Amsterdam’ın En İyi Mekanları
Yazı Boyutu:
Rengârenk hayatların olduğu Amsterdam’da tüm dünya mutfaklarına ait lezzetleri bulabileceğiniz restoranları, barları ve mutlaka denemeniz gereken tatlı duraklarını sizler için derledik.
Dünya genelinden çeşitli kültürleri bir araya getiren, sanat, gastronomi, moda gibi birçok alanda öncü olan Amsterdam; lüks, deneyimsel, salaş ve yerel zevklere hitap eden birbirinden çeşitli restoran seçenekleriyle kozmopolit atmosferini bu alanda da yansıtmakta. Klasikleşmiş mekânları ve sürekli olarak yenilenen yemekleri ile Amsterdam, gastronomi tutkunlarını etkilemekte iddialı bir şehir. Uluslararası düzeyde üne sahip birçok şefin özenle hazırladığı menülerle Amsterdam’da benzersiz bir deneyimi keşfetmek mümkün. Şehrin restoranları, sadece mideye değil aynı zamanda yaratıcılıkları ile ruha, yüksek tasarım anlayışlarıyla göze hitap ederek, her duyuyu harekete geçirecek temalar sunuyor. Aynı zamanda tatlı ve kahve konusunda da çok başarılı lokasyonları olduğunu söyleyebiliriz.
- Amsterdam’ın En İyi Restoranları
- Amsterdam’ın En İyi Kafeleri
- Amsterdam’ın En İyi Barları
- Amsterdam’ın En İyi Hamburgercileri
- Amsterdam’ın En İyi Patatesçileri
- Amsterdam’ın En İyi Waffle Mekânları
- Amsterdam’ın En İyi Peynircileri
- Amsterdam’ın Meşhur Kurabiyecisi: Van Stapele
- Amsterdam’ın meşhuru: Bitterballen
- Amsterdam Mekan Haritası
Amsterdam’ın En İyi Restoranları
Wils, Stadionplein
Bir Michelin yıldızı sahip olan şef Joris Bijdendjik önderliğindeki Wils, her sosyoekonomik statüden insana hitap etmekte. Hem restoranı hem de kafesi olan Wils, çok sayıda seçeneneğiyle müşterilerini memnun etmeyi sürdürüyor. Burada isterseniz güzel bir akşam yemeği yiyebilir veya kafesinde birbirinden leziz tatlılar ve fırından yeni çıkmış ekşi maya ekmeklerle güzel bir kahve eşliğinde gününüzü geçirebilirsiniz.
Rezervasyon ve detaylı bilgi için
Aan De Poel, Amstelveen
Gelelim iki Michelin yıldızlı restoranımıza. Şef Stefan van Sprang yaratıcı sunumları ve ilgi çeken tarzı ile Amsterdam’a renk katmaya devam ediyor. Şefin spesiyal tadım menüsü dışında A La Carte menü de bulunuyor. Ayrıca tatlıları ve şarapları konusunda da oldukça iddialı olduklarını söylemeden edemeyiz. Bu kadar güzel yemeklerin üstüne bir de restoran gölün kenarında yer alıyor. Özenle seçilmiş şarabınızı muhteşem bir manzara eşliğinde içebilirsiniz. Restoran pazar ve pazartesi dışında hizmet vermeye devam ediyor.
Rezervasyon ve detaylı bilgi için
Oriole, Oudezijds Voorburgwal
Şef Raoul Meuwese özenle hazırladığı tabakları yeşillikler içerisinde, büyüleyici bir ortamda sizlere sunuyor. Aynı zamanda menüsünde oldukça vejetaryen seçenek bulunduruyor. İlgi çekici ve sıra dışı konseptine bayılacaksınız. Oriole aynı zamanda bir bistro. Tadım menüsü ve A La Carte menüsü bulunuyor. Kokteylleri ise mutlaka denenmeli!
Rezervasyon ve detaylı bilgi için
Faam, Reinier Claeszenstraat
Kendileri Amsterdam’ın en ünlü pizzacılarından biri. Restoranın oldukça rustik ve kendine has bir konsepti var. Sizleri çok sıcak karşılayan bir ortamla birbirinden lezzetli pizzaları deneyimleyebilirsiniz. Ayrıca açık mutfak olması sebebiyle pizzanız hazırlanırken şeflerin çalışmasını da izleyebilirsiniz. Menüde pizzalara göre çok az sayıda tatlı ve kokteyl bulunuyor ancak tatlıların da çok iddialı olduklarını söylemeliyiz. İsterseniz restoranda isterseniz de paket alıp evinizde pizzanızın keyfini çıkarabilirsiniz.
SORA Sapporo Ramen, De Pijp
Amsterdam’da Japon mutfağını en iyi deneyimleyebileceğiniz yerlerden birisi SORA. Ramen konusunda kendilerini oldukça geliştirmişler ve asıl amaçları size Japonya’daki gibi bir deneyim yaşatabilmek. Ayrıca hazırladıkları kitler sayesinde evinizde kendiniz de hazırlayabilirsiniz. Miso Ramen ise herkesin açık ara favorisi olmuş durumda. Önceden rezervasyon almadıklarını da belirtelim.
The Seafood Bar, Spui
The Seafood Bar, 2012’de kurulmuş bir aile restoranı. İlk açılan şubeleri olan Amsterdam restoranı, 27 yıllık bir balıkçılık geçmişine sahip olan Fons de Visscher tarafından açıldı. Amsterdam’da dört şubeye ek olarak, Londra ve Ultrecht’te de başarıyla hizmet vermeye devam ediyorlar. Sıfır atık politikasıyla ilerliyorlar ve restoranlarında kullanılan her şey organik. Ayrıca ödüllü bir balık restoranı olduklarını da belirtelim. Menülerinde sıcak ve soğuk başlangıçlardan istediğiniz her çeşit balığa kadar ana yemek bulunuyor. “Fruits de mer” isimli bir tadım menüleri de var, 2 kişinin paylaşması için ideal olduğunu düşünüyoruz. Alkollü tatlıları da oldukça beğeniliyor, bizce burası Amsterdam’da mutlaka denenmesi gereken mekânlar arasında üst sıralarda geliyor.
