Yeni Mercedes-Benz E-Serisi Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Mercedes-Benz ürün gamının referans noktalarından birisi olan E-Serisi’nin Türkiye macerası başlıyor. Özel motor seçeneğiyle harmanlanan yeni modelin öne çıkan detaylarını keşfedin.

Otomotiv tarihinin çıkış noktalarında bizleri gururla selamlayan Mercedes-Benz, yola çıktığı ilk günden itibaren mühendislik limitlerini zorlama konusunda hiç çekingen davranmadı. Sokaklarda premium binek ve SUV modellerini gördüğümüz Alman üreticinin yeri geldiğinde Formula 1 teknolojisini baz alan bir hiper otomobil üretmesi, mühendislik esnekliğinin az rastlanan örneklerini tek çatı altında topluyor. Aile içerisindeki 77 yıllık mazisiyle, otomotiv sektörünün öncülerinden E-Serisi’nin 2023 yılında açılan yeni sayfasında maceranın yolu nihayet Türkiye’ye de ulaştı. Avrupa’nın ardından Türkiye’deki kullanıcılarıyla buluşmaya hazır olan yeni Mercedes-Benz E-Serisi, sadece Türkiye’de sunulacak motor seçeneğiyle de dikkat çekiyor.

Tasarımda Oturaklı Geçiş

Günümüz rekabetinin getirisiyle birlikte otomobil üreticilerinin işi hiç olmadığı kadar zor. Bu süreçte adeta bir “tasarım savaşı” yaşanırken, Mercedes-Benz gibi bazı markalar ise köklerini koruyan geçişlerle geleneksel kullanıcıları hâlâ memnun ediyor. Yeni E-Serisi ailesine baktığımızda da alıştığımız “E-Kasa” oturaklığının, modernizasyonlarla korunduğunu kolaylıkla hissedebiliyoruz. Bir önceki nesil E-Serisi’ne göre 22 mm daha uzun yapısıyla dikkat çeken modelde, uzun kaput ve geride konumlandırılan kokpit yapısı da hemen dikkat çekiyor. İlk kez sunulan aydınlatmalı LED ön ızgara yapısı da otomobilin gece görünüşüne ayrıcalık katıyor. Yeni E-Serisi’nin profilden görünümü, geride konumlandırılan kabin sayesinde uyumlu gövde orantılarını gözler önüne seriyor. Yan cephedeki karakteristik çizgiler ise otomobili biraz daha sportif tarafa çekmekten sorumlu. Arka cephede yeni bir kontüre ve özel tasarıma sahip iki parçalı LED arka lambalarda yer alan Mercedes-Benz yıldız motifi ise bu jenerasyonun en ayırt edici detayları arasında.

Kokpitte “Superscreen” Esintisi

Yeni nesil E-Serisi’nin kapılarını açtığımızda bizleri adeta dijital bir dünya karşılıyor. “EQ” ürün gamında Hyperscreen yaklaşımını sergileyen markanın, geleneksel taraftaki tercihi ise Superscreen merkezinde şekilleniyor. Sürücü ve multimedya ekranının yanında yolcu tarafına da ekstra bir ekran getiren dijital üçleme, bizleri bir bilimkurgu filmine davet ediyor.

Gösterge panelinin ön bölümü, 64 renkli ambiyans aydınlatmasıyla aydınlatılıyor. Bu dizilimde dikkatimizi çeken noktalardan birisi de ön cam sınırı itibarıyla konsola entegre edilen ışık şeridi. Kapı panelleriyle keyifli şekilde entegre olan ışık şeridi, ön panelde geniş bir yay çizdikten sonra bir kapsül etkisi yaratıyor. Bu sayede gece sürüşlerinde iç mekândaki ferahlık hissinin artırılması amaçlanıyor.

