2022 Otomobil Trendleri
Yazı Boyutu:
Pandemi, yarı iletken tedarik sıkıntısı, üretim rakamlarının sekteye uğraması ve magnezyum krizleriyle beklentilerden farklı sonlanan 2021’in ardından 2022 yılında otomobil sektöründe bizleri neler beklediğini merak ediyor musunuz?
Hayatımızın bir parçası haline gelen COVID-19 pandemisi, ardından talep patlamasıyla yaşanan yarı iletken bulunamama durumu ve yakın gelecekte magnezyum ya da batarya üretimindeki hammadde kıtlığı ile yüzleşen otomotiv sektörü her şeye rağmen ilerlemesini sürdürüyor. Peki kullanıcılar olarak bizler, 2022 yılında otomobildeki tercihlerimizi hangi yönde kullanacağız? Gelin, 2022 yılında otomobil seçimimizi yaparken nelere yöneleceğimize bir göz atalım!
Herkes için elektrikli otomobiller
Geldi, geliyor, gelecek derken yüzde 100 elektrikli otomobiller son 1-2 yıldır hayatımıza hiç olmadığı kadar hızla girdi. Tesla’nın sadece elektrikli otomobiller üreterek dengeleri değiştirmesi ve dizel motorlu araçlarla ortaya çıkan emisyon krizinin tetiklenmesiyle çok sayıdaki üretici tamamen elektrikli otomobillere döneceklerini açıkladılar. Hatta bazıları işi daha da ileri götürüp artık içten yanmalı motorlara yer vermeyeceklerini söylüyorlar.
Sadece üretilecek otomobiller değil, üretim tesisleri de sürdürülebilirliğe katkı sağlamak durumunda. Bunda, kural koyucuların sektör üzerindeki büyük yaptırımlarını yeniden düzenlemesi ve belirlenen sınırların daha erken tarihlere çekmesinin de etkisi var. Önümüzdeki yıllarda Avrupa’da “Yeşil Mutabakat” yani “Green Deal” devreye giriyor. Mutabakata göre 2035 yılından sonra Avrupa, emisyonun nerede üretildiğine bakmadan firmaların ihracatını ortaya çıkan emisyon rakamlarına göre ele alacak. Bu da ekonomik yaptırımları beraberinde getirecek. Dolayısıyla bir otomobil üretiminin ilk anından itibaren tüm aşamalarının karbon ayak izi takip edilerek çevreyi ne derece etkilediğine göre fiyatlandırması yapılacak.
Elektrikli otomobillerdeki yaygınlaşma en alt segmentte Renault Twizy ve Citroen Ami gibi marjinal modeller ya da Renault Zoe gibi gerçek anlamda kullanılabilir seçeneklerden yukarı doğru genişlerken, lüks segmentteki Porsche Taycan, Jaguar iPace, Mercedes-Benz EQC, Audi eTron gibi araçların arasındaki boşluk hızla doldurulacak. BMW i3 ve BMW i8 ile Premium elektrikli otomobillerin nasıl olması gerektiğini yıllardır gösteren BMW, Yeni iX ile model ailesindeki boşluklardan bir diğerini daha dolduruyor. Şimdi sıra, “Herkes için elektrikli otomobiller”e geldi; diyebiliriz! Bu alanda Hyundai Kona Elektrik ve MG ZS gibi SUV’lere şimdiden sahip olunabilirken; yakında Mercedes EQA, BMW i4, Nissan Leaf, Kia EV6, Renault Megane E-Tech ve Volkswagen id serisinden çok sayıda örneğin direksiyonu başına geçebileceğiz.
