Galataport İstanbul'da Bir İtalyan: Ristorante Gina
Yazı Boyutu:
Şehrin en ikonik restoranlarından olan Gina; İtalyan mutfağından lezzetleri, kokteylleri, yepyeni mekân tasarımı ile misafirlerini ağırlıyor.
İstanbul’un en iyi İtalyan restoranlarından Gina, kısa bir aradan sonra D.ream çatısı altında Kanyon’da ve Galataport İstanbul’da misafirlerini ağırlamaya başladı. İstanbul’un en ikonik restoranlarından biri olan Gina, eşsiz İtalyan lezzetlerini geniş bir şarap menüsü, özel kokteylleri ve zarif iç mekân tasarımıyla harmanlayarak misafirleriyle buluştu.
Geçen haftalarda Marmara Üniversitesi’nde bir konuşma yapmak üzere hali hazırda İstanbul’a gitmişken birkaç mekân deneyimlemenin de yerinde olduğuna kanaat getirmiştim; yazı işleri müdürümüz Senem Bal Ay’ın önerisi ile Galataport İstanbul’daki İtalyan restoranı Gina’da karar kıldık.
Öncelikle belirtmeliyim ki Galataport İstanbul çok güzel olmuş. Tam bir açık hava yeme-içme merkezi. Manzara şahane ve her tür bütçeye uygun restoran mevcut. İster bir fincan kahve ile deniz seyrinin tadını çıkarın; isterseniz o manzaraya karşı keyifli bir akşamüstü yemeğinde buluşun. Her türlü keyif alacağınız kesin.
Gina’da, Galataport İstanbul’un denize bakan tarafında kuytu bir köşeye saklanmış modern görüntüsüyle heyecan uyandırıyor. Lezzetlerine Kanyon’dan aşina olduğumuz Gina menüsünde fark yaratan değişiklikler de yapmış. Sade, şık ve lezzetli bir gün geçireceğimize inanarak masamıza kuruluyoruz.
Başlarken…
Hazır güneşi ve denizi görmüşken yemek öncesinde aperitif olarak hem klasik hem de imza kokteyllerin bulunduğu kokteyl menüsünden Negroni denedik. Gina’ya özel 6 çeşit Negroni var menüde. Hem şık sunumları hem de lezzetiyle gönlümde taht kurduğunu söyleyebilirim. Mutlaka yemek öncesinde kendinize böyle bir güzellik yapmayı ihmal etmeyin.
Amuse Bouche
Cherry domates, focaccia, grissini, gorgonzola kreması
Tam bir İtalyan ikramı. Cherry domates, focaccia, grissini ve içerisinde Antep fıstığı ile kişniş tohumları barındıran bir gorgonzola kreması. Hem iştah açıyor hem de fotoğraftan göreceğiniz üzere şık bir sunuma sahip.
Vitello Tonnato
Bonfile dilimleri, portakal, ton balığı kreması, roka, fırınlanmış domates ve turp dilimleri
Bir İtalyan klasiği olarak belki de surf&turf akımı ortaya çıkmadan çok öncelerde servis edilen bir başlangıç yemeğidir vitello tonnato. Orta pişirilmiş ve incecik dilimlenmiş bonfile dilimlerine biraz portakal, ton balığı kreması, körpe roka, fırınlanmış domatesler, turp dilimleri ve güzel bir sızma zeytinyağı ile deniz tuzu. Ağızda dağılıyor, bir sonraki tabağa damağımızı hazırlıyor.
Kuşkonmazlı Risotto
Kuşkonmaz, risotto, parmesan ve trüf mantarı
Öncelikle belirtmeliyim ki çok iyi kuşkonmaz kullanıyorlar. Körpecik, kıvamında haşlanıp sotelenmiş. Risotto bildiğiniz gibi primo piatto yani ilk tabak. Bizi ana yemeğe hazırlayacak, dolayısıyla çok iyi olmalı. Bol nişastalı bir pirinç türü olan carnaroli ya da arborio ile hazırlanması makbul olan risotto, tereyağ ve parmesan peyniri ile kremamsı hale getirilir. Ama bununla sınırlı kalmamışlar ve üzerine trüf mantarı dilimleri ekleyerek çıtayı biraz daha yükseltmişler. Masada da garsonlar tarafından isteğinize göre ekstra parmesan rendelenip taze değirmen karabiber çekiliyor tabağınıza.
