Güneş Lekelerine Karşı En İyi Erkek Bakım Ürünleri

Yaz sonrası cildinizde beliren güneş lekeleriyle mücadele etmenizde yardımcı olacak etkili ürünleri, dermatolojik yöntemleri ve uzman görüşlerini keşfedin.

Güneş lekelerinin, fiziksel görüntünün ötesinde size anlatmak istediği çok şey var. Bu konu üzerinde farkındalık yaratmak için lekelerin nedenleri, etkileri, olasılıkları ve alternatif çözüm yolları üzerine araştırma yapıyor, uzmanlara danışıyoruz. Aslında uyarı niteliğinde varlığını belli eden güneş lekeleri, bir bakıma güneşe karşı korunmanın ne denli önemli olduğu mesajını bize veriyor. Farkında olmadan, uzun saatler boyu güneşe maruz kalmanın bedeli sandığımız kadar hafif değil. Lekelenmeyi sorgularken, bu soruna daha yatkın bir cilt tipiniz varsa ürün içerikleri ve bakım konusunda nokta atış tercihler yaparak önlem alabilirsiniz.

1

Aslında melaninin vücutta birkaç önemli fonksiyonu da vardır: Zararlı ultraviyole ışınlarının cilt hücrelerine zarar vermesini engeller, erken yaşlanmaya ve hücresel hasara yol açabilen etkenleri ortadan kaldırmaya yardımcıdır, vücut ısısını düzenleyerek dağıtabilir.

Güneş lekeleri, yeterli güneş koruması olmadan dışarıda çok fazla zaman geçiren daha kişilerde daha sıklıkla görülüyor. Leke oluşumunda cilt tipinin de rolü büyük. Örneğin, daha açık tenli erkekler, UV ışınlarına karşı daha az doğal korumaya sahip olduklarından güneş lekelerine karşı daha hassas olabiliyor. Genetik yatkınlıklar, hormonlar ve yaş faktörü de potansiyel güneş lekesi oluşumunu artırabiliyor.

Güneşin Cilt Üzerindeki Etkileri

Önlem almadığımız takdirde cilde kaçınılmaz şekilde hasar veren güneş ışınlarının etkileri çoğu zaman gözle görülür olsa da aslında uzun vadede sağlığı tehdit edecek güçte. Görünür etkilerinden biri özellikle yüz gibi güneşe sık maruz kalan bölgelerde gözlemlenir. Güneşe maruz kalmak, renk değişikliği ve düzensiz cilt tonu ile sonuçlanır. Bunun ötesinde UV hasarı, özellikle egzama gibi cilt rahatsızlıklarına açık kişilerde tahrişe sebep olur. Cilt elastikiyetinin kaybına yol açan UVA, cildin derinliklerine nüfuz ederek kolajeni parçalar ve bu nedenle erken yaşlanma ve kırışıklıklara yol açar. Güneş yanığına sebep olan UVB ışınları ise, melanom dahil olmak üzere cilt kanseri riskini artırır.

Hangi Cilt Tipleri Güneş Lekelerine Daha Yatkın?

Daha hassas olan açık tenliler, düşük melanin üretimi nedeniyle güneş hasarına daha yatkındır. Bu nedenle, dikkatli bir koruma sağlamak üzere yüksek faktörlü güneş kremlerini özellikle tercih etmeleri gerekir. Dıştaki koruyucu bariyer tabakası zedelenmiş, hasarlı cilt tipleri de leke oluşuma karşı savunmasızdırlar. Kuruluğa, kaşıntıya ve hassasiyete açık olan bu cilt tipleri, bariyer onarımı için hyalüronik asit bakımından zengin nemlendiricileri tercih edebilir ve güneşe karşı nazik formüllü koruyucular seçebilirler. Yüzeysel kan damarlarına sahip hassas cilt tipleri, UV ışığına karşı daha duyarlıdır. Güneşe maruz kalma gibi çevresel tetikleyiciler, pigmentasyon değişikliklerini şiddetlendirerek lekeleri ve damarlanmayı arttırır.