Yeni E-Serisi ile birlikte ambiyans aydınlatmanın artık interaktif olması da yaşam alanındaki deneyimi başka bir noktaya taşıyor. İlk kez E-Serisi ile sunulacak olan görselleştirme, 64 renkli ambiyans aydınlatmasının ışık şeridinde gerçekleşiyor. Örneğin, hızlı vuruşlar hızlı ışık değişiklikleri yaratırken, akıcı ritimler yumuşak bir şekilde birleşen aydınlatma oluşturabiliyor.

E-Serisi, iç mekân genişliğinde sınıfının önde gelen isimleri arasında. Dışarıda bahsettiğimiz ebatsal iyileştirmelerin nimetlerini içeride topluyoruz. Bu kapsamda yolcularla birlikte sürücü için de artık daha iyi bir yaşam alanı karşımıza çıkıyor. Aks mesafesinin artışıyla arka tarafta oturan yolcular için gelen ekstra diz mesafesi sayesinde artık yolculuklar daha konforlu ve ferah bir noktada. Yeni E-Serisi’nin bagaj hacmi ise 540 litreye kadar ulaşarak beklentileri karşılıyor.

Konsolda Yer Alan “Selfie Kamerası”

Mercedes-Benz içerisindeki uzun macerasını sık sık öne çıkarttığımız E-Serisi, buna paralel olarak aynı zamanda adeta bir bağ kanalı. Mercedes-Benz’in yıllardır oluşturduğu kullanıcı kitlesinden aldığı geri dönüşlerle otomobilleri şekillendirmesi, E-Serisi’nde de yeni örnekleriyle karşımıza çıkıyor. Konsolun ortasına entegre edilen “Selfie Kamerası” önümüzdeki süreçte pek çok farklı ihtiyaca da cevap verme potansiyeline sahip.

Sürdürülebilir Malzeme Kullanımı

Paris İklim Anlaşması’nın da etkisiyle karbon nötr hedefleri kapsamında çalışmalar gerçekleştiren otomotiv endüstrisi, elektrikli araçlara olan yatırımların yanında malzeme üretimlerine de çok daha dikkatli yaklaşıyor. Bu alanda önemli çalışmalar yapan Mercedes-Benz, çok sayıda E-Serisi bileşenini geri dönüştürülmüş ve yenilenebilir ham maddelerden üretiyor. Bu kapsamda E-Serisi’nin baz koltuk versiyonunda geri dönüştürülmüş bir malzemeyle birleştirilen boyasız alpaka yünü döşeme kullanılıyor. Koltukların köpüğünde “kütle dengesi yaklaşımına” göre ilk kez sertifikalı geri dönüştürülmüş ham maddeler kullanılırken, özellik olarak bu malzeme ham petrolden üretilen ham maddeler ile aynı performansı sergiliyor. Bu sayede ürün kalitesi korunurken fosil kaynaklara olan gereksinim azalıyor.

Ayrıca Mercedes-Benz, 2022 yılından bu yana dünya genelindeki tüm fabrikalarında karbon nötr dengesiyle üretim yapıyor. Dışarıdan sağlanan elektrik, sadece yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılandığından karbon içermiyor. Şirket, ayrıca tesislerinde yenilenebilir enerji üretimini artırmayı hedefliyor. 2024 yılı sonuna kadar Sindelfingen tesisinde güneş pillerinin arttırılması için yatırım yapılacak. Bunun yanında su tüketimi ve üretilen atık miktarını da azaltmaya hazırlanıyor.

“Güvenlik Merkezi Asistanlar”

E-Serisi‘nin standart sürüş destek sistemleri arasında; “ATTENTION ASSIST, Aktif Fren Yardımcısı, Aktif Şerit Takip Yardımcısı, Park Paketi, Geri Görüş Kamerası ile Aktif Hız Sınırına Otomatik Uyarlama Yardımcısı” gibi işlevler yer alıyor. Sürüş destek sistemlerinin durumu ve etkinliği, sürücü ekranının yardım modunda tam ekran olarak gösteriliyor.