Mikro otomobiller ve mobilite çözümleri
2022’nin gelişi 2021’den belliydi desek yanlış olmaz. Her geçen gün azalan otomobil sahipliği yerini mobilite çözümlerine bırakıyor. Bu da ulaşımın alternatif yöntemlerinin ortaya çıkmasını sağlıyor. Elektrikli scooter’lar, motosikletler ya da mikro otomobilleri bunların arasında sayabiliriz. 2022’de bu araçları bireysel olarak satın almak yerine, gerektiği kadar kullanabileceğiniz, paylaşımlı sistemleri daha fazla tercih edeceğiz. Bu alanın Türkiye’de en bilinen markaları arasında Moov by Garenta, Yoyo ve Zipflex’i sayabiliriz. Bu da demek oluyor ki; 2022’den itibaren otomobillerimiz ile eskisine göre çok daha az bağ kuracağız. Hatta onlar zaten hiçbir zaman bizim otomobilimiz olmayacak!
Baz donanımlı otomobiller
Çip krizinin baş göstermesiyle beraber pek çok üretici, dokunmatik ekran, dijital göstergeler ya da çok sayıda USB arayüzünü zorunlu olarak otomobillerinden çıkarmaya başladı. Birkaç yıl öncesinde kadar en küçük otomobillerde bile bolca olan bu donanımlar, az sayıdaki çip bulunmasından ötürü yeteri kadar serilere eklenemiyor. “90’lı yılların görünümünde 0 km otomobiller” olarak yapılabilecek bu benzetmede, temel güvenlik donanımlarından ödün verilmiyor. Ancak dokunmatik klima kumandaları, “head-up-display” veya otomatik park sensörleri gibi aslında “olmasa da olur” donanımlardan feragat ediliyor.
X-Tomi Design’a göre baz donanımlı bir Porsche böyle gözükebilir!
Aslına bakılırsa Pandemi ile başlayan “temel ihtiyaç listesi”nin yeniden gözden geçirilmesiyle; “dünyaya bir kere geliyoruz, en iyisini alalım” anlayışının savaşına 2022’de otomobillerde de rastlayacağız. Bir taraftan olabildiğince bol donanımlı ancak çip kıtlığı sebebiyle az sayıda üretilebilen otomobiller, şanslı bir azınlık tarafından satın alınabilecekken, “Yeni bir otomobilim olsun, varsın tüm donanımları olmasın” diyenlere de 2022’de bolca rastlayacağız. Çünkü dünyadaki otomobil talebine üretimin yetişmesi mümkün görünmüyor. Ne zaman ki çip üretimi ve bulunabilirliğin arz-talep dengesi oturacak, o noktadan sonra uzay çağının teknolojilerini otomobillerde gerçek anlamda bolca göreceğiz. Bunun da 2023’e sarkacağı, pek çok şirket CEO’su tarafından dile getiriliyor.
Kendini onaran gövdeler
Yeni bir otomobilin parlak boyasının zamanla solması ya da trafikte zarar görmesi; pek çoğumuz için üzüntü sebebidir. Ancak bu durum, yeni teknolojiler ile bir miktar da olsa geride kalıyor. Kendi kendini yenileyen nano teknolojili boyalar ya da BMW iX’de olduğu gibi, oda sıcaklığında, 24 saat içinde küçük çizikleri onarabilen radyatör ızgarası, bu örneklerden sadece ikisi. Bu teknolojileri mevcut otomobillerinize de profesyonel boya ve araç bakım şirketleri tarafından da ekletebileceğinizi hatırlatmak isteriz. Bu sayede kedi tırnakları, top oynayan çocuklar ya da AVM otoparklarındaki dikkatsiz misafirler keyfinizi kaçıramayacak.
Kameralı kör nokta uyarıları
Trafikte yaşanan dikkatsizlikler kazaları beraberinde getiriyor. Bunu azaltmak için otomobillere kör noktaların azaltılmasına yönelik donanımlar ekleniyor. Bunların en yenilerinden biri de kamera destekli kör nokta uyarıları. Sinyal verdiğinizde gösterge tablosuna ya da ana multimedya ekranına aracın arka çaprazdaki görüntüsü yansıtılıyor.