Rezervasyon ve detaylı bilgi için
Sokak sokak Amsterdam’ı gezmek isteyenlerdenseniz bu rehberimizi mutlaka kaydedin!
De kas, Kamerlingh Onneslaan
Wim De Beer ve Jos Timmer’ın yönetimindeki De Kas’ın tarihi 1600’lü yıllara dayanıyor. Ancak 2000 yılında restorana çevrilmeye karar verilmiş. 2018 yılında ise şeflerimiz tarafından restore edilmiş. Restoranın bir de kendine ait kocaman bir bahçesi bulunuyor. Tamamen kendi yetiştirdikleri ürünleri kullanıyorlar. İkisi de önceden Michelin yıldızlı mutfaklarda çalışmış, alanında ünlenmiş şefler. Öğlen yemeği ve akşam yemeği tadım menüsü olarak servis ediliyor. Servis ettikleri şarapları da kendi yetiştirdikleri üzümlerden yapıyorlar. Restoran dış görünümü itibarıyla misafirlerini büyülemeye devam ediyor. Eğer Amsterdam’da iseniz kesinlikle bu deneyimi yaşamanızı öneriyoruz.
Rezervasyon ve detaylı bilgi için
d’Vijff Vlieghen, Spuistraat
Amsterdam’ın kalbinde yer alan d’Vijff Vlieghen restoranı, tarihi ve lezzeti harmanlayarak benzersiz bir deneyim sunuyor. 17. yüzyıldan kalma duvarları, altın kaplama derilerle özenle dekore edilmiş, adeta zaman yolculuğuna davet ediyor. Restoran, 1939’da başlayan mirası ile gurur duyuyor, her yemekte Nicolaas Kroese’nin isteğini yaşatmayı amaçlıyor. Antik haritalar ve 17-19. yüzyıla ait antik eserlerle süslenmiş atmosferiyle d’Vijff Vlieghen, sadece yemek değil, bir mirası yaşatma çabası içinde. Hogwarts benzeri atmosferinde, geçmişe dair detaylar göz alıcı. Her yemeğinizde, Nicolaas Kroese’nin misafirleri gülümsetme amacı taşıdığı bir ortamda, lezzetli yemekler ve özenle seçilmiş şaraplar eşliğinde keyifli bir akşam geçirebilirsiniz. Amsterdam’ın tarihini hissetmek isteyenler için d’Vijff Vlieghen, eşsiz bir tercih.
Rezervasyon ve detaylı bilgi için
Restaurant Flore, Nieuwe Doelenstraat
Flore, eski adıyla Bord’eau, 2021’de bir dönüşüme imza attı. İki Michelin yıldızı, ödüllü şarap listesi ve eşsiz konumuyla, bu mekân özgün reçeteleriyle hizmet sunuyor. Şef Bas van Kranen’in yönetimindeki menüler, sade ama yaratıcı lezzet kombinasyonlarıyla birlikte birinci sınıf yerel malzemeleri öne çıkarıyor. Hizmet kusursuz, atmosfer şık ancak asla kasıntı değil. Rezervasyon yapmak ise zorunlu…
Rezervasyon ve detaylı bilgi için
Troef, Schollenbrugstraat
Amsterdam’da, şehrin gözde restoranları arasında yer alsa da Troef, eski Michelin şeflerinin imzasını taşıyan lezzetleri uygun fiyatlarla sunan yeni bir mekân. Menüsünde 5 euro’dan başlayan atıştırmalıklar ve 18 € ila 28 € arasında değişen ana yemekler bulunuyor. 2,000’den fazla şarap içeren şarap mahzeni ise şarap meraklılarını cezbetmeye yetiyor. Amstel Nehri’nde yer alan restoran, şef Raymond Plat’ın dokunuşlarıyla hazırlanan lezzetler, sizlere çok farklı bir deneyim sunuyor. Sadece restoranın atmosferi için bile gidilir!
Rezervasyon ve detaylı bilgi için
Evet Maydanoz, yanlış okumadınız. Maydanoz Restoran, sizlere Amsterdam’ın De Pijp semtinde eski Hollanda evleri arasında sıcak bir atmosfer sunuyor. Türk, Yunan, Lübnan ve İsrail mutfağından ilham alan menüde, günlük kömür ızgarasında hazırlanan et çeşitleri aynı zamanda vejetaryen ve vegan seçenekler bulunuyor. Çeşitliliği ve kömür ızgarasının eşsiz lezzetini vurgulayarak, farklı ülkelerden gelen lezzetleri sizlere sunuyorlar. Öğrenci alanı olarak bilinen bölgede, tarih ve modernliği birleştirerek keyifli bir yemek deneyimi yaşayabilirsiniz. Amsterdam’da yaşayan ama Türk yemeklerini özleyenler için ise derde deva.
Rezervasyon ve detaylı bilgi için
Braserrie Lolita, Ferdinand Bolstraat
Brasserie Lolita, Fransız mutfağının lezzetini arayanlar için mükemmel bir tercih. İyi pişmiş biftek, somon ve tartar buranın favorilerinden. Özgün şarapları ve lezzetli kahvesiyle birlikte keyifli bir yemek deneyimi sunuyor. Lolita, uygun fiyatları, samimi atmosferi ve güleryüzlü personeli ile olumlu yorumlar toplamış. Pijp bölgesinin merkezinde yer alan Lolita, New York ve Paris’in etkileyici bir karışımını sunuyor, aynı zamanda Albert Cuyp pazarına yakın bir konumda bulunuyor. Öğle saatlerinde sandviç ve hamburger gibi seçeneklerle hizmet verirken, akşamları brasserie tarzı yemekler sunuyor. Alışveriş sonrasında kesinlikle denemeye değer bir lezzet durağı olarak öne çıkıyor.
Rezervasyon ve detaylı bilgi için
Soju Bar, Ferdinand Bolstraat
Soju Bar, De Pijp bölgesinde bulunuyor ve ulaşımı oldukça kolay. Amsterdam’da yiyebileceğiniz en lezzetli Kore mutfaklarından bir tanesi. Sadece Amsterdam’da değil dünyanın birçok yerinde şubesi bulunuyor. Kızarmış tavukları ise oldukça lezzetli, sosları bağımlılık yapmaya çok müsait… Her zaman yoğun olması nedeniyle kuyruk beklemeniz muhtemel, bir de maalesef rezervasyon almıyorlar.
