preloader

Bomonti’nin En Yeni Mekanı: Batard

09.01.2019
Bomonti’nin En Yeni Mekanı: Batard

Yazı Boyutu:

Popüler semt Bomonti’nin en yenisi Batard İstanbul, özendiğimiz şık Fransız bistrolarını aratmıyor ama biraz daha maskülen bir duruşla ismini yansıtmayı da ihmal etmiyor. Mekânın keyifli ambiyansını, doyurucu ve rahat şef lezzetleri tamamlıyor.

Son dönemin popüler semtlerinden Bomonti’nin ara sokaklarından inip Feriköy Antika Pazarı’nın kurulduğu caddeye varınca şık Fransız bistrolarını aratmayan beyaz mermer masaları, masmavi tenteleri ve aynı renk kapısıyla Batard, hemen karşınızda beliriyor. Mekânın daha birkaç hafta önce açıldığına inanmak gerçekten zor. Özellikle akşam saatleri içerisi cıvıl cıvıl. Masalar sürekli dolup boşalıyor. Servis ekibinden, menü sunumuna hatta gelen konukların Batard’ı sahiplenişine her şey, en az iki üç yıldır mahallenin müdavim mekânı olduklarını düşündürüyor.

Bomonti’nin En Yeni Mekanı: Batard

Şef mekânı farkı

Batard’ın kısa sürede yakaladığı popülerliğin arkasında yılların tecrübeli ikilisi Cihan Kıpçak ve Üryan Doğmuş şefler var. Dönemimizin en yetenekli ve vizyon sahibi birkaç şefi arasında sayabileceğimiz Cihan ve Üryan’ı La Mouette, Gile ve Tabla gibi Türk mutfağına çıta atlatan restoranlarla tanıyoruz. Uzun süredir farklı restoranlara danışmanlık veren ve ortakları Abdi Akgül’le birlikte açtıkları hamburgercileri Zula ile ilgilenen şefler, kendi deyimleriyle ‘ulaşılabilir ve kolay anlaşılabilir’ lezzetlere odaklanan, göz önünden uzak, rahat ve konforlu konseptlerini bu kez Batard İstanbulla bir adım ileriye taşıyor.

{771590}

Bomonti’nin En Yeni Mekanı: Batard

Menü son derece sade. Fiyatlar bu devirde şaşırtacak kadar uygun. Porsiyonlar çok büyük değil ama gayet doyurucu. Birkaç tabak bir arada söyleyip paylaşmak isteyenler için çok keyifli seçenekler var. Kıpçak ve Doğmuş: ‘‘Gile, La Mouette ve Tabla’da her zaman Türk mutfağına bağlı kaldık. Burada böyle bir bağımız yok. Kendimizi özgür bırakmak ve hangi mutfaktan neyi seviyorsak bir araya getirebilmek istedik. Menü eklektik. Burrata da var, keçi peyniri de. Kapadokya’dan sanayi pilavı pişiriyoruz ama vongoleyle servis ediyoruz. Bildiğimiz etli kuru fasulyeyle biraz oynadık, Aztek fasulye kullandık. Tüm yemeklerde şef dokunuşu mutlaka var. Ama her gün gelinebilen, rahat, uygun fiyatlı bir mekân haline gelmesi bizim için önemliydi. Gastronomi öğrencileri de gelip burada yemek yesin istiyoruz.’’ diye özetliyor.

{771647}

Bomonti’nin En Yeni Mekanı: Batard

Batard’da enteresan bir denge söz konusu. Hem çok rahat hem de asla salaş değil. Bunu servis kalitesinden yemeklerin sunum ve lezzetine her adımda fark etmek mümkün. Ahşap, mermer ve altın hakim yüksek tavanlı şık tasarım, duvarlardaki dönem posterlerinin sıcak renkleri, arkasındaki hareketi takip edebileceğiniz geniş mermer bar sizi hemen içine çekiyor. Sık gelenler sadece ana menüye bağlı kalmak zorunda da değil. Ana menüye her gün günlük seçenekler ekleniyor. ‘‘O hafta organik pazarda bulduğumuz iyi malzeme neyse onu pişirmeyi ya da farklı bir bölgeden getirdiğimiz taze malzemeleri değerlendirmeyi seviyoruz. Bugün kuzu pappardelle ve pavlova vardı mesela.’’

{771584}

Ne yemeli?

Önce barda biraz vakit geçirerek geniş kokteyl menüsünden kendinizi şımartacak bir seçim yapmanız şart. Batard’ın barı uzun vakit geçirmek için ideal. Ana yemeklerde vongole sanayi pilavı ve patates püresi üzerinde gelen köz soğanlı dana kaburga doyururken aynı zamanda mest eden seçenekler. Kızarmış çıtır çıtır trüf aioli polenta; arka arkaya birkaç tabak yeseniz bıkmayacağınız kadar hafif. Hemen her yemeğin ve içeceğin yanında sipariş edebilirsiniz. Kuzu omuz Aztek kuru fasulye üzerinde geliyor. ‘Crocante Profiterol’ tatlılarda favorimiz ama telaffuz etmesi bile ayrı eğlenceli ‘Le Baklava’yı unutmayalım!

Bomonti’nin En Yeni Mekanı: Batard

OGGUSTO
OGGUSTO Tüm Yazıları