Ayakkabı Dosyası: Her Erkeğin İhtiyacı Olan 8 Model
Yazı Boyutu:
Her erkeğin ihtiyacı olan ayakkabı modellerini ve farklı stil ipuçlarını bir araya getirdik.
Küçük bir ayakkabı koleksiyonuna sahip olmanın iki kuralı vardır: Birincisi, modayı bir kenara bırakıp klasik stilleri benimsemek; ikincisi, yapabildiğiniz en iyi yatırımı yapmak. Zira söz konusu ayakkabı olduğunda, eskilerin de dediği gibi, nicelik değil nitelik önemlidir. Çünkü ayakkabılarınız, karşınızdakilerin görünümünüzde dikkat ettikleri ilk şeydir.
Stiliniz, bütçeniz ve önünüzdeki 12 ay ajandanızda ne olursa olsun, birazdan bahsedeceğimiz ayakkabı modellerinden biri, en iyi şekilde üretilmiş hali ile, koleksiyonunuzda mutlaka bulunsun.
Her Zaman, Her Yer İçin: Minimal Spor Ayakkabılar
Kaba spor ayakkabılar moda sahnesinde bir tarih yazıyor olsalar da, gardıropların gerçek kahramanı minimal modellerdir. Retro tenis ayakkabılarından ilham alınarak tasarlanan bu sade ve zarif ayakkabılar, hemen her kombinle uyumludur.
Minimal spor ayakkabı seçerken marka logosunun çok belirgin ve büyük, tabanının veya bağcıklarının çok kalın olmamasına özen göstermelisiniz. Seçiminizi deri modeller arasından yaparsanız, süet modellere göre daha pratik temizlendikleri için, daha uzun süre temiz tutabilirsiniz.
Onları gündüzden geceye tişört ve jean ile veya rahat bir takım elbisenin altına giyebilirsiniz.
Şık Etkinlikler İçin: Siyah Oxford
Siyah Oxford, prensipte sizin klasik ‘okul’ ayakkabınızdır; ofis ve düğün, cenaze, kutlama veya iş görüşmesi gibi resmi durumlar için idealdir. Temel olarak, iyi bir takım elbise giymeniz veya siyah kıravat kurallarınıza uymanız gerekirse başvuracağınız ilk modeldir. Kulağa biraz sıkıcı gelse de risksiz oldukları için iyi bir kurtarıcıdırlar.
Adını 1800’lerde Oxford Üniversitesi’nde giyilen belli bir tipte bottan alan ve fakat günümüzde bu model ayakkabı ile anılan Oxford, teknik olarak detaylandırmak gerekirse formunu oluşturan dört parçadan ikisinin burnun altına, dilin ise ayrıca dikildiği kapalı bağcıklı ayakkabılardır.
Katılmanız gereken davetlerin ve şık görünmeniz gereken etkinliklerin kısa vadede bitmeyeceğini düşünerek yüksek kalitede bir siyah Oxford’a mutlaka yatırım yapmalısınız.
9-5 ve Sonrası İçin: Derby
Derby model için Oxford’un tıknaz kuzeni diyebiliriz. Bu arada kalmış ayakkabı, şık spor giyimin olmazsa olmazıdır. Tıpkı minimal beyaz sneaker gibi, işlenmemiş denim kumaştan bir jean ile de rahat bir takımla da giyebilirsiniz.
Oxford’dan teknik farklılar dolayısıyla ayrılan; dili burna bağlı ve bağcıkları çözülüp bağlanabilen model, bu sayede daha spor bir görünüm elde etmiş diyebiliriz.
Hemen her kombinle uyum saylayabilen Derby model ayakkabıları, çok yönlü olmaları dolayısıyla tercih edebilirsiniz. Seçiminizi yaparken modelin sade olmasına özen gösterin. Size bir de ipucu, eğer ayaklarınız taraklı ise bu kalıp ile çok daha rahat edebilirsiniz.
Farklı Görünmek İçin: Kayışlı Monk
Bağcıklar yerine ayaklarını tek bir bant ve iki veya üç toka ile sağlama almak, belki biraz da farklı görünmek isteyenler için kayışlı monk model, ideal bir seçim olabilir.
Oxford ve Derby arasında bir yerde duran, takım elbiseler ve kumaş pantolonlarla olduğu kadar denimle de fantastik görünen model için İtalyanlara teşekkür etmeliyiz. Zira onların gösterişlerine olan düşkünlüğü sayesinde bağcıklar yerini kemer tokalarına bıraktılar.
