preloader

Kolajen Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey

30.12.2024
Kolajen Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey
OGGUSTO CLUB’A ücretsiz üye olarak yazıyı sesli dinleyebilirsiniz.

Yazı Boyutu:

Sağlıklı bir beden, güçlü kemikler ve genç görünen bir cildin anahtarı: Kolajen! Peki, kolajen nedir? Kolajen kaybı neden olur ve nasıl önlenir? Kolajen takviyeleri gerçekten işe yarıyor mu? Tüm bu soruların cevaplarını, bilimsel veriler ışığında hazırladığımız kapsamlı kolajen rehberinde bulabilirsiniz.

Kolajen nedir, ne işe yarar?

Kolajen, vücudumuzun temel yapı taşını oluşturan bağ dokularındaki ana protein olup, toplam protein miktarımızın yaklaşık tüzde 30’unu oluşturur. Vücutta; cilt, kemikler, eklemler, tendonlar, kan damarları ve organlar gibi birçok hayati bölgede bulunur. Vücuttaki başlıca görevleri şöyle:

  • Cilde esneklik ve sıkılık kazandırır, yaşlanma belirtilerini geciktirir.
  • Tüm bağ dokularının elastikiyetini artırarak yenilenmelerini sağlar.
  • Eklem, kemik ve tendonları destekleyerek hareket kabiliyetini korur.
  • Saçları güçlendirir, tırnak kırılmalarını azaltır.

Kolajen peptit nedir?

Kolajen Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey

Doğal kolajenin enzimler yardımıyla kontrollü olarak parçalanması sonucu oluşan kısa aminoasit zincirlerine kolajen peptit adı verilir. Bunlar kolayca emilebilen küçük moleküler yapıdadır ve biyoyararlanım oranı yüzde 90 gibi oldukça yüksektir. Sağladığı faydalar şöyle:

  • Kas onarımını destekler ve spor sonrası iyileşme sürecini hızlandırır.
  • Ciltteki elastikiyeti artırarak kırışıklık görünümünü azaltır.
  • Yaşla birlikte azalan kolajen üretimini destekler ve yaşlanma belirtilerini yavaşlatır.
  • Eklem ağrılarını hafifletir, kemik yoğunluğunu artırarak hareket kabiliyetini güçlendirir.

Cilt Sağlığı İçin Önemi

Son yıllarda kolajen, güzellik dünyasının en çok konuşulan içeriklerinden biri haline geldi. Ancak, vücudun kolajen üretimi çeşitli faktörlere bağlı olarak zamanla azalır. Kaybına neden olan başlıca etkenler şöyle:

  • Güneş ışınları (UV), hava kirliliği ve serbest radikaller kolajeni parçalar.
  • 30’lu yaşlardan itibaren vücut, ürettiği kolajenden daha fazlasını kaybetmeye başlar.
  • Sigara, üretimini azaltarak ciltte erken yaşlanmaya yol açar.
  • Fazla şeker, kolajen liflerini zayıflatarak cildin elastikiyetini bozar.

Kolajen Kaybını Nasıl Azaltabiliriz?

Kolajen kaybını durdurmak mümkün olmasa da, doğru beslenme ve yaşam tarzı alışkanlıklarıyla bu süreci yavaşlatmak sizin elinizde! İşte üretimini desteklemek için alabileceğiniz önlemler:

Kolajen Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey
  • A vitamini, cilt hücrelerinin yenilenmesine yardımcı olarak üretimini destekler. Domates, ıspanak, brokoli, greyfurt, pırasa, havuç, kayısı gibi besinleri günlük diyetinize ekleyin.
  • C vitamini, sentezlenmesi için kritik bir rol oynar. Turunçgiller, yaban mersini, çilek, kivi, kavun ve maydanoz gibi C vitamini açısından zengin besinler tüketin.
  • Cildin nem dengesini korumak ve kolajen yapısını desteklemek için günde en az 2-3 litre su içmeyi alışkanlık haline getirin.
  • Günlük protein ve aminoasit ihtiyacınızı karşılamak için balık, et ürünleri, süt, yoğurt, peynir, yumurta, fındık ve baklagiller tüketin.
  • Kırmızı sebze ve meyveler, güçlü antioksidan özellikleriyle kolajen kaybını azaltır. Pancar, elma, kiraz gibi besinleri sofranızdan eksik etmeyin.
  • Uyku sırasında vücut onarılır ve kolajen üretimi artar. Her gün 7-8 saat uyuduğunuzdan emin olun.
  • Vücudunuzdaki kolajen seviyelerini desteklemek için peptit formda takviyeler kullanabilirsiniz. Sığır veya balık kolajeni içeren sıvı, toz ve tablet formlar arasından ihtiyacınıza uygun olanı seçin.

