Centilmenlikleriyle Akıllara Kazınan Film Karakterleri

•

02.10.2019

Centilmenlikleriyle Akıllara Kazınan Film Karakterleri

Yazı Boyutu:

<blockquote>
<p><em>Giyim kuşamından duruşuna, tavırlarından konuşmasına, her hareketiyle birer centilmen olan, unutulmaz filmlerin efsanevi karakterlerini sizler için listeledik.</em></p>
</blockquote>

<p>Bir <a href=”https://www.instagram.com/brothers1801/?igshid=xshynbk33yp4″ target=”_blank”>Brother</a> erkeği üç kavram üzerine yoğunlaşır: Centilmenlik, cömertlik ve kardeşlik. Biz de buradan yola çıkarak, büründükleri centilmen karakterlerle adeta Brother’ları anımsatan film karakterlerini inceledik.</p>

<h2><span style=”font-size:20px;”><strong>Rick Blaine (Humphrey Bogart) – Casablanca</strong></span></h2>

<p>“Tekrar çal Sam.” repliği ile akıllarımıza kazınan Casablanca filminin yıldızı Rick Blaine, siyah beyaz yılların en centilmen isimlerinden. Humphrey Bogart ve Ingrid Bergman’ın unutulmaz aşkını izlediğimiz bu kült yapım, 2. Dünya Savaşı döneminde ve dönemin en ünlü kaçış yolu olan Fas’ın Kazablanka kentinde geçiyor. Bogart’ın hayat verdiği, duygusal açıdan oldukça mesafeli fakat bir o kadar da centilmen Rick karakteri, şehrin en popüler barını işletmektedir. Unutamadığı eski aşkı Ilsa, direniş lideri kocası Victor Laszlo ile ansızın karşısına çıktığında, Rick onların kaçışı için her türlü desteği verir. Rick’in sahip olduğu bu centilmen karakteri, karşılaşabileceğimiz bir Brother’dan farksız.</p>

<h2><span style=”font-size:20px;”><strong>Vito Corleone (Marlon Brando) – The Godfather</strong></span></h2>

<p>Gelmiş geçmiş en ikonik karakterlerinden Don Corleone rolünde Marlon Brando’yu izlediğimiz Baba filmi, 1900’lerin ortasında, Amerika’da yaşayan bir İtalyan mafya ailesini konu alıyor. Tüm değerlerini aile kavramı üzerine kuran Don Corleone, en centilmen mafya babalarından biri olarak tanınıyor. Meşhur düğün sekansı ile başlayan film, Don’a karşı yapılan bir suikast girişimi sonrasında, ailenin başına evin en küçük oğlu Michael ile ağabeyi Sony’nin geçişini ve diğer ailelerle girilen savaşı anlatıyor.</p>

<h2><span style=”font-size:20px;”><strong>Frank Slade (Al Pacino) – Scent of a Woman</strong></span></h2>

<p>Al Pacino’nun görme engelli bir adam rolüyle unutulmaz bir karakter çizdiği film, İtalyan asıllı orijinali Profumo di Donna’nın yeniden uyarlaması. Henüz bir kolej öğrencisi olan Charlie, hafta sonu boyunca görme engelli Emekli Albay Frank Slate’e eşlik etmek için anlaşır fakat kadınların, limuzinlerin, kaliteli yemeklerin ve bir de 45’liğin dahil olduğu bu yolculuk hiç kolay olmayacaktır. Unutulmaz tango sahnesi ile hatırladığımız filmde hem Al Pacino’nun hem de canlandırdığı Frank Slate karakterinin centilmenliği sıklıkla kendini gösteriyor. Filmi izlerken Al Pacino’nun da bir Brothers üyesi olduğunu hayal etmeye başlıyorsunuz.</p>

<h2><span style=”font-size:20px;”><strong>James Bond (Sean Connery) – Dr. No</strong></span></h2>

<p>Centilmenlik açısından birbirleriyle yarışan, her biri diğerinden karizmatik tüm James Bond’lar arasında belki de en centilmeni 60’ların Bond’u Sean Connery. MI6’in en gözde ajanının Jamaika’ya giderek Doktor No olarak tanınan kötü bilim adamının planlarına karşı koymaya çalıştığı film, en beğenilen James Bond filmlerinden biri olarak kabul ediliyor. Her filminde olduğu gibi, Dr. No’da da Bond’un centilmenliği göze çarpıyor. Ayrıca Sean Connery’nin İskoç olması da Brother’lara olan yakınlığını gösteriyor.</p>

<h2><span style=”font-size:20px;”><strong>Joe Bradley (Gregory Peck) – Roman Holiday</strong></span></h2>