Marka danışmanı Ezgi Kamadan Sanlı Amsterdam’daki favori lezzet duraklarını şu şekilde listeliyor:
Amsterdam, büyüleyici kanalları ile şüphesiz ki gezmesi en keyifli Avrupa şehirlerinden biri. Arabadan çok bisiklet trafiği ile karşı karşıya kalacağınız bu şehirde, eğer hava da müsaitse, yürüyerek veya -kendinize güveniyorsanız- bisiklet kiralayarak, şehrin büyük bir kısmını gezebilirsiniz. Nisan ayından sonra giderseniz, gezmek için ideal havaları da yakalamış olursunuz. Biz risk aldık ve mart ayında gittik, şansımıza harika bir hava ile karşılaştık. Favori mekânlarımsa şunlar oldu:
Öncelikle tatlı, hatta özellikle cookie sevenler için ilk durak Van Stapele Koekmakerij. Uzun bir bekleme sırası oluyor fakat web sitesinde “pre-order” seçeneği mevcut. Biz bu seçeneği kullandık ve sıra beklemeden cookie’lerimize kavuştuk. Benim için bir Levain cookie değil ama çok lezzetli olduğunu gönül rahatlığıyla söylerim.
İkinci bir sokak lezzeti olarak tavsiyem tabii ki Fabel Friet. Burada sıra beklemek zorundasınız. Şehirde, patates kızartması ile ünlü pek çok yer var fakat en lezzetlisi kesinlikle burada. Siparişimizdeki favorimiz: trüflü mayonez + parmesan + soğan karışımı oldu.
Şehri gezerken bir yandan da güzel yemekler yemek inanılmaz keyifli! Bir tatlı bir tuzlu döngüsüne girmemek imkansız. Neyse ki her tat için lezzetli seçenekler mevcut. Tatlı yedikçe gelen tuzlu yeme arzunuz olunca, herhangi bir Gouda peynircisine girip tadım yaparak bu ihtiyacınızı dindirebilirsiniz. Eğer seviyorsanız Gouda peyniri almayı unutmayın; hediye olarak da iyi bir seçenek. Biz bu kez Amsterdam Cheese Company’den aldık.
Elmalı turta sevenler mutlaka Winkel 43’ü duymuştur. Ben çok sevmememe rağmen buradaki elmalı turtaya bayıldım. Gerçekten gidip denemenizi tavsiye ederim. Servis biraz yavaş ama güzel bir havada elmalı turta ve kahvenizi alıp dışarıda oturmak oldukça keyifli olacaktır.
Sokak lezzetleri önerilerime WALDO Chocolade & Patisserie ile devam ediyorum. Turtalarının çok güzel olduğunu duymuştum, yine de çok beklentim yoktu. Biraz da geç gittiğimiz için pek seçenek kalmamıştı; lakin o son kalan passion fruitli tart çok doğru bir tercih olmuş. Önünden geçerseniz mutlaka deneyin. Hatta size şöyle bir öneride de bulunabilirim: Flo’s Deli, bagelları ile mutlaka denemenizi önereceğim başka bir durak, Waldo ile yan yanalar, Flo’s Deli’da bir bagel yiyip üzerine Waldo’dan tart alabilirsiniz.
Flo’s Deli’nin bir diğer şubesini de burada bulabilirsiniz.
Hans Egstorf’un önünden geçerken kokusuna dayanabilirseniz kruvasan veya stroopwaffle almadan geçebilirsiniz belki, biz dayanamadık. Double chocolate kruvasan tavsiyedir.
Saint Jean Bakery de listemde olan ve cruffin yemek için not aldığım bir diğer noktaydı fakat bunu deneyemedik maalesef, yine de önerilerde yerini almalı diye düşünüyorum.
Kahvaltı Önerileri
Omelegg – Rezervasyon almıyor, sıra beklemeniz gerekebilir ama kahvaltı güzel. Yıllar önce merkezdeki şubesine gitmiştik.
Oeuf Amsterdam – Burası da rezervasyon almıyor. Öğlen 4’e kadar kahvaltı servisi var, sonrasında Boeuf oluyor, o da hamburgercisi. Bu kez gidemedik ama lezzetli görünüyor.
Little Collins – De Pijp tarafında, sevimli bir yere benziyor, listenize ekleyebilirsiniz.
New Dutch Amsterdam – Jordaan bölgesinde, sempatik bir yer. Menüsü biraz farklı ama yorumlardan okuduğum kadarıyla seveni çok. Biz gittiğimizde de eksikler vardı ama kanala bakarak kahvaltı etmek, önünden geçen insanları seyretmek keyifliydi.
Pluk – Burası bana biraz “instagrammable” geldi. Lezzet olarak ortalama diyebilirim ama sunumlar için özen gösteriliyor. Yol üstü kahvaltı durağı olarak pratik bir mekân.
Benji’s – Bir dahaki sefer için aklımda olan mekânlardan biri. Şubeleri merkezden biraz uzak ama çok ferah bir mekâna benziyor, ayrıca menüsü de lezzetli görünüyor.
Staring at Jacob – Orada yaşayan arkadaşımın tavsiyesidir, not ediniz. Kahvaltı dışında, bir şeyler içmek için de keyifli bir mekâna benziyor. IG hesabı iştah açıyor!
Hamburger önerisi vermeden geçmek istemem. Amsterdam’da Five Guys olmaması üzücü öncelikle fakat Rotterdam’da var, bilginiz olsun. Birçok şehrin aksine Amsterdam’da, özellikle hamburgerci olarak öne çıkan mekânlar pek göremedim. Lombardo’s hariç. Etinin pişme derecesi dışında (biraz fazla çiğ kalmıştı) bence çok lezzetli bir hamburgerdi. Ayak üstü lezzet durağı olarak tavsiye ederim.
