce başlayan Capsule Plaza etkinlikleri, tasarım arenasında beklenmedik karşıtlıklar, disiplinler arası iş birlikleri ve sürükleyici deneyimler yaratarak endüstri ve kültürü buluşturan kolektif sergilere ev sahipliği yapıyor. Eski bir katedralden dönüştürülmüş Spazio Maiocchi Capsule Plaza sergilerinin ana mekanı. Bunun dışında Via Maiocchi 23’teki eski bir garaj ve Piazza Risorgimento 8’deki lüks bir perakende alanı da bu sene sergiler için hizmet veriyor. Capsule kurucusu Alessio Ascari ve mimar Paul Cournet’nin ortak küratörlüğünde yapılan bu yılki programda Faye Toogood, Philippe Malouin, FormaFantasma, Max Lamb ve Sabine Marcelis gibi tasarım favorilerinin yanı sıra konferanslar, atölyeler ve pop-up sergilemeler de yer alacak.
Material Alchemists: Wallpaper’s Class of 25 sergisi

Triennale Curva Space’te gerçekleştirilecek sergi tasarımda malzemelerin dönüştürücü gücüne odaklanıyor. Wallpaper dergisi tarafından düzenlenen bu sergi tasarımcıların hem işlevsel hem de sanatsal açıdan çarpıcı nesneler yaratmak için ahşap, metal, cam ve seramik gibi geleneksel malzemelerin sınırlarını nasıl zorladıklarını inceliyor.
Nina Yashar’dan George Nakashima’ya Saygı Duruşu

Nilufar Gallery’nin küratörü Nina Yashar’ın Via della Spiga’daki galerisinde kurguladığı sergi ahşap tasarımlarıyla Mid-Century Modern stilin temsilcileri arasında yerini almış Japon Amerikalı tasarımcı George Nakashima’nın eserlerine odaklanıyor. Yashar sergide bir araya getirdiği Nakashima imzalı tasarımlarla ahşabın maneviyatını yeniden sorguluyor.
Romantik Brütalizm: Polonya zanaat ve tasarımına yolculuk sergisi

Viale di Porta Vercellina’da Visteria Foundation tarafından düzenlenen sergi Polonya’nın kültürel kimliğine ışık tutuyor. Federica Sala’nın küratörlüğünde Polonya zanaatı mercek altına alınarak Art Deco, brütalizm, romantizm ve popüler kültürün tasarım mirası üzerindeki etkileri araştırılıyor.
Fotoğraf: Monika Patuszyńska. by Tomo Yarmush. Courtesy of Objekt Gallery
Oscar Niemeyer ve Claudia Moreira Salles’ten “Audacious Modernism” sergisi

Brezilya tasarımının inceliklerini gözler önüne seren bu çarpıcı sergiyi Via Maroncelli No 12-13’te görmek mümkün. Ünlü Brezilyalı mimar tasarımcı Oscar Niemeyer’in Etel markası için reedition olarak yeniden üretilen tasarımları, Brezilyalı tasarımcı Claudia Moreira Salles mobilyalarıyla Lissa Carmona’nın küratörlüğünde bir araya geliyor.
Cassina & Formafantasma’dan “Staging Modernity” sergisi

Le Corbusier, Pierre Jeanneret ve Charlotte Perriand Koleksiyonu’nun 60. yıldönümü için Cassina markası, tasarımcılara ait ilk dört mobilya tasarımını sınırlı sayıda yeniden üretiyor. Yakın zamanda restore edilen Teatro Lirico Giorgio Gaber’de tasarım meraklılarıyla buluşacak bu ürünleri Formafantasma küratörlüğünde düzenlenen ‘Staging Modernity’ sergisinde görmek mümkün. ‘Staging Modernity’ filozof Emanuele Coccia, mimar, yazar ve küratör Andrés Jaque, mimar ve sanatçı Feifei Zhou iş birliğinde, Fabio Cherstich yönetiminde Cassina markasının modernist kimliğinin altını çiziyor.
Zanellato/Bortotto Studio tasarımı Brera Design Apartment Projesi

Cristina Celestino, Elisa Ossino ve Studiopepe’nin izinden giden Zanellato/Bortotto Studio bu sene Brera semtinin kalbinde yer alan apartman projesinin tasarımcıları. Fuarın 2025 ana teması olan ‘Bağlantılı Dünyalar’ konseptini ‘Orizzonti’ (Ufuklar) enstalasyonlarıyla mekana yansıtan tasarım ikilisi yüzeyler, dokular ve zanaatkar detaylar aracılığıyla özgün bir hikaye kurguluyorlar.
Fotoğraf: Dari Cervellin
Katılımcılar İçin Pratik Bilgiler
- Fuar organizasyonunda sektör profesyonellerine öncelik verildiği için sadece 12-13 Nisan günleri genel izleyiciye açık.
- Fuar 09.30-18.30 saatleri arasında gezilebilir.
- Fiera Milano Rho fuar alanı Milano merkezden 15 km uzaklıkta.
- Fuar alanına ulaşmanın en iyi yolu, Rho Fiera istasyonunu Duomo, Porta Venezia ve San Babila (M4 hattıyla Linate havaalanına bağlanabilirsiniz) gibi şehrin önemli yerleriyle bağlayan M1 kırmızı metro hattını kullanmak. Tasarım Haftası sırasında Milano’da yoğun trafik olduğundan araba veya taksi yerine metro ile ulaşımı tavsiye ederiz. Metro ile şehir merkezinden fuar alanına olan mesafe yaklaşık 25 dakikada sürüyor.
Fuar ücretleri / 2 günlük biletler (Genel izleyici)
- 4 Nisan’a kadar ön satış 35 Euro /online
- 5-13 Nisan arası 40 Euro /online
Fuar ücretleri / 6 günlük biletler (Tasarım sektöründe çalışanlar)
- 4 Nisan’a kadar ön satış 56 Euro /online
- 5-8 Nisan arası 67 Euro /online
- 8-13 Nisan arası 80 Euro /fuar alanı
Nerede Konaklamalı?
Armani Hotel Milano