Dermatolog Dr. Eda Yıldırım’ın Önerileri

“Güneş ışınları, derinin alt tabakalarına kadar inebilen UVA ve UVB içerir. UVB, üst tabaklarda kalarak güneş yanıklarına sebep olurken; UVA, daha derinlere inerek hücrenin yapıtaşı olan DNA sarmalında kırılmalar yaparak hücresel hasar yapar. Hem UVA hem UVB güneş yanığı, kırışıklık, pek çok cilt hastalığı, derinin bağışıklığının azalması, deri yaşlanması ve cilt kanserine sebep olur.

Her iki cinste de güneş lekesi oluşabilir. Erkeklerde lekeyi tetikleyen faktörler cilt üzerinde oluşan travmalar, kimyasal ürün kullanımı, kortizon hormon eksikliği gibi sistemik hastalıklar, tiroid hastalıkları, B12 ve folik asit eksikliği, hormon içeren ilaçlar, antidepresanlar ve genetik faktörlerdir.

Ciltte leke oluşumu hava kirliliği, yaşlanma ve güneş ışınlarına karşı cildin kendisini koruması için ürettiği melanin isimli pigment ile ilgilidir. Leke oluşumu ve lekenin kalıcı hale gelmesi; açık tenlilerde, yağlı ciltlerde, damarlanmaya meyilli ciltlerde, dıştaki koruyucu bariyer tabakası zedelenmiş ciltlerde daha kolay olmaktadır.

Güneş mevsimi öncesi cildi güneşe hazırlamak için en önemli faktörlerin başında cildin koruyucu bariyer tabakasını güçlendirmek gelmelidir. Sık nemlendirmek, su tutan hyalüronik asit içerikli mezoterapi işlemi yaptırmak ve bol su içmek derinin savunmasını güçlendirir. Güneşe maruziyette kimyasal ve fiziksel koruma sağlayan çift korumalı güneş koruyucu kullanmak ve 3-4 saatte bir yenilemek önemlidir. Güneş hasarı onarımında ise antioksidan etkili C vitamini kullanımı, E vitamini kullanımı, hücre yenileyici nemlendirici ve leke giderici özellikli A vitamini içerikli beslenme etkilidir. Onarımda özellikle deriyi yoğun nemlendirmek ve alttan gelen deride melanin üretimini baskılamak oldukça etkilidir.”

2

Seçtiğiniz güneş koruyucu kremi mevsimden bağımsız, her gün sabah rutininize eklemeniz şart. Erkekler güneş kremi seçerken, kalın ya da yağlı yapıda olmayan, gözenekleri tıkamayan formülleri göz önünde bulundurabilirler. Hassas ciltler ise, daha hafif yapıda olan mineral güneş kremlerini deneyebilir.

3

Sabah ve Akşam Bakımında Nelere Dikkat Edilmeli?

Sabah bakım rutininizde ilk olarak, cildinizdeki kiri ve yağı nazik bir temizleyici kullanarak arındırın. Ardından cildi serbest radikallere karşı korumak ve koyu lekeleri hafifletmek için C vitamini serumu uygulayın. Cildinizi dengelemek için hafif dokulu bir nemlendirici seçin. Son adımda, cilt tipinize uygun olarak ihtiyacınızı karşılayacak geniş spektrumlu bir güneş kremi ile rutini tamamlayın.

Akşam rutinine cildi tekrar temizleyerek başlayın. Bu sayede diğer uyguladığınız ürünlerin içeriği cildinize nüfuz edecek. Gece bakımını kesinlikle es geçmeyin ve hedefe yönelik içerikler tercih edin. Mevcut güneş lekelerini tedavi etmek ve yenilerini önlemek için retinol, alfa hidroksi asitler ya da C vitamini içeren ürünler kullanabilirsiniz. Bu bileşenler pigmentasyonun solmasına ve cildin yenilenmesine destek olacaktır. Gece boyu cildinizi onarmak için besleyici bir gece kremi ya da uyku maskesi de tercih edebilirsiniz.

Cildi Güneşe Hazırlayan ve Onaran İçerikler

Pigmentasyon ve koyu lekeleri azaltan içerikleri, cildi nemlendiren ve sakinleştiren nemlendiricilerle eşleştirin. UV ışınlarının sebep olduğu serbest radikalleri nötralize eden ve güçlü bir antioksidan görevi gören C vitamini, güneş koruyucu ile kullanılabilir ya da sadece gece bakım rutinine dahil edilebilir. Geniş spektrumlu koruma sağlayan çinko oksit, güneş kremlerinde kullanılan bir mineraldir. Koyu lekelerin rengini açmaya yardımcı olan azelaik asit, bakteri oluşumunu engelleyerek sivilce oluşumunu da önler. Cildin elastikiyetini artıran, pigmentasyonu azaltan ve cilt bariyerini güçlendiren niasinamid ise, güneş hasarına karşı cilde direnç kazandırır. Cildi nemlendirerek sakinleştiren, güneşe maruz kalmanın sebep olduğu iltihaplanmayı azaltan shea yağı, güneş sonrası cildi onarma açısından idealdir.

