2025 Sonbahar/Kış Moda Haftaları Erkek Giyim Defileleri

Erkek giyim 2025 Sonbahar/Kış sezonu moda defileleri Milano’da başlayıp Paris’te sona erdi. Milano Moda Haftası ile açılışını yapan defilelerden, aklımızda kalan tasarımları ve lüks modaevlerinin Sonbahar/Kış 2025 erkek giyim koleksiyonlarını sizler için derledik.

Markaların Sonbahar/Kış koleksiyonlarının yer alacağı moda haftaları son hızla gelip geçti ve geriye podyumlardan bizlere birçok an bıraktı. Milano’dan Paris’e moda dünyasının başkentlerinde yeni koleksiyonların sunulduğu defileleri heyecanla takip ederek, en sevdiğiniz markalardan akıllara kazınan moda şovlarını bizimle birlikte inceleyin.

2025 Sonbahar/Kış Paris Moda Haftası

Harry Styles’ın “Golden” isimli şarkısının müzik videosunda da tasarımlarını giydiği İngiliz markası S.S. Daley’nin de bu sezon Paris’te olması bekleniyordu ancak son dakika öngörülemeyen nedenlerden dolayı takvimde yer almadı. Sonbahar/Kış 2025 sezonunu sunmak için Paris’e gelen Willy Chavarria 24 Ocak’ta defilesini gerçekleşti. Bu sene Loewe takvimde yer almasa da Sonbahar/Kış 2025 Erkek koleksiyonunu, Mart ayında Kadın Moda Haftalarında sunmayı planlıyor.

Louis Vuitton

Paris Moda Haftası açılışını Louis Vuitton’nun “Remember the Future” adlı defile gösterisiyle yaptı. Markanın kreatif direktörü Pharrell Williams ve uzun zamandır arkadaş olduğu Japon moda tasarımcısı Nigo’nun işbirliğinden doğan koleksiyon, Paris’te Louvre Müzesi’nde sunuldu. Louis Vuitton Sonbahar/Kış 2025 erkek giyim koleksiyonunda markanın klasik dama deseni Damier ve Louis Vuitton’nun monogramından, zamansız kamuflaja kadar klasik motifler, kıvrımlı deri parçalar ve hazır giyim tasarımları üzerinde yerlerini aldılar. Yeni ikonik şekiller, süslenmiş ayrıntılar ve yumuşak dokunuşlarla dolu bir koleksiyon görüyoruz.

Nigo’nun iş kıyafeti arşivlerinden ve Pharrell’in sokak giyimi vizyonundan ilham alan koleksiyon, büyüleyici silüetlerle Louis Vuitton’un aracılığıyla mükemmel Japon işçiliğini ustaca gözler önüne seriyor. Defilenin bir diğer göze çarpan anları da hiç şüphesiz sandıklardı! Louis Vuitton’nun klasikleşmiş monogramlı “trunk” sandık tasarımları, klasik tasarımlarının yanı sıra, bu sefer karşımıza alışılmışın dışında farklı materyaller, desenler ve renklerle çıktılar. Tasarımların modern ve eğlenceli bir çizgide yapılmış olması defileye renkli bir dokunuş kattı.

Berluti

Berluti, Sonabahr/Kış 2025 erkek giyim koleksiyonunu lookbook olarak sundu. “Patina” adı verilen özel bir renklendirme ve cilalama tekniğiyle yapılan deri ürünler üreten Berluti, bu koleksiyonla markanın mirasına geri döndü. Le Corbusier’nin orijinal tasarımı yeniden yaratıldığı gibi, süet, kaşmir ve kadife gibi yeni versiyonlar da sunuldu.

Ayrıca, gri balık sırtı yünden yapılmış daha uzun bir versiyon da vardı. Koleksiyonun bir diğer dikkat çeken kısmı ise ayakkabılardı. Sergilenen bir eser, Alessandro Berluti’nin 1895 yılında işini kurduğu dönemde tasarladığı ilk ayakkabılardan biriydi. Çantalarda bu koleksiyonda göz önündeydi. Markanın sunduğu yeni bir model olan Périple çantası, tasarımıyla bir ayakkabının yapısını anımsatıyor ve genellikle burada kullanılan Venezia derisinin daha yumuşatılmış bir versiyonuyla üretilmiş olmasıyla dikkat çekiyordu.

