Dr. Ayşegül Çoruhlu Anlatıyor: Longevity Felsefesi ile Uzun Yaşamın Sırları
Yazı Boyutu:
Günümüzde uzun ömür ve sağlıklı yaşam kavramları, yalnızca bir hedef değil, aynı zamanda bir yaşam tarzı haline geldi. Son zamanlarda “Longevity” kavramı; doğru beslenme, fiziksel aktivite ve zihinsel denge üçlüsüyle sağlıklı bir yaşam sürmenin anahtarları olarak öne çıkıyor. Longevity konusunda derin bir bilgiye sahip olan Dr. Ayşegül Çoruhlu ile gerçekleştirdiğimiz bu röportajda, sağlıklı yaşlanmanın sırlarını ve günlük yaşamda uygulanabilir yöntemleri keşfettik.
Longevity bir süredir gündemimizde olan bir kavram. Uzun ve sağlıklı yaşamanın sırlarını siz nasıl anlatırsınız?
Longevity ömrün uzaması yani “lifespan” ve uzayan ömüre oranla sağlıklı yaşanan sürenin uzaması, yani “healthspan” kavramlarının toplamı. Longevity yaklaşımının hedefi budur. Eskiden hastalarımıza sadece check-up başlığında yaklaşır ve yıllık kontroller yapardık. Henüz bir hastalık oluşmamış ise genel tavsiyeler verir, 1 yıl sonrasına kadar bekletirdik. Ancak Longevity yaklaşımı bu kontrollerin çok üzerinde. İlk kural, hastalığı ortaya çıkarabilecek durumun yıllar öncesinden tahmini. Bu tahmin bilimsel ve istatistiksel bir öngörü. Artık tahlil değerlerinin “normal” aralıklarda olması yetersiz. ”İdeal” aralıklarda olmalı. “Normal” ve “ideal” farklı kavramlar. İdeali sağlayınca kişiyi yaşının öncesine, daha genç olduğu zamanki durumuna getirilmeye çalışılır. Çünkü Longevity’de en temel bilgi; biyolojik yaşın takvim yaşından farklı olması. Biyolojik yaş, geriye alınabilir.
Longevity Felsefesinin Amacı, Yaşlanma Hızını Yavaşlatmak
Longevity’de en kritik dengeler neler?
En önemlisi temel doğruları atlamamak. Meme kontrolü veya yaşı gelenin kolonoskopisi gibi… Tüm temel değerlendirmeler yapılıp ileri tetkiklere geçilmeli. Yaşlanma hızını yavaşlatmak için yaklaşımlar buradan sonra başlar. Çok fazla alt başlığı var. Ancak en önemli faktörlerden biri, Longevity uzmanı hekimin tecrübesi, bu konuda “selfeducated” da olması. Çünkü bu konuyu çok yoğun çalışmak gerekir. Testler, yorumları, beslenme, yaşam alışkanlıkları, genetik, takviye ve ilaçlar; hepsi ayrı ayrı önemli. Hasta için en kritik nokta, kişinin “bir şeyim yokken de daha iyi olabilirim” yaklaşımını kavraması. Amaç yaşlanma hızını yavaşlatmak olduğu için, tedavi olmak isteyen kişiler için uygun değil.
Günlük yaşamda yaşlanmayı yavaşlatmak için uygulayabileceğimiz küçük ama etkili alışkanlıklar olabilir mi?
Elbette. İşin yüzde 70’i o zaten. Çünkü genetik zannettiğimiz çoğu hastalık, genlerin kendisinden, yani doğuştan gelmiyor. Bizim yaşam şeklimizin genlere olumsuz etkisinden geliyor ki, biz buna “epigenetik” diyoruz. Bu önce metabolik etkilerle oluyor. Yani önce metabolizmada hatalar oluşup bu genleri olumsuz etkiliyor. Mesela uyku sorunları demansa yatkınlık yapar. Bu genetik değil, epigenetik ve metabolik bir etki. Bu örnek gibi basitçe özetlersek;
- Beslenmenin ideal olması,
- Kilonun ideal olması,
- Uykunun ideal olması,
- Hareketsiz ve stresli olmamak,
- Genel kontrollerin atlanmaması,
- Temel vitamin ve gerekirse ilaç takviyeleri.
Günü İkiye Bölerek Açlık ve Tokluk Zamanlarını Ayırın
Beslenmenin uzun yaşam üzerindeki etkileri nasıl oluyor? Uzun yaşam için kritik olan gıdalar var mı?
Tüm sağlıklı gıdaların uzun yaşam üzerinde etkisi var. İşlenmiş yememek, şeker ağırlıklı yememek, ağır protein kullanımını kısıtlamak, glütensiz gıdalara ve sağlıklı yağlara önem vermek gibi. Ancak uzun yaşam üzerine en etkili olan, günü ikiye bölerek açlık ve tokluk zamanlarını ayırmak. Gündüz yemek yenen gece açlık yapılan yaklaşım en doğrusu. Yıllardır akşam saat 17.00 sonrası yemek yenmesinin yaşlandırıcı olduğunu vurgularım. Artık bilim de tamamen bu yönde. Hatta Harvard’a göre, 15.00’te yemek işini bitirmek gerek. Çoğu insan sabahı atlamayı marifet sayar ama geceyi atlamak ömür uzatır.