Eczacı Ruşa Sarışın’ın Önerileri

“Öncelikle dikkat edilmesi gereken soru; hangi cilde hangi güneş koruyucu tercih edilmeli? Cilt tipine göre ürün seçmeli, ardından güneş koruyucunun içeriğinde olabilecek parfüm, SLS, paraben gibi kimyasallardan korunmalıyız. Özellikle kuru cilde sahipsek ya da cildimiz hassassa ürün içeriğinde alkol olmamasına özen göstermeliyiz.

Sabahları muhakkak güneş koruyucu kullanmak, rutine C vitamini ya da bir antioksidan serum eklemek akşamları ise daha yoğun ve etkili serumlar dahil etmek mühim. Doğal yağlarla oluşturulan bazı serumlar bulunmaktadır fakat bunlar özel formüllere sahip olduğundan, doğal olan yöntemler bize her zaman yarar sağlamaz, nasıl ne zaman ne miktarda uygulayacağımız oldukça kıymetlidir. Her zaman bir uzmana danışmak, bir profesyonel yardım almak en doğrusudur.

En önemlisi, güneş koruyucuyu doğru miktarda ve doğru zamanda uygulamak. Bu konuda güneşe çıkmadan yarım saat önce iki parmak kuralıyla, yüzüme kulak arkalarıma, boynuma, ellerimin üstüne muhakkak güneş koruyucu uyguluyorum. Eğer güneşe maruz kalacaksam şapka, gözlük gibi yardımcı araçlar kullanıyorum. Özellikle yazın güneş koruyucunun altına muhakkak bir antioksidan serum uygulayıp, koruyucunun etkinliğini arttırıyor, cildimin daha ışıltılı bir görüntüye sahip olmasına yardımcı oluyorum. Kışın daha az güneşe maruz kaldığım zamanlarda ise, akşam rutinime retinol, niasinamid, glikolik asit, azelaik asit gibi etken maddelerden yardım alıyorum.”

Cilt Tipine Uygun Ürün Seçimi

Güneş koruması için ürün seçerken ilk olarak cilt tipinizi göz önünde bulundurun. Kuru ve açık cilt tipleri, ışıltılı ve nemli bir görünüm sağlayan nemlendirici etkili güneş kremleri tercih edebilir. Yağlı ya da akneye meyilli ciltler, gözeneklerin tıkanmasını önleyen, akne riskini azaltan matlaştırıcı koruyuculara yönelebilir. Hassas ciltler, yüksek spektrumlu SPF 50+ kremleri, karma ciltler ise, T bölgesindeki yağlanmayı kontrol eden, kuru bölgeler için nemlendirmeyi dengeleyen seçimler yapabilir.

Ladan Wellness’ın Kurucusu Lara Adalı’nın Önerileri

“Sabah cilt bakımı yapmayı, cildimizi güne hazırlamak için oldukça değerli bir fırsat olarak görüyorum. Ancak bazen sabah koşuşturmacası içinde bakıma ayıracak yeterince fırsatımız olamayabiliyor. Bu noktada adımlarımızı doğru seçmek ve multifonksiyonel ürünler kullanmak önem kazanıyor. Gece boyunca cildimiz yenilenme sürecindeyken aynı zamanda ter, yağ ve çevresel kalıntılar da biriktirir. Bu sebeple sabahları cildi nazik ve etkili bir temizleyiciyle arındırmak önemlidir. Bu ihtiyacın ne kadar önemli olduğunu bildiğimiz için Ladan ürünlerimiz arasında, 2 senedir ar-ge süreci devam eden, hassas yüz temizleyici ürünümüz yakında yerini alacak. Ardından cildi nemlendirmek, güneşten korumak ve çevresel etkenlere karşı güçlendirmek gerekir. Ladan Face Drops nemlendirici, güneş koruyucu ve renk eşitleyici bir ürün olmasının yanı sıra antitoksidan ve anti-aging özelliklere de sahiptir. Bu çok işlevli yapısıyla, sabah rutininizi tek bir ürüne indirerek sadeleştirmeyi hedefler. Böylece fazla zaman harcamadan, cildin ihtiyacı olan tüm koruma ve bakımı sağlayabilirsiniz.