Kolajen Eksikliğinde Neler Görülür?

Kolajen, doğduğumuz andan itibaren vücudumuzda bulunan ve bağ dokularımızı destekleyen temel bir protein. Ancak, yaşlandıkça üretimi yavaşlar ve 30’lu yaşlardan itibaren her yıl yüzde 1-2 oranında azalır. Bu doğal azalma, ciltte değişikliklere yol açar. Cildin elastikiyetini kaybetmesi, kırışıklıkların belirginleşmesi, cildin daha kuru, gevşek ve ince hale gelmesi gibi etkileri görülür.

Kolajen Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey

Kolajen Üretimini Artıran Yöntemler

  1. Cilt Bakım Ürünleri: Retinoidler, C vitamini, niasinamid ve peptitler gibi aktif bileşenler, kolajen üretimini destekler. Örneğin, bakuchiol içeren nemlendiriciler, bu alanda popüler bir ürün. Özellikle retinoidler, düzenli kullanımda ciltte belirgin bir kolajen artışı sağlar.
  2. Mikroiğneleme: Ciltte minik yaralanmalar yaratarak kolajen üretimini artıran bu yöntem, çimin havalandırılması gibi işlev görür. Cildi sıkılaştırmak ve gevşekliğini azaltmak için etkili bir seçenek.
  3. Ulthera: Ses dalgalarını kullanarak cildin derin katmanlarına ulaşan bu cihaz, yüz germe etkisi yaratacak şekilde kolajen üretimini tetikler.
  4. Biyostimülatör Dolgular: Radiesse ve Sculptra gibi enjekte edilebilir ürünler, kolajen üretimini artırarak cildin daha sıkı ve genç görünmesine yardımcı olur.
  5. Lazer Tedavileri: Fraxel, CO2 ve Clear + Brilliant gibi lazer uygulamaları, cilt yenilenmesini ve kolajen üretimini destekler.

Kolajen Takviyeleri Üzerine Merak Edilenler

Seçerken nelere dikkat etmeliyiz?

  1. Aldığınız kolajenin kaynağı çok önemli. Kaliteli ve güvenilir bir kaynaktan elde edilen kolajen, vücudunuzun ihtiyaç duyduğu şekilde daha etkili kullanılır. Markasının kaynağının net bir şekilde belirtildiğinden emin olun.
  2. Premium kalitede kolajen ham maddesi içeren ürünleri tercih edin. Uluslararası kalite sertifikaları olan markalar, ürünlerin güvenliğini ve etkinliğini garanti eder.
  3. Eğer cilt sağlığınızı desteklemek amacıyla kullanıyorsanız, Tip I kolajen tercih etmelisiniz. Cilt, saç ve tırnaklar için en uygun olan kolajen tipi budur. Eklemleriniz için Tip II kullanmak daha faydalı.
  4. Kolajen peptitlerinin molekül ağırlığı, vücut tarafından ne kadar hızlı emileceğini belirler. 2000 dalton molekül ağırlığına sahip kolajen peptitleri, vücut tarafından hızla emir. Bu tür, etkili sonuçlar sağlar.
  5. Kolajen takviyesi alırken, cildinizin sağlığı için önemli olan diğer vitaminlerin de bulunduğu ürünleri tercih edin. C ve E vitamini gibi besin öğeleri, kolajen ve elastin sentezini artırmaya yardımcı olur.

Güneş, kolajenin en büyük düşmanı! Yaz kış SPF 30 veya daha yüksek koruma faktörlü bir güneş kremi kullanın.

Takviye ne kadar süre kullanılmalı?

Kolajen Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey

Kolajen kullanımı, yaşa ve cildin deformasyon derecesine göre farklılık gösterir. Ancak yapılan tüm klinik çalışmalar, etkilerini görebilmek için en az 3 ay düzenli kullanım gerektiğini ortaya koydu. Ancak dikkat edilmesi gereken birkaç önemli nokta var:

Eğer derin kırışıklıklar varsa ve yaşınız ilerlediyse, yüksek kolajen seviyeleri tercih edilmeli. Kolajen seviyelerini artırarak, ciltteki elastikiyet kaybını telafi edebilir ve kırışıklıkların görünümünü azaltabilirsiniz.

Kolajen, bioaktif peptitler içerir ve gastrointestinal sistemde emildikten sonra 1 saat içinde kana karışarak ilgili hücrelere uyarıda bulunur. Ancak bu uyarıların etkisi, bir ya da birkaç gün içinde kaybolur. Bu yüzden, kullanımına ara vermemek ve en az 3 ay düzenli kullanmak önemli.

Kolajen eksikliği için kemik suyu içilmeli mi?