Akşam yemeği için ise çok fazla yer önerisi aldım; De Kas, Rijks veya Foodhallen gibi noktaları zaten bulursunuz, daha az bilinenleri paylaşmak isterim:
Night Kitchen Amsterdam, Pesca Amsterdam, Sapporo Ramen SORA, Flore Restaurant, Restaurant Vermeer, Ron Gastrobar, Teppanyaki Restaurant Sazanka, Eetcafé Wijmpje Beukers, Bacalar, Cafe Caron, Toscanini (İtalyan), Ferilli’s (İtalyan), Fiaschetteria Pistoia (İtalyan), Bird Thais (Tay mutfağı), Coba (Taco restoranı), Choux
Castell – Favori et restoranımız. Mutlaka deneyin! Rezervasyon şart.
Bolenius Restaurant (Dutch Cuisine)– Merkezden uzakta fakat mutfağı ile öne çıkan bir restoran. 2016’da Michelin almış; bu sene de Green Michelin yıldızını almış. Bu arada Hollanda’da bu ödülü alan diğer restoranlar şöyle: De Kas, Flore Restaurant, De Dyck.
George W.P.A – Vondelpark sonrası gelip keyifli bir yerde içki içip, yemek yemek isterseniz bence burası ideal bir nokta. Puanı düşük olmasına rağmen biz yemekleri çok beğendik. Ortam oldukça keyifliydi, tavsiye ederim.
Son olarak Rotterdam’daki Restaurant Fred’i tavsiye etmek isterim. Olur da yolunuz Rotterdam’a düşerse ve Michelinli bir restorana gitmek isterseniz buraya bakabilirsiniz.
Amsterdam’ın En İyi Kafeleri
CT Coffee & Coconuts, Ceintuurbaan
Amsterdam’ın eski bir sinemasından dönüştürülen bu yer, atmosferi ile sizi adeta bir zaman yolculuğuna çıkarmakta. 1920’lere dayanan tarihiyle, Amsterdam’ın yağmurlu günlerinde mükemmel romantik bir ortam sunuyor. Bu şık ve yüksek tavanlı mekan, sadece kahve değil, aynı zamanda yanında pipet ve limonla servis edilen Hindistan cevizi içeceğiyle de ünlü. Ama asıl sürpriz, içeri girdiğinizde sizi bekleyen nefis tatlılar. Özellikle glutensiz hindistan cevizi kremalı pankeklerini mutlaka denemelisiniz. Bir kere denedikten sonra müdavimi olacağınızın garantisini veriyoruz..
Winkel 43, Noodermarkt
Amsterdam’da gerçek bir elmalı tart yemek istiyorsanız, Jordaan’daki Winkel 43’ü bir kenara yazmalısınız. Ancak, uyarayım, rezervasyon yapmıyorlar, yani kapıda beklemeye hazır olun. Kuyrukta geçirdiğiniz zamanı unutacaksınız çünkü şehirdeki en efsane elmalı tartı burada bulacaksınız. Bill Clinton bile övgüyle bahsetmiş, demek ki unutulmaz bir lezzet sizi bekliyor. Ayrıca, sadece tatlıları değil, kahveleri ve tuzlu atıştırmalıkları da oldukça başarılı. Aç bir karınla gitmenizi öneririm, çünkü burada her şeyi denemek isteyeceksiniz. Acı ama gerçek bol kalorili bir gün sizi bekliyor!
The Cottage, Linnaeusstraat
Burada, İngiliz mutfağının sıcaklığını hissedeceğiniz bir menü var. Tuzlu kişlerden, enfes kahvaltılara kadar lezzetli seçeneklerle dolup taşmış durumda. İlginç olan, bu lezzet yolculuğunun sahiplerinin gerçek birer Hollandalı olması. Yaz aylarında, bol güneşli günlerde keyifli bir ortam sunan geniş teraslı bu mekân, İngiliz tarzını Hollandalı samimiyetiyle birleştiriyor. Sıcacık çörekleri ve bir bardak Pimm’s eşliğinde geçen bir brunch burada size keyif verecek. “Hem kafamı dinleyeyim hem de leziz atıştırmalıklar deneyeyim” diyorsanız burası tam sizlik.
Rezervasyon ve detaylı bilgi için
Back to Black,Weteringstraat
Amsterdam’ın kafelerinden bahsederken kendilerine has kahveleriyle ünlenen Back to Black’ten bahsetmezsek ayıp olurdu. Limonlu ve havuçlu kekleri, espressolu brownieleri ve yoğun çikolatalı kurabiyelerini tatmanızı şiddetle öneriyoruz. Aynı zamanda kahvaltı servisleri de var. Oldukça sakin bir lokasyonda bulundukları için kulaklığınızı takıp kahvenizi güzel tatlılar eşliğinde yudumlamanız için ideal. Bu arada eve servisleri de bulunuyor, güzel bir film izlerken yanında bu lezzetler fena gitmez sanki.
Hartje Oost, Javastraat
Oost, tam bir günü dolu dolu geçirmek için harika bir yer. Kafe olarak bilinse de, aslında orada bir kadeh şarap içebilir veya güzel bir yemekte yiyebilirsiniz. Ayrıca uygun fiyatlı Aperol spritz’i özellikle denemenizi öneriyoruz. Öncesinde dükkandaki kıyafet tasarımlarına ve her yerde bulamayacağınız türden mücevherlere bir göz gezdirin, sonra da kahvenizi içip nefis bir kekin tadını çıkarın.
Café de Sluyswacht, Jodenbreestraat
Oudeschans kanalındaki bu sevimli eski evi keşfettiğinizde, içeri dalmak isteyeceksiniz. 1695 yılında yapılmış, eskiden şehrin kanallarındaki suyun akışını kontrol eden bir kilit ustasına ev sahipliği yapmış. Şimdiyse burası muazzam manzaralı büyük pencereleriyle sıcak bir bar ve kafe. Menüde genellikle bitterballen (derin yağda kızartılmış et topları), kaasstengels (peynirli kızartılmış çubuklar) gibi Hollanda’nın nefis atıştırmalıkları var. Bolca kızartma içerse de sırf bu ev konseptli kafeyi görmek için bile gidilir.
