En İyi Bahçeli Süperyat Tasarımları
Yazı Boyutu:
Mavi suların ortasında gökyüzüyle buluşan ufuk çizgisinde, dinginliğin ve lüksün kusursuz bir buluşması olan bahçeli süperyatları keşfedin.
Denizin ortasında bahçe olur mu diye düşünebilirsiniz ancak mütevazi bir servete sahip süperyat sahibi kişiler bazen böyle isteklerde bulunabiliyor. Süperyat dünyasında son yılların trendlerinden biri de bahçe. Kimisi bahçeciliğe kimisi damak tadına meraklı süperyat sahiplerinin uçuk isteklerinden biri de maviliklerin ortasında yeşilden vazgeçmemek. Elbette yenilikte sınır tanımayan tasarımcılar da süperyat sahiplerinin bu taleplerini karşılıksız bırakmıyor ve akla hayale sığmayacak yeni modellerle karşımıza çıkıyor. Bahçeli süperyatların sayısı henüz çok sınırlı ancak görünen o ki sürdürülebilirliğin giderek önem kazanacağı gelecekte bu süperyatlarla daha çok karşılaşacağız. Şimdi birlikte bu bahçeli süperyat modellerinin en güzel örneklerine göz atalım.
Stella Maris
Süperyat dünyasının en iyi tasarımcılarından Espen Oino’nun tasarladığı 72 metre boyundaki Stella Maris, İtalyan tersane Viareggio Superyachts tarafından inşa edildi. Stella Maris’in ana güvertedeki yüksek camla çevrili bahçesi ise motor dairesinin hemen üstünde bulunuyor. Dolayısıyla süperyatı inşa ederken bahçedeki bitkilerin sağlıklı büyümesini sağlamak adına makine dairesinin oluşturduğu titreşimi azaltmak oldukça önemliydi ve bu alanda yüksek mühendislik kullanıldı. Kendine ait iklimlendirme sistemine sahip bahçe aynı zamanda hemen yanında bulunduğu salona sıra dışı bir hava katıyor.
Scout
Hollandalı bir tersane olan Hakvoort’un inşa ettiği keşif tipi süperyat Scout’ta bir bahçenin yer almasının sebebi sahibinin bahçıvanlığa olan merakı. 63 metre boyundaki Scout’un sahibi iki köpeğiyle birlikte yılın yedi ayını denizlerde geçiriyor. Bahçeciliğe çok meraklı olan sahibi bu tutkusundan denizde de vazgeçmek istemeyince tasarımcılar süperyatın içinde salon bitkileriyle süslü bir bölüm ortaya çıkarmış. Aslında Scout’taki yeşil alan bir bahçeden çok bitkilerin bulunduğu bir köşe. Tik kafesin üzerindeki raflara yerleştirilen salon bitkileri belli ki süperyat sahibinin mavi sularda topraktan uzaklaşmaması için yetiyor.
Sea Owl
Feadship tarafından üretilen 62 metre boyundaki Sea Owl’un içinde çeşit çeşit bitkinin yetiştirilebileceği bir bölüm var. Sea Owl’da böyle bir bölüm oluşturulmasının amacı ise diğerlerinden çok farklı. Bu bölüm, süperyat şefinin yemeklerde kullanacağı otları denizin ortasındayken dahi taze bir şekilde yemeklerde kullanması için tasarlanmış. Dolayısıyla amaç güzel görüntünün yanı sıra lezzetli yemeklerin hazırlanabilmesi. Mutfaktaki bir dolabın içine yerleştirilen saksılarda yetiştirilen bitkiler sayesinde Sea Owl kendi serasına sahip bir süperyat olarak karşımıza çıkıyor.