Kolajenin faydaları çok eski zamanlardan beri biliniyor. İnsanlar, özellikle kemik ve cilt sağlığı için eski çağlardan bu yana kemik suyu kaynatarak içmiş. Ancak, kemik suyundan elde edilen kolajenin moleküler boyutu büyük ve bu nedenle vücut tarafından tam olarak emilemiyor.

Kolajen peptitler,ise bu sorunu aşıp yüzde 90 biyoyararlanım sağlayarak vücutta emilimini büyük oranda artırıyor. Buna karşın, kemik suyundan elde edilen biyoyararlanım yalnızca yüzde 5-10 civarında. Bu fark, takviyelerin daha etkili olmasını sağlıyor.

Hangi formda kullanılmalı?

Kolajen Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey

Kolajen takviyelerini saşe, likit ve tablet gibi farklı formlarda kullanabilirsiniz. Ancak, hangi formu tercih ederseniz edin, miktarının yüksek olması önemli. Eğer 25-30 yaş arasındaysanız tablet formu kullanmak faydalı olabilir. Bu yaş aralığında, kolajen kaybı belirginleşmemiştir, ancak yine de destek almak cilt sağlığınızı korur. Tablet kolajen ürünlerinde genellikle yüksek kolajen bulunmaz. Bu yüzden tablet takviyeleri, idame doz olarak kullanılmalı. 3 aylık kürün ardından tablet formuna geçiş yapmak daha etkili olur.

Balık mı Sığır mı: Hangisi daha etkili?

Yapılan klinik çalışmalar, balık kolajeni ve sığır kolajeni gibi her iki çeşidinin de aynı etkinlikte olduğunu gösterdi. İki seçenekten birini rahatlıkla kullanabilirsiniz.

  • Balık kolajeni, özellikle balık etine alerjisi olan kişiler için ideal bir seçenek. Ayrıca daha küçük moleküllü olduğundan, vücut tarafından daha hızlı emilebilir.
  • Sığır kolajeni de etkili bir alternatif. Eklem sağlığını desteklemek ve cilt elastikiyetini artırmak için sıklıkla tercih edilir.

Tansiyon hastaları kullanabilir mi?

Kolajen Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey

Yapılan klinik çalışmalarda, kolajen takviyesi ile ilgili herhangi bir yan etki bildirilmiyor. Kolajen, vücudun birçok farklı bölgesinde bulunan bir protein olduğu için, takviye olarak alındığında da güvenli kabul edilir.

Kolajen, özellikle damar çeperlerinde önemli bir yapı taşı. Damar sağlığı ve kolajen arasında ilişki olduğu için, takviyenin faydalı olabileceğini söylemek mümkün. Hipertansiyon problemi yaşayan kişiler üzerine yapılan çalışmalarda, takviyelerin kan basıncını dengelemeye yardımcı olabileceği öne sürüldü.

Etkisi ne zaman görülür?

Kolajen takviyesinin ilk kullanmaya başlandığı haftalarda, cildinizde değişiklikler görmeye başlarsınız. Genellikle, cildin daha nemli ve daha dolgun olduğu hissedilir. Kolajen, cildin elastikiyetini artırarak, doğal ışıltısını geri kazandırır. Bunun yanı sıra daha dinç ve enerji dolu uyanırsınız. Kolajen, vücuttaki iyileşme sürecini hızlandırarak, uyku kalitesini iyileştirebilir ve genel olarak daha zinde hissetmenize yardımcı olabilir.

Kolajen üzerine uzman görüşü

Kolajen Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey
Dilara Koçak,
Beslenme ve Diyet Uzmanı

“30’lu yaşlarla birlikte vücudumuzun temel yapı taşlarından biri olan kolajen proteinin üretimi her yıl azalıyor; güneş hasarı, işlenmiş şeker, uyku düzeninde bozukluk, oksidatif stres gibi faktörler ise bu süreci hızlandırıyor. Beslenmemizde özellikle A ve C vitaminlerinden zengin seçimler yapmak, azalan kolajeni desteklemek için peptit formda kolajen takviyesi almak, ayrıca bu takviyenin alfa lipoik asit, glutatyon, hyaluronik asit ve biotin ile desteklenmiş olmasına dikkat etmek önemli. C vitaminiyle birlikte çinko yönünden de zengin besinler tüketmek, derinin elastikiyetini korumasını sağlıyor. Bu nedenle C vitamini alırken, yağsız et, tavuk, hindi, bazı deniz ürünleri (istiridye gibi) çinko kaynaklarından faydalanmayı unutmayın.”

Ciltteki kolajeni koruyan en iyi bakım ürünleri

Genç bir cilt görünümü için önemli bir protein olan kolajen hakkında bilinmesi gerekenleri ve en iyi içerikli cilt bakım ürünlerini bir araya getirdik. Ürün önerilerimiz incelemek için tıklayın.

OGGUSTO
OGGUSTO Tüm Yazıları