Trüflü&Provolone Peynirli Napoli Pizzası
Taş fırın kullanıyorlar pizzalarını pişirirken. Mutfağın baş köşesinde tüm ihtişamıyla duruyor. Kenarları kabarık Napoli stili pizza bol trüf mantarı ve tabii ki trüf yağı ile servis ediliyor. Üzerinde ufak bir rakula salatası var. Masada garsonlar tarafından acı yağ ve taze değirmen karabiber arzuya göre eklenebiliyor. Yalnız ufak bir eleştirim olacak bu noktada. Acı yağ gerçekten çok acıydı. Benim gibi acıyı seven biri için bile bir tık fazlaydı. Yine de bu durum risotto üzerine pizza yeme isteğimden en ufak bir şüpheye düşmeme sebep olmadı.
Izgara Kaya Levrek Fileto
Kaya levreği, havuç püresi, vongole, kuşkonmaz, kapari ve domates soslu kalamar
Izgara edilmiş kaya levreğine havuç püresi, vongole ve kuşkonmazlar eşlik ediyor. Aynı zamanda kalamardan bir buğulama hazırlamışlar domates soslu. Onu küçük ve bakır kaplama bir sos tenceresinde getirip masada tabağınıza servis ediyorlar. Hoş bir ayrıntı. Tabak total olarak lezzetli ancak en güzel detayı arada ağzınıza gelen kapari turşularının ferah hissiyatı idi. Kesinlikle tavsiye ediyorum.
Izgara Kuzu Sırtı
Patates püresi, demi glace sos, mantar duxelle ve sote küp patatesli ızgara kuzu sırtı
Kremamsı bir patates püresi, demi glace sos, mantar duxelle (karışık mantarlardan oluşan bir çeşit püre-sos arası garnitür) ve sote küp patateslerle servis edilen kuzu sırtı tam kıvamında ve orta derecede pişirilmiş. Tabakta yine kuşkonmazlar göze çarpıyor. Şefin kuşkonmaza olan hayranlığını tescillemiş oluyoruz ama lezzetli yapıyor, söylenecek bir söz yok açıkçası.
Tiramisu
Aslında tatlıya yer kalmadı ancak birer shot espresso yanında şöyle hatırda kalacak bir lezzete de hayır diyemedik. Tiramisu. Tam bir klasik olarak servis edilmiş, hafif, bulut gibi kremasıyla hiç yormuyor ve espressoya şahane eşlik ediyor. Menünün bir diğer dikkat çeken ve cezbedici tatlısı ise kestaneli mont blanc. Onu başka sefere bırakıyoruz.
Ambiyans
Biz gittiğimizde saat 14.00 sularıydı ve henüz çok kalabalık bir ortam yoktu ancak akşamüstüne doğru restoran kalabalıklaşmaya, müdavimler yerlerini alıp bu lezzetleri tatmaya başladılar. Kulakta yormayan kısmen İtalyanca, kısmen farklı dillerde çalan müziklere bembeyaz örtüler üzerinde çatal bıçak ve kadeh sesleri eşlik etmeye başlayınca ambiyans daha da güzelleşti ister istemez.
Ayrıca bir cümle de servis kalitesine eklemem gerekiyor. Şık giyimli, güler yüzlü servis personeli her daim yanımızdaydı ve yemeklerle ilgili bilgileri de takdire şayandı.
İtalyan mutfağı severiz. Gina hem yeni yeriyle hem de menüsündeki değişikliklerle bu sezon da adından söz ettireceğe ve damakları şenlendireceğe benziyor. Hem güzel bir gün geçirmek için arkadaşlarınızla gidebileceğiniz hem de iş yemeklerinde tercih edebileceğiniz bir restoran. Diğer mekanlara göre daha az rüzgar alıyor olması ve önünün açıklığıyla büyük bir avantaja sahip. Üstelik dileyenler için açık hava sobaları da mevcut. Bu arada hem QR kod menü hem de basılı menü kullanıyorlar. Artık hangisini talep ederseniz. Şimdiden afiyet olsun.
Adres: Galataport Istanbul Tel: 0212 401 03 87-88
*Bu içerik D.ream (Doğuş Restaurant Entertainment and Management ) iş birliğinde hazırlanmıştır.