Rezervasyon ve detaylı bilgi için
De Bakkerswinkel, Warmoesstraat
Amsterdam’daki üç şirin şubesiyle bilinen De Bakkerswinkel taze pişmiş çörekleriyle ünlü. Ayrıca el yapımı, mevsime uygun meyvelerden yapılmış reçelleriyle servis ediyorlar. Bulunduğu lokasyon Red Light District kalabalığından ve partilerinden uzak, huzurlu bir cennet gibi. İçeride dolaşırken, yerli halkın öğleden sonraki çay keyfini sürdüğü masalarda oturarak, bu turistik bölgede İngilizce yerine daha çok Felemenkçe duyduğunuz ender anlardan birine tanıklık edebilirsiniz. Amsterdam’ın sakin bir tarafı olduğunun kanıtıdır bu kafe!
Hans Egstorf, Spuistraat
Amsterdam’ın kalbindeki Bakkerij Egstorf’un en eski pastanelerden biri. 1898’den beri, tutkuyla zanaatlarını icra eden fırıncılar, size el yapımı ekşi mayalı ekmekler, taze kruvasanlar ve ünlü Stroopwafel’lerini sunuyor. Her gün özenle hazırlanan yüzlerce Stroopwafel ile sabahın erken saatlerinde en lezzetli ürünleri sizin için hazırlıyorlar. Ayrıca yanınıza alabileceğiniz veya sevdiklerinize hediye edebileceğiniz şekilde paketli bir halde sizi bekler durumdalar. Tarçınlı çörekleri ve ekşi mayalı ekmeklerinin kokusu dükkana girmeden geliyor diyorlar, bizim için gitmek şart oldu.
Rise Bakery, Albert Cuypstraat
Bu fırına adım attığınızda, kelimenin tam anlamıyla fırının sıcaklığını hissedeceksiniz. Sizi fırından yeni çıkmış ürünleriyle karşılıyor olacaklar. Özellikle farklı dolgular eklenerek yapılan kruvasanlarını denemelisiniz! Bildiğimiz kruvasandan farklı olarak New York Roll Kruvasan da bulunuyor ve çok da iddialılar. Buraya uğradığınızda, kahvelerini de mutlaka deneyin, hatta bol tereyağlı kruvasan ve latte ikilisini birlikte tercih edebilirsiniz. Bu ikiliye bağımlı olabilirsiniz…
Amsterdam’ın En İyi Barları
Taiko Bar, Van Baerlestraat
Tasarımcı Piero Lissoni’nin elinden çıkan bu gösterişli bar, Conservatorium Hotel’i benzersiz kılıyor. Menüdeki kokteyller ise çeşitli ülkelerle eşleştirilmiş. Mesela, taze yaban mersini şurubuyla yapılan Pisco Sour, Peru’nun lezzetini yansıtıyor. Avustralya ise vodka kullanılarak yapılan Pavlova ile temsil ediliyor. Üstelik Amsterdam’ın favorisi olan geniş cin ve tonik seçenekleri de burada mevcut. Bu kadar lezzetli seçeneklerden hangisini seçeceğinizi bilemeyeceksiniz.
Rezervasyon ve detaylı bilgi için
Door 74, Reguliersdwarsstraat
Door 74, Amsterdam’ın tartışmasız en iyi kokteyl barlarından bir tanesi. 1920’lerin atmosferine bizi götüren bu gizli bar, Tushinski Sineması’nın yakınında yer alıyor. Art deco tasarımı ve mevsimlik kokteyl menüsüyle dikkatleri üzerinde toplamış durumda. Kokteyllerin içeriği çok farklı kombinasyonlardan oluşuyor. “Bu ikisi bir arada nasıl gider?“ dediğiniz tatları bir araya getirmişler ve yorumlara bakarsak da oldukça başarılı olmuşlar. Unutulmaz bir içki deneyimi için burayı denemelisiniz!
Rezervasyon ve detaylı bilgi için
Hannekes Boom, Dijksgracht
Hannekes Boom, Amsterdam’ın merkezine yürüme mesafesinde, özellikle yaz aylarında keyifli bir teras sunan harika bir mekân. Bol içki ve yemek seçenekleri arasında öne çıkan kendi özel biraları, 19.50 €’dan başlayarak dostlarınızla keyifli anlar yaşamanıza olanak tanıyor. Bu eğlenceli, gösterişten uzak açık hava barı Nemo Bilim Müzesi gibi ikonik manzaralara ev sahipliği yapıyor ve Amsterdam halkı genellikle teknelerini barın iskelesine kadar getiriyorlar. Sınırsız müzik ve bira için doğru adres.
Rezervasyon ve detaylı bilgi için
Vergulden Eenhoorn, Ringdijk
Vergulden Eenhoorn, adeta bir hazine gibi saklı kalmış bir mekân. “Tek boynuzlu at” anlamına gelen bu yer, sıra dışı konumuyla dikkat çekiyor. Binalar arasında gizlenmiş bu bar sıcak bir atmosfere ve soğuk aylarda sizi ısıtacak şöminelere sahip. Buraya adım attığınızda, adeta kendinizi evde gibi hissedeceksiniz.
Rezervasyon ve detaylı bilgi için
Cecconi’s Amsterdam, Spuistraat
Cecconi’s, tipik bir Hollanda barına kesinlikle benzemeyen, küçük ve rahat bir mekân. Ancak, Soho House tarzında dekore edilen bir yer, yüksek tavanları, zarif aydınlatmaları ve genel atmosferi ile dikkat çekiyor. İtalyan mutfağından ilerliyorlar ve şefin kendine özel menüsü de ayrıca çok başarılı. Dünyanın birçok yerinde de şubesi bulunuyor hatta bunlardan birisi İstanbul’da. Ayrıca açık mutfak olduğu için de şefleri çalışırken izleme fırsatını yakalayabiliceksiniz. Likörleri ve şarapları da çok farklı, her damak zevkine uyacak türden geniş bir menüye sahip. İstanbul’daki Cecconi’s e gitme fırsatınız olduysa, bir de Amsterdam’ı deneyin deriz.