Akşam cilt bakımı ise, cildin gün içinde maruz kaldığı kir, yağ, makyaj kalıntıları ve çevresel stres faktörlerinden arındırılarak, gece boyunca kendini yenileyebilmesine zemin hazırlayan önemli bir ritüeldir. Cilt temizlendikten sonra bireysel ihtiyaçlar göz önünde bulundurularak bir rutin hazırlanması oldukça kıymetlidir. Bu noktada Ladan Yenileyici Gece Serumu, yoğun ve etkin içeriği sayesinde gece boyunca cilt bariyerinin doğal yenilenme sürecini destekler.

Bazen hayata uzun bir mola verip cilt bakımı için kendimize zaman ayırmak çok zor görünebilir, ancak Ladan’ın multifonksiyel ürünleri her sabahın ve akşamın içine birkaç dakikalık farkındalık anı davet etmeyi amaçlar.

Cildi güneşe hazırlamak için öncelikle nem dengesini koruyan ve serbest radikallerle savaşan içeriklerle cilt bariyerini güçlendirmek gerekir. E vitamini, skualen, panthenol ve hyaluronik asit gibi antioksidan ve nemlendirici bileşenler, cildin güneşe karşı daha dirençli olmasına yardımcı olur. Güneşe çıkmadan önce UVA ve UVB ışınlarına karşı koruma sağlayan bir ürün kullanılması da önemlidir. Böylece leke oluşumu, cilt yaşlanması ve hassasiyet önlenebilir. Güneş sonrası bakımda ise cildi yatıştırmak ve onarmak önemlidir. Papatya, calendula, centella asiatica gibi bitki özleri, güneşin neden olduğu kızarıklık ve gerginlik hissini azaltırken, jojoba yağı ve panthenol gibi içerikler nemi geri kazandırır.

Kişinin kendi cilt tipini bilmesi ve buna saygı göstererek hareket etmesi, sağlıklı ve etkili bir cilt bakım rutini oluşturmak için oldukça önemlidir. Her cilt tipi farklı ihtiyaçlara sahiptir dolayısıyla bu ihtiyacı duyarak uygun ürünlerle bakım yapmak daha doğru sonuçlar verecektir. Ladan Wellness olarak tüm ürünlerimizi bitkisel, vegan ve temiz içeriklerle formüle ediyoruz. Ayrıca web sitemizde her ürünün içeriği ve işlevi detaylı şekilde yer alıyor. Böylece kullanıcılar cilt tiplerine ve ihtiyaçlarına en uygun ürünü bilinçli bir şekilde seçebiliyorlar. Aslında amacımız kişi kendi cilt tipini ve ihtiyaçlarını bildikten sonra doğru içeriklere sahip ürünü bulabilmesi için kalan tüm süreci açıklayıcı, net ve kolay bir hale getirmek.

Güneş lekeleriyle mücadelede en etkili yaklaşım, lekeler oluşmadan önce cildi korumaya başlamaktır. Ben sabahları cildimi, uzun süren araştırmalar ve denemeler sonucunda formülüne son halini verdiğimiz, yakında Ladan ailesine katılacak olan yüz temizleyici jelle yıkadıktan sonra Ladan Face Drops kullanıyorum. Her ürünün Ladan ailesine katılmadan önce, benim günlük rutinimde halihazırda kullandığım ürünün yerini alacak kadar etkili ve güzel olmasına özellikle dikkat ediyorum. Ladan Face Drops 30 faktör koruma sağlar ve UVA/UVB ışınlarından korur. Genelde dudak nemlendiricisi kullanmak dışında makyaj yapmıyorum. Belki bazen bir maskara sürüyorum. Cildimi olabildiğince temiz tutmak ve nefes almasına izin vermek istiyorum. Mükemmel bir görünüm peşinde koşmak yerine insan olmaya uygun natürel ve canlı bir görünüm yakalamaya çalışıyorum.

