Şef Ali Al Haj’ın Özel Dokunuşuyla: Shangri-La’da Lübnan Lezzetleri
Yazı Boyutu:
Lübnan mutfağının büyüleyici dünyasını, geleneksel tarifleri modern dokunuşlarla harmanlayan Şef Ali Al Haj yemekleri kadar hikayesiyle de ilham veren bir isim. Kariyerini Orta Doğu’nun en prestijli restoranlarında şekillendiren Al Haj, Lübnan’ın zengin gastronomi kültürünü dünyanın birçok şehrine taşımayı başarmış. Şu anda Shangri-La Bosphorus İstanbul‘da misafirlerine sunduğu eşsiz tatlarla adından söz ettiren şef hazırladığı her tabak ile daha da merak ediliyor.
18-30 Eylül günleri arasında Shangri-La’daki IST TOO’da, modern Lübnan mutfağını Türk dokunuşlarıyla birleştiren özel bir tadım set menüsü sunacak olan şef ile bir araya geldik ve hem Lübnan mutfağını hem de hakkında merak ettiklerimizi konuştuk.
Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
Lübnan’ın prestijli restoranlarında 15 yıllık deneyim kazandıktan sonra, Cidde’de ülkemin mutfak kültürünü yansıtan özgün lezzetler yaratmaya başladım. Shangri-La Cidde’deki restoranımız Niyyali, geleneksel ve modern Lübnan mutfağını harmanlayan yenilikçi bir mekan olarak hızla şehrin en gözde restoranlarından biri oldu. Yüksek kaliteli malzemeler ve titizlikle yürütülen hazırlık süreçlerimiz sayesinde, misafirlerimize her zaman unutulmaz bir gastronomi deneyimi sunuyoruz. 2024 yılında Cidde’nin En İyi Lübnan Restoranı seçilmenin yanı sıra, Caterer 2024 Awards’da Yılın Yönetici Şefi ödülüne layık görüldüm. Niyyali, aynı zamanda Cidde’nin En Sevilen Restoranı unvanını da kazanarak, bölgedeki gastronomi dünyasında önemli bir yer edindiğini kanıtlamış oldu. Bu başarılar, Niyyali’nin bulunduğu şehirde ne kadar etkili ve başarılı bir yemek sahnesine sahip olduğunu gözler önüne seriyor.
Kariyerim boyunca ayrıca Orta Doğu ve Afrika’nın çeşitli ülkelerinde çalıştım ve Akdeniz mutfağı konusunda da derin bilgi ve deneyim edindim. Şimdi ise 18-30 Eylül tarihleri arasında Shangri-La Bosphorus İstanbul’da misafirlerimize Lübnan mutfağının en özel lezzetlerini sunacağım için büyük bir heyecan ve onur duyuyorum.
Lübnan mutfağının öne çıkan özellikleri nelerdir?
Lübnan mutfağı, zengin zeytinyağı ve taze otlarla öne çıkan güçlü Akdeniz etkileri barındıran bir mutfak. Meze kültürü, humus ve tabule gibi küçük tabaklardan oluşan çeşitli başlangıçlarla sofrayı renklendirir. Mevsimsel sebzeler, baklagiller ve deniz ürünleri gibi taze malzemeler mutfağın temelini oluşturur. Pita ekmeği, pirinç ve bulgur sıkça kullanılan ana gıdalardır. Zahter ve sumak gibi baharatlar, maydanoz ve nane gibi taze otlar, mutfağa karakteristik bir lezzet katarken, ızgara veya fırında pişirilmiş kuzu, tavuk ve dana eti başta olmak üzere et yemekleri de oldukça popülerdir.
Yoğurt ve labne gibi süt ürünleri, sofraların vazgeçilmez parçalarındandır. Tatlılarda ise baklava ve gül suyu veya portakal çiçeği aromalı süt bazlı tatlılar öne çıkar. Sağlıklı pişirme teknikleri ön planda olup, kızartma yerine ızgara ve fırınlama tercih edilir. Bu unsurlar, Lübnan mutfağının canlı, aromatik ve lezzet dolu geleneklerini şekillendirir.
Kendi restoranınız Niyyali’ye gelen bir ziyaretçi sizce ne sipariş etmeli? Sizin terciniz ne olur?
Niyyali, gastronomik lezzetlerin ve yaratıcılığın Lübnan kültürüyle harmanlandığı bir buluşma noktası. Misafirlerimize hem geleneksel tatlar hem de modern dokunuşlarla zenginleştirilmiş özel yemekler sunuyoruz. Amacımız, Lübnan misafirperverliğini ve mutfağını yansıtan bir lezzet yolculuğu sunmak. Misafirlerin mutlaka imza yemekleri denemesi gerektiğini düşünüyorum; gerçekten nefis, zengin ve özel.
Öne çıkan lezzetler arasında Niyyali’de popüler olan Trüf Mantarlı Humus, Kiraz Soslu Wagyu ve Füme Kuzu İncik var. Bu yemekler, geleneksel Lübnan mutfağına lüks bir dokunuş katan yüksek kaliteli malzemeleriyle dikkat çekiyor. Benim favori yemeğim ise, yoğurt eşliğinde servis edilen kıymalı içli köfte. Ayrıca, basit ve hafif ızgara et yemeklerine de bayılırım; ağır olmayan, sağlıklı seçenekler benim tercihim.
