preloader

Roger Dubuis Hakkında Merak Edilenleri Nicola Andreatta ile Konuştuk

Roger Dubuis Hakkında Merak Edilenleri Nicola Andreatta ile Konuştuk

Yazı Boyutu:

İstanbul’da ilk mağazasını açan Roger Dubuis markası için Türkiye’ye gelen Nicola Andreatta ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Roger Dubuis’nin CEO’su Nicola Andreatta, markanın DNA’sından saat dünyasının dinamiklerine kadar birçok konuyu OGGUSTO okurlarına özel anlattı.

Roger Dubuis Hakkında Merak Edilenleri Nicola Andreatta ile Konuştuk
Roger Dubuis’nin CEO’su Nicola Andreatta

Roger Dubuis Türkiye’deki ilk mağazasını açıyor. Türkiye’de mağaza açmaya nasıl karar verdiniz?

Gün geçtikçe daha global bir marka haline geliyoruz ve dünyanın en önemli şehirlerinde var olmanın ne kadar önemli olduğunu görüyoruz. Aynı zamanda Türkiye’de de lüks algısı, lüks markaların konumlanması, bu markaların dağıtımı ve kendilerine yeni yerler edinme anlamında artış göstermesi ve bu anlamda bir patlama yaşandığını görüyoruz. Bu yüzden Türkiye kesinlikle bulunmak istediğimiz bir yer. Dolayısıyla Türkiye’de ve İstanbul’da birlikte çalışacak bir partner bulduğumuz için çok mutlu, gururlu ve şanslıyız. İlerleyen dönemlerde muhtemelen yalnızca İstanbul’da değil, Entropia ile başka lokasyonlarda da markamızı görebiliriz. Burada olmaktan kesinlikle çok memnunuz. Yaptığımız işe dayanarak, burasının yerel müşterilerle oldukça iyi bir rezonansa sahip olabileceğimiz bir yer olduğunu düşünüyoruz. Sınır yok ve burasının bizim için çok büyük bir potansiyel olduğunu düşünüyorum.

Öyleyse muhtemelen Türkiye piyasasına hakimsiniz, öyle mi?

Evet, dünyanın farklı yerlerinden alışveriş yapan bazı müşterilerimiz var. Ve bu müşteri profilimiz de çok seyahat eden ve varlıklı kişilerden oluşuyor. Başarılı insanlar, sık sık dünyayı gezen insanlar, iş adamları… Veri tabanımıza bakınca bazı Türk müşterilerimiz olduğunu da gördük. Dolayısıyla onlara bizim gelmemiz kadar iyi bir şey yok.

Bulunduğunuz mağaza da oldukça seçkin bir mağaza…

Dediğim gibi, Türkiye’deki ilk lokasyonumuzu açmak için Entropia ile ortak olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz.

{132135}

Türkiye’deki saat sektörünü genel olarak nasıl değerlendiriyorsunuz?

Diğer birçok pazarda olduğu gibi genel anlamda lüks ve özellikle de saat üretiminde bir patlama görüyoruz ve pek çok koleksiyoner olduğunu biliyoruz. Türkiye’de lüks ve kaliteli saatçiliğin çok iyi takip edildiğini düşünüyorum. Ayrıca saat koleksiyonculuğuna başlayan ve iyi saatçilikten anlayan genç insanlar olduğunu da görüyoruz. Bizim de yaptığımız şeyler sayesinde her geçen gün daha genç bir müşteri kitlesine hitap ettiğimizi de söylemeliyim.

Kaç yaş aralığındaki bir genç kitleden bahsediyorsunuz?

En etkili grubun 30 ila 40 yaşlar arasında olduğunu söyleyebilirim. Elbette daha genç ve daha ileri yaş gruplarından müşterilerimiz de var. Ancak daha çok 30-40 yaş arasına odaklandığımızı söyleyebilirim. Ayrıca yaptığımız iş sebebiyle saat yapımına daha abartılı bir yaklaşıma sahip olmamız, klasik lüks saatçilik dünyasında güvenilir bir alternatif oluşturmamızı sağlıyor ki bu da bir şey. Bu yeni nesil müşteri profili; geçmiş, bugün ve gelecek hakkında her şeyi bilen, satın alma süreci önemli ölçüde değiştiği için saat yapımı konusunda çok bilgili olan kişilerden oluşuyor. Eskiden insanlar mağazaya bir şeyler görmeye gelirken, şimdi artık süreç çok daha önce başlıyor.

Özellikle genç erkekler, alışverişe gelmeden önce bir marka hakkında araştırmak, anlamak, bilgi ve kültür edinmek için saatler harcayabiliyorlar. Bu da tam olarak bizim onlara sunduğumuz şey. Meselenin sadece ürünler olmadığını unutmamak gerek, marka da çok önemli. Roger Dubuis, ruhumuz ve tavrımız nedeniyle daha genç bir müşteri kitlesine hitap eden bir marka. Gençler çoğu zaman ebeveynlerinin takip ettiği markaları takip etmek istemiyorlar, yeni ve farklı bir şey istiyorlar. Onları daha iyi temsil eden bir şey istiyorlar. Biz de bu noktada lüks saat yapımına, hayata ve genel olarak dünyaya farklı bakışımızla, müşterilerimizde çok yankı uyandıran bir yaklaşım sergiliyoruz.

Tasarım burada nasıl bir noktada? Yeni nesiller için ne düşünüyorsunuz? Onlar için tasarım mı daha önemlidir yoksa marka bilinirliği mi daha önemlidir? Bu konuda bakış açınız nedir?

Bu çok iyi bir soru. Tasarımın çok önemli olduğunu düşünüyorum çünkü tasarım ilerliyor, endüstriyel tasarım gelişiyor. Örneğin 80’ler ve 90’lar gibi 20 yıl önceki çok kavisli saatleri düşünürsek, 90’lar bu yoğun duruşun etrafında gelişti. Bu duruş ise daha aerodinamik, daha düz, gergin eğriler, daha az gergin çizgilere doğru evrildi. Daha kavisli kıvrımlar ve keskin hatlardan daha aerodinamiğe, daha uygun düz çizgiler geçiş yaptı. Bu evrimi doğru bir şekilde yorumlamamız gerekli. İşte Roger Dubuis’in savunduğu şey de tam olarak bu. Geleceği temsil etmek istiyoruz. Saat yapımının geleceğini yorumlamak istiyoruz. İşte bu yüzden ikonlarımızla bile tasarımın sürekli çağdaş olmasını sağlamak için çok çalışıyoruz. Onu daha çağdaş yapan küçük bir dokunuşla zamansız hale getiriyoruz. Excalibur koleksiyonunun yeniden şekillendirilmesi buna iyi bir örnek. Monobalancier, üç yıllık bir çalışmanın sonucunda meydana geldi. Daha önce mono tourbillon ve ondan da öncesinde çift tourbillonlu olarak üretildi. Koleksiyonu baştan sona yeniden şekillendiriyoruz, her zaman aynı ruhu koruyoruz, ancak tasarımın evrimini yorumlamak açısından bir adım daha ileriye gideceğimizden de emin oluyoruz.

{25798}

Turistik bölgelerin saat pazarında geleceğe yönelik beklentileriniz neler? Mesela Bodrum ve Çeşme bölgesine de bir dükkân daha yapmayı düşünüyor musunuz?

Farkındalık, görünürlük ve ayrıcalıklı olma arasındaki denge her zaman için geçerlidir. Ürettim sayımız göz önüne alındığında, kitleyi asla karşılayamayız. Diğer yandan hayattaki en iyi şeyler herkes için mevcut değildir. Normal olarak lüksün temel mesajı budur. Bunları yapmak ve elde etmek zordur. Bizim de aslında tam olarak yaptığımız şey bu. Saat parçalarımızın üretimi son derece karmaşık ve bu herkes için yapılan bir şey değil. Bu noktada bir şekilde kutuplaşmamızı seviyorum. İnsanlar sizi sevdiklerinde veya sizden nefret ettiklerinde hâlâ bir duyguları vardır ve bu hatırlanmanızı sağlar. Mevcut dağılımı ve yaptıklarımızı göz önünde bulundurarak bu dengeyi korumaya çalışıyoruz. Dünyanın her şehrinde iyi bir duruşla var olmak istiyoruz. Pazarın gelişimine bağlı olarak, buradaki varlığımızı genişletip genişletmemeye karar vereceğiz. Şu an için tam olarak olmamız gereken yerdeyiz diye düşünüyorum. Daha önce söylemiştim, Entropi bizim için Türkiye’deki en doğru partner. İstanbul’un merkezinde çok iyi bir lokasyondayız ve bu iyi bir başlangıç. Sonrasını göreceğiz…

Roger Dubuis olarak markanızın DNA’sını nasıl tanımlarsınız?

Aslında cevabı uzun bir soru ancak Roger Dubuis’nin ne anlama geldiğini özetlemem gerekirse şunu diyebilirim: “Hyper”. Hyper, bizim yakın zamanda oluşturduğumuz bir kavram ve hep daha fazlası anlamına geliyor. Roger Dubuis’nin DNA’sı, Roger’ın kendisinden ve markanın kurucularından ilham alıyor. Farklı, kendi kişiliğinden gelen, biraz daha abartılı, çağdaş ve etkileyici bir şey yapmak için klasik saatçilik dünyasından bir şekilde ayrılıyor. İşte biz de bunu yapmaya devam ediyoruz. Daima bu endüstrinin sınırlarını aşıyoruz, ötesine geçiyoruz, araştırıyoruz ve bir şekilde lüks saatçiliğin geleceğini yorumlamak istiyoruz. Bizim savunduğumuz şey tam olarak bu. Roger Dubuis hakkında “Hyper” dışında söylenebilecek bir kelime varsa, o da “fazlalık” olur. Ancak bir “süreklilik” de var. Tüm bu farklı kelimeler arasında ise bir oluşum var.

Yunanca bir kelime ve bir şeylerin “ötesini”, “daha ilerisini”, “daha fazlasını” ifade eder. Latince Excedo’dan gelir. “Ötesine geçmek” demektir. Roger Dubuis’i düşünürsek, bu “fazlalık” anlamında kelimenin olumsuz değil, olumlu bir çağrışımı var. Biz de onu ek olarak üç kelime veya üç ek özellik ile besliyoruz. Yaptığımız her şeyde bulmamız gereken şey; “zevk”, “çılgınlık” ve “özgürlük”. Bizim kurmak istediğimiz iletişim bu. Ve anlayabileceğiniz gibi bu üç özellik genç nesilde çok iyi karşılık bulup yankılanıyor.

Yeni Monovortex Split-Seconds Chronograph’ınızı Watches and Wonders 2023’te tanıttınız. Bu modelin öne çıkan özelliklerinden biraz bahseder misiniz?

Roger Dubuis Hakkında Merak Edilenleri Nicola Andreatta ile Konuştuk

Watches and Wonders bizim için tuhaf bir deneyimdi. Hiper biyolojimizi ve hiper yaşamımızı, Roger Dubuis ile bağlantı kurduğunuzda, hayatı Roger Dubuis gibi yaşamaya başladığınızda, sadece standartlarınızı yükselttiğiniz fikriyle sunduk. Güzel şeyler yaşamayı seviyoruz. Saatlerimiz de bunun bir şekilde yorumlanmış hali. Her zaman bir Roger Dubuis saat takmanın, bir şekilde bizim ailemize ait olmak anlamına geldiğini söylerim. Hayatınızı bu şekilde yaşayan biri olduğunuzu, bunun bir parçası olduğunuzu işaret eder. Bizim de bu yıl sunduğumuz şey, son üç yıldır üzerinde çalıştığımız her şeyi sunma biçimimizdi.

{10627}

Daha önce bir yerde “Beklenmeyeni bekleyin” dediğinizi duymuştum. Doğru değil mi?

Bu benim çok sık kullandığım bir söz ve Roger Dubuis’yi çok iyi ifade ediyor, daima geleceği yansıtıyoruz. Bana sorulan çok klasik bir soru var: “Tek bir saatle Roger Dubuis’yi temsil etmek gerekse, buna en iyi örnek hangisi olur?” Benim cevabım her zaman “bir sonraki” oluyor. Geçmişten ziyade onun yerine her zaman geleceğe odaklanırız.

Peki koleksiyonunuzdan bir saat seçmeniz gerekse, hangisini seçersiniz? Özel bir seçiminiz var mı?

Bir sonraki modeli seçerim. Bu hangi çocuğunu daha çok sevdiğini sormak gibi bir şey… Benim için seçim yapmak çok zor. Çünkü Roger Dubuis’deki her bir saatin çok önemli anlamları var ve her biri markanın bambaşka yanlarını yansıtıyor. Biz bu açıları Roger Dubuis’de çok severiz. Bu yüzden her bir saatimizi de çok severiz.

Mesela şu an bu saati taktım ve ondan hemen önce de başka bir modeli takmıştım. Aslında yeni bir saat değil, bundan birkaç yıl önce tasarlamıştık. Ama bu saatin en önemli yanı benim ismimin baş harflerini taşıması. Mekanizmanın içine baş harflerimi koymaya karar veren ekibimden bir hediyeydi. Bu da müşterilerimiz için neler yapabileceğimizi gösteriyor. Lüks, kişiselleştirilmiş bir yaklaşıma doğru giderek daha fazla büyüyor. Her şeye sahip olan müşterilerimiz bazen Roger Dubuis’den daha fazlasını isterler. Bu da bizim, gücümüzün yettiği her şeyi onlara benzersiz ve özel olarak sunabilme şeklimizdir.

Roger Dubuis’de 2023’te ve hatta belki de 2024’te başka hangi gelişmeleri göreceğiz?

Bu yıl Watches and Wonders’ta sadece bir adet konsept saat sunmaya karar verdik. Bu yıl başka önemli lansmanlar da olacak. Ancak yıl uzun ve biz her zaman markanın gerçekliğiyle uyum sağlamak ve ortaklarımızın gerçekliğini temsil etmek istiyoruz. Bu yıl “Spider” koleksiyonumuz için çok önemli bir yıl olacak. Çoğunlukla kent kültürü alanında çalıştığımız Excalibur koleksiyonuna odaklanarak üç yıl geçirdikten sonra geri dönüyoruz. Motor sporlarına geri dönüyoruz, güçlü duygulara, adrenaline ve bununla ilgili her şeye geri dönüyoruz. Ve bahsettiğim o ifade alanının ardından bu yıl önemli lansmanlar olacak. Sonrasında da Watches and Wonders 2024 olacak. Düşüncemiz, içinde yer alacağımız her büyük etkinliğe yeni bir ürünle gelmek.

{67543}

Melis Topaloğlu Kasnaklı
Melis Topaloğlu Kasnaklı Tüm Yazıları