Akşamları ise ciltte leke oluşumu varsa, sabırlı ve düzenli bir bakım rutini oluşturarak leke görünümünü olabildiğince azaltmak mümkün. Ancak genel olarak sahip olduğumuz tüm lekelerin illa gitmesi gerektiğini de düşünmüyorum. Cilt yaşanmışlıktır ve bu yaşanmışlığa saygı duymak gerekir. Cildimizde güneş, sivilce lekeleri olması, yaşadığımız zor dönemlerden kalan veya yaş almanın getirdiği kırışıklıklar olması gayet normaldir. İnsan olmanın kendisine sevgi duymak bu yaşanmışlık izlerine de saygı duymaktan geçer. Olduğumuz yaşın en güzel hali için kendimize bakmayı çok değerli buluyorum.

Ürün kullanımının etkisi, sadece içeriğin kalitesine değil, düzenli ve doğru kullanıma da bağlı. En iyi formül bile, tutarsız uygulandığında istenen sonucu vermeyebilir. Cildin ihtiyaçlarına uygun bir ürün seçmek, onu sabah veya akşam rutininin bir parçası haline getirmek, zaman içinde gözle görülür farklar yaratabilir. Bana göre cilt bakımı, anlık çözümler değil, uzun vadeli bir bakım alışkanlığının yanı sıra farklı bir mental yaklaşımdır.”

4

Beauty&More’un Kurucusu Nilüfer Şener’in Önerileri

“Cilt lekeleriyle mücadelede, düzenli bakım rutini ve doğru ürün seçimi çok önemli. Özellikle güneşin zararlı etkilerinden korunmak, lekelerin oluşumunu engellemede ilk adımdır. Bu nedenle, benim için de güneş kremi kullanımı çok önemli. Beauty&More’un mineral filtreli güneş kremi “Helios” hem UVA+UVB koruması sağlıyor hem de mavi ışık teknolojisi ile cildinize ek bir koruma sunuyor. İçeriğinde bulunan alpha arbutin, cilt tonunu eşitlemeye ve lekeleri azaltmaya yardımcı olurken, hyaluronic acid cildin derinlemesine nemlenmesini sağlar. Ayrıca, ürünümüzdeki amber tozu (değerli taşlardan elde edilen) cilde ek bir ışıltı ve canlılık kazandırırken, cildin doğal dengesini de korur. Düzenli kullanım, lekelerin görünümünü azaltır ve cilt tonunun dengelenmesine yardımcı olur.

Güneş lekelerinin etkili şekilde tedavi edilmesi için koruyucu ve de iyileştirici ürünler kullanmak gerekir. Ürünlerin içeriğinde vitamin C, alpha arbutin, niacinamide gibi leke karşıtı bileşenlerin bulunması, lekelerin görünümünü iyileştirebilir. Hyalüronik asit ise nem kaybını engelleyerek cildin sıkı ve pürüzsüz görünmesini sağlar. Beauty&More’un DD krem formundaki güneş kremi, sadece güneşten korunma sağlamaz, aynı zamanda ton dengeleme ve nemlendirme özellikleri ile cildin görünümünü iyileştirir.

Güneş sonrası cilt bakımında, cilt yatıştırıcı ve nemlendirici ürünlerle desteklenmelidir. Cilt güneşe maruz kaldığında, nem kaybı ve iltihaplanma riski artar, bu nedenle nemlendirici ve yatıştırıcı ürünler kullanmak çok önemlidir. Aloe vera, niacinamide ve hyaluronic acid gibi içerikler, cildi sakinleştirir ve nemlendirir. Güneş sonrası cilt bakımında, nazik bir temizleyici ve ardından yoğun nemlendirici serumlar veya onarıcı kremler kullanmak faydalı olacaktır.”