Rezervasyon ve detaylı bilgi için
Hiding in Plain Sight, Rapenburg
Red Light District’in kenarındaki saklı köşede bulunan HPS, oldukça müdavimleri tarafından rağbet gören bir mekan. Kitap benzeri kalın bir menüleri var, klasik içeceklerin yanı sıra özgün kreasyonlar da içeriyor. Prosecco içeren değişik bir kokteylleri var, ismi de “The Kiss”. Ayrıca internet sayfaları da oldukça ilginç. “Bizi bilen bilir” mottosunu benimsemiş olduklarını siz de baktığınız zaman anlayacaksınız. Böyle değişik bir mekânın da rezervasyon almasını beklemezdik tabii ki.
Café Brecht, Weteringschans
İçkinizi sakin bir ortamda içmek isterseniz Cafe Brecht sizin için doğru bir tercih olacaktır. İçeriye girdiğiniz anda sanki anneannenizin evine ziyarete gelmişsiniz hissi yaşayacaksınız. İçerideki her şey vintage eşyalardan oluşuyor. Yani kısacası burada başka bir yıla ışınlanabilirsiniz. Biraları ve şarapları oldukça lezzetli, aperitif olarak ise pretzel ve peynir servis ediliyor. Ayrıca Rijksmuseum’a yürüme mesafesinde. Güneşli günlerde ise terasına bir şişe bira alıp arkadaşlarınızla kutu oyunları oynayabilirsiniz. Rezervasyon almadıklarını belirtmekte fayda var.
Arie, Ferdinand Bolstraat
Arie, köşedeki kafe. Ferdinand Bolstraat’ın etkileyici bir köşesinde yer alıyor ve Amsterdam’ın nostaljik bar deneyimini yansıtan bir bistro. Bu mekân, ünlü kahvaltıları, lezzetli yemekleri, atıştırmalıkları ve özellikle kokteylleri ile tanınıyor. Sadece içecek ve atıştırmalık çeşitliliğiyle değil, aynı zamanda güzel kahve seçenekleri ve lezzetli tatlılarla da öne çıkıyor. Sağlıklı alternatifleri de menüsünde bulunduran bu mekân, tüm gün geçirebileceğiniz keyifli bir yer. Menülerinin gerçekten iştah açıcı olduğunu söylemeliyiz. Kesinlikle incelemenizi öneriyoruz.
Rezervasyon ve detaylı bilgi için
Pllek, T.T. Neveritaweg
Eğer Amsterdam’da iseniz ve hem güzel kokteyl içeyim hem de sağlıklı atıştırmalıklar eşliğinde keyfime bakayım diyorsanız Plekk sizin için müthiş bir seçim olur. Restoranda sebze ve yeşillik ağırlıklı menüler hazırlanıyor. Sadece alkol ve yemek değil tatlı ve kahveyle de vakit geçirebilirsiniz. Hafta sonları kalabalık olduğu için önceden rezervasyon yaptırmanızı tavsiye ederiz…
Rezervasyon ve detaylı bilgi için
Vesper Bar, Vinlenstraat
Jordaan’ın keyifli atmosferinin yanı sıra Haarlemerstraat’ın hemen dışında konumlanan bu mekân ismini James Bond’un favorisi Vesper Martini’den alıyor. Menüyü eğlenceli bir şekilde oluşturmuşlar. Mesela Saint Nicholas kokteyli; rom, zencefil birası, amarena likörü ve meyankökü ile sıra dışı bir tat birlikteliği sunuyor. Bu deneyimi, popüler Haarlemerstraat’ın merkezinde, kokteyl tutkunlarının buluşma noktasında yaşayabilirsiniz.
Amsterdam’ın En İyi Hamburgercileri
Ter Marsch & Co, Kalverstraat
Ter Marsch & Co, ödüllü burgerleri ve ünlü patates kızartmalarıyla ünlü, ancak Amsterdam’ın merkezindeki NH otelindeki mekanıyla aynı zamanda şahane bir kokteyl barına da ev sahipliği yapıyor. Çiçekler ve botaniklerden ilham alan iç mekanı, sadece görsel şölen değil, aynı zamanda renkli bir Instagram köşesi sunuyor. Yemeğinizi yedikten sonra güzel fotoğraflar çekebilirsiniz demek oluyor bu da. Menü, orijinallerden klasiklere uzanan geniş bir yelpazede lezzetler sunuyor. Denemeniz gerekenler arasında, Tease Me öne çıkıyor. İsterseniz içeceklerden önce, sırasında veya sonrasında, Ter Marsch & Co’da muhteşem bir akşam yemeği de yiyebilirsiniz.
Charlie’s Kitchen, Warmoestraat
Amsterdam’da muhteşem bir burger arayışındaysanız, Red Light District’teki Charlie’s Kitchen’a kesin şans vermelisiniz. Bu samimi burgerci, şehirdeki en lezzetli seçeneklerden bazılarını sunuyor. Başarılarının ardındaki sır ne peki? En taze ve kaliteli malzemeleri günlük olarak kullanmak. Etler ustalıkla terbiye edilip mükemmel şekilde pişiriliyor, ekmekler ise bir bulut kadar hafif. Red Light District’teyseniz, Charlie’s Kitchen’ın lezzetli burgerlerinden birini denemek için uğramadan geçmeyin. Hayal kırıklığına uğramayacağınıza emin olabilirsiniz.
KID, Ruysdaelkade
KID Amsterdam yani Kip’n Drip’in, şehirdeki en lezzetli tavuk burgeri olduğunu söyleyebiliriz. Her şey günlük hazırlanıyor, tavuklar ise özel soslarıyla marine ediliyor. Bu lezzet yolculuğunda Kip’n Drip’e uğramadan geçmeyin, çünkü Amsterdam’da tavuklu burger konusunda gerçek bir ustalık söz konusu. Müdavimleri ise çok. Hem adı hem de tadıyla sizi etkileyecek!
