preloader

Canlı Bir Cilt İçin Dikkat Etmeniz Gerekenler

21.10.2020
Canlı Bir Cilt İçin Dikkat Etmeniz Gerekenler

Yazı Boyutu:

Mavi ekranın ciltte yarattığı etkilerden strese bağlı cilt sorunlarına, cilt sağlığı hakkında merak edilenleri Prof. Dr. Gönül Ergenekon yanıtladı.

Prof. Dr. Gönül Ergenekon

Salgın döneminde hepimiz ekran karşısında daha fazla zaman geçiriyoruz. Eğitim, toplantılar, arkadaşlarla görüşmeler sürekli ekrana bakmamıza neden oluyor. Teknolojik cihazlardan yayılan mavi ışığın cilde ne gibi zararları var?

Salgın döneminde gerçekten hepimiz ekran karşısında daha fazla zaman geçiriyoruz. Eğitim, toplantılar, arkadaşlarla görüşmeler sürekli ekran başında kalmamıza neden oluyor. Bu durum tüm organizmamızda; posturümüzden ruhsal durumumuza, metabolizmamızdan göz ve cilt sağlığına kadar etkiledi.

Güneş ışını dahil elektronik cihazların tümü mavi ışık yayar. Güneş daha fazla mavi ışık yayar. Ancak elektronik cihazlara çok uzun zaman maruz kaldığımızda risk artar. Işınlara çok uzun süre maruz kalınması sonucu ışınlar vücutta birikici etki yaparak birçok cilt hasarına neden olmaktadır. Foto yaşlanma bunlardan biridir. Deride açık ya da kahverengi lekelenmeler, hafif kırışıklıklar, kabalaşma, ciltteki kolajen, elastik liflerde meydana gelen bozulmalar olur. Cildin yenilenmesi yavaşlar, deri atrofisi yani incelmesi, ciltte lekeler, benler ve damarlar belirebilir, ışık gören yerlerde kırışıklar derinleşir ve sarkmalar olur.

Salgın döneminde hastalarımın bir çoğunda mavi ışığa maruz kalma saatleri arttıkça göz yorgunluğu, göz kuruluğu, göz yaşarması, kaşınmasına bağlı göz çevresi egzeması, yüzlerinde kuruma, matlaşma kaşınma gibi şikayetler, seboreik dermatit, akne rosa, akne vulgaris bulguları mevcuttu. Hepsinde uzun süre ekran başında oldukları hikayesi vardı.

Canlı Bir Cilt İçin Dikkat Etmeniz Gerekenler

Aynı zamanda bazı hastalarımda uzun süreli ekran başında oturma nedeniyle koltuk ve kıyafetler arasına hapsolan, nemlenen ve nefes almayan sırt ve kalça bölgelerinde vücut akneleri görülmekteydi. Bazı hastalar da boyunda katlanma izlerinin arttığını vurguladı. Uzun süreli oturmaya bağlı kırışıklıklar oluşabilir.

Peki, cildimizi mavı ışığın etkilerinden nasıl koruyabiliriz?

Mavi ışığı engelleyen filtre kullanılmalı. Gün içerisinde dizüstü bilgisayarınızla, akıllı telefon veya tabletinizle vakit geçirirken sık sık molalar verilmeli ve egzersiz yapılmalı.

Doğru cilt temizliği yapılmalı. Bunun için gündelik-çevresel etkenlere karşı koruma sağlayan ürünlerle gün içinde cildinize güneş koruyucular kullanılmalı, gün sonunda ise uygun temizleme yapılmalı, uygun nemlendirici uygulanmalıdır. Cildi serbest radikallere karşı koruyacak antioksidan yönünden zengin ya da cilde takviye yapan içeriklere sahip retinol, peptitler, adenosin, niacinamide seramidler, lesitin, hyaluronik asit gibi nemlendirici kremler, serumlar ya da maskeler tercih edilmeli, gerektiğinde dermatoloğa danışılmalıdır.