Kayışlı monk alırken siyah ayakkabılar için gümüş, kahverengi olanlar için pirinç toka tercih etmeli ve yatırım yapacağınız ayakkabının bant kısmının çok iyi tasarlanmış olmasına özen göstermelisiniz.
Akşam Buluşmaları İçin: Süet Loafer
İlk çiftinin 1930’ların başında Norveçli Nils Gregoriusson Tveranger tarafından yapıldığı kaydedilen loafer, geleneksel balıkçı ayakkabıları ile Amerikan yerlilerinin makosenlerinden ilham alan bir model. Günümüzdeki formuna Amerikan ayakkabı tamircisi G.H. Bass’ın ikonik Weejuns’ı ile kavuşan loafer, elmas gibi kesilmiş dış hattı ile akşam dışarı çıkacaklar için harika bir kurtarıcı.
Derisi genel zevke hitap etse de yumuşak süeti tartışmasız daha kullanışlı ve şık olan model, klasik bir estetiğin ürünü.
Çorapla veya çorapsız olarak giyebileceğiniz ayakkabının koyu tonlarını şık spor görünüm için, açık tonlarını ise dar kesim chino pantolon veya şort giyeceğiniz zamanlar için ayırabilirsiniz.
Soğuk Havalar ve Hafta Sonu İçin: Bağcıklı Bot
Endüstri Devrimi sırasında fabrikalarda çalışacak binlerce işçinin ihtiyacını karşılamak üzere İngiltere’de doğan, askerler ve çalışan kesimler arasında hızla yayılarak İngiliz ayakkabı endüstrisinin de gelişmesini sağlayan bağcıklı botlar, yağmurlu havalar kadar hafta sonu stilinizin de tamamlayıcısı rolünü üstleniyor.
Bağcıklı botları denim ağırlıklı bir kombinle giyerek workwear mirasını yaşatabilir veya paçası kısa ve dar inen yünlü pantolonunuzun altına usta bir şıklıkla giyebilirsiniz.
Yürüyüş botlarının aksine daha zarif bir silüete sahip olan model için seçiminizi yaparken bilek kısmındaki derinin yumuşak olmasına özen göstermelisiniz. Aksi takdirde kullanması son derece acı verici olabilir.
Hemen Her Koşul İçin: Chelsea Bot
Hiçbir zaman eskimeyecek bir klasik olan Chelsea botların hikayesi 19. yüzyılın ortalarına uzanıyor. Kraliçe Viktorya’nın ayakkabı tasarımcısı tarafından bağcıklı binici botlarına alternatif olarak üretilen ve şimdiki ismini 1960 ve 1970’lerde popüler olduğu Londra semtinden alan Chelsea, eğer işçiliği iyi ise her koşulda ayağınızı yerden kesebilir.
Kalıbı üzerinize iyi oturan hafif kısa paça jean veya kumaş pantolonunuzla rahatlıkla giyebileceğiniz bot modelinin formal durumlar için renginin koyu ve tabanının ince olmasına özen göstermeniz yeterli.
Deri veya süet, Chelsea bot alırken dikkat etmeniz gereken bilekteki lastiğinin sağlam olması; zira ilk deforme olacak ve en zor tamir edilecek olan o kısmıdır.
Deniz Kenarı İçin: Espadriller
Dosyanın belki de en eski ayakkabısı, hikayesi 14. yüzyıl Avrupasına uzanan espadriller. Espadril kelimesi Fransızca olsa da modelin kökleri esparto’dan yani bu tip ayakkabılar, halatlar, kilimler, sepetler yapmak için kullanılan Akdeniz bitkisinin Yunanca adından geliyor.
Parmak arası terliklere göre çok daha kullanışlı ve şık görünümlü olan espadril, kulağa her zaman kumsalları ve kıyıları çağırıyor. Espadriller en iyi keten kumaşla tasarlanmış pantolonlarla, sahil kombinleriyle, hafif jean’lerle ve hatta yaz düğünleri ile gidiyor.
Espadril seçiminizi yaparken üstü kanvas olanların daha iyi hava aldırdığını ve ayağınızı daha iyi kavradığını unutmayın. Ve onları sakın, ama sakın, çorapla giymeyin.