Sıra Dışı Süperyat Konseptleri
Yazı Boyutu:
Tasarımcıların sınır tanımayan hayal güçlerini kullanarak ortaya çıkardığı sıra dışı süperyat konseptlerini keşfedin.
Süperyat dünyası, sıra dışı ve yenilikçi konseptlerle sürekli olarak kendini yenileyen bir alandır. Bu heyecan verici sektörde, tasarımcılar ve mühendisler, denizcilik dünyasının sınırlarını zorlayan ve hayal gücünü aşan projeler ortaya koymaktadır. Bu yazıda, geleceğin deniz taşıtlarını tanımlayan en dikkat çekici ve radikal süperyat konseptlerine odaklanıyoruz. Her biri benzersiz özellikler ve göz alıcı tasarımlarla donatılmış bu yatlar, denizcilik tutkunlarının hayallerini geniş denizlere doğru taşımaya yönelik ilham verici bir bakış sunmaktadır.
Colossea
Lazzarini Tasarım Stüdyosu tarafından geliştirilen Colossea, tamamen karbon fiberden yapılmış ve 1 milyar dolarlık bir maliyetle inşa edilmeyi bekleyen 204 metrelik devasa bir süperyat. Colossea, bir hava gemisi için yüzer bir yanaşma istasyonu olarak işlev görüyor. Amerika ile Avrupa arasındaki kutup buzulunu aşan ilk hava gemisi olan Norge’den esinlenerek tasarlanan bu gemi, 44 misafir ağırlayabiliyor ve oldukça geniş güverte alanları ve yüzme havuzlarına sahip.
Nautilus
200 metreden fazla bir derinlik derecesine sahip olan Nautilus, Hollandalı denizaltı uzmanı U-Boat Worx tarafından tasarlanan 37 metrelik bir denizaltı süperyat. Bu dizel-elektrik modelinin seyir hızı yüzeyde 9 knot ve su altında ise 4 knot olup tek dalışta dört gün boyunca su altında kalabilecek şekilde tasarlandı. İç mekân 4 metre çapında dairesel pencereli 50 metrekarelik bir yemek ve salon alanı içeriyor ve bu süper yatta 5 dalgıç taşıma amacıyla kullanılan Aronnax adında bir elektrikli tender bulunuyor.
Wakinyan
Wakinyan, 130 metrelik bir trimaran olup Türk yat tasarımcısı Aras Kazar’ın minimalist çizgilerde kuş benzeri bir siluete sahip tasarımıdır. Her bir güvertede tam boy cam kullanılarak doğal ışığın içeri dolmasına izin verilen ve dış etkenlerden korunmak için dalgaları andıran heykelsi tasarımlar kullanılan Wakinyan, elektrik ve hidrofil teknolojisi ile donatılarak bu kadar büyük bir yata göre etkileyici bir şekilde 32 knot hıza ulaşması planlanıyor.
UAE One
Milan merkezli tasarımcı Enzo Manca tarafından tasarlanan UAE One, askeri tarzda bir konsept olup Birleşik Arap Emirlikleri’nin resmi amiral gemisi süperyatı olması düşüncesiyle tasarlandı. 140 metrelik bu gemi, gizlilik ve uluslararası toplantılar için ek alan sağlama odaklı olup tenderlar için “mini-internal port” gibi birden fazla transfer seçeneği sunuyor. Ayrıca bir spa, sağlık merkezi ve güneş güvertesinde yatay bir şekilde yer alan 18 metrelik bir yüzme havuzu bulunduruyor.
Migaloo M5
Migaloo PSY tarafından tasarlanan Migaloo M5, hibrit süperyat-denizaltı mühendisliği ile dikkat çekiyor. Bu 165 metrelik devasa tasarım 14 ila 20 misafiri ve 32 ila 40 kişilik bir mürettebatı barındırabiliyor. 200 metrekarelik bir spa, açık hava sineması ve helikopter pisti gibi öne çıkan özelliklerle donatılan bu mega yat ayrıca derin deniz keşfi için iki “Midget Submarines” ve yüzeyde gezintiler için bir limuzin tender ile iki keşif aracı bulunduruyor.