Isabel Marant

Yeni koleksiyonunu defile yerine lookbook olarak sunan bir diğer marka da Isabel Marant oldu. 2025 Sonbahar/Kış erkek giyim koleksiyonu “MARANT”, bu sezonda Marant erkeğinin kayıtsız ruhunu ve umursamaz özünü vurguluyor. Rock tavrı, bohem etkilerle birleşiyor. Tarzı, keskin hatlara sahip şık parçalardan rahat kazakların konforuna kadar değişkenlik gösteriyor; minimalist denim, el yapımı nakışların romantik estetiğiyle buluşuyor. Bir tenis çizgili flanel, 70’lerin Fransız ikonlarını çağrıştırırken, patine edilmiş deri bir dış ceketin abartılı omuzlarıysa güçlü bir silueti yansıtıyor.

3. Paradis

Sahnenin yapay karlarla kaplandığı modellerin rahat yürüyüş şekilleriyle koleksiyon tasarımlarını taşıdıkları 3.Paradis 2025 Sonbahar/Kış 2025 erkek giyim defilesinde Paris’e Kış Harikalar Diyarı konsepti hakimdi. Modellerin saçlarına yapışmış izlenimi verilerek ya da üzerlerinde taşıdıkları parçalara dikkatle eklenmiş kar yağmış görünümleriyle bütünlük içinde gerçekleşen defile, bir sonbahar-kış koleksiyonu için hoş bir ambiyans yaratıyordu. 3.Paradis markasının kurucusu Emeric Tchatchoua, bu gösteri için neden kar temasını seçtiğini “Amacım, insanların zaman ayırıp bir yere tam anlamıyla dalmalarını sağlamak. Karı kullandım çünkü kar yağdığında her şey sakinleşir” şeklinde açıklıyor ve izleyicileri kışın soğuğunun ev sıcaklığıyla buluştuğu bir dünyada, tamamen şimdiki zamanda durmaya ve var olmaya davet ediyor.

“Quiet Storm” adlı koleksiyonda, Uzak Doğu etkili motifler, kapitone kumaş pantolonlar, yumuşak dokulu tüylü kazaklar öne çıkan parçalar arasındaydı. Yastık tasarımlı oversize çantalar ve clutch’lar da konseptin kışın soğuğunun ev sıcaklığıyla buluşmasına atıfta bulunan noktalardandı.

Egonlab

EGONLAB’ın 2025 Sonbahar/Kış koleksiyonu “S4LEM,” cadı avları dönemini ele alıyor. Tarihsel Salem Cadı Mahkemeleri’nden ilham alan, markanın kreatif direktörleri Florentin Glémarec ve Kévin Nompeix Egonlab’in cesur bir moda markası olarak duruşunu devam ettiriyorlar. Koleksiyon bugünün toplumundaki dışlayıcı mekanizmaları eleştiren bir metafor yaratıyor. Zadig&Voltaire ve Egonlab işbirliğinden ortaya çıkan koleksiyonda mücadele ve direniş temalarını, alışılmadık şekillerde işlediği geleneksel malzemeler ve silüetlerle güçlendiriyor.

Örneğin, denim pantolonlar, erimiş mumu andıran özel bir indüksiyon tekniğiyle ıslak bir etki yaratırken ezilmiş ve çatlamış düğmeler, resmi giysiler ve dış giyim üzerine yerleştirilmiş, kemerler ise vücuda alışılmadık yollarla sarılarak baskıyı simgeliyormuş. Karanlık bir havanın hakim olduğu defilede tasarımların minimal çizgilerde modernize edilmesi parçaların kolaylıkla günlük hayatta kullanılabilmesine de olanak sağlıyor.