Hyundai Santa Fe, Hyundai Tucson, Kia Sorento veya Honda Civic Sedan gibi modellerde Türkiye’de görmeye başladığımız bu donanımları 2022’de daha fazla otomobilde göreceğiz.
Otomobil renklerinde doğaya dönüş
Tüm eğilimlere göz attık ancak acaba 2022’de otomobillerde en popüler renkler hangileri olacak; merak ediyor musunuz? 2022’de elbette siyah, gri ve füme gibi renkler otomobillerde bolca görülecek ancak doğadan ilham alan renkleri de çok daha fazla görmeye başlayacağız. Örneğin mavi, hiç olmadığı kadar çok 2022’de otomobiller üzerindeki yerini alacak. Bir süredir gökyüzü tonlarındaki mavileri otomobillerde görüyorduk. 2022’de bu akım, daha hafif tonlardaki Atlantik Mavi’ye yerini bırakacak. İlk Range Rover Sport ile hayatımıza giren metalik turuncu ise daha doğal bir tondaki Mango Turuncusu’na yerini bırakmaya hazırlanıyor. Kabul etmesi zor ancak toprak ile özdeş kahverenginin yerini ise Zeytinyağı Yeşili’nin alması bekleniyor. Tüm bunlara ek olarak, elektrikli otomobillerin yaygınlaşması, beyaz, kırmızı ya da gri gibi bilinen renklerin, markaların çevreciliklerini simgeledikleri, yeşil, mavi veya turkuvaz dekorlarıyla kombine edilecekler.
Her sınıfa bir crossover
Crossover ve SUV akımı 2022’de standart otomobillerin yok olmasına doğru gidişatını sürdürecek. Hemen her sınıfta çok daha fazla yerden yükseltilmiş, plastik eklentileriyle olduğundan daha heybetli görünen otomobilleri görmeye devam edeceğiz. Öyle ki artık standart sedan, station veya hatchback otomobillerin işi her zamankinden zor olacak. Örneğin yeni Citroen C4’ü, artık standart bir hatchback olarak nitelendirebilmek söz konusu değil. O da artık crossover! Bir başka örnek olarak; yıllardır denemesi yapılan ancak artık gerçek anlamda kabul gören Volkswagen Passat Variant’ın Alltrack versiyonunu da bu kategoride değerlendirebiliriz.
Restomod altın çağına giriyor
Geçmişin muhteşem tasarımları, günümüz teknolojileri ile birleşirse ne olur? Bize sorarsanız muhteşem olur! Özellikle Kuzey Amerika’da büyük bir trend olan “Restomod” Türkiye’de de büyük bir ilgiyle karşılanıyor. Porsche 911’e yaptıklarıyla tanınan Singer markası bu anlamda en bilinenlerden biriyken, verimliliği çağlar öncesinde kalan içten yanmalı otomobillerin bataryalar ve elektrik motorlarıyla yeniden yollarla buluşturulması da bu akımdaki bir diğer seçenek. Kara duman atarak ilerleyen bir Vosvos yerine 0 emisyonlu bir yolculuğa kim hayır diyebilir ki?
Elbette bu işler pek de ucuz sayılmaz! Ancak yine de ödenen her kuruşa değer. Türkiye’de bu akımı öncelikle Amerikan otomobillerinde, Tofaş Murat 124, 131, Ford Taunus, Renault 12 veya Anadol gibi yerli üretimlerde ya da BMW, Mercedes-Benz’in 70’ler ve 80’lerdeki üretimlerinin yeni motor ve donanımlarla yenilenmesiyle görüyoruz. Restomod’daki temel noktalardan biri de araç sahibinin karakterini özgürce yansıtabilmesi. Bu sebeple bir klişe olarak “Limit Sizsiniz” Rastomod akımı için oldukça uygun!
OGGUSTO Otomobil Editörü Birkan Demir Çalışkan’ın diğer yazılarını okumak için tıklayın.
Dünyadan en yeni haberleri ilk bilen olmak için OGGUSTO’nun haftalık e-bültenine kaydolun.