Pek çok ünlü ismi restoranınızda ağırladınız. Ünlü isimlerin tercih ettiği, olmazsa olmaz dediği lezzetler var mı?
Evet, Johnny Depp, Will Smith, Nancy Ajram ve Maya Diab gibi sayısız ünlü isimleri ağırladım. Genellikle, humus, tabule, fattuş ve karışık ızgara gibi geleneksel Lübnan yemeklerini tercih ediyorlar. Ancak, Niyyali’deki Trüf Mantarlı Humus ve Kiraz Soslu Wagyu gibi imza lezzetlerimizi tanıttığımızda bu yenilikçi tatları da beğeniyorlar ve sıklıkla sipariş ediyorlar.
Türkiye’den sosyal medyada severek takip ettiğiniz hesap ya da hesaplar var mı?
Vedat Milor ve birçok gurmeyi severek takip ediyorum. Takip ettiğim hesaplar gastronomi üzerine diyebilirim.
Türk mutfağı hakkında ne düşünüyorsunuz? Lübnan mutfağı ile benzer lezzetler var mı?
Türk mutfağı çok zengin ve çeşitli; Lübnan mutfağıyla birçok ortak lezzete ve yemeğe sahip. Her iki mutfak da taze otlar, ızgara etler ve mezze tarzı yemeklere önem veriyor. Kebap, humus, döner ve yaprak sarma (dolma) gibi yemekler her iki mutfakta da bulunuyor. Yoğurt gibi malzemelerin kullanımı ve baharatların zenginliği de benzerlikler arasında yer alıyor; bu da her iki mutfağı lezzetli ve aromatik kılıyor.
Türkiye’deki favori yemeğiniz veya tatlınız nedir? Sizi Türk mutfağında en çok etkileyen lezzet ne oldu?
Türk mutfağında özellikle kebapları ve sulu yemekleri çok seviyorum. Ayrıca kırmızı biber salçası ve baharatların benzersiz uyumunu da oldukça takdir ediyorum; bu, Türk mutfağını diğerlerinden ayıran önemli bir özellik. Bunun yanı sıra, dondurmalı ve fıstıklı baklava da favori tatlılarım arasında yer alıyor.
İstanbul’a ilk kez mi geliyorsunuz? Shangri-La Bosphorus İstanbul’da olmak sizi nasıl hissettiriyor?
İstanbul’a daha önce beş kez turist olarak geldim. Açıkçası, İstanbul, Beyrut’tan sonra favori şehrim; bu şehrin kendine has bir büyüsü var. Tarihi dokusu, zengin kültürü ve mutfağının çeşitliliği insanı adeta içine çekiyor. Shangri-La’nın ünlü Asya misafirperverliğini Türkiye’nin köklü yerel kültürüyle harmanlayan Shangri-La Bosphorus, İstanbul’da olmak ise benim için ayrı bir heyecan kaynağı. Otelin konumu, doğu ile batının kesiştiği bu özel şehrin tam kalbinde. Odamdan Boğaz’ın görkemli manzarasını izlemek, iskeledeki sürekli insan akışını gözlemlemek—şehrin ritmi burada atıyor. 18 Eylül’de misafirlerle buluşmayı sabırsızlıkla bekliyorum.
19 Eylül’de IST TOO’da, modern Lübnan mutfağının sıradışı tatlarıyla tanışmaya ve lezzet dolu sürprizlerle karşılaşmaya hazır mısınız? Taze malzemelerle hazırlanan bu özel menü, her anınıza yeni bir keyif katacak.
Shangri-La Bosphorus İstanbul ziyaretiniz boyunca gastronomi tutkunlarını nasıl sürprizler bekliyor?
19 Eylül’de IST TOO’da, modern Lübnan mutfağını Türk dokunuşlarıyla birleştirdiğimiz özel bir tadım set menüsü sunacağız. Taze malzemeler ve aromatik baharatların yaratıcı bir uyum içinde sunulacağı bu menü, unutulmaz bir lezzet deneyimi vaat ediyor. Ayrıca, 18-30 Eylül tarihleri arasında misafirler, A La Carte menümüzde yer alan daha fazla seçeneği keşfetme fırsatını yakalayabilecekler. Lezzet dolu bu benzersiz gastronomi deneyimi kaçırmayın.
Eklemek istedikleriniz…
Bu gastronomi deneyimi sınırlı süreyle -sadece 18-30 Eylül arasında olduğu için, IST TOO’daki bu ayrıcalıklı deneyimi kaçırmamanızı şiddetle tavsiye ediyorum. Ayrıca 29 Eylül’de ünlü Shang Brunch’ta canlı istasyonumda Lübnan Mutfağını sunacağım. Orada görüşmeyi ve siz en iyi Lübnan yemeklerini tadarken, sizlerle sohbet etmeyi dört gözle bekliyorum.
Rezervasyon için 02122758888’i arayabilir, [email protected] adresine e-mail gönderebilir ya da buradan direkt masanızı ayırtabilirsiniz.