Bir Başka Kapadokya
Yazı Boyutu:
Kapadokya, binlerce yıllık tarihi, etkileyici atmosferi ile masal gibi bir seyahat destinasyonu. Kendine her zaman hayran bırakan bu rotayı 16-17 Mayıs’ta ‘Bir Başka Kapadokya’ etkinliği için ziyaret ettik. Harika bir gastronomik yolculuk yaşadık. Bu etkileyici geziden notlar sizlerle…
Kapadokya bölgesi, doğal güzellikleri, binlerce yıllık zengin tarihi, sıcak hava balonları ile sunduğu görsel şölenleriyle her seyahat severin hayran kalacağı bir destinasyon. Bölge, gelişmiş turizm alt yapısı ile yılda üç milyondan fazla yerli ve yabancı ziyaretçiyi ağırlıyor. 16-17 Mayıs 2022 tarihlerinde gerçekleşen Bir Başka Kapadokya- Kapadokya Lezzetleri, Mustafapaşa etkinliğine katılmak için yola çıktık. Etkinlik Kapadokya’nın değerlendirilmemiş iki kültür varlığını gündeme getirmeyi hedefliyordu: Mustafapaşa Köyü ve Kapadokya gastronomi envanteri. ‘Bir Başka Kapadokya’ etkinliği çerçevesinde, 2 Aralık 2021 tarihinde Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) tarafından dünyanın en iyi turizm köylerinden biri olarak ilan edilen Mustafapaşa Köyü’nü ziyaret ettik. Bölgenin benzersiz ortamında Kapadokya lezzetlerini deneyimleme fırsatı bulduk!
Dünyanın En İyi Turizm Köyü: Mustafapaşa Köyü
Kapadokya’nın kalbinde yer alan, Eski adı Sinasos olan Mustafapaşa Köyü, Orta Çağ’a dayanan tarihi; Osmanlı ve erken Cumhuriyet dönemine tarihlenen 200 civarında tescilli yapısı ve kozmopolit kültürü ile bölgenin tarihinde çok önemli bir yere sahip. Vadilerin içinde kurulmuş olan bu köy, görkemli konakları süsleyen duvar resimleri, camii, kilise, manastırları ve Mehmet Şakir Paşa Medresesi ile Anadolu mimarisinde çok özel bir yere sahip.
Nevşehir’in Ürgüp ilçesine bağlı olan Mustafapaşa, aynı zamanda Türkiye’nin bir Üniversite’ye ev sahipliği yapan en küçük yerleşim birimi olma özelliğini de taşıyor.
Mustafapaşa Köyü’nde Tarihin İzinde Bir Gezi
Serafim Konağı
1853’e tarihli bir konak. Bir kısmı özel mülkiyette olan konağın bir kısmı Serafim'in ismiyle otel olarak hizmet veriyor. Konağın orijinal giriş kapısı üzerindeki kitabede şöyle yazar: “İnsanoğlu, eğer dostsan hoş geldin. Düşman ve kötü niyetliysen bu kapıdan uzak dur. Bugün benimdir, yarın başkasının olacaktır ve hiçbir zaman hiç kimseye ait olmayacaktır, 1853.”
Old Greek House
Asmalı Konak dizisinin ilk çekildiği konak olan yapı, 1876’da Yarha Vasil isimli Rum tarafından yaptırılmış. 1938'de Öztürk ailesinin dedeleri tarafından satın alınan ev, 1992 itibari ile aynı ailenin mensupları tarafından "Old Greek House" ismiyle otel ve restoran olarak hizmet veriyor. Konaktaki duvar resimleri arasında en dikkat çekeni, Pierre Auguste Cot’un “Springtime” (1873) adlı eseri model alınarak yapılmış resim.
Enstitü Konağı
Orijinalinde birbirinden bağımsız olarak yapılan iki konak günümüzde KÜN Enstitü Binası olarak işlev görüyor. Zemindeki odalardan bazıları kagir, bazıları ise kaya oyma. Üçgen alınlıklı kapıdan girilerek üst kata çıkıldığında ilginç bir duvar resmiyle karşılaşılır: Üzerinde gelinlik ile çeşme başında oturan genç bir kadının yanı başında Eros figürü vardır. Resim 1908’de köyün en meşhur ressamı Meletiades tarafından yapılmış.