5

6

Dr. Yasemin Savaş’ın Önerileri

“Güneş lekeleri, genellikle aşırı güneşe maruz kalma sonucu ortaya çıkar. Erkeklerde de bu durumun başlıca nedenleri şunlardır:

• UV Işınları: Güneşten gelen ultraviyole (UV) ışınları, ciltteki melanin üretimini arttırır. Bu, cildin korunmaya çalıştığı bir tepki olarak daha fazla pigment üretmesine yol açar. Zamanla bu pigment birikintileri, lekeler şeklinde cilt yüzeyine çıkar.
• Açık Ten Rengi: Açık ten rengi, güneşe karşı daha hassas olabilir ve melanin üretimi yetersiz kaldığında güneş lekeleri ortaya çıkabilir.
• Yaş: Yaş ilerledikçe, ciltteki melanin üretimi düzensizleşebilir aynı zamanda yaşa bağlı olarak cilt bariyeri hasarlanır, koruyuculuğu hasarlanır. Bunlar da güneş lekelerinin daha belirgin hale gelmesine neden olabilir.
• Genetik Faktörler: Bazı erkeklerin ciltleri genetik olarak daha yatkın olabilir, yani güneş lekelerine karşı daha hassas olabilirler.
• Cilt Koruma Yetersizliği: Güneşe maruz kalırken koruyucu önlemler almamak (güneş kremi kullanmamak) bu lekelerin oluşumunu hızlandırabilir.

Erkeklerin cilt tipleri, kadınlardan farklılık gösterebilir ve genetik faktörler, hormonlar, yaş ve çevresel etmenlere bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Erkek cildinin genel özellikleri:

• Yağlı Cilt: Erkeklerin ciltlerinde genellikle daha fazla sebum (yağ) üretimi görülür. Bu, cildin parlak görünmesine ve gözeneklerin tıkanmasına neden olabilir.
• Daha Kalın Cilt: Erkek cildi, kadınların cildine göre genellikle daha kalındır. Bu farklılık, erkeklerin cildinin daha dayanıklı ve güçlü olmasını sağlar ve daha fazla kollajen üretimi nedeniyle yaşla birlikte kırışıklıklar geç çıkabilir.
• Kıl Folikülleri: Erkeklerin ciltlerinde daha yoğun ve kalın kıl folikülleri vardır. Bu, tüylenme, sakal ve bıyık büyümesi gibi özellikleri etkiler.
• Hormonlar: Erkeklerdeki testosteron seviyeleri, ciltteki sebum üretimini etkileyebilir ve bu da ciltteki yağ oranını arttırabilir.
• Daha Fazla Kollajen: Erkeklerin cildi, kadınlara kıyasla daha fazla kollajen üretir. Bu nedenle erkek cildi genellikle daha güçlü, sıkı ve daha elastiktir.

Güneş lekelerinin tedavisinde çeşitli medikal estetik uygulamalardan yararlanılabilir. Erkekler için uygun olan tedavi seçeneklerinden öne çıkanlar:

• Thulium Lazer Tedavisi: Thulium Lazer, üst deri ile alt deri arasında kalan birleşim tabakasına etki ederek tedaviyi gerçekleştirir. Makrofaj ismi verilen melanositleri hedef alarak, uygulanan kısımlarda mikro hasarlanmalara neden olur. Bu hasarlanmalar deri tarafından tekrar tamir edilir ve ciltte meydana gelen lekeler tedavi edilmiş olur.
• BBL Lazer Tedavisi: Cilt dokusu, çevresel tahribata uğradıkça dokudaki DNA yapısı bozulur ve bu bozulma sonucu ciltte lekelenmeler meydana gelir. BBL tedavisinin temel hedefi, bozulan DNA’daki gen yapısını yeniden yenilemektir.
• Q-Switch Lazer: Bu lazer türü, pigmentleri hedef alarak ciltteki lekeleri yok etmek için kullanılır. Cilt yüzeyine zarar vermeden daha derin katmanlara ulaşabilir.
• Karbon Peeling Tedavisi: Karbon peeling tedavisi ile ciltte oluşan lekeler açılır, kollajen üretimindeki artışa bağlı olarak ciltte sıkılaşma, toparlanma gibi iyileşmeler görülür.
• Thulium Bakım Tedavisi: Thulium lazer tedavisi ışınları ile cildin yüzeyinde mikro-kanallar açılır ve hastanın ihtiyacına göre seçilen vitamin ve serumlar cilde uygulanır. Lekelerin ve akne izlerinin görümünde iyileşmesini sağlar.
• Redermalizasyon Tedavisi: Yaşlanmaya bağlı olarak ciltte lekelenmeler başlayabilir. Redermalizasyon, cildin yeniden yapılandırılması anlamına gelir. Cildin dermis denilen derin tabakasının yenilenmesine ve yapılandırılmasına yardımcı olur. Cilt altına uygulanan enjeksiyon ile yapılan bir işlemdir.
• Eksozom Tedavisi: Bu tedavi, antioksidan özelliklere sahiptir. Pigmentasyon sorunlarına karşı etkili olarak cilt tonunu dengeler, leke ve renk düzensizliklerini azaltır.
• Mezoterapi Tedavisi: Leke mezoterapi tedavisi, cildin ihtiyacına yönelik özel bir karışımın enjekte edildiği bir yöntemdir. Bu karışım, ciltteki lekelerin görünümünü azaltmaya ve cilt tonunu iyileştirmeye yardımcı olur.”