<p>Siyah beyaz yılların bir başka centilmeni ise Roman Holiday filmindeki Joe Bradley rolüyle Gregory Peck. Uzun Avrupa seyahatinin Roma durağına geldiğinde yaşadığı hayattan sıkılan genç ve güzel prenses Ann’in yolu tesadüfi bir şekilde Amerikan gazeteci Joe ile kesişir. Tüm şehir prensesin kayboluşu ile çalkalanırken, Joe gazeteci yanını bir kenara bırakıp Ann’i yaşadığı kraliyet balonunun dışına çıkartarak ona şehir hayatını gezdirir. Filmdeki centilmen tutumuyla Joe Bradley karakteri ve Gregory Peck, bir dönem genç kızlarının ilgi odağı olmuştur. Film, ayrıca ünlü yıldız Audrey Hepburn’ün keşfedildiği film olma özelliğiyle de öne çıkıyor.</p>

<h2><span style=”font-size:20px;”><strong>Jay Gatsby (Leonardo DiCaprio) – The Great Gatsby</strong></span></h2>

<p>Listemizin en unutulmaz aşıklarından biri de Amerikan yazar F. Scott Fitzgerald’ın aynı isimli romanından beyazperdeye aktarılan The Great Gatsby filminin yıldızı Jay Gatsby ile karaktere hayat veren Leonardo DiCaprio. Film, göz kamaştırıcı partilerle süslenmiş büyülü Amerikan rüyasının içinde, bu rüyanın mimarı Jay Gatsby ile yıllar öncesinde aşık olduğu fakat şimdi başkasıyla evli olan Daisy Buchanan’ın destansı aşkını anlatıyor. Şatafatlı ve lüks yaşamı içinde Bay Gatsby, centilmenliği ile de akıllara kazınıyor. Bir Brother erkeğinin birçok özelliğini taşıyan Jay Gatsby, bundan yıllar sonra da hatırlanacak bir film karakteri.</p>

<h2><span style=”font-size:20px;”><strong>James Stevens (Anthony Hopkins) – The Remains of the Day</strong></span></h2>

<p>İkinci Dünya Savaşı öncesinin çalkantılı İngiltere’sinde geçen filmde, Anthony Hopkins’i Darlington Malikanesi’nin kurallara aşırı derecede bağlı baş uşağı James Stevens rolünde izliyoruz. Uyguladığı çelik disiplini ile ün salmış James’in sert ve soğuk tavırları, malikaneye yeni gelen aşçıbaşı Miss Kenton’ın samimi ve nazik tavırları ile yavaş yavaş kırılacaktır. İkili arasındaki bağı ve sıcak duyguları saklı perdeler arasından izlediğimiz filmde Hopkins’in hayat verdiği Stevens, örnek alınası, centilmen bir aşık olarak karşımıza çıkıyor.</p>

<h2><span style=”font-size:20px;”><strong>Frank Farmer (Kevin Costner) – The Bodyguard</strong></span></h2>

<p>Kevin Costner’ın başrolü Whitney Houston ile paylaştığı film, eski Gizli Servis ajanı Frank Farmer ile pop yıldızı Rachell arasındaki gerilimin aşka dönüş hikayesini işliyor. Ünlü pop yıldızı Rachell, ölüm tehdidi içeren mektup almaya başlayınca kendisini koruması için ünlülere korumalık yapan ve hayatını işine adamış Frank’i tutar. Başlarda araları oldukça gergin olan bu ikilinin arasında zaman içinde karşı konulamaz bir aşk başlar. Film, hikayesinin önüne geçen şarkılarıyla adından söz ettirmiş ve unutulmazlar arasına girmiştir.</p>

<h2><span style=”font-size:20px;”><strong>Andrew Shepherd (Michael Douglas) – American President</strong></span></h2>

<p>Michael Douglas’ı eşini kaybetmiş, bekar bir baba olan Amerika Başkanı Andrew Shephard rolünde izlediğimiz film, başkanın bir toplantıda tanıştığı, çevre araştırmaları yapan lobici Sydney Wade ile arasında doğan aşkı ve bu aşkın ulusal basının tepkisini almasıyla Shepherd’ın hızlı düşüşünü konu alıyor. Tüm çalışanları başkanı bu durumdan kurtarmaya çalışırken, Andrew Shephard’ın aşk karşısındaki duruşunu ve centilmenliği bir an için bile kaybetmemesi ise kendisini unutulmaz filmlerin centilmenleri arasına sokuyor. Centilmenlikleriyle öne çıkan Brother’ların belki de favorilerinden olan film, izleyiciyi ekrana kilitliyor.</p>

<h2><span style=”font-size:20px;”><strong>Jack (George Clooney) – The American</strong></span></h2>

<p>Türkçeye Centilmen adıyla çevrilen filmin başrolünde Oscarlı oyuncu George Clooney oynuyor. Clooney, filmde Jack isimli oldukça ünlü bir kiralık katili canlandırıyor. Emekli olmaya karar veren Jack, iki iş arası gittiği küçük bir İtalyan kasabasında Clara isimli genç bir kadınla tanışır. Clara ile olan yakınlığı, Jack’in işlerini tehlikeye atacaktır. Centilmen, Martin Booth imzalı A Very Private Gentleman isimli romandan beyaz perdeye uyarlanmıştır.</p>