Rezervasyon ve detaylı bilgi için
The Burger Room, Paulus Potterstraat
Amsterdam’ın en iyi burgerlerinden birini arıyorsanız, favori burgercilerden Burger Room’a göz atmalısınız. Black Angus ve Wagyu etinden yapılan burgerler, birinci sınıf tekniklerle mükemmel pişirilip her ısırıkta lezzetli bir deneyim sunuyor. Burger Room sadece hamburgerleriyle değil, aynı zamanda kokteylleriyle de öne çıkmış bir restoran. Klasik Martini’den daha yaratıcı seçeneklere kadar her zevke hitap edecek içecekler bulunuyor. Birinci sınıf burgerler, lezzetli kokteyller ve misafirperver atmosferle, Burger Room herkesin keyif alacağı bir yer. Meşhur Oz Büyücüsü filminden esinlenilmiş dekoruyla buranın müdavimi olacaksınız.
Rezervasyon ve detaylı bilgi için
Amsterdam’ın En İyi Patatesçileri
Vlaams Friteshuis Vleminckx, Voetboogstraat
Vleminckx, Amsterdam’da ev yapımı patates kızartmalarıyla kalite standardını belirliyor. Spui’den birkaç adım uzakta, bu küçük dükkan 1957’den beri en iyi patates kızartmalarının adresi. Burası, patates kalitesi ve kusursuz kızartma tekniğinin yanı sıra geniş sos çeşitleriyle de öne çıkıyor. Klasik mayonezden özgün tatlarla dolu seçeneklere kadar, Vleminckx çıtır çıtır Hollanda atıştırmalıklarının tadını çıkarmak isteyenlere keyifli bir deneyim sunuyor. Bu samimi dükkan, yerli halk ve turistleri doyuran mükemmel bir Hollanda lezzeti deneyimi için müthiş bir tercih. Trüf aioli ya da farklı bir seçenek olan elmalı sosları en çok tercih edilenler arasındaymış. Bizi şimdiden acıktırdı bile..
Manneken Pis, Amsterdam
Dam meydanından büyük gara giderken caddenin solunda yer alıyor Manneken Pis. Öncelikle önünde her zaman kuyruk olduğunu söylemeliyiz. Ancak bu kalabalığa rağmen çok hızlı servis veriyorlar. Patatesleri günlük olarak hazırlanıp, pişiriliyor. Çok fazla sos çeşidine sahip olmasıyla rakiplerinin önüne geçtiğini söyleyebiliriz. Amsterdam’da iseniz mutlaka denemeniz gereken bir lezzzet.
Frietboutique, Johannes Verhulststraat
Amsterdam’ın şık Oud-Zuid semtinde konumlanan Frietboutique, eşsiz taze patates kızartmaları sunuyor. Sahipleri Sammy ve Pebbles, lezzetli patateslerini özenle seçilmiş yerel tedarikçilerden temin ediyor. Ayrıca patateslerini, Ron Gastrobar ve Hilton Doubletree gibi Amsterdam’ın en seçkin restoranlarına düzenli teslimat yaparak ünlü bir lezzet noktası haline geliyor. Kabuklarıyla birlikte pişiriyor olmalarına ise ‘vitaminini koruyoruz’ diyerek özgünlüklerini kaybetmiyorlar. Sadece sos değil çeşitli garnitürlerde ekleyerek kendi rafine zevkinizi oluşturabilirsiniz.
Fabel Friet, Runstraat
Fabel Friet, sadece patatesleriyle değil, sıcak atmosferiyle de kalbinizi fethedecek bir mekan. Patateslerini kabuklarıyla pişirmeyi tercih ediyorlar. Kendi el yapımı trüflü mayonezleri ve İtalya’dan gelen parmesan peyniri ile sundukları imza lezzet, kesinlikle denemeye değer.
Pont Neuf, Buiksloterweg
Amsterdam Noord’daki en iyi cipsler arasında ciddi bir rekabetçi olan Pont Neuf, organik patates kızartmalarıyla ünlü bir mekân. Alışılmadık bir pişirme yöntemiyle, taze dilimlenmiş patatesler soya yağında çıtır olana kadar pişiriliyor. Oturma alanları sınırlı maalesef ancak bu lezzet için sıra beklemeye kesinlikle değer!
Freddy Fryday, Linnaeustraat
Freddy Fryday’de, kendi Funky Fries’lerini Kanada Poutine ve “Kapsalon”dan esinlenen geniş sos seçenekleri ile sunuyorlar. Barbekü soslu tavuk veya mozzarella, bal ve susamlı tavuk gibi klasik soslardan birini tercih de edebilirsiniz. Ayrıca, menüde vejetaryen dostu bir sürü seçenek bulunuyor.
Amsterdam’ın En İyi Waffle Mekânları
Rudi’s Original Stroopwafels, Albert Cuyp Straat
Hollanda’nın lezzetli atıştırmalıkları arasında patates kızartmalarının yanı sıra stroopwafel da kesinlikle tatmadan dönmemeniz gereken lezzetlerden. Her ne kadar birçok yer kendi stroopwafel’ini en iyi olarak pazarlasa da, gerçek lezzeti yakalamak için mutlaka Rudi’s’e uğrayın derim. Diğerlerinden ayıran özelliği hafif gevrek bir dokuya sahip, içindeki şurup ise endüstriyel versiyonlarda eksik kalan tarçın gibi baharatlarla taze, günlük olarak hazırlanıyor. Kısacası bizce en iyi Rudi’s!
Heart-Garden Waffles & Coffee, Czaar Peterstraat
Heart-Garden Waffles & Coffee, sıra dışı bir deneyim sunan muazzam bir mekân. Klasik waffle, özel fıstık ezmeleri ve şuruplarıyla mükemmel bir denge sağlayarak öne çıkıyor. Veganlar için ise bir alternatif olan, vegan pastırma ve şuruplu waffle kesinlikle denemeye değer. Bizce bu mekân mutlaka denenmeli!