Çoğu kadının şikayetçi olduğu cilt lekelerinden kurtulmanın yolları neler?

Birçok nedene bağlı beyaz, kırmızı, açık kahverengiden çok koyu kahverengi hatta siyaha kadar değişebilen renkte çok farklı cilt lekesi türü vardır. Burada kadın ve erkekleri de çok rahatsız eden iki koyu renkli cilt lekelerin den bahsedeceğim.

Lentigo, melanositlerin yerel çoğalması sonucu ortaya çıkan, 5–10 mm çapında, deride düz yüzeyli, kahverengiden griye kadar değişen tonlarda olabilen çillerden daha büyük lekelerdir. Güneş ışınlarının etkisiyle koyulaşmazlar. Bebeklerde ve çocuklarda görece fazladır. Derinin her yerinde, yüz, el sırtları, ön kollar, omuzlarda ağız mukozasında, dudaklarda ve gözlerde kapak konjunktivasında görülürler. Ortaya çıkış nedeni bilinmemektedir.

Yaşlılarda görülen tipine lentigo senilis adı verilir. Güneş ışınlarının yıpratıcı etksiyle ortaya çıkan tipine solar lentigo ya da aktinik lentigo denir.

Kanser nitelikleri gösteren lentigo tipleri vardır: Lentigo maligna. Bu nedenle tedavi edilmeden bir dermatoloji uzmanı tarafından muayene edilmeli, şüpheli durumlarda dermoskopik inceleme yapılmalıdır.

Canlı Bir Cilt İçin Dikkat Etmeniz Gerekenler

Lentigoda, özelikle solar lentigoları mümkün olduğu kadar güneşten korunma ve oluşumu engelleme olmalıdır.

Lentigoda en kolay ve etkili tedavi Q -switch lazerler, kryoterapi ile yapılan tedavilerdir.

Melazma: kahverengi lekeler şeklinde kendini gösteren bir cilt sorunudur. Başlıca yüz bölgesini, özellikle de alın, yanak ve bıyık bölgesini tutan, ciltteki melanosit hücrelerinin aktivasyonu ve melanin pigmentinin artışına bağlı olarak cildin koyulaşmasıyla karakterize bir durumdur. Genetik yatkınlık, ultraviyole maruziyeti, gebelik, hormonal tedavi, kozmetikler ve ilaçlar melazmayı oluşturan etiyolojik faktörlerdir. Melazma tedavisi zor kalıcı lezyonlardır. Hastalık zaman içinde yavaş ilerler. Tam remisyon nadirdir ve tedavi sonrası rekürrens sıktır. Nadiren güneşe maruziyetin kesilmesi ile spontan remisyon görülebilir.

Melazma kronik bir hastalık olduğundan tedaviye yanıtı zayıftır. Önleme için güneş koruyucular kullanılmalı, irritasyonlardan ve parfümlü krem ve losyonlardan sakınılmalıdır.

Melazma tedavisinde:

  • Leke açıcı ilaçlar (hidrokinon, azeleik asid, topikal retinoidler gibi)
  • Kimyasal peeling
  • Lazer tedavileri (Q -switch ve Fraksiyonel lazerler) uygulanır.

Mevsim geçişlerinde cilt bakımı nasıl olmalı? Rutinlerde yapmamız gereken değişiklikler neler?

Mevsim geçişlerindeki ısı, nem, rüzgâr, ultraviole değişiklikleri cildi olumsuz etkiler. Yazın ısınan hava ve artan nem etkisi ile cilt gözenekleri açılır, kılcal damarlar genişler. . Genel olarak kış aylarında cildimiz daha kuru, yaz aylarında ise daha yağlı olmaya meyilli oluyor. Yaz aylarının sonlarına doğru cildin en üst tabakası (epiderm) kalınlaşırken, uzun süren ultraviole hasarı neticesinde, orta deri (kolajen ve elastin içeren tabaka) ise incelir. Ultravioleye bağlı yüzeysel ve derin pigmentasyonlar olur, kılcal damarlar belirginleşir, mevcut cilt rahatsızlıkları ve alerjiler alevlenir. Dermatoloji uzmanlarından yardım alınmalıdır.

