Audemars Piguet’nin Yeni Royal Oak Selfwinding Perpetual Calendar Ultra-Thin Modeli
Yazı Boyutu:
Komplike inceliğin sınırlarını zorlayan Audemars Piguet’nin Royal Oak Selfwinding Perpetual Calendar Ultra-Thin modeli ile tanışın.
Sadece 2.89 mm kalınlığındaki mekanizması ve 6.3 mm yüksekliğindeki kasasıyla yeni Royal Oak Selfwinding Perpetual Calendar Ultra-Thin (ref. 26586IP.OO.1240IP.01) dünyanın en ince kendinden kurmalı (otomatik) daimî takvimli kol saati unvanını kazanarak Audemars Piguet’nin tarihinde yeni bir teknolojik kilometre taşına işaret ediyor.
Markanın Ar-Ge departmanı bu yeni saat modelinin proje aşamasında mekanizma geliştirme, tasarım ve ergonomiyi bir araya getirerek saatin verimliliğini, sağlamlığını ve güvenilirliğini artırmayı amaçladı. Sonuçta ortaya çok ince bir kasanın içine sığdırılmak üzere yeniden tasarlanan komplike bir mekanizma ile donatılmış, kendinden kurmalı daimî takvimli bir kol saati çıktı. Saatin kasası gömlek manşetinizin altına kolayca sığabilecek kadar ince, rafine kadranı ise son derece okunaklı.
Tek Seviyeye Sığdırılmak Üzere Yeniden Tasarlanan Mekanizma
Mekanizmanın sadece 2.89 mm kalınlığında yapılabilmesi için normalde üç seviye halinde düzenlenen daimî takvim fonksiyonu tek seviyeye indirgendi. Bunun için çığır açan iki patentli yenilik geliştirilmesi gerekti: Ay sonu mandalı tarih çarkına entegre edilirken ay mandalı, ay çarkıyla birleştirildi. Her bir bileşenin geometrisi en baştan optimize edilerek ayar ve montaj zamanından tasarruf edildi. Kadran da (ref. 26574 gibi) diğer Royal Oak Perpetual Calendar modellerinden farklı olarak yeniden tasarlandı. Gün, tarih ve ay alt-kadranları optimum okunurluk sağlamak üzere genişletilirken, saat 8 konumundaki gündüz/gece göstergesi, saat 4 konumundaki artık yıl göstergesinin tam karşısına gelecek şekilde yerleştirildi.
{88227}
Zarif Görünümlü ve Hafif
Royal Oak Selfwinding Perpetual Calendar Ultra-Thin, ilk kez 2018’de, seçkin saatçiliğin dünyadaki en önemli etkinliklerinden biri olan SIHH’da (Salon International de la Haute Horlogerie Genève) tanıtılan 950 platin RD#2 prototipi baz alınarak geliştirildi. Saat zarif görünümünü ve dikkate değer hafifliğini titanyum ve 950 platin malzemenin birlikte kullanılmasına borçlu. Mekanizma, kasa, bilezik ve kadran, Audemars Piguet’nin usta zanaatkarlarının ellerinde son halini aldı. Kasa, bezel ve bilezikte yan yana kullanılan parlatılmış veya saten fırça desenli yüzeyler, titanyum ve 950 platinin yarattığı estetik kontrastı daha da vurgular nitelikte. Bir başka ilk de Royal Oak Selfwinding Perpetual Calendar Ultra-Thin’in kadranında mavi “Grand Tapisserie” deseninin kullanılmamış olması. Kadranda tercih edilen mavi saten finisaj okunurluğu artırmanın yanı sıra, saatin rafine estetiğine de katkıda bulunuyor.
Geleneksel El Becerisi ile İleri Teknolojinin Dengesi
Eş zamanlı ve çok parametreli teknolojilerin gelişmesi Audemars Piguet’nin daimî takvimli mekanizmalarının yeniden tasarımında farklı düşünmesine olanak vermiş olsa da bu son model her şeyden önce, Audemars Piguet mühendislerinin, tasarımcılarının, programcılarının ve saat ustalarının bilgi ve becerilerinin sınırlarını zorlayarak bugünün yaşam tarzı ve alışkanlıklarını göz önüne alacak şekilde tasarlanmış kalibre ve saatler geliştirme konusundaki kararlılık ve emeklerinin bir ürünü.
Geleneksel saat yapımcılığı ile yeni gelişen teknolojiler arasında kurulan bu denge her zaman Audemars Piguet’nin tasarım tarihinin merkezinde yer aldı. Örneğin CAD (Bilgisayar Destekli Tasarım) ve CNC (Bilgisayarlı Sayısal Denetim) teknolojilerinin gelişmesi 1980’li yıllarda Audemars Piguet’nin yaratıcılığını körüklemiş ve hem şirket hem de genel olarak sektör açısından yepyeni bir dönemin kapılarını açmıştı.
