21 Club: New York City’de Tarihle Beraber Yaşayan Bir Alan
Yazı Boyutu:
90 yıl önce 1 Ocak 1930’da 21 West, 52nd Street’te demir kapılarını New Yorklular’a açan “21 Club” o günden bugüne sevenlerini ve başarılarını büyüterek yoluna devam ediyor.
21 Club açıldığı günden beri ikonikleşmiş demir kapılarının ardında Hollywood sakinlerinden, dönemine imzasını atmış gazetecilere, politikacılardan, en ünlü sanatçılara kadar binlerce insanı tekrar tekrar ağırladı. 21 Club’ın bu denli üne kavuşmasının arkasında ise meraklı, gelenekçi, tarih sever, karakteristik yerlere ilgi duyan ve iyi yemek/kokteyl arayışında olan herkesi ayrı ayrı doyuran yapısı vardır.
21 Club hiç bir zaman üyeliğe bağlı özel bir kuruluş olmamasına rağmen 1978 yılından beri kapı görevliliğini yapan Shaker Naini, eski günlerde gelenlerin neredeyse hepsinin birbirini çok iyi tanıdığını, kişilerin geldikleri günden, oturdukları masalara kadar her şeyin belli olduğunu belirtiyor. Bu özelliğini hala koruyan mekan, şehri yerlisi gibi yaşamak isteyen gezginlerin rotasında olmayı sonuna kadar hak ediyor.
Dış korkuluk boyunca tünemiş olan jokey figürleri, restoran ile o kadar ilişkili hale gelmiş ki, dışarıdaki gaz lambalarından menüdeki 21’i çevreleyen logoya kadar kendilerine yer edinmişler. 21 Club’ın karakterini ortaya çıkaran bir diğer önemli şey ise ana salonun tavanını süsleyen bir dolu objeler. İlk olarak Imperial Airways (şimdiki British Airways) CEO’sunun, yatırımcı misafirlerini etkilemek için hediye ettiği oyuncakla başlayan tavan süsleri onlarca model uçak, kask ve bir dolu objeyle birleşerek gelenleri hayrete düşüren bir karşılama etkisi yaratıyor.
21 Club’ın şarap mahzeni ve mahzene giriş bölümü mekanı hem tasarım hem de tarihsel olarak ayrı bir noktaya taşıyor. New York eyaletinde içki yasağının en üst noktalara vardığı yıllarda, yan binayı satın alarak içkileri orada stoklayan Club21 araya anahtarı 46 santimetrelik bir et şişi olan 2.5 tonluk bir taş kapı yerleştirerek içki yasağını en gizemli şekilde delmeyi başarmış. Bu kapının ardında ise en az kapı kadar gizemli Ivan Boesky, LeRoy Neiman, Chelsea Clinton ve Richard Nixon gibi isimlerin geldiklerinde içmek için getirip bıraktıkları şişeler bulunmakta. Mahzenin içerisinde 22 kişiye kadar kapasiteli bir prive yemek odası bulunmaktadır. Bu odanın en büyük müdavimi metresiyle vakit geçirmek için sık sık gelen dönemin belediye başkanı Jimmy Walker’dı.
Club 21’in üst katında, alt katın atmosferinin tam tersine daha resmi bir yemek odası bulunmaktadır. Duvardaki bir çok yağlı boya tablo alt katın atmosferine zıtlık yaratan yetişkin bir atmosfer oluşturmakta. Gastronomik denemelere çok açık değilseniz üst kattaki 70$’lık prix fixe menüyü öneririz. İçerisinde menünün en sevilen başlangıç, ana yemek ve tatlısını bulunduran menü sizi fazlasıyla mutlu edecektir.
Menüden Seçtiklerimiz
Balık severler için menüde Dover Sole olarak yer alan karnabahar, domates ve kahverengi tereyağı yatağında hazırlanmış dil balığını tek geçiyoruz. Kırmızı et severler için ise menüde Speakasy olarak yer alan bıldırcın yumurtasına bulanmış patates cipsli dana tartarı öneriririz. Ve eğer iki kişi ortak sipariş vermek isterseniz yanında iki yemek yanı da seçebileceğiniz Bone-in Rib Eye çokça hoşunuza gidecektir. Bu güzel yemekleri masanızdan 21 Club’ın favori tatlısı Baked Alaska ile yollamanızı da şiddetle tavsiye ederiz.