{773908}
Cankut Bagana Binası
1900’e tarihli yapı İstanbul'da önemli bir havyar tüccarı olan Andonis Poligenidis tarafından yaptırılmış. Konakta sonraları, ailenin damadı olan ve Mustafapaşa'nın önemli şahsiyetlerinden biri olan Serafim Rizos yaşamış. 1990lı yıllarda yapı, binaların birleştirilmesiyle oluşan eklentiyle birlikte halı satış mağazasına dönüştürülmüş. Binanın bu dönüşümünü gerçekleştiren şirketin ortaklarından olan ve turizm sektörünün önde gelen isimlerinden Cankut Bagana, binanın kullanım hakkını 2016'da Kapadokya Üniversitesine devretti.
Mehmet Şakir Paşa Medresesi
Mustafapaşa'nın en görkemli Osmanlı eseri olan yapı, kitabesine göre 1899’da Mısırlı Mehmet Şakir Paşa tarafından yaptırılmış. Sonraları konak, askeri birlik ve halı mağazası gibi birçok işleve ev sahipliği yapan medrese, günümüzde Kapadokya Üniversitesi’nin eğitim binalarından biri olarak işlev görüyor. Medresenin, yapıldığı dönemde örneklerine az rastlanan bir ihtişama sahip olan taç kapısı bölgedeki taş oyma ustalarının bir baş yapıtı olma özelliğinde.
Topakoğlu Konağı
19. yüzyılda Rum Papa Danil’in yaptırdığı rivayet edilen konak, Kapadokya’da döneme ait konut dokusunu çok iyi yansıtıyor. Bodrum ve zemin katta şırahane ve bezirhane gibi kayadan oyma mekanlar ile dantel gibi işlenmiş taş işçiliğiyle dikkat çeken taş bina… Konağın içindeki duvar resimleri ise, üslup ve içerik açısından özel bir yere sahip.
Konstantin ve Helena Kilisesi
Sinasoslu Rumların en önemli kiliselerinden biri olan yapı, pazar ayinleri ve bayramların yanı sıra okul törenleri, piskoposun konuklarını karşılama törenleri, sultanın sağlığı ya da ordunun başarısı için dua okunma törenleri için de kullanılmış. Kilisenin yapılışına dair çeşitli efsanevi anlatımlar bulunuyor. Kendi ağzından kaleme alınmış kitabesine göre kilise 1729’da inşa edilmiş ve 1850’de tamir edilmiş.
{772821}
Kapadokya Sanat ve Tarih Müzesi
Orijinal yapısını büyük ölçüde koruyan yapının içerisinde duvar resimlerinin yanında incelikli taş işlemeleri, tandır, dolap ve sedir gibi mimari ve süsleme unsuru dikkat çekiyor. Yapı bugün Kapadokya Sanat ve Tarih Müzesi adıyla kültürel ve sanatsal faaliyetlere ev sahipliği yapıyor.
Maraşoğlu Köprüsü
Eskiden köprünün olduğu yerde Dergos çayı akıyormuş. Bu taş köprü sayesinde iki mahalle, Gavras ile Yeni Mahalle birbirine bağlanmış. Üzerindeki Osmanlı ve Yunanca yazıta göre köprü Vasilios Maraşoğlu tarafından 1865’te yaptırılmış: “İki ayrı parçayı birleştiren bir bağlantı gibi/Bir kasabanın iki bölgesini birleştiriyorum/Ancak şanlı bir zaferin takı gibi de/Aziz bir hemşerimizin erdemini ölümsüz kılıyorum.-Vasilios Maraşoğlu’nun ruhu şad olsun, 1865.”
Haralambos Sultanidis Konağı/İdari Binası
1892’de Haralambos Sultanidis tarafından yaptırılan konak mimari tasarımı ve içerisindeki bezemelerle Kapadokya’daki görkemli mimari örneklerden biri. 2005’ten beri KÜN İdari Binası olarak kullanılıyor.
Kapadokya Üniversitesi
Kapadokya Üniversitesi (KÜN), Mustafapaşa Köyü’nde 2005 yılında kurulmuş. Sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda mümkün olduğunca bina yapmadan büyümeyi hedeflemiş. Üniversite, koruma amaçlı imar planı ile koruma altına alınmış olan Mustafapaşa Köyü’nün içerisinde, tarihi konaklara dağılmış bir kampüste, mevcut yapı stoğunu kullanarak eğitim veriyor. Üniversite’nin hedefi köyün tarihi ve doğal varlıklarını korumak, köyün sosyal, mali, kültürel gelişimine destek olmak olarak ifade ediliyor.