Biologique Recherche Türkiye Distribütörü Zeynep Keleş Özer’in Önerileri

“Between Individuals bakım merkezinde uyguladığımız leke tedavisindeki en önemli adımlardan biri, detaylı bir cilt değerlendirmesinin yapılmasıdır. Değerlendirme sonrası lekelerin nedeni, türü ve boyutu belirlenir ve böylece en etkili, cilt bariyerine zarar vermeyen bakım planı oluşturulur. Sonuçları desteklemek ve güçlendirmek için, onun yanı sıra ev devam ürünleri ile bir protokol oluşturulur.

En etkili erkek cildini hafif dokulu ürünler ile yormayan leke ev devam ürünlerinden biri olan Protection U.V. SPF 25, Biologique Recherche’in başarılı bir güneş koruyucusu. Nanopartiküllerden arındırılmış olup cildi UVA, UVB ve kızılötesi radyasyon dan korur. Leke karşıtı ve nemlendirici aktif bileşenler açısından zengin olan bu formül, aynı zamanda foto-yaşlanmaya ve nemsiz kalan ciltlerin bakımına destek sağlar. Yumuşak ve hafif yapısı tüm gün soft bir aydınlık verir.”

7

Acıbadem LifeClub Uzman Diyetisyeni Kumsal Kurucu’nun Önerileri

“Yaz mevsimiyle birlikte artan güneş ışınları, D vitamini üretimimizi desteklese de cilt sağlığımız açısından bazı riskleri beraberinde getiriyor. Günümüzde artan bilgi kirliliği, cilt sağlığına dair doğru algının önüne geçiyor. Günlük ihtiyacımız olan D vitamini sentezi için 15 dakika güneşlenme yeterlidir. Fakat uzun süre yüzümüz, vücudumuz güneşe maruz kalıyorsa güneş kremi kullanmalıyız. D vitamini üreteceğiz diye güneş kremi kullanmamak yapılan büyük bir yanlıştır. Güneşin tepede olduğu saatlerde, sahilde, açık alanlarda uzun süre güneş maruziyeti olacaksa güneş kremi kullanılmalıdır.

Cilt güzelliği tabaktan başlar. Cilt, bir yansıma organıdır. Güneşten korunmak sadece krem sürmekle sınırlı değildir; doğru beslenme, yeterli su tüketimi ve antioksidan desteğiyle cilt bariyerini güçlendirmek mümkün. Ultraviyole ışınlarına uzun süre maruz kalmak, ciltte leke oluşumuna, kuruluğa, kolajen kaybına ve hatta erken yaşlanmaya neden olabiliyor. Neyse ki, fonksiyonel tıbbın yaklaşımıyla beslenme ile cildimizi içeriden koruyabiliyoruz. Besinlerden gelen antioksidanlar ve anti-inflamatuar maddeler, güneş kremlerinin etkisini destekliyor. Cildi sadece dıştan değil, içeriden de savunmak uzun vadeli leke oluşumunu engellemek açısından çok önemli! “Güneş kremi + beslenme = çift koruma”

Işıltılı Bir Cilt İçin Yaz Sofranıza Eklemeniz Gereken En Güçlü Süper Gıdalar

Bu süper gıdaları günlük öğünlerinize smoothie, salata, kahvaltı ya da ara öğün şeklinde ekleyerek içten gelen bir cilt koruması sağlayabilirsiniz. Üstelik bu gıdalar sadece cildinizi korumaz, aynı zamanda bağışıklık, hormon dengesi ve bağırsak sağlığına da katkı sağlar.