Rick Owens

Rick Owens’in “Concordians Men’s” adlı 2025 Sonbahar/Kış defilesi Paris’te gerçekleşti. Koleksiyon adındaki Concordia, İtalya’da bir sanayi şehri olarak biliniyor ki Rick Owens da kıyafetlerini bu şehirde üretiyor. Gösteri başladığında arkaplanda David Bowie’nin “Heroes” şarkısı modellere eşlik etti. Şarkının heyecanlı temposu tasarımların zarafetiyle kontrast oluştururken, Owens için bu koleksiyon gerçekten gerekli olan birkaç şeyi özel kılmaya özen göstermekle ilgiliydi. Koleksiyon aynı zamanda, Rick Owens ve eşi Michèle Lamy’nin, 2003 yılında Los Angeles’tan Paris’e taşınarak koleksiyonlarını Avrupa’dan dağıtmaya ve üretmeye başlamalarınada atıfta bulunuyor. Owens’in Concordia’ya da yaşadığı 15 yıl boyunca bir valizle yaşıyormuş.

Bugünse, Rimowa ile yaptığı taşıma çantası projelerinin, bu zamanları hatırlatıp ona “çok az eşya ile yaşamanın cazibesini” ve “şeylere bağımlı olmamayı” düşündürdüğünü belirtiyor. Koleksiyon da, Owens’ın ihtiyaç duyduğu temel eşyaların nasıl sadeleştirilebilir fikrinden yola çıkarak yer kaplamayan ve hızlıca hareket etmeyi mümkün kılan, pratik ama estetik açıdan da zengin tasarımları barındırıyor. Melton kabanlar, siyah ve bitkisel bazlı deri ya da Beuys tarzı keçe yün gibi kumaşlarla tasarlanan parçalar göze çarparken deri ve poplin gibi kumaşlardan yapılmış bluzlar da bu sadeleştirmenin en iyi örneklerinden oluyor.

Dior Homme

Dior’un erkek giyim kreatif direktörü Kim Jones tarafından hazırlanan ve Paris École Militaire’in etkileyici atmosferinde tanıtılan Dior Men 2025-2026 Kış Koleksiyonu’nun defilesi gerçekleşti. Bu defilenin yeni koleksiyonu tanımak dışında önemli olmasının bir nedeni var. Defileden sonra gerçekleşecek seremoniyle, markanın tasarımcı Kim Jones, Gazeteci, Editör ve Sanat Yönetmeni Anna Wintour tarafından takdim edilecek, Fransa’nın en yüksek derecedeki sivil nişanı olan French Legion D’honneur Ödülünü alıyor.

Koleksiyonun ana ilhamı Mösyö Dior’un 1954’teki “H Line” adlı Couture koleksiyonundan geliyor. “H Line” adını, harflere benzeyen geometrik tasarımlarla tanımlanan sileütlerden alıyor. New Look’un renk paletini anımsatan bu tasarımlarda, mat ve parlak yüzeylerin, yapılandırılmış ve yumuşak dokuların uyumu siyah ve beyaz tonlarında hayat buluyor. Fiyonk ve düğüm detayları, keskin ve zarif hatlarla şekillenen terzilik vurgusundan kurdele maskelerine, kuşaklı silüetlerden saten şeritlerle süslenmiş rugan ayakkabılara kadar kendini tekrar eden bir motif olarak öne çıkıyor.

Keskin terzilik anlayışına tezat oluşturan unsurlar arasında ise arşivlerden ilham alınarak yeniden yorumlanan opera paltoları ve çıkarılabilir kollar gibi nostaljik detaylar dikkat çekiyor. Savoir-faire ustalığına vurgu yapan tasarımlar arasında, trompe-l’oeil etkisiyle şekillenen deri drapeler, lazer kesim Bar ceketler ve omuzlardan aşağıya doğru yağmur damlası efekti yaratan incelikli boncuk işlemeleri öne çıkan detaylardan.

Comme Des Garçons

Paris Moda Haftası’nda, COMME des GARÇONS Sonbahar/Kış 2025 defilesi, markanın kreatif direkötrü Rei Kawakubo’nun sert “Savaşa lanet olsun.” mesajıyla dikkat çekiyordu. Paris’te 9. arrondissement’da, endüstriyel bir binanın ikinci katında gerçekleşen defilede, avangart Japon tasarımcı, klasik asker üniformalarını CdG’nin deneysel bakış açısıyla yeniden yorumlayan bir koleksiyon sundu. Çiçekler ve ipek kumaşlarla kaplanmış miğferler, büyük düğmeli askeri üniforma ceketleri ve ceket altına giydirilen çiçekli gömlekler, keskin omuzlu subay paltoları, büyük cepli yelekler ve İskoçların geleneksel kıyafeti kilti andıran ekose desenli bol eteklerle işlevsel pantolonlar ön plandaydı.