{772035}
Kapadokya Gastronomisi
Bir Başka Kapadokya (Kapadokya Lezzetleri, Mustafapaşa) etkinliği ile Kapadokya’nın gastronomi zenginliğine de bilinirlik kazandırılması hedeflenmiş. Bu hedef doğrultusunda hazırlanan ve www.gastronomikapadokya.com portalı Kapadokya gastronomi envanteri konusunda harika bir içerik sunuyor.
Kapadokya bölgesi olarak tanımlanan Nevşehir, Kayseri, Niğde, Aksaray ve Kırşehir mutfağının oluşturduğu bölge mutfağının unutulan ve gün yüzüne çıkartılmak istenen lezzetleri Kapadokya Üniversitesi Aşçılık Programının ilk mezunları tarafından da ayrıca bir kitap olarak da derlendi. ‘Gastronomi Mirası Kapadokya Yemekleri’ kitabı şefler Cem Aydoğdu ve Melih İçigen ile Ezgi demir Özer editörlüğünde hazırlanmış.
‘Bir Başka Kapadokya’ etkinliği çerçevesinde KÜN Gastronomi ve Mutfak Sanatları ile Aşçılık Bölümlerinin öğretim elemanları ve öğrencileri ile yerel halkın ve bölge turizm işletmelerinin destekleri ile hazırlanan yemekte, Mustafapaşa’nın, geleneksel reçetelerini deneyimleme fırsatı da bulduk. Mustafapaşa Serafim Cave Otel’in bahçesinde gerçekleştirilen
davette güveçte tandır çorbası, koripopareni, testi kebabı, yabani adaçayıyla kuzu sarma, yabani kuşkonmaz, ayvalı bademli pilav, kalaba yoğurdu ve emir üzümü pekmez, lahana salatası, turna balığı tuzlaması, asma cacığı, presul pita, lesçalnik, keskiç ekmeği ve patatesli ekşi mayalı ekmek gibi yerel yemekler sunuldu.
Kalaba Yoğurdu ve Pekmez
Kalaba yoğurdu, Avanos’un Kalaba Kasabası’nda küçük mandıralarda ve evlerde üretilen genellikle kahvaltılık olarak tüketilen yöreye özgü bir yoğurt. Kalaba yoğurdu, emir üzümünden geleneksel yöntemlerle hazırlanmış pekmezle servis edildi.
Koripoparani
Mustafapaşa muhacirlerinin sofralarında, bayram sabahlarında, mutlaka yer alan, geleneksel bir yemek. Mustafapaşa’nın bayram kutlama geleneğinin önemli bir ögesi. Tavuk ya da et suyu ile ıslatılan yufka üzerine tavuk eti ve tereyağı koyularak hazırlanıyor.
Koripapareni, kokoşka ya da kakuşka olarak da adlandırılıyor.
Leşçalnik
Mustafapaşa muhacirlerinin lezzetli böreği leşçalnik, adını Makedonca yeşil mercimek anlamına gelen “Lešalnik”ten alıyor. Yeşil mercimek harcı ile hazırlanan hafif ve lezzetli börek özellikle akşam üstü çayının yanında tüketiliyor.
Presul Pita
Lahana turşusu ile hazırlanan, taş tabanlı fırınlarda pişirilen el açması bir börek. Harcında kullanılan lahana turşusu Martinka (Rumi Yılbaşı) bahar bayramında sofralarda özellikle yenilir ve yiyenleri yıl boyunca sivrisinek, arı gibi böceklerin sokmayacağına inanılır.
Turna Balığı Tuzlaması
Mustafapaşa’nın unutulmuş geleneklerinden turna balığı tuzlaması bakla favası ile servis ediliyor. Mübadeleden önce, Mustafapaşalılar İstanbul’daki tuzda balık ticaretinde büyük söz sahibiymiş. Mustafapaşa’da Kızılırmak'tan getirilen yağlı ve lezzetli balıklar variller içine basılarak kışlık olarak hazırlanırmış. Tuzlanan balıkların, evin bacasına asılarak ‘likorinos’ isli balık yapılması da yaygınmış. Kışın bakliyat yemeklerinin yanında tuzlu balık tercih edilirmiş.