Hücresel yenilenme ve yaşlanma karşıtı beslenme yaklaşımlarını nasıl tanımlarsınız?
Öncelikle tokluk ve açlık zamanları kesin sınırla ayrılmalı. Yemek yenen zamanda inflamasyon yapan besinler tüketilmemeli. İnflamasyon yaşlanmayı hızlandıran ve zaten en iyi halimizde dahi yaşlandıkça artan bir mekanizma. Buna katkı yapmamak lazım. Bunun için enflamasyon yapan yiyecekleri bilmek gerek. En çok, işlenmiş şeker ve un içeren gıdalar yapar. Arkasından işlenmiş etler ve süt grubu ürünler gelir (tereyağı ve kefir hariç). Özellikle süt ve peynir. Pişirme yöntemi de sağlıklı bir yiyeceği inflamatuar yapabilir; kızartma, közleme gibi. Alkol her şekilde inflamatuar. Bunu üzerine gece saatlerinde badem bile yesek gündüz çok sağlıklıyken, gece inflamatuar sisteme olumlu çalışmaz.
Beslenme Önerilerinin Üzerine Takviyeler Almalıyız
Günlük stres ve çevresel faktörlerin sağlıklı yaşlanma üzerindeki etkilerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Stresi tartışmaya gerek yok. En fenası. Özellikle otoimmün hastaları dürter. Hızlı yaşlandırır. Çevresel faktörler de başlı başına bir konu. Şehir hayatının çevre ve hava kirliliği, sürekli ev içinde güneşsiz yaşamak, toprakla temas etmemek, gürültü çok olumsuz. Biz buna “exposome” deriz. Yani “expoze” olduğun alan. Uzun yaşayan insanların daha küçük kasabalarda yaşaması tesadüf değil.
Anti-aging konusunda bilimsel gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Yeni teknolojiler ve yaklaşımlar bu alanda neler vadediyor?
Artık “anti-aging” tabirini kullanmıyoruz. “Longevity” bu alanın genel adı. Yeni teknolojiler dudak uçuklatan boyutta. Al ile teşhis koymak, genleri düzeltmek, eski hücrelerden yeni kök hücreler yapmak, kan temizleme, özel küçük moleküllerle yaşlanma yavaşlatma, eski bilinen ilaçların yaşamı uzatmasının tespitiyle onların bu amaçla kullanılması gibi…
Uyku, hareket ve zihinsel sağlık gibi diğer unsurların uzun yaşam üzerindeki etkilerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Uyku işin özü. Uykuda tamir oluruz. Beyin ve tüm organlar için uyku en önemlisi. Uyku saati geç olmamalı. Apne, horlama gibi sorunlar çözülmeli. Gece elektronikler ise günümüzde uykunun en büyük düşmanı. Hareket elbet olmalı. Bu yürüyüş olarak yapılsa dahi yeterli.
Sizce modern yaşam tarzı uzun yaşamı zorlaştırıyor mu? Sağlıklı bir yaşam tarzını sürdürebilmek için nelere dikkat etmeliyiz?
Bina içinde yaşamak, hazır yemekler yemek, iş stresi, trafik stresi, hava ve su kirliliği, say say liste uzun. İlla şehirde yaşayacaksak hızlanmış yaşlanmamızı yavaşlatmak için yukarıdaki yaşam ve beslenme önerilerinin üzerine takviyeler almalıyız.
3 Aylık Kullanımda Farkı Görmeniz Mümkün
Velavit’in Longevity’i destekleyen harika ürünleri var. Bu ürünleri sizden dinleyebilir miyiz?
Longevity serisinde başta NR vardır. NR, NAD öncülüdür. NAD ise yaşlanma ile azalan bir molekül. Azaldıkça genlerinizi koruyan, uzun yaşam sistemini aktive etmemiz zorlaşır. NR ve Resveratrol uzun yaşam genleri olan ve adları Sirtuin olan 7 geni aktive eder. Bu ürünler tüm celebrity dediğimiz, kendini genç tutmayı umursayan kişilerin listesinde var. Başka bir faktör, vücudun temizliğine yardımdır.
Glutatyon, SAM-e ve DİM içerikli ürünler bu amaçla hazırlandı. Karaciğer, akciğer, meme ve prostat detoksu için. Elbette bu seriye başlamak için basit bir D vitamini takviyesi almıyor olmanız kabul edilemez. O yüzden önce o alınmalı, yanına bunlar eklenmeli. 3 aylık kullanımda kan testleriniz dahil farkı görmeniz mümkün. En ideal olan, Longevity bilen doktorunuzun rehberliğinde ilerlemek.
*Bu içerik Velavit iş birliğinde hazırlanmıştır.