Soğuyan havalarla birlikte gözenekler sıkılaşır, rüzgâr ise ciltten nemin ani uzaklaşmasına ve yüzeyin aşırı kurumasına, çatlamasına neden olur. Havaların giderek soğumasıyla birlikte cildin içerdiği su miktarı aniden düşer. Dolayısıyla normal zamanlarda kullandığımız cilt bakım ürünlerini değiştirmek gerekebilir. Mevsim normallerinde sadece su bazlı nemlendiriciler cildimiz için yeteli olabiliyorken, bu durumun ortadan kalkmasıyla artık yağ içeriği ve onarıcı özelliği yüksek olanları kullanmak gerekir. Banyo sonrasında mutlaka vücut nemlendiricileri sürülmelidir. Deri henüz nemliyken 3 dakika içinde sürülmeleri daha başarılı sonuç verir. Özellikle vazelin, dimetikon, gliserin, linoleik asit, seramid gibi maddeleri içerenleri tercih etmek gerekir. Dudaklar için özel koruyucular, eller için emolientler kullanılmalıdır. Tüm mevsimlerde güneş koruyucu ürünler kullanılmaya devam edilmelidir

Stres cildimize neler yapıyor?

Stres, hem beyin hem de vücut kimyasında değişikliklere yol açar. Öncelikle merkezi sinir sisteminin stresi ilk algılayışı ile yani görmek, duymak, hissetmek ve düşünmek ile gelişen duruma beyin nörolojik ve hormonal yollardan cevap verir. ilk adrenal asetil kolin daha sonra kortizon seviyeleri değişir.

Bağışıklık sistemi değişir baskılanır.

Aşırı stresle artan kortizol hormonuna bağlı olarak ciltte kolagen ve hiyalüronik asit sentezinin azalması sonucu ciltte kuruluk, ince kırışıklıklar, çizgiler ve cansız bir görünüm oluşabiliyor ve yağ bezlerinden daha fazla yağ sentezi yapılıyor.

Canlı Bir Cilt İçin Dikkat Etmeniz Gerekenler

Adrenalinin artması ile ter bezleri uyarılıp daha fazla terleme meydana geliyor.

Streste saç dökülmesi saçlar da hem incelme hem de yoğun bir dökülme ve yağlanma kuruma görülebiliyor.

Tırnakların uzamasında yavaşlama, çizgilenmeler, kırılmalar ve tırnak yüzeyinde matlaşma soyulma oluşabilir.

Stres altında salgılanan kortizol ve adrenalin hormonlarının etkisiyle vücutta ortaya çıkan enflamasyon yanıtına bağlı olarak egzama, rosacea (gül hastalığı), psoriasis (sedef hastalığı), vitiligo, ürtiker. lichen gibi pek çok cilt hastalığı alevlenebiliyor.

Stres kaşıntıyı tetikleyebiliyor veya mevcut kaşıntı problemini kötüleştirebiliyor ve genel vücut kaşıntısı veya sinirsel egzemalar görülebiliyor.

Prof. Dr. Gönül Ergenekon kimdir?

Prof. Dr. Gönül Ergenekon, İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesini bitirdi. Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Ana Bilimdalı’nda uzman oldu.1983 yılında Doçentlik, 1988 yında Proföserlük ünvanı aldı. Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Ana Bilimdalı Başkanı, S.B. Şişli Etfal Hastanesi Dermatoloji Kliniğine şef muavini, S.B. Beyoğlu Devlet Hastanesi Dermatoloji Klinik şefi, Florence Nightingale hastaneler grubu Dermatoloji Klinik şefi, Kadir Has Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Ana Bilimdalı başkanı, Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Ana Bilim Dalı başkanı olarak görev aldı. Şu an kendi muayenehansinde çalışıyor.

OGGUSTO
OGGUSTO Tüm Yazıları