Bu parçalar arasında sürücüyü sürekli takip eden “ATTENTION ASSIST”in özellikle uzun yol sürüşlerine olan etkisi oldukça yüksek. “Aktif Direksiyon Yardımcısı” ile koordineli işlevsellik sunan sistem, sürücünün yoldaki dikkat dağınıklarını takip ederek uyarı veriyor. Direksiyon yardımcısı da şerit taşmalarında otomobili yolda tutma görevini üstleniyor. E-Serisi artık şehir içi yollarda da durduktan sonra otomatik olarak kalkış yapabiliyor. Ayrıca şerit işaretleri net görülemediği için Aktif Direksiyon Yardımcısının kullanılamadığı zamanlarda, bunu direksiyon simidindeki titreşimlerle sürücüye bildiriyor.

Sürücü ve ön yolcu hava yastıkları dışında sürücü tarafında bir diz hava yastığı da standart olarak sunuluyor. Önden çarpışma anında bacakların direksiyon kolonu veya ön konsol ile temasını önlüyor. Standart cam hava yastıkları, başın yan cama veya delici nesnelere çarpma riskini azaltıyor. Bunun dışında aracın yan cephesinde ciddi bir çarpışma durumunda, çarpışmanın olduğu taraftaki cam hava yastığı ön ve arka yan camların üzerinde bir perde gibi A sütunundan C sütununa kadar uzanıyor. Olası bir takla anında her iki yandaki hava yastıkları etkinleşiyor.

İki Farklı Motor Seçeneği

Yeni E-Serisi’nin, ilk üretime özel Edition 1 paketinde kapsamlı bir donanım kombinasyonu sunuluyor. Maksimum ayrıcalık ve konfor için tasarlanan Yeni E-Serisi Edition 1, hayatınızı kolaylaştıracak özelliklerle donatıldı. Edition 1’a özel standart olarak sunulan AIRMATIC havalı süspansiyon sistemi ve Arka aks yönlendirme sistemi (4,5 derece) sürücü ve yolcular için maksimum sürüş güvenliği ve dinamizmi sunarken 3 boyutlu dijital gösterge paneli, ısıtmalı ve havalandırmalı ön koltuklar ve Burmester 4D surround ses sistemi ile iç mekânı konforlu ve eğlenceli bir yaşam alanına dönüştürüyor. Tüm bu donanımları anlamlı hale getirecek parçalar ise şüphesiz kaputun altında. E 180 ile Türkiye’ye özel motor seçeneğiyle gelen E-Serisi, E 220 d 4MATIC ile geleneksel kullanıcılara da seçenek sunuyor.

Türkiye pazarına özel E 180 M 254 motor, AMG modellerinde de gördüğümüz NANOSLIDE silindir kaplaması veya CONICSHAPE silindir honlaması dahil en gelişmiş motor teknolojilerini bünyesinde barındırıyor. Arkadan itişli oluşuyla sportif bir sürüş deneyimi sunan E180, 170 beygir güç ve 250 Nm tork üreten içten yanmalı benzinli motorun yanı sıra, 23 beygir gücünde (17 kW) elektrik motoruyla kombin ediliyor. Bu kombinasyonda 0’dan 100’e hızlanmasını 8,9 saniyede tamamlayan E-Serisi’nin erişebileceği maksimum sürat ise 225 km/s olarak veriliyor.

Dizel motorun merkez olduğu E 220 d 4MATIC versiyonunda ise 197 beygirlik güç ve 440 Nm tork değerleri kullanıcıları bekliyor. Standart olarak dört tekerlekten güç aktarımıyla gelen bu versiyonda ise E-Serisinin 0-100 ivmelenme değeri 7,8 saniyede olarak teknik tabloya yansıyor. Maksimum sürat ise 234 km/s ile limitli. Her iki versiyonda da 9G TRONIC otomatik şanzımanın standart olarak sunulması da dikkat çekiyor.

*Bu içerik Mercedes-Benz iş birliğinde gerçekleştirilmiştir.