Willy Chavarria

Willy Chavarria’nın Paris’teki ilk şovu Amerikan Katedrali’nde gerçekleşti. “TARANTULA” adlı 2025 Sonbahar/Kış erkek giyim koleksiyonunu sunan Chavarria, tasarımlarda spor şık bir konsepti tercih etmiş. Marka ayrıca bu karma defilede 10. yıl dönümünü kutlarken J Balvin ve Dorian Wood gibi isimler canlı performanslar sergiledi. Podyumda Becky G, hip hop sanatçıcı Tokischa ve şarkıcı Ozuna gibi isimler yer aldı.

Koleksiyonda geniş omuzlu koyu saten takımlar, ekose flanel kumaşlar ve mücevher tonlarında kadife ceketler Chavarria’nın imza tasarımlarını yansıtırken, Paris’e bir selam olarak altın düğmeli buklet ceketler de koleksiyona dahil edilmişti. Ancak koleksiyonun büyük bir kısmı, tasarımcının Meksikalı-Amerikalı kökenlerine saygı duruşunda bulunuyordu. Bu defile, Willy Chavarria’nın güçlü kültürel bağlarını moda sahnesine taşırken, Paris’te yepyeni bir bakış açısı sunduğunu gözler önüne seriyor.

Hermès Homme

Markanın kreatif direktörü Véronique Nichanian, bu koleksiyonda daha koyu renk paletlerini kullanarak zor zamanlarda enerjiyi, tatlılığı ve mutluluğu kıyafetlere yansıtmayı hedeflemiş. Koleksiyonda ağırlık olarak kullanılan kahverengi tonları kontrast renklerle dengeliyorken , bomber ceketlerden yağmurluklara, parkalardan trençkotlara kadar uzanan her tasarım, hem işlevsel hem de ultra sofistike bir noktaya taşınıyor. Nichanian’ın minimal ama güçlü estetik anlayışı, tasarımlarına da yansıyor. Hermès’in, rafine ve zamansız yaklaşımı, moda dünyasında yaygınlaşan bol kesim pantolon ve oversized ceket trendleri düşünüldüğünde Sonbahar/Kış 2025 koleksiyonunda kullanılan dar kesim pantolonlar ve vücuda tam oturan uzun kollu gömleklerle keskin bir şekilde ayrılıyor.

Sacai

Maurice Sendak’ın çocuk klasiği “Where the Wild Things Are” ‘dan ilham alan koleksiyon markanın kreatif direktörü Chitose Abe’nin yaratıcı vizyonuyla bu ünlü hikâyeyi bambaşka bir kitleyle buluşturmayı başardı. Podyumda, kürk detaylı kollar, koca bir Yeti’yi (Abominable Snowman’ı) anımsatan çizmeler ve modelleri saran kalın kumaşlarla adeta vahşi bir masalı canlandırıyordu. “Arkadaşlarımızı vahşi tarafa götürmek ve birlikte yürümek istedik,” diyen Abe, Carhartt, Ugg ve J.M. Weston ile olan iş birliğine dikkat çekti.

Koleksiyon, katmanlar ve kalın kumaşlarla dolu olsa da Abe, bu tasarımların sıcak hava koşullarında bile kolayca ayrışan parçaları çıkararak giyilebilebileceği vurguluyor. Sacai’nin 2025 Sonbahar/Kış erkek giyim koleksiyonunda, tüy ve kürk detayları, zeytin yeşili kadife takımlardan 70’ler ilhamlı montlara ve tüylü çizmelere kadar dikkat çekici unsurlar vardı. Puffer kumaşları ve 3D çiçek işlemeleri, işlevselliği estetikle birleştirerek koleksiyona fantezi ve sıcaklık katıyordu.

2025 Sonbahar/Kış Milano Moda Haftası

17- 21 Ocak 2025 tarihleri arasında gerçekleşen Milano Moda Haftası, 17 Ocak’ta Brunello Cucinelli’nin sofistike koleksiyonu ile başladı. 20 Ocak Pazartesi günü Giorgio Armani, Zegna ve Jacob Cohën gibi ikonların yer aldığı defilelerle sona erdi. 21 Ocak Salı günü ise yenilikçi dijital gösterimler için ayrılmıştı.