Güveçte Tandır Çorbası
Bulgur, yeşil mercimek, nohut gibi kuru baklagillerin et suyunda, tandırda uzun süre pişirilmesi hazırlanan geleneksel bir çorba. Yaklaşık 10 yıl önce Hollywood yıldızı Monica Bellucci’nin Mustafapaşa’yı ziyareti sırasında bu çorbayı tatması ve çok beğenerek ziyareti boyunca pek çok kez sipariş etmesi kulaktan kulağa yayılmış çorba bölgede “Monica Bellucci Çorbası” olarak da anılmaya başlanmış.
Güveçte Ağ Pakla
Ağ pakla, ağ pahla, ağ bakla, ak bakla Nevşehir’de kuru fasulyeye verilen isimdir. Kuru fasulye, yağ ve kuru kaburganın çömlekte hazırlanıp tandırda ağır ateşte üç-dört saat pişirilmesi ile ortaya çıkıyor. Ertesi güne “ağ pahla” kalırsa, yufkayla “pahla dürümü” yapılmaktadır. Nevşehir’in Derin Kuyu ilçesinin coğrafi işaretli kuru fasulyesi ile pişirilmiş.
{772642}
Nevşehir Testi Kebabı
Dana eti, arpacık soğanı, biber ve domates ile hazırlanan Nevşehir’in coğrafi tescilli testi kebabıdır. Coğrafi işaretli Avanos testisinde pişiriliyor.
Kahvaltıda Yöresel Bir Lezzet Şöleni
Eski Ürgüp TEKEL Şarap Fabrikası’nda, yeni KÜN Fabrika yerleşkesinde bölgeye özgü ürünler ile hazırlanan kahvaltı ise Üniversite ve Nevşehir İli Kadın Kooperatifleri’nin ortak çalışması ile hazırlanmıştı.
Süpürge Pekmezi
Süpürge pekmezi adını ocakta süpürge ile karıştırılarak kaynatılmasından alıyor. Üzüm şırasına karpuz suyu, yoğurt ve yumurta katılması ile hazırlan, karıştırılarak beyazlatılan, koyu kıvamlı Nevşehir’e özgü̈ bir pekmez. Ilıtılarak tüketiliyor.
Mustafapaşa Pelveri
Pelver bağ bozumu döneminde odun ateşinde kaynatılan pekmeze ayva katılarak hazırlanan, türkülere de konu olmuş, yöresel bir marmelat.
Karacaören Köftürü
Köftür, üzüm lokumu olarak da adlandırılan, kaynayan üzüm sırasına un ve nişasta ilave edilerek hazırlanan tatlı bir ürün. Sonbaharda hasat edilen üzümlerin sırasıyla yapılan köftürü, ilkbaharda bağlara üzüm budamaya giden çiftçiler yanlarına nevale olarak alırlarmış. Köftür, bölgede hem çerez olarak hem de kavrularak tüketiliyor.
Sızgıt
Kış aylarına hazırlık için geleneksel yöntemlerle muhafaza edilen kavrulmuş ettir. Çömleklere basılarak bekletilen sızgıt, yufka ekmek arasında taze soğan ve çömlek peynir eklenerek yapılan dürümu ile bölgede tüketilen yiyecekler arasında. Ayrıca yumurta kırarak kahvaltılarda tüketimi de görülüyor.
Nevşehir Simidi
Nevşehir simidi doğal günlük nohut mayası kullanılarak hazırlanan bir hamur işi. Eliptik dikdörtgen şekli ile geleneksel halka şeklindeki simitlerden ayrılıyor. Tadı simitten çok ekmeğe yakın. Kendine özgü kokusunu içerisinde bulunan nohut mayasından alıyor. İlde geleneksel olarak çömlek peyniri ile tüketiliyor.
Kaymaklı Çöreği
Kaymaklı Çöreği haşlanmış patates ve buğday unu ile hazırlanan, yoğurt sürülerek pişirilen unlu bir mamul, iki bölmeli fırınlarda delikli taş üzerinde pişiriliyor.
OGGUSTO Yazı İşleri Müdürü Senem Bay Ay’ın diğer yazılarını okumak için tıklayın.
Dünyadan en yeni haberleri ilk bilen olmak için OGGUSTO’nun haftalık e-bültenine kaydolun.