Rezervasyon ve detaylı bilgi için
The Pancake Bakery, Prinsengracht
The Pancake Bakery, 1973’ten beri Amsterdam’ın kalbinde değişmeyen lezzetini sürdürmeye devam ediyor. 17. yüzyıl binasının önünde sıralar oluşturan müşteri kitlesiyle dolup taşıyor. Prinsengracht boyunca uzanan geniş menüsü, rahat ve geleneksel bir atmosferde sunulan pankekler oldukça başarılı. Burada tatlıdan tuzluya damak zevkinize göre her çeşit pankek ve krebi bulabilirsiniz. Amsterdam’da çok sevilen bu sokak lezzeti “Poffertjes” olarak da biliniyor. Övgüleri buraya kadar geldi, bizlere de gidip denemek düşer…
Crepes & Waffles, Warmoesstraat
Crepes & Waffles, sizi mest edecek olağanüstü bir lezzet sunuyor. Tabii ki, inanılmaz ünlü olan stroopwafels da servis ediyorlar ve yanında güzel bir sıcak fincan çay ile denemenizi öneriyorlar. Eğer gerçekten kendinizi şımartmak istiyorsanız, gölün karşısındaki konumuyla Crepes & Waffles sizin için doğru bir tercih.
The Happy Pig Pancake Shop, Rosmarijnsteeg ,
The Happy Pig Pancake Shop, hem tatlı hem tuzlu krep denemek isteyenler için çok doğru bir seçenek. Farklı krep ve waffle sunumlarıyla sizleri memnun edeceklerine eminiz. Tuzlu karamelli krepleri ise çok ünlüymüş, en çok tercih edilen oymuş. Biz önerimizi yaptık, size de denemek düşer…
Corner Bakery, Johannes Vermeerstraat
The Corner Bakery, Amsterdam’ın popüler bir kafe zinciri olup Oud Zuid ve Museum Square’de şubeleri bulunuyor. İlgi çeken dekorasyonu ve çok çeşitli tatlılarıyla Instagram takipçilerini etkiliyor. Kafe, dışarıda yaklaşık 30 kişiye oturma imkânı sunarken, sıcak aylarda açık havada brunch için mükemmel bir tercih haline geliyor. Özellikle Red Velvet pancakelerini mutlaka denemenizi öneriyoruz.
Rezervasyon ve detaylı bilgi için
Amsterdam’ın En İyi Peynircileri
Amsterdam Cheese Company, Damrak
Kaliteli ve lezzetli peynir deyince herkesin aklına Amsterdam gelir. Bu küçük peynir dükkanının müdavimleri oldukça fazla. Sadece peynir değil başka atıştırmalılar da bulunuyor. Kendi el yapımları olan soslarını da üretiyorlar ve en az peynirleri kadar başarılı olduklarını söyleyebiliriz. Aklınıza gelmeyecek kadar peynir çeşidi mevcut. Bizce burası peynir sevmeyen insana bile peyniri sevdirir!
Kaaskamer, Negen Straatjes
Kaaskamer, Hollanda ve yurt dışından gelen ünlü peynirleri ile ünlü bir dükkan. Ayrıca burada kendi peynir tabağınızı oluşturabilirsiniz, yanında şarap ve çeşitli meyvelerle de tamamlayabilirsiniz. Kendi özel soslarını da yapıyorlar yani burası sadece peynirden ibaret değil. Gerçek Hollanda peynirini denemek istiyorsanız doğru adres Kaaskamer diyebiliriz.
Rezervasyon ve detaylı bilgi için
Kaasbar, Ferdinand Bolstraat
Kaasbar, peynir tutkunları için sürekli devam eden bir tatma deneyimi sunan gerçek bir cennet. Bir kadeh şarap eşliğinde birbirinden farklı peynir çeşitlerini deneyimleyebilirsiniz. Gouda ve Edam’dan beyaz, mavi peynirlere, hatta organik koyun sütü çeşitlerine kadar Kaasbar, aradığınız tüm peynir ve süt lezzetlerini sunuyor. Bizce şimdiden masanızı ayırtın…
Rezervasyon ve detaylı bilgi için
Henri Willig Cheese Shop, Warmoesstraat
Amsterdam’da bulunan Kaashuis, Kaaskelder, Warmoesstraat ve Singel sokaklarında yer alan Henri Willig peynir dükkanları, geniş peynir yelpazesiyle öne çıkan özel noktalardan biri. Ayrıca burada sadece geleneksel peynirler değil, aynı zamanda kuşkonmaz, çemen otu, kırmızı biber, Hindistan cevizi, trüf, bal ve kekik gibi sıra dışı tatları içeren peynirleri de deneyimleyebilirsiniz. Eğer bir peynirin ne kadar farklı olabileceğini merak ediyorsanız, Henri Willig’i denemenizi şiddetle öneriyoruz.
Amsterdam’ın Meşhur Kurabiyecisi: Van Stapele
Amsterdam’ın en ünlü kurabiyecisini denemek istiyorsanız uzun bir kuyruk beklemek zorunda olduğunuzu bilmeniz lazım. Kurabiyeler bazen gün sonuna kadar tükenmiş oluyor, bu yüzden erkenden gitmekte fayda var. Kurabiyeler, 2,50 € diğer yerlere göre belki biraz pahalı ama bu lezzet için kesinlikle değer. Bol miktarda beyaz çikolata içermesine rağmen, aşırı şekerli olmayışı nedeniyle sizi şeker komasına sokmuyor. Kurucuları, tarife karar verirken birçok seçenek denemiş ve en sonunda ikonik Van Stapele kurabiyesini bulmuşlar ve tarif tutunca da bir daha üzerinde değişiklik yapmamışlar, yani anlayacağınız çok özel bir reçeteden bahsediyoruz. Özellikle kış aylarında bir fincan kahve ile çok güzel gitmez mi?
Amsterdam’ın meşhuru: Bitterballen
Amsterdam’ın merkezindeki Café Luxembourg, 1921’den beri aynı lezzetini koruyarak hizmet vermeye devam ediyor. Özellikle “Bitterballenleri”, kızartılmış köfte topları olarak tanımlayabileceğimiz, Hollanda’nın favori atıştırmalıklarından biri. Bu lezzetli Hollanda yemeği, dana eti kıyması, tuz, karabiber ve tereyağı ile hazırlanıyor; ardından yumurta, ekmek kırıntıları ve unla kaplanarak kızgın yağda kızartılıyor. Biz bu lezzeti krokete çok benzettik. Ayrıca, biranın yanında da çok iyi gideceğini düşünüyoruz.
Rezervasyon ve detaylı bilgi için