• Beta-Karoten ve Karotenoidler: Havuç, tatlı patates, balkabağı ve ıspanak gibi beta-karoten zengini besinler, ciltte doğal bir “fotoproteksiyon” sağlar. Yapılan çalışmalar, beta-karoten tüketiminin UV kaynaklı kızarıklık ve leke riskini azalttığını gösteriyor. Koyu yeşil yapraklı sebzeler (ıspanak, pazı, kara lahana) cilt bariyerini destekleyen A, C ve E vitaminleri açısından zengindir. Ayrıca detoks süreçlerine destek vererek ciltte leke oluşumunu azaltabilirler.
• Likopen: Domatesin kırmızı rengini veren likopen, UVB ışınlarına karşı en güçlü koruyuculardan biridir. Özellikle pişmiş domates (salça, domates sosu) likopenin biyoyararlanımını artırır.
• Polifenoller: Üzüm çekirdeği ekstresi, kırmızı- mor renkli meyveler, yeşil çay ve kakao flavonoidleri antioksidan özellikleriyle zarar verici serbest radikalleri nötralize eder ve cildin savunma sistemini güçlendirir. Özellikle matcha çayı, konsantre epigallokateşin gallat (EGCG) içerir. UV’ye bağlı DNA hasarına karşı hücreleri korumaya ve yaşlanma karşıtı etki göstermeye destektir.
• Antosiyanin: Antosiyanin içeriği sayesinde yaban mersini güçlü bir antioksidandır. Ciltte serbest radikal hasarını azaltır, kolajen yıkımını önler ve cilde doğal bir parlaklık kazandırır.
• Soğuk Sıkım Hindistan Cevizi Yağı: Ciltte bariyer görevi görür, nemi tutar ve güneş sonrası yatıştırıcı etki gösterir.
• Avokado: E vitamini, glutatyon ve sağlıklı yağ asitleriyle doludur. Cildin nem dengesini korumaya, inflamasyonu azaltmaya ve güneşe bağlı hasarın iyileşmesine yardımcı olur.
• Omega 3 Zengini Balıklar: Omega-3 yağ asitleri, inflamasyonu azaltır, kızarıklık ve leke oluşumunu baskılar. Aynı zamanda hücre zarlarını güçlendirerek cilde elastikiyet kazandırmaya destektir.
• Çilek: C vitamini içeriği sayesinde kolajen üretimini destekler. Aynı zamanda doğal bir antioksidandır ve melanin üretimini düzenleyerek lekelenmenin önüne geçebilir.
• Brezilya Cevizi: Selenyum bakımından çok zengindir. Ciltteki oksidatif stresi azaltır ve güneş sonrası iyileşme sürecine destek olur. Günde 2 tam ceviz tüketmek idealdir.
• Aloe Vera: Doğal bir anti-inflamatuar olan aloe vera, hem içten (smoothie’lere eklenerek) hem dıştan kullanılabilir. Güneş sonrası tahrişi azaltır.

Cilt, Güneş ve Mikrobiyota Üçgeni

Ciltteki lekeler sadece dıştan değil, içten gelen dengesizliklerin de habercisi olabilir. Güneş lekelerine karşı kalıcı bir çözüm için bağırsak sağlığına odaklanmak, en etkili stratejilerden biridir. Mikrobiyota dengeleyici bu gıdalar ile cildinizin dengesini bulacak, güneşe karşı koruma sağlayacaksınız.

Gıda	Mikrobiyota Etkisi	Cilt Üzerindeki Faydası
Fermente ürünler (ev yoğurdu, kefir, turşu)	Probiyotik sağlar	İnflamasyonu azaltır, kolajen üretimini destekler
Prebiyotik lifler (pırasa, soğan, sarımsak, yer elması)	Faydalı bakterileri besler	Detoks sürecini hızlandırır
Polifenoller (yeşil çay, kakao, yaban mersini)	Bakteri çeşitliliğini artırır	Antioksidan etkili, UV koruyucu
Omega-3 yağ asitleri	Disbiyozisi baskılar	Cilt bariyerini güçlendirir
Kemik suyu / kollajen takviyesi	Bağırsak duvarını onarır	Cilt elastikiyetini artırır

Uzun süre güneşe maruz kalındığında vücudun sıvı kaybı artar. Yeterli sıvı tüketimi, ciltteki doğal nem dengesini sağlar ve hücre yenilenmesini destekler. İçinizi serinletecek, cildinize ışıltı verip güneş lekelerinden koruyacak smoothie önerilerine ne dersiniz?”

Haber Görseli: Moritz Hau

{245164}