Alışveriş için en ideal bölgelerden biri olan Quadrilatero della Moda’da yer alan Armani Hotel 1937 yılı Enrico A. Griffini imzalı bir tasarım oteli. Mermer tavanları, koyu kayın ağacı parke zeminleri ve banyolardaki doğal taş kaplamalarıyla lüks ve sofistike bir çizgiyi temsil eden Armani Hotel 95 odaya sahip.
Max Brown Missori

Milano’nun kalbinde Duomo Meydanı’na yakın konumuyla konforlu bir konaklama vadeden Max Brown Missori oteli, tasarımcı Saar Zafrir ve Sircle Collection tasarım ekibi tarafından yenilenmiş. 70’ler stilini yansıtan dekorasyonda ahşap ve taş gibi doğal dokular kestane ve turuncu tonlarıyla harmanlanıyor.
Senato Hotel Milano

Ünlü Ranza ailesinin şehrin merkezindeki özel mülkiyetleri olan bu saray tasarımcı Alessandro Bianchi tarafından bir otele dönüştürülmüş. Siyah-beyaz monokrom renklerin egemenliğinde ahşap ve kadife gibi malzemelerle zenginleştirilen dekorasyon minimalist bir görünüm sergiliyor. Otelin giriş holündeki cam aydınlatmalar Attico Design Studio’nun kurucusu Cristina Celestino’nun tasarımı.
Casa Baglioni

Spagnuolo & Partners mimarlık ofisi tarafından tasarlanan ve 60’lı yılların Milano’sunun sanat ve tasarımından esinlenen Casa Baglioni oteli, Brera semtinde 1913 Liberty tarzı bir sarayda yer almakta. Otelde Gala Rotelli’nin Cromie Domestiche koleksiyonundan objelerle dekore edilmiş 30 oda bulunuyor.
Palazzo Cordusio

19. yüzyıla ait tarihi bir yapı mimar Luca Beltrami tarafından lüks bir otele dönüştürülmüş. Palazzo Cordusio’nun özel olarak tasarlanmış 84 odasında Gio Ponti, Vico Magistretti, Patricia Urquiola gibi duayen isimlerinin tasarımlarını görmek mümkün. Mobilyalarında ise kendisini tasarımın küresel referans noktası olarak kanıtlayan Molteni&C. markasının imzası bulunuyor.
Nerede Yemeli?
Sogni

Moda girişimcisi Claudio Antonioli’nin yeni Milano barı Sogni, Corso Genova’da restore edilen tarihi bir binada yer alıyor. İtalyanlara özgü Trattoria’ların cazibesini sunan Art Deco stilindeki iç mekanlar Storage Associati tarafından kurgulanmış. Şef Gianluca Clerici’nin mevsimsel lezzetlerle harmanladığı yemeklerini mekanın konforlu atmosferinde deneyimleyebilirsiniz.
Odachi

Odachi, Piazza della Scala’ya birkaç adım uzaklıktaki yeni lüks bir otel olan Casa Brera’nın içinde yer alıyor. Patricia Urquiola tarafından tasarlanan restoran hem dekorasyonunda hem de şef Haruo Ichikawa’nın lezzetlerini sunan mutfağında Japon geleneklerini Milano tarzıyla bir arada yorumluyor.
Abba

Certosa semtinde tarihi bir boya fabrikasından dönüştürülen restoran geçmiş ve bugün arasında köprü kuruyor. Carl Hansen & Son’ın ikonik CH24 sandalyeleri ve Davide Groppi’nin aydınlatmalarıyla özgün bir karakter kazanan restoranın şefi ise malzeme kalitesine öncelik veren mevsimsel yemekleriyle tanınan Fabio Abbattista.
Contraste

Porta Ticinese semtinin dinamik atmosferindeki bu yıldızlı restoranın iç mekan tasarımı Debonademeo Studio tarafından yenilenmiş. Perdelerle bölünmüş her oda oda doğanın dört elementi olan hava, su, toprak ve ateşten ilhamını alıyor. Şef Matias Perdomo’nun mutfağı, geleneksel tatları beklenmedik şekillerde yaratıcı dokunuşlarla sunarak görsel ve duyusal bir deneyime davet ediyor.