Bu sene Milano Moda Haftası’nda etkinlik, podyum gösterileri, sunumlar ve özel buluşmalar dahil olmak üzere 68 etkileyici gösteriden oluşan bir programa şahit olduk. Heyecan verici yeni başlangıçlarla birlikte efsanelerin geri dönüşünü ve Hindistan asıllı marka Dhruv Kapoor’un 10. yılı ile Latorre’nin 60. yılı gibi önemli dönüm noktaları da moda haftalarının heyecanını arttırdı.

Milano- Şangay merkezli dinamik tasarımcılar Yushan Li ve Jun Zhou’nun markaları Philipp Plein ve Pronounce, bu sene Milano Moda Haftası’na geri dönenler arasındaydı. Ayrıca Blauer x Pirelli, Federico Cina, Grossi, Hevo, Latorre, Maragno, Montecore, People of Shibuya, Rubinacci, Qasimi, PDF ve Rold Skov uzun zamandır beklenen çıkışlarını yaptı. Milano’yu heyecanla beklememizin bir diğer nedeniyse Milan’da ilk kez defile sunan Pierre-Louis Mascia’dan, daha önce sadece Londra’da sergilenen yükselen İngiliz markası Saul Nash’a kadar, uluslararası bir kapsayıcılıkla modanın en yaratıcı alanları ortaya çıkarıyor oluşu.

Pierre-Louis Mascia

Milano Moda Haftası Pierre-Louis Mascia’nın “Bright Star” adlı Sonbahar/Kış defilesiyle ile açılışını yaptı. Defile erkek giyim koleksiyonu olmasının yanı sıra kadın giyime de yer veren karma bir gösteriydi. John Keats’in aynı isimli aşk şiirinden ilham alan bu koleksiyonda hem Viktoryan hem de İtalyan Rönesansı’ndan esinlenilmiş romantik bir estetik görüyoruz. Barok motifler ve Art Deco desenleri koleksiyonda ön plandaydı. Zengin desenlerin hakim olduğu tasarımlar, sıkça birbiriyle zıt farklı desenlerin bir arada kullanıldığı dinamik kombinasyonlarla öne çıktı. Mascia, tarihsel referansları modern bir şekilde yorumlayarak, modaya sanatsal bir perspektiften bakmayı sürdürüyor.

Philipp Plein

Milano’nun ilk günü Philip Plein’in 2025 Sonbahar/Kış koleksiyonun sunulduğu karma defileyle sona erdi. Alman tasarımcı ve markanın kreatif direktörü Philip Plein, gösterisinin sonunda Amerikalı hip hop sanatçısı French Montana’nın özel sahne şovuyla kapanış yaptı. Payetli kumaşların, deri ceketlerin ve kürk kabanların tasarımlarda yer bulduğu bu koleksiyonda cesur ve iddaalı bir stilin devam ettiğini görüyoruz. Lüks detaylarla tamamlanan parçalarda marka logolu tasarımlar da göz çarpıyor.

Dolce&Gabbana

Dolce&Gabbana’nın “PAPARAZZI” adlı defile şovu 2025 Sonbahar/Kış erkek giyim koleksiyonun sunulmasıyla gerçekleşti. Bütün flaşların modellerin üstünde patlayarak açılış yapan gösteri, İtalyan şıklığı ve el işçiliğinin vurgulandığı tasarımlarıyla dikkat çekiyor. 1950’lerin İtalya’sından esintiler taşıyan parçalarda leopar desenleri, kürk detaylı uzun paltolar, kadife takımlar öne çıkıyor. Bu sezon, kürk detayını sadece paltolarda değil, kürk yelekler, atkılar, yaka detaylarıyla daha çok görüyoruz.

Emporio Armani

Çaba sarf etmeden yakalanan sofistikeliği temsil eden Emporio Armani’nin 2025-26 Sonbahar/Kış erkek giyim koleksiyonunda, leopar deseni ve kadife kumaşlar ön plandaydı. Hayvan desenli makosenler, ekstra büyük boy çantalar, koyun postu ceketler koleksiyonun ana parçalarındandı. Genç ve yenilenmiş bu koleksiyon Emporio Armani’nin zamanı yakalayan modern bir çizgide olduğunu kanıtlıyor.

Prada

Miuccia Prada ve Raf Simons tarafından tasarlanan Prada’nın “Unbroken Instincts” adlı Sonbahar/Kış 2025 erkek koleksiyonu, insanın temel içgüdülerine ve dürtülerine dayanarak, tasarımlarında samimiyet, güvenlik ve duygusallığı ön plana çıkarırken içten bir zarafet sunuyor.

Rasyonellikten uzak, spontane seçimlerle yaratılan kombinasyonlar, bir anlamda yeni bir zarafet anlayışını ortaya koyuyor. Koleksiyon, içgüdüsel bir güzellik arayışının ve duygusal bir arayışın harmanlandığı bir yansıma olarak öne çıkıyor. Tasarımlar, görsel ve duygusal anlamda izleyiciyi içine çekerken, insanın en ilkel ihtiyaçlarını ve bağlantı arzusunu da vurguluyor.

Tasarımlar, güvenlik ve samimiyet arzusunu yansıtan materyaller ve detaylarla bezenmiş, örneğin shearling ile dokunmuş giysiler ve anlamı belirsiz metal sembollerle süslenmiş örme kıyafetler, bir koruma arayışı içinde, insanın ilkel dürtülerine hitap ediyor. Koleksiyonun genelinde, derin bir duygusal bağlılık ve içgüdüsel bir güzellik arayışı ön plana çıkarken, sinematik referanslar ve mekanın atmosferi de izleyiciyi içsel bir yolculuğa çıkarıyor.

Prada Defilesinin Front Row’u

Giorgio Armani

Giorgio Armani’nin 2025-26 Sonbahar/Kış Erkek Giyim Koleksiyonu, bireyselliği ön plana çıkaran, kısıtlamalardan ve dayatmalardan arınmış, zarif bir erkeği yansıtıyor. Bu koleksiyon, belirli bir formüle uyum sağlamak yerine olasılıkları keşfetmek için tasarlanmış giysiler sunuyor.⁣ Bol kesimlerin ve zarif kumaşların birleşimi, modern erkeğin günlük yaşamında stil ve işlevselliği nasıl birleştirebileceğini mükemmel bir şekilde sergiliyor. Spor detayların klasik parçalarla harmanlanması, hem formal hem de casual görünümler arasında kusursuz bir denge oluşturmuş.

Koleksiyonun en dikkat çeken unsurlarından biri, şapkaların ve büyük çantaların öne çıkışı. Bu aksesuarlar, modern erkeklerin günlük stilinde daha özgün ve kişisel ifadeler oluşturabilecekleri bir alan yaratıyor. Ayrıca, gri ve tonlarının ağırlıklı olduğu renk paletinde, doğal ve toprak tonlarının bulunduğu tasarımlar, hem zarif hem de içe dönük bir sıcaklık hissi veriyorken, sezonun trend renklerinden lacivert ve hala popülerliğini koruyan bordo renkleri, koleksiyonun bütününe dinamik bir hava katıyor.

Zegna

Markanın kreatif direktörü Alessandro Sartori tarafından hazırlanan Zegna’nın Sonbahar/Kış 2025 erkek giyim koleksiyonu Milano Moda Haftası’nın kapanışıydı. Latince’de “Altın Post” anlamına gelen Vellus Aureum temalı koleksiyon, markanın lüks kumaş üretimindeki ustalığına değiniyor. Vellus Aureum, aynı zamanda markanın kurucusunun hayat boyu süren arayışını temsil ediyormuş: dünyanın en iyi yününü bulmak…

Defile, Avustralya’nın büyüleyici doğal manzaralarından ilham alarak, kuş bakışı bir görünümle özenle hazırlanmış bir sahneye dönüşüyordu. Oyuncu John Turturro’da yer alarak kürk yakalı, reglan kollu tüvit bir palto taşıdı. Yaratıcı vizyonuyla markanın köklü mirasına yenilikçi bir bakış açısıyla yaklaşan Sartori bu koleksiyonla, Z, Y kuşağı ve Boomers kuşaklarından modelleri karıştırarak, farklı jenerasyonlardan erkek giyim meraklılarının ilgisini çekecek etkileyici bir defile sergiledi.

Haber Görseli: Louis Vuitton