Decadence
Andy Waugh tarafından tasarlanan bu 80 metrelik konsept katamaran 1920’lerde otomotiv ve havacılık alanında görülen ilerlemelerden ilham alıyor. SWATH gövde, geleneksel bir monohull süperyata göre salınım ve devrilme hareketlerinde %70’e kadar bir azalma sağladığından yatın konforu ve güvenliği böylece artırılıyor. Ayrıca, açılabilir şişme yelkenler de bu gövdenin özelliklerinden biri ve bu da ek rüzgar gücünden faydalanabileceği anlamına geliyor.
Domus
Rob Doyle ve Van Geest stüdyolarının işbirliğiyle sunulan Domus, 40 metrelik bir yelkenli trimaran olup iç mekân genişliğiyle 60 metrelik bir motoryata rakip olacak şekilde tasarlanmış. Domus kelimesi merkezi bir avlunun etrafında inşa edilmiş tek katlı bir ev anlamına gelir ve bu tasarımın birçok odanın merkezi avluya açılmasıyla yüksek tavanlı ve ferah bir his yaratması amaçlanmış. Domus gerçekten sıfır emisyonlu ilk trimaran olma hedefiyle tasarlanmış olup iki derecelik bir açıda yelken açabiliyor ve minimum salınımla konforlu bir seyir sağlamayı amaçlıyor. Olanakları arasında bir sinema odası, spor salonu ve geniş bir salon yer alırken bir yüzme havuzuyla spa alanı da bulunuyor. 40 metrelik bu konseptin yanı sıra bu tasarım ikilisi daha büyük bir versiyon üzerinde çalışıyor.
Mako
Londra merkezli State of Craft stüdyosunun tasarladığı Mako, uzun menzilli buz seyir yeteneklerine sahip 120 metrelik bir konsept. Mako, Mako köpekbalıklarından ilham alınarak tasarlanmış ve hidrojen yakıt hücreleri ve elektrikli motorların birleşiminden oluşan bir tahrik sistemi ile sıfır karbon ayak izine sahip olacak şekilde güçlendirilmiş. Üst güvertenin üzerinde bir gözlem yeri, panoramik salon, fitness stüdyosu veya yoga alanı olarak kullanılmak üzere tasarlanmış bir pavilyon alanı bulunuyor. State of Craft’ın daha önce birçok konut geliştirdiği ve özel evler tasarladığı göz önüne alındığında Mako, State of Craft’ın deniz araçları tasarımındaki ilk adımı olarak öne çıkıyor.
Plectrum
İtalyan tasarımcıların elinden çıkan Plectrum son dönemlerde oldukça popüler olan “uçabilen” yat konseptine sahip. Lazzarini Tasarım Stüdyosu tarafından tasarlanan bu yat Amerikan Kupası yelken teknelerinden ilham alıyor ve bir yatta kurulu olan en büyük foiling teknolojisini sunuyor. Üç hidrojen tankıyla çalışan motoru sayesinde saatte 75 knot’a kadar çıkması planlanan bu yat, demirli halde veya limanda olduğunda genişliği 15 metreye kadar düşürebilen ayarlanabilir bir kirişe sahip.
Glory
Steve Kozloff, katlanabilir direkleri ve kendi özel helikopter hangarı bulunan 170 metrelik süperyat konsepti olan Glory’yi ortaya koydu. Direkler dönebilme, eğilebilme ve buzlanmayı önlemek için ısınabilme özelliklerine sahip devrim niteliğinde bir mühendislik başarısını temsil ediyor. Bu süperyat, lüks bir araç olmasının yanı sıra bilimsel araştırmaları da göz önünde bulundurarak tasarlanmış ve buz sınıfı bir gövdeye sahip.
VY-01
Alman stüdyosu 3deluxe tarafından ortaya konulan VY-01, tamamen karbon nötr bir yapıya ve “bahçe benzeri” bir iç mekâna sahip olan 110 metrelik bir süperyat konsepti. VY-01, hidrojenle çalışan yakıt hücreleri tarafından desteklenen ve biyo-metanol ile yeniden şarj edilen sessiz elektrikli motorlarla çalışacak şekilde tasarlanmış ve 3.240 deniz mili menzile sahip. Stüdyo tarafından “Bir cennet bahçesi” olarak tanımlanan iç mekânlar sensör kontrollü pervazlarla donatılmış.
{178982}