Dilbar
2016 yılında ünlü mega yat üreticisi Lurssen tarafından üretilen Dilbar hakkında söylenecek çok şey var. Dünyanın en büyük 10 yatı listesinde olan 156 metre boyundaki Dilbar 100 mürettebatı ağırlayabiliyor. 25 metre uzunluğundaki yüzme havuzu bugüne kadar bir süperyata yerleştirilmiş en büyük havuz. Dilbar ayrıca bahçeye sahip ilk süperyatlardan biri. Denizdeyken kıyıyı özleyen misafirler için tasarlanan bahçesinde limon ve zeytin ağaçlarının arasında bulunduğu Akdeniz bitkileri yer alıyor. Dilbar’ın bahçesi tuzlu havayı tolere eden özel olarak geliştirilmiş çim çeşitleriyle tamamlanıyor. Dilbar’ın iç mekânı sahibinin hassasiyetiyle son derece gizli tutulduğundan bahçesini de konukları dışında kimse göremiyor.
Flying Fox
2019’da yine Lurssen tarafından üretilen Flying Fox günümüzün en iddialı süperyatlarından. 136 metre boyundaki Flying Fox salonunda bulunan küçük ağaçlar sayesinde karadaki yeşil bitkileri denize taşıyor. Hatta bunlardan biri yayılan kökleriyle bilinen incir ağacı. Flying Fox’ta her bitkiye ne kadar sıklıkla ve ne kadar miktarda su verilmesini bilen çok özel bir sulama sistemi bulunuyor. Malum, bitkiler için suyun yanı sıra güneş ışığı da önemli ve bunu düşünen tasarımcılar süperyatta bulunan bitkilerin yeteri kadar güneş ışığı almasını sağlayan bu yata özel bir aydınlatma sistemi tasarlamış.
Boadicea
Eğer bahçeli süperyatlardan bahsediyorsak Boadicea’yı anmamak mümkün değil. Çünkü bu süperyattaki yeşil alan kelimenin tam anlamıyla bir bahçe. Boadicea’nın bahçesi aslında sahibinin kendisi için değil süperyatın dört ayaklı sakinleri ve misafirleri için tasarlanmış. Sahibi kendi köpekleri ve misafirlerinin köpekleri denizin üzerindeyken konforlu vakit geçirsin diye Amels tarafından inşa edilen ve kişiye özel tasarlanan süperyatında bir bahçe bulunmasını istemiş. Üç güverteye sahip 76 metre boyundaki Boadicea’nın orta güvertesinin kıç bölümünde yer alan bahçesi gerçekten de maviliklerin ortasındaki yeşil bir vaha gibi.
Ocean Paradise
Benetti üretimi 55 metre boyundaki Ocean Paradise, küçük Japon Zen bahçesiyle oldukça ilginç görünüyor. Ana güvertedeki dinlenme alanında bulunan Zen bahçesi, bonsai ağaçları arasında sakin bir şekilde vakit geçirmek isteyen misafirlerini ağırlıyor. Süperyatın iç tasarımcısı Mauro Izzo, bu alanı “doğallığı ve canlılığı bir arada ifade eden bir unsur” olarak tanımlıyor. Asya esintisi, Ocean Paradise’ın sadece bu alanını değil, tüm iç dekorasyonuna hakim.
VY.01
Devrim niteliğindeki bu sıra dışı proje henüz konsept aşamasında. Sağlıklı yaşam tutkunu bir milyarder işadamı için üretilecek olan bu süperyatın boyu 110 metre olacak. VY.01 benzerlerinden çok daha öte bir süperyat çünkü üzerinde bir sera ve bahçe bulunacak. Bu serada süperyat sahibi seyirleri süresince ihtiyaç duyduğu sebze ve meyveleri kendisi yetiştirecek. Berlin merkezli tasarım stüdyosu 3deluxe tarafından tasarlanan bu sıra dışı süperyatın bahçe ve serasında bildiğimiz toprak kullanılmayacak. Topraksız tarım olarak bilinen hidroponik sistem uygulanacak. Bu sistemde bitkiler toprak yerine sulu mineral çözeltilerinde büyürken sulama için ise arıtılmış deniz suyu kullanılacak. VY.01, güneş panelleri sayesinde sıfır karbon emisyonlu bir